Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

1)IRAK'IN KUZEYİNDE ÇATIŞMA: 2 ŞEHİT, 2 YARALI IRAK'ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyon sırasında bölücü terör örgütleri mensupları ile çıkan çatışmada 2 asker şehit oldu, 2 asker ise yaralandı.

1)IRAK'IN KUZEYİNDE ÇATIŞMA: 2 ŞEHİT, 2 YARALI

IRAK'ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyon sırasında bölücü terör örgütleri mensupları ile çıkan çatışmada 2 asker şehit oldu, 2 asker ise yaralandı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada Irak'ın kuzeyinde sürdürülen operasyon kapsamında Silahlı Kuvvetler ile Bölücü Terör Örgütü mensupları arasında çatışma çıktı. çatışmada 2 asker şehit olurken, 2 asker de yaralandı. Genelkurmay'dan konu ile ilgili yapılan açıklama şöyle: "21 Mayıs 2018 tarihinde Irak kuzeyinde operasyon icra eden unsurlarımıza, bölücü terör örgütü mensupları tarafından gerçekleştirilen saldırı sonucunda iki kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, iki kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza acil şifalar dileriz. Türk Silahlı Kuvvetleri asil Türk milletinden almış olduğu güç ile tüm terör örgütleriyle mücadelesine en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir."

KIRIKKALE'YE ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

Irak'ın kuzeyinde sürdürülen operasyon kapsamında bölücü Terör Örgütü mensupları ile çıkan çatışmada şehit olan 2 askerden Uzman Çavuş Mehmet Türken'in Kırıkkale'deki baba ocağına ateş düştü. Irak'ın kuzeyinde sürdürülen operasyonda dün Türk Silahlı Kuvvetler unsurları ile bir grup Bölücü Terör Örgütü mensupları arasında çatışma çıktı. Çatışmada şehit olan askerlerden Uzman Çavuş Mehmet Türken'in, Kırıkkale'nin Keskin ilçesine bağlı Keskin'in Maden Mahallesi Aslan sokakta oturan Hatice-Yaşar Türken çiftine acı haber askeri heyet tarafından verildi. Çocuklarının şehadet haberini alan Türken çifti, rahatsızlandı. Sinir krizi geçirdiği belirlenen Hatice-Yaşar Türken çifti, eve gelen sağlık ekibinin yaptığı ilk müdahalenin ardından Keskin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bu arada şehit haberini alan yakınları ve komşuları Türken çiftinin evine taziyeye geldi. Eve ve mahalleye Türk bayrakları asıldı. Evli ve ikiz çocuk babası olan şehit Uzman Çavuş Mehmet Türken'in, bugün öğlen kılınacak namazdan sonra Keskin İlçe Mezarlığı'nda defnedileceği belirtildi.

Haber: ANKARA-KIRIKKALE,

=====================================================

2)IŞIK: MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SÜRDÜRMEYE KARARLIYIZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Fikri Işık şehitlerin canı sayesinde bu topraklarda hür ve özgür yaşadığımızı belirterek, "Zeytin Dalı Operasyonumuzu bölgede PKK, PYD, YPG bir terör devleti kurmasın diye yapıldı. Bu mücadeleyi sonuna kadar da sürdürmeye kararlıyız" dedi. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, İzmit'te bir restoranda şehit yakınları ile gazi ve aileleri onuruna verilen iftara katıldı. Şehitlerin birer kutup yıldızı olduğunu söyleyen Işık, "Kutup yıldızları okyanusta, denizde sefer halindeyken özellikle yönünü kaybetmemesi için en önemli işaretlerdir. Bizler de şehitlerimiz sayesinde istikametimizi hiç bir zaman kaybetmiyoruz ve kaybetmeyeceğiz. Gazilerimiz bizim gözbebeğimiz ve baş tacımızdır. Onların kanı sayesinde şehitlerimizin canı sayesinde bu topraklarda hür ve özgür yaşıyoruz. Bundan dolayı da her bir şehit ailemize ve gazimize şükran borçluyuz. Ama şehitlerimizi kavli olarak rahmet ve şükranla anarken ülkemizi muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma idealine ve bu ülkeye yan bakanların gözünü çıkartacak güce erişmeye ve bu ülke için kötü emeller besleyenlerin emellerini kursağında bırakmaya çalışmakta şehitlerimize karşı en büyük görevimizdir. Bu şuurla çalışıyoruz" dedi.

'BÖLGEMİZDE PEK ÇOK SENARYOYU HAYATA GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını belirten Fikri Işık, "Bölgemizde pek çok senaryo hayata geçirilmeye çalışıyor. Yanı başımızda bir terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye sadece protesto eden başka hiçbir şey yapmayan ülke değil. Ülkemizin milli güvenliği, ulusal çıkarları mesele olunca gerektiğinde sınır ötesi operasyonu da yapabilen bir ülkeyiz Allah'a şükür. Fırat Kalkanı'nı bölgemizde bir terör devleti oluşmasın diye yaptık. En son Zeytin Dalı Operasyonumuzu bölgede PKK, PYD, YPG bir terör devleti kurmasın diye yapıldı. Bunları yaparken de içeride terörle amansızca mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar da sürdürmeye kararlıyız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Bakan Işık'ın şehit yakınlarıyla sohbet etmesi

-Bakan Işık'ın konuşması

Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR / İZMİT(Kocaeli),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================================

Muharrem İnce: Ben bakanların listesini yapacağım (ek)

3)'CUMHURBAŞKANI OLDUĞUMDA 2 GÜN İÇİNDE OLAĞAN ÜSTÜ HAL KALKACAK'

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Bartın'dan sonra geçtiği Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde halka seslendi. Emeğin başkentinde olduğunu söyleyen İnce, "Az evvel bir arkadaş, 'Her gittiğin yerde uygun bir dörtlük hikaye bir şey anlatıyorsun' dedi. 'Prompter var mı sen nereden biliyorsun?' dedi. 'Yok' dedim. 'O, hemşerimde var' dedim. 'O camdan, ben candan' dedim. 'Ben bu milletin değerlerini biliyorum, o kupon arazilerini' dedim. Değerli Zonguldaklılar hiç canınızı sıkmayın bu iş oldu, maya tuttu. Değişim gerçekleşecek. İyileşmeyen sağlık, iyileşmeyen dış politika, artık yeni doktor gelecek, tedavi edecek" dedi.

İnce, "24 Haziran'da Allah'ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda 2 gün içinde olağanüstü hal kalkacak. Dolayısıyla grev yasağı da kalkacak. Özgür demokratik bir Türkiye. 'Gençlere ne vaat ediyorsun?' diyorlar. Gençlere özgürce tweet atmayı vaat ediyorum, var mı bir diyeceğin? Korkusuzca Cumhurbaşkanını da eleştirecek. 16 senedir Ankara'dayım 14 yıl kirada oturdum son 1,5 senedir bir apartman dairesinde oturuyorum. Helal parayla alınmış evimde oturacağım. Devlet işleri içinse Atatürk'ün kullandığı Çankaya'da oturacağım" diye konuştu.

İnce, yargı bağımsızlığını sağlayacaklarını, mahkemelerin talimatla çalışmayacağını söyleyerek, "Bunu bulduğumuzda yabancı yatırımcı diyecek ki Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de güzel şeyler oluyor, Türkiye güvenilir bir ülke. Önce bunu inandıracağız. Sonra Merkez Bankası başkanını, CHP Genel Merkezine çağırmayacağız. Bağımsız olacak o. Ekonomiyle ilgili kurulların başına acaba bu CHP'li mi diye bakmayacağız. İşini biliyor mu buna bakacağız. Mesela bir iş adamı yatırım yapacak. 3 ay sonra mevzuat değişmeyecek. Böyle bir şey olmayacak. Güven veren bir ülke olacağız" dedi.

'ÖZGÜR BİREYLER YETİŞTİRECEĞİZ'

İnce en büyük projesinin huzur olduğunu ve milleti ayırmayacaklarını söyleyerek, şöyle konuştu:

"Benim projem huzur. Hepimiz bir arada olacağız. Öyle Kürt, Türk, Çerkez ayırmayacağız. 'Tezek, çöplük' diye meydanlarda öyle laflar etmeyeceğim. Cumhurbaşkanı böyle laflar etmeyince millette ona hakaret etmeyecek. İkincisi ise büyüyeceğiz ekonomik olarak. Gelecek seçimleri düşünen siyasetçidir. Gelecek nesilleri düşünen devlet adamıdır. Bugün emekli ablamız bana sordu 'Ne vereceksin emekliye?' 'Önce torunlarına sonra sana vereceğim' dedim. Öyle. Önce torunlara. Çünkü torununa vermezsem o senin gelip emekli maaşını istiyor zaten. Torunun ücretsiz iyi okulda okutacağız. Memlekete hizmet edecek. Bunu başarabiliriz. Bunu yapabiliriz. 1923'te Atatürk bunu nasıl yaptıysa öyle yapabiliriz. Türkiye'yi nasıl kalkındıracağız? Bu ülkenin akıllı çocukları yurt dışına kaçıyor. O kaçışı durduracağız. Türkiye boşa çalışan kasnak gibi. Dünyadaki ilk 100 marka arasında bir tane Türk markası yok. 1 marka yaratacağız. 2 tasarım yapan gençler. 3 teknoloji üreten gençler. Tasarım yapan gencin özgür olması lazım. Özgür birey bunu yapabilir. Böyle kafasında at gözlüğüyle bakan birey yapamaz. Özgür bireyler yetiştireceğiz. Buraya gelerek gençlerle tartışacağım. Milletin önünde. Cumhurbaşkanı olduğumda televizyona gençlerle çıkacağım. Bana ısmarlama sorular değil zor sorular sorun diyeceğim."

CUMHURBAŞKANINA SUİKAST GİRİŞİMİ

Ne zaman seçim olsa suikast iddialarının gündeme geldiğini belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bülent Arınç'ın bir suikast hikayesi vardı biliyorsunuz değil mi? Ne oldu? Palavra. Şimdi de sayın Erdoğan'a suikast varmış. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ya da Cumhurbaşkanını koruyamıyorsa yazıklar olsun. Sorun varsa gençlik kollarını göndereyim ben sorun değil. Bunlar boş laflar. Eğer böyle varsa devletin polisi var. O çocuklar yollarımızı açtılar buraya gelirken. Onlar bu ülkenin devleti, polisi seni koruyamıyor mu? Ama sen yaverlerinin 5 tanesinden 4'ünü Fetöcü seçmişsin be ne yapayım. Doğru seçseydin. Bir de ne zaman seçim yaklaşsa İsrail gündeme geliyor. Filistin'de Müslümanlar katlediliyor, öldürülüyor. İçimiz yanıyor. Peki tamam anladık sen bir şey yapmak istiyorsun. 'İsrail mallarını boykot et' diyorum, 'Olmaz' diyor. 'Mavi Marmara'dan aldığın 20 milyonu geri iade et' diyorum, 'Olmaz' diyor. 'Tohum alma' diyorum, 'Yok alacağım' diyor. 'Petrol taşıma' diyorum, 'Yok taşıyacağım' diyor. Sonra 'Ne yapıyorsun sen Filistin için?' diyorum, 'Miting' diyor. Yani bu neye benziyor biliyor musun? Bu şuna benziyor; Hani bir şair diyor ya 'Hangimiz ne yapmadık bu memleket için. Kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik.' İşte yapılacak iş sonunda mitinge geliyor."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Muharrem İnce'nin otobüsle gelişi

-Sahneye çıkışı

-Halkı selamlaması

-Detaylar

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN /ZONGULDAK,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================================

ERZURUM' DA SEL;KARAYOLUNDAKİ GÖÇÜK PİKABI YUTTU (EK)

4)PİKAP, AFAD EKİBİ TARAFINDAN ÇIKARILDI

Erzurum'da sağanak nedeniyle Çaykara Caddesi'nde meydana gelen göçükte açılan dev çukura düşen 25 EJ 282 plakalı pikap, AFAD ekipleri tarafından vinç yardımıyla uzun uğraşlar sonucu çıkarıldı. Aracın büyük hasar gördüğü belirlendi. Pikapın çıkarılma anını meraklı kalabalık yağan yağmura rağmen anbean izleyip cep telefonu ile görüntüledi. Çukurun genişlemesi nedeniyle çevredeki bina ve iş yerleri tahliye edildi. Olay yerine gelen Vali Seyfettin Azizoğlu ile İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan incelemelerde bulundu. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Vali Seyfettin Azizoğlu, şunları söyledi:  "Bugün Erzurum genelinde Meteoroloji'nin dün yaptığı ihbar uyarınca bir yağış var. Bu mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyreden bir yağış. Bazı ilçelerimizde su basan evler, yolların trafiğe kapatılmasını gerektiren durumlar olmuştur. Başbakan Yardımcımızla da konuyu görüştük. Afet olan, su basan mekanlarla ilgili afet kapsamında gerekli tüm yardımlar orada yapılacak. Tespit çalışmalarını AFAD Müdürlüğü yürütüyor. Bizim şu andaki amacımız ve faaliyetimiz, trafiğin normal akışını, herhangi bir kaza bela meydana gelmeden vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak. Şu ana kadar gözle görülür bir hasar yok. Bir aracımız çöküntü nedeniyle çukura düşmüş, bazı araçlar sular altında kalmış. Çok şükür ölü veya yaralımız yok. Hafta sonuna kadar Meteoroloji'nin yağış uyarısı var." Tahliye edilen ev sahipleri Vali Seyfettin Azizoğlu'na daha önce de aynı yerde çökme meydana geldiğini belirterek, bir an önce çözüm bulunmasını istedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Vali'nin açıklaması

Genel ve detay

Haber-Kamera: Turgay İPEK-Hümeyra PARDELİ /ERZURUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================================

5)ARTVİN'DE OTOMOBİL DEREYE UÇTU: 3 KAYIP

ARTVİN'de, kontrolden çıkarak Şavşat deresine uçan otomobildeki 3 kişi akıntıyla sürüklenerek kayboldu. Olay, dün akşam saatlerinde Artvin-Şavşat karayolu Soğuksu mevkiinde meydana geldi. Artvin'den Şavşat'a giden otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkarak Şavşat deresine uçtu. Olayda otomobil ile birlikte sürüklenen Kerim Çiftçi (44), Selim Aksakal (65) ve Dursun Gül (80) kayboldu. Olayın haber verilmesi üzerine bölgeye AFAD, Jandarma ve Deniz Polisi'ne bağlı dalgıç ekipleri sevk edildi. Bölgede kayıp otomobil ve içindeki 3 kişi için arama çalışması başlatıldı.

DEREYE UÇAN OTOMOBİLDEKİ 3 KİŞİ BULUNAMADI

Artvin'de, kontrolden çıkarak Şavşat deresine uçan otomobil ve içindeki 3 kişi bulunamadı. Bölgede ara verilen arama çalışmalarına bugün sabah erken saatlerde takviye ekiplerinde gelmesiyle birlikte yeniden başlanacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yeri detayı

(EK)

Bölgedeki ekiplerden detay

Dere detayları

Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR / ARTVİN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================================

6)POMPALI TÜFEKLE DEHŞET SAÇTI: 3'Ü ÇOCUK 8 YARALI

NİĞDE'de bir kişinin pompalı av tüfeğiyle rastgele ateş etmesi sonucu 3'ü çocuk 8 kişi yaralandı.

Merkeze bağlı Kömürcü Köyü'nde Cihangir Ş., bilinmeyen bir nedenle pompalı av tüfeğiyle rastgele ateş etti. Saçmaların isabet ettiği Cem Demiralay, Yasemin Derebaşı, Sercan Derbaşı, Mustafa Yılmaz, Tacettin Derebaşı ve isimleri öğrenilemeyen 3 çocuk yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayın ardından jandarma ekipleri Cihangir Ş.'yi gözaltına aldı. Hastanede tedavisi devam eden yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu, diğerlerinin hayati tehlikesinin ise bulunmadığı bildirildi. Jandarma, olayla ilgili soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Hastanenin acilinden görüntü

Ambulansın hastaneye gelişi

Jandarma ve polislerden görüntü

Haber-Kamera: Ali KADI / NİĞDE,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================================

7)ELAZIĞ'DA SİLAHLI SALDIRI: 3 YARALI

ELAZIĞ'da kimliği belirsiz bir kişi tarafından otomobilden açılan ateş sonucu 3 kişi yaralandı.

Olay, dün saat 19.30 sıralarında Nailbey Mahallesi, General Abdullah Alpdoğan Caddesi'nde meydana geldi. Plakası henüz belirlenemeyen bir otomobil caddede ilerlerken, iddiaya göre araçta bulunanlar kaldırımda yürüyen ve aralarında daha önceden husumet bulunan 3 kişiyi farketti. Otomobildekilerin açtığı ateş sonucu yaya olarak yürüyen 3 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralıları ambulansla kentteki hastanelere kaldırdı. Saldırganların yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yerinden görüntüler

Polisin güvenlik önlemi alması

Ambulansın görüntüsü

Olay yeri inceleme çalışmaları

Haber-Kamera: Erkan BAY / ELAZIĞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================

8)CEZAEVİ FİRARİSİ, İMAM NİKAHLI EŞİNİ BIÇAKLAYIP, REHİN ALDI

BURSA'da cezaevi firarisi Tarık D. (39), kendisini aldattığını öne sürdüğü imam nikahlı eşi İclal G.'yi (36) bıçaklayıp, rehin aldı. Yaklaşık 3 saatlik çabanın ardından eylemine son veren Tarık D. gözaltına alınırken, ağır yaralanan İclal G. ise hastanede tedaviye alındı.

Olay, merkez Yıldırım ilçesi Hocataşkın Mahallesi'nde meydana geldi. Yaralama suçundan yattığı İzmir Açık Cezaevi'nden firar eden Tarık D., gece yarısı sıralarında Bursa'da yaşayan imam nikahlı eşi İclal G.'nin evine geldi. Tarık D., kapının önünde kendisini aldattığını öne sürdüğü İclal G.'yi bıçakla bacaklarından ve sırtından yaraladı. Tarık D. İclal G.'yi döverken, çığlıkları duyan çevre sakinlerinin ihbarı üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan ekipleri gören Tarık D., İclal G.'yi bıçakla rehin aldı.

Polis ekipleri, Tarık D.'yi ikna etmek için çalışma başlattı. Ancak Tarık D. teslim olmayı reddedince, Özel Harekat ekiplerinden yardım istendi. Gelen özel harekat ekipleri, evi ablukaya aldı, Çevik Kuvvet ekipleri de vatandaşların linç girişimine karşı mahallede önlem aldı. Müzakereci polis, 3 saatlik bir çabayla Tarık D.'yi, teslim olmaya ikna etti. Gözaltına alınan Tarık D., emniyete götürüldü. Aşırı kan kaybeden yaralı İclal G. ise Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.  Olay sırasında evde bulunan çifte ait Efe isimli 9 aylık bebek, polis ekiplerince teslim alındı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Rehin alması ve darp etmesinden görüntüler

Özel Harekat ekiplerinden görüntüler

İkna çabaları

Sağlık ekiplerinden görüntüler

İkna edilip gözaltına alınması

Yaralı kadın ve bebekten görüntüler

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ / BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

9)UZAKLAŞTIRMA KARARI BULUNAN KOCA, ZORLA EVE GİRİP 3 ÇOCUĞUNU REHİN ALDI

MALATYA'da eşi ile boşanma aşamasında olduğu belirtilen Fuat T. (44), iddiaya göre alkol alıp, uzaklaştırma aldığı evine zorla girip 3 çocuğunu bıçakla rehin aldı.

Olay, dün gece saatlerinde Kiltepe Mahallesi'nde meydana geldi. Boşanma aşamasında olduğu belirtilen Fuat Toy, iddiaya göre içki içtikten sonra eşi E. komşusundayken uzaklaştırma kararı verilen evine zorla girdi. Çocukları A.Y.T. (19), Y.T (10) ve E.T.'yi (8) bıçakla rehin alan Fuat T.'nin bağrışmalarıyla eve gelen eşi E.T., polisten yardım istedi. İhbar üzerine gelen polislerin çabasıyla Fuat T., yarım saatin sonunda ikna olup çocuklarını bıraktı, kendi de teslim oldu. Korku dolu anlar yaşayan 3 çocuk, polis ekipleri tarafından sağlık görevlilerine teslim edildi. Çocuklarını rehin alan Fuat T. ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yerinden detaylar

Polis arabası

Evden görüntü

Sokak tabelası

Sokaktan görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN / MALATYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

10)EMEKLİ İŞÇİ 3 GÜNDÜR KAYIP

KARABÜK'te, işçi emeklisi İsmail Diktepe'den (45) 3 gündür haber alınamıyor.

Bayır Mahalle'de oturan işçi emeklisi ve 2 çocuk babası İsmail Diktepe'den, geçen Cuma gününden bu yana haber alınamıyor. Polis kentteki güvenlik kameralarını incelemeye alırken, İsmail Diktepe'nin bulunması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Sakine Diktepe, eşinin geçen Cuma günü kendisi uyuduğu sırada evden ayrıldığını söyleyerek, "Saat 15.00 sıralarında telefonla görüştük. Akşam bir yere iftara gideceğini söyledi. Askerde olan oğlum aradı. Ondan bilgi vermek istedim. Dinlemek istemedi gibi oldu. 'Gelince konuşuruz' dedi, 2 dakika konuştuk, hemen kapattı. Ben de iftara gidecek diye bir daha aramadım. Gece 00.00'da aradığımda ulaşılmıyordu. Husumetlimiz yok bildiğim kadarıyla. Varsa da söylemedi. Benim bildiğim bir şey yok. Gören duyan varsa Allah rızası için haber versin" dedi.

Eşinin kaybolduğu gün bir kişiyle konuşurken görüldüğünü ifade eden Sakine Diktepe, "Eşim çok sessiz duruyormuş, karşısında ki ise sürekli bir şeyler anlatıyormuş. Eşimi aldı gitti mi?" diye konuştu.

İsmail Diktepe'nin kayınbiraderi Recep Kavak ise, "Kız kardeşim gece saat 01.30'da beni aradı. İsmail'in eve gelmediğini, kaybolduğunu söyledi. Kardeşimi de alıp karakola gittim. Müracaatımızı yaptık. Bütün hastanelere, terminale gittim. Sabah saatlerine kadar aradık ama bulamadık. En son saat 19.00 sıralarında Karabük Kartaltepe civarında görülmüş. Bir de evinin 100 metre yakının alt yolda görülmüş" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Sakine Diktepe röp

-Recep Kavak röp

-İsmail Diktepe'nin resimleri

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE / KARABÜK,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

IRMAKTA KAYBOLAN SAMET'İ ARAMA ÇALIŞMASI 3'ÜNCÜ GÜNÜNDE (EK)

11)İL JANDARMA KOMUTAN YARDIMCISI OLAY YERİNDE

Antalya İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Muharrem Kurtoğlu, Manavgat ilçesinde ailesiyle gittikleri piknikte Manavgat Irmağı'na düşerek kaybolan Samet Durmuş Vurkun'un bulunmasına yönelik arama çalışmalarını denetledi. Manavgat İlçe Jandarma Komutanı Kürşat Kutalmış Şenol'la birlikte JAK ve Sahil Güvenlik timlerinin ikmal noktasına gelen Albay Kurtoğlu, dalgıçlardan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

HİÇBİR ŞÜPHE KALMAMASI İÇİN TEKRAR ARAMA YAPILDI

JAK mensubu dalgıçlar, hedeflenen faaliyet alanının neredeyse tamamını taradıklarını, herhangi bir şüphe kalmaması için, çocuğun kaybolduğu noktaya sabah yeniden dalarak arama yaptıklarını belirtti. Kurtoğlu'na ırmakta çok güçlü bir dip akıntı olduğu şeklinde bilgi veren dalgıçlar, Sahil Güvenlik unsurlarının da ırmakta sualtı arama robotuyla arama yaptıklarını ve yukarıdan aşağıya tarayarak geldiklerini söyledi. Manavgat İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Kürşat Kutalmış Şenol'un önerisi üzerine Albay Muharrem Kurtoğlu, can yeleği giyerek botla olay yerinde de incelemede bulundu.

BABAYA 'GEÇMİŞ OLSUN' DİLEĞİ

Samet Durmuş Vurkun'un babası İbrahim Vurkun'a da geçmiş olsun dileğini ileten Albay Kurtoğlu, "Arkadaşlarımız canla başla oğlunu bulmak için çalışıyor. İnşallah çok kısa sürede sonuç alırız. Sizin de acınız bir nebze olsun hafifler" dedi.

DENİZDE DE ARAMA YAPILDI

İlçe Jandarma Komutanı Kürşat Kutalmış Şenol, küçük çocuğu arama çalışmalarının Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları tarafından denizde de sürdürüldüğünü belirtti. Saat 16.00'da elektrik üretimi amacıyla ırmağa Oymapınar ve Manavgat barajlarından su bırakılması nedeniyle arama çalışması sonlandırıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Arama yapacak dalgıçların hazırlıkları

Dalgıçların botla ayrılması

İl Jandarma Komutan Yardımcısının olay yerine gelmesi

Dalgıçlardan bilgi alması

Acılı babaya geçmiş olsun dileği

Botla olay yerine gitmesi

İkmal noktasına geri gelmesi

Haber-Kamera: Mithat ABAKAN / MANAVGAT(Antalya),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

12)İŞTEN ÇIKARILDILAR, 'HERKES İÇİN ADALET' YÜRÜYÜŞÜ BAŞLATTILAR

İZMİR Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZSU'da güvenlik görevlisi olarak çalışan ve haksız yere işten çıkarıldığını iddia eden Ali Ünlü (33) ile Serhan Korkmaz (32), Ankara'daki CHP Genel Merkezi'ne gitmek üzere 'Herkes için adalet' adı altında yürüyüşe başladı.

Yaklaşık 9 senedir İZSU Genel Müdürlüğü bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve 2013 yılında güvenlik şefi olan Ali Ünlü ile güvenlik görevlisi Serhan Korkmaz, bazı kurum yöneticilerinin, kurumun imkanlarını özel işleri için kullandığını iddia ederek, 2014 yılında İZSU Teftiş Kurulu'na dilekçe verdi. Teftiş Kurulu'nun soruşturmasının ardından İZSU'da amir olan Ömer Yapan ve şef Mustafa Çimen, kınama cezası aldı. Bu olaydan sonra Mustafa Çimen itibarının zedelendiğini belirterek, 2016 yılında Ali Ünlü hakkında Teftiş Kurulu'na dilekçe verdi. Teftiş Kurulu'nun açtığı ve yaklaşık 2 yıl süren soruşturma sonucu Ali Ünlü'nün ve Serhan Korkmaz'ın işlerine bir süre önce son verildi. Kınama cezası alan yöneticilerinin verdiği şikayet dilekçesi nedeniyle işten çıkartıldığını ileri süren Ali Ünlü, yaşanan olayların trajikomik olduğunu söyledi. Ünlü, "Bugün, arkadaşım Serhan Korkmaz'la beraber İzmir Konak Meydanı'ndan başlamak üzere Ankara'ya yaklaşık 582 kilometrelik yürüyüş gerçekleştireceğiz. Yürüyüşümüze de 'Herkes için adalet' adını verdik. Yürüyüşte, bana annem ve babam da araçla eşlik edecek. Konuyla ilgili olarak çocukluğumdan bu yana çeşitli kademelerinde görev aldığım CHP'nin il yöneticileriyle görüştük. Bizlere hiç kimse destek olmadı ve haksızlığımızı gidermek için kimse bir çalışma yapmadı" dedi.

Serhan Kormaz da kendisinin ve Ali Ünlü'nün görevlerinde sergiledikleri başarılar dolayısıyla hem sözlü olarak takdir edildiklerini hem de yazılı teşekkür belgeleri aldıklarını belirterek, bu yürüyüşü yapmaktan başka çarelerinin kalmadığını söyledi.

Yapılan basın açıklamasından sonra Ünlü ve Korkmaz, Ankara'ya doğru yola çıktı. Ünlü ve Korkmaz'a açıklama sırasında Özel Güvenlik İş Sendikası üyesi arkadaşları da destek verdi.

İZSU'DAN AÇIKLAMA

Öte yandan İZSU'dan yapılan açıklamada, Ali Ünlü ve Serhan Korkmaz'ın ayrı ayrı konularda adli ve idari yönden suç teşkil eden fiillerinin tespit edildiği belirtilerek, "Bu nedenle kurum tarafından yapılan teftiş incelemesi sonucunda idari yönden şirketlerine iade edilmişler, adli yönden de soruşturma dosyaları savcılığa intikal ettirilmiştir" denildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Basın açıklamasından görüntü

Sendika üyelerinin slogan atmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================

13))ANNESİ VE YEĞENİNİN CENAZE NAMAZINI KILDIRDI

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde önceki gün bir sitenin havuzunun kenarında yürürken suya düşerek boğulan işitme engelli Ayşe Zeyrek (65) ve torunu Emin Furkan Duman (3), Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde gözyaşları arasında son yolculuklarına uğurlandı. Ağıtların yükseldiği mahallede, emekli imam Mustafa Zeyrek, anne ve yeğeninin cenaze namazını kıldırdı.

Kuşadası'na bağlı Değirmendere Mahallesi'ndeki bir sitenin havuzunun kenarında yürürken suya düşerek boğulan işitme engelli Ayşe Zeyrek ve torunu Emin Furkan Duman'ın cenazeleri, memleketleri Balıkesir'in Sındırgı ilçesine bağlı kırsal Aslandede Mahallesi'ne getirildi. Anneanne ve torununun cenazeleri, ilk olarak Duman Ailesi'nin evinin önüne getirilerek helallik alındı. Cenazeler daha sonra Aslandede Camii yanındaki mahalle meydanına götürüldü. Küçük Furkan'ın annesi Aysel Duman, ağabeyi Ayaz ve ablası Ayşegül, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Furkan'ın babası İbrahim Duman da oğlunun tabutu başından bir an olsun ayrılmadı. İkindi namazının ardından Ayşe Zeyrek'in oğlu emekli imam Mustafa Zeyrek, cemaatten helallik istedi. Helallik alındıktan sonra cenazeler, mahalle mezarlığına götürüldü. Mahalle mezarlığında cenaze namazını da Ayşe Zeyrek'in emekli imam oğlu ve Furkan'ın dayısı Mustafa Zeyrek kıldırdı. Mustafa Zeyrek bu sırada gözyaşlarına hakim olamadı. Cenaze törenine aynı köyden olan Sındırgı Belediye Başkanı AK Partili Ekrem Yavaş, Duman ve Zeyrek ailelerinin yanı sıra akrabaları ve mahalle sakinleri de katıldı. Cenaze namazının ardından Ayşe Zeyrek ve Emin Furkan Duman mahalle mezarlığında toprağa verildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Evin önüne getirilen cenazelerden genel ve detay görüntü.

-Camiye getirilken cenazelerden genel görüntü.

-Cenaze namazından genel ve detay görüntü.

-Mustafa Zeybek'in cenaze namazlarını kıldırmasından görüntü.

Haber-Kamera: Devrim DERİN / BALIKESİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

13)FETÖ ŞÜPHELİLERİNİN GİZLİ YAZIŞMALARI ORTAYA ÇIKTI

ADIYAMAN merkezli 20 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan 32 şüpheliden 12'si tutuklandı. Şüphelilerin cep telefonlarında örgütün gizli haberleşme uygulaması 'Falcon'daki yazışmaları bulundu. Şüphelilerden birinin rüyasında Hz. Muhammed'i gördüğünü, uyanınca da avucunda toprak olduğunu anlattığı yazışmalar dikkat çekti.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimin ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, aralarında 'Emir eri, büyük bölge sorumlusu, muhasebeci, bölge talebe mesulü, askeri öğrenci sorumluları, bilgi işlem sorumlusu, küçük bölge sorumlusu' sıfatlarıyla terör örgütü içerisinde görev alanların da bulunduğu şüphelilerin yakalanması için harekete geçti. Adıyaman merkezli Gaziantep, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Konya, Şırnak, Eskişehir, Van, İstanbul, Bilecik, Diyarbakır, Iğdır, Ankara, Batman, Elazığ, Hatay, İzmir, Uşak ve Malatya'da 36 şüpheliye yönelik operasyon düzenlendi. Örgütün 'gaybubet evleri'nin de bulunduğu adreslere düzenlenen operasyonlarda 32 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel dökümana el konuldu. Şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Operasyonda, şüphelilerin cep telefonuna yüklü, örgüte ait 'Falcon' ismi verilen gizli mesajlaşma programlarında yer alan yazışmalar da ortaya çıktı. Polisler, yazışmaları incelemeye aldı. Yapılan incelemede, örgütün mesajlaştığı programda bir şüphelinin yazışmasında şu ifadeler görüldü:

"Abi Kırşehir cezaevinde abilerin kaldığı koğuşta rüyalara karşı olumsuz bir tavır oluşmuş. Birisi rüya anlatırsa 'Geç bunları çok duyduk!' tarzında bir durum. Abiler havalandırmada iken içerde uyuyan bir abimizin hıçkırarak ağladığını işitip koşarak içeri girmişler Ne olduğunu sorunca abimiz "Rüyamda Efendimizi (SAV) gördüm. 'Bizim rüyalara inancımız kalmadı ya Resulallah' dedim. O da 'Öyleyse aç avucunu' dedi ve bir avuç toprak koydu avucuma" abimiz bu sırada uyanıyor ve avucunda toprak var."

Şüpheliler emniyetteki sorgulamaların ardından adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 12'si tutuklanırken, 20'si ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

FETÖ üyelerinin yazışmaları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN / ADIYAMAN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

14)MÜZE GEMİDEN DEFORME OLMUŞ ATATÜRK LARINI ATAN GÖREVLİLERE SORUŞTURMA

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk'ün 18 silah arkadaşıyla birlikte Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere Samsun'a geldiği Bandırma Vapuru'nun bire bir kopyası Bandırma Müze Gemisi'ni gezen bir kadın ziyaretçi, görevlilerin Atatürk'ün bazı fotoğraflarını gemiden attığını görüp cep telefonuyla kaydetti. Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntülerle ilgili açıklama yapan Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Necmi Çamaş, 2 ay önce yapılan çalışmada gemide bulunan 90 fotoğrafın yenileriyle değiştirildiğini, sergilenen fotoğrafların sökülüp atılmadığını söyledi. Çamaş, kullanılmayacak durumda olan ve depoda bekletilen 4-5 fotoğrafın atılmasının yanlış olduğunu belirterek, görevliler hakkında idari soruşturma başlatıldığını kaydetti.

Atatürk'ün 18 silah arkadaşıyla birlikte 19 Mayıs 1919'da İstanbul'dan Samsun'a geldiği Bandırma Vapuru'nun bire bir kopyası Bandırma Müze Gemisi'ni gezen bir kadın ziyaretçi, görevlilerin Atatürk'ün bazı fotoğraflarını gemiden attığını görüp cep telefonuyla kaydetti. Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler büyük tepki çekti. Olayla ilgili Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Necmi Çamaş, açıklama yaptı. Çamaş, şunları söyledi:

"Bandırma Vapuru'nu 2005 yılında Samsun Büyükşehir Belediyesi düzenleyip müze haline getirmiştir. O zamanki koyduğumuz resimlerin yüzde 90'ı deforme oldu. Kullanılamayacak hale geldi. Bunların içerisinde 7-8 tanesi tamamıyla kötü olmuştu. Diğerleri verilebilecek yerlere verildi. Biz orayı komple iki ay önce yeniledik. 'Atatürk'ün Samsun Günleri' diye oradaki 90 fotoğrafın hepsini yeniledik. Kullanılabilecek olanları çeşitli yerlere dağıttık, kullanılamayacak olan 4-5 tane resim. Oradan söküp, kaldırıp atma yok. Kullanılamayacak olanları depoya kaldırmıştık. Orada arkadaşlar kullanılamayacak olanları çıkarırken video çekilmiş. Orada arkadaşların yukardan aşağı atışı yanlış ama 'O resimler sökülüp de oradan atıldı' diye de bir şey söz konusu değil. İki ay önce yaptığımız tadilatta hurdaya çıkmış olan img."

Fotoğrafların atılmasının bilgisi dışında olduğunu belirten Necmi Çamaş, "Bu arkadaşların atmaları benim de bilgim dışında. Onlarla ilgili hemen gerekli idari soruşturmayı da başlattım. Oradaki görevlilerle ilgili, savunmalarını yapmak üzere, neden böyle bir davranışta bulunduklarına ilişkin işlem başlattım. 14 yıl önce çerçevelenmiş, hava şartları nemden dolayı çok kötü duruma gelmiş olan resimler bunlar. Orada çok titiz bir çalışmayla, mükemmel Atatürk resimleriyle biz o resimleri değiştirdik. Keşke oradaki yanlış da olsa tutumu değil de içerdeki güzel düzenlemeyi de görebilseler" dedi.

2003'TE YAPILDI

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 18 silah arkadaşıyla birlikte 19 Mayıs 1919'da İstanbul'dan Samsun'a geldiği ve kurtuluş mücadelesinin en büyük tanığı olan Bandırma Vapuru'nun bire bir kopyası olarak 2003 yılında yapılan Bandırma Vapuru, 2005 yılından bu yana 'müze gemi' olarak hizmet veriyor. 35 bin metrekarelik Milli Mücadele Açık Hava Müzesi'nin içinde yer alan Bandırma Müze Gemisi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel eşyasının da yer aldığı 189 eser sergileniyor. Müzede Atatürk'e ait 60 fotoğraf, 1870'li yıllarda yapılmış duvar saati, telefon, cetvel, pergel, yangın tüpü, masa ve sandalyeler teşhir ediliyor. Atatürk'ün tabancası, kendi el yazısının yer aldığı metinler ve kıyafetleri de müzede yer alan eserler arasında bulunuyor. Geminin kamara bölümünde Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki yatak odasının bire bir kopyası de yer alıyor. Ayrıca müzenin kamara bölümünde Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri de büyük ilgi görüyor. Heykellerin bulunduğu odada yer alan tarihi saat Atatürk'ün Samsun'a çıktığı an olan saat 08.00'i gösteriyor. Müze gemiyi yılda yaklaşık 600 bin kişi ziyaret ediyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Tabloların atılması

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER / SAMSUN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================================

15)BAYRAĞI ALIP YERE ATARKEN GÜVENLİK KAMERASINI GÖRÜNCE ÖPMEYE BAŞLADILAR

ÇORUM'da bir  iş yerinin önünde asılı Türk bayrağını ipiyle birlikte koparıp indiren iki kişi, güvenlik kameralarını görünce bayrağı öpüp tekrar yerine asmaya çalıştı.

Olay, Hürriyet Meydanı'nda bulunan bir iş yerinin önünde meydana geldi. Caddeden ara sokağa giriş yapan iki kişi,  bir iş yerinin önünde asılı Türk bayrağını kopardı. Tam bayrağı yere atacakken güvenlik kameralarını fark edip bayrağı öpmeye başladı. İki kişinin bu hareketini güvenlik kameraları saniye saniye kaydetti. Öte yandan Çorum'un Alaca iİçesinde yaşayan Alper Kayış isimli genç ise hareket halindeki otomobilin tavanına çıkıp, çıkardığı Türk bayrağını açarak otomobilin tavanında açtığı Türk bayrağıyla metrelerce ayakta ilerledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Asılı Türk Bayrağını indirirken

-Alper Kayış isimli gencin otomobilin tavanında açtığı Türk Bayrağı ile ilerlemesi

-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR /ÇORUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================================

16)ENGELLİLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLARI ANLAMAK İÇİN FARKINDALIK ETKİNLİĞİ

MANİSA Celal Bayar Üniversitesi'nde (MCBÜ) öğrenim gören 550 öğrenci, engellilerin yaşadığı zorlukları anlamak için öğretim görevlileriyle birlikte gözlerini siyah bantlarla bağlayarak tekerlekli sandalyelere bindi. Kantinde gezerken zaman zaman düşme tehlikesi geçiren öğrenciler, sürücülere araçlarını engelli geçitlerine park etmemeleri için çağrı yaptı.

MCBÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda Öğretim Görevlisi Özge Göbel'in düzenlediği farkındalık etkinliğinde, 550 üniversite öğrencisi üniversite kampüsünde gözlerini bağladı ve tekerlekli sandalyelerle gezintiye çalıştı. Gözlerini siyah bantlarla kapatan öğrenciler, üniversite kantininde dolaşırken zor anlar yaşadı ve düşmemek için arkadaşlarından yardım aldı. Tekerlekli sandalyeye binen öğrenciler de hatalı park eden araçlar yüzünden kaldırımlara çıkamadı. Üniversite öğrencisi Dilan Kılıç, "Gözlerim kapalıyken gerçekten çok zordu. Tek bir ışık bile yoktu. Attığım adımı bilemiyordum. Kendimi çok kötü hissettim. Kendimi görme engellilerine yerine koydum. Onlara daha çok fırsat verilmeli ve yardım edilmeli. Yolda engelliler için koyulan sarı çizgileri bizler hep ihlal ediyoruz. Bunları yapmamalıyız" dedi. Üniversitenin öğretim görevlisi Özge Göbel ise empati parkuru ve farkındalık yürüyüşüyle öğrencilerin kendilerini engellilerin yerine koyduğunu ve bilinçlendiğini söyledi. Göbel, "Empati parkurunda tekerlekli sandalyede olan bir insanın yaşadıklarını anlamaya çalıştık. Arabalardan dolayı zorluk çektik. Bir daha arabası olan bir öğrenci bu alanlara dikkat edecektir. Öğrenciler gözleri bağlandığında da çok zorlandılar ve engellileri daha iyi anladılar" diye konuştu.

Farkındalık etkinliği kapsamında MCBÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde iki kolu ve bir bacağı olmayan engelli uzman psikolog İlknur Peder, trafik kazası sonucu engelli olan yazar Gurur Göç, engelli milli yüzücü Sefa Yurtkölesi ve görme engelliler yaşam koçu Mehmet Göktaş ise öğrencilerle söyleşi yaptı. Etkinlikte üniversite öğrencileri işitme engelliler için işaret diliyle İstiklal Marşı'nı seslendirdi.

Yaşamıyla engellilere örnek olan bedensel engelli uzman psikolog İlknur Peder, karşısına çıkan tüm engellere rağmen yaşama tutunduğunu anlattı. Diğer öğrenciler gibi eğitim alma şansına sahip olamadığını ifade eden İlknur Peder, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini açık öğretimden 18 yaşından sonra bitirdiğini söyledi. İlknur Peder, "Üniversite sınavına çalışarak üniversiteye girdim. Psikolog olmak her zaman hayalimdi. Evde hayali danışanlarıma seans yapardım. Şimdi bu hayallerimi gerçeğe çevirdim ama bunlar hiç kolay olmadı. Önemli olan bizim zayıf gördüğümüz yönlerimizle yaşamaktır. Eksikliği kabullenip başka artı yönleri keşfetmek gerekiyor" dedi.

HERKES 'YAPAMAZSIN' DEDİ

İlknur Peder, 15 yıldır uzman psikolog olarak çalıştığını ve kendi merkezini de 10 yıl önce açtığını belirtip, "Ben mezun olduğumda herkes 'Seni kimse işe almaz' dedi. Mezun oldum, 1 ay sonra işe başladım. Kendi işyerimi açmak istediğimde herkes bana güldü. Hatta bir hocam 'Uzuv eksikliğin var, insan psikolog olarak seni ciddiye almayabilir' dedi. Kendi ofisimi açmaya çalıştığımda babam 'Nasıl olsa iki ay sonra kapatacaksın' dedi. Fakat 10 yıldır devam ediyorum. Hiç kolay olmadı ama çabalıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Öğrencilerin gözleri bağlıyken yürümeye çalışması

Tekerlekli sandalyede öğrencilerin ilerlemesi

Öğrencilerin konuşması

Öğretim Görevlisi Özge Göbel'in konuşması

İşaret diliyle İstiklal Marşı'nın söylenmesi

Salondan genel görüntü

Engelli uzman psikolog İlknur Peder'in konuşması

Haber-Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

17)SÜRGÜNDE ÖLEN ATALARINI ANDILAR

KOCAELİ'nin Kandıra ilçesinde, Abhaz ve Çerkesler 1864 yılında Kafkasya'dan sürgün edilirken ölen atalarını denize çelenk bırakıp, dualar ederek andı.

Çarlık Rusya'sı tarafından 154 yıl önce gemilere doldurularak Türkiye kıyılarına gönderilen Çerkes ve Abhazlar'ın büyük bölümünün sahile çıktığı Kocaeli'nin Kandıra ilçesine bağlı Babalı Sahili'nde anma töreni düzenlendi. Törene, Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Atanur Aksoy, Abazya'nın Türkiye Temsilcisi Vadim Haraziya'nın yanı sıra başta İstanbul, Ankara, İzmit, Sakarya, Düzce, Zonguldak, Eskişehir ve Bursa gibi illerden olmak üzere Türkiye'nin birçok bölgesinden Abhaz ve Çerkesler katıldı. Anma töreninde sürgünde ölenler için dua edilirken, kıyıya çıktıkları sahile çelenk ve karanfiller bırakıldı.

Törende konuşan Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Atanur Aksoy, "Atalarımız bundan 154 yıl önce vatanını korumak için uzun yıllar sürdürdükleri savaşı kaybetmiş ve anavatanlarından  adeta koparılarak sürgüne zorlanmıştır. Kafkas Sürgünü tarihin tanıklık ettiği en dramatik olaylardan biridir. Ecdadımızın sırtı Abhazya'ya döndürülmüş, Karadeniz'in karanlık ve soğuk yüzü ise önlerine koyulmuştur. Osmanlı kıyılarına gelinceye dek gemilerdeki salgın hastalıklar, susuzluk, açlık ve tarifsiz dram karaya çıkanların gemiye bindirilenlerin yarısı kadar bile yoktu. İşte bu yüzden Karadeniz en çok bize karadır. Aziz soydaşlarım atalarımız Osmanlı kıyılarına geldiğinde bu kez önlerinde bilmedikleri bir ülke, anlamadığı bir dil vardı. Karadaki yaşam gemideki yaşamdan daha kolay değildi. Öncelikle hayatta kalabilmek için mücadele veren atalarımız benliğini yitirmeden kültürünü nesilden nesile aktarmaya çabalamış ve başarılı olmuştur. Öyle bir millet düşünün ki vatanlarından sürgün edilmiş, ellerinde tutunacakları hiçbir dal bırakılmamış, tanımadıkları bir ülkede yaşamak zorunda bırakılmış, adeta küllerinden doğması gerektiği yüzlerine haykırılmış. Tarihte çok millet vardır ki dedeleri bu kadar olumsuzluğa maruz kalmasına rağmen torunları 154 yıl sonra atalarının huzurunda toplansın ve biz buradayız bıraktığınız mirasa sahip çıkıyoruz, kültürümüzü yaşatıyoruz acılarımızı ilk günkü kadar taze ancak tarihimizle dimdik ayaktayız diye haykırsın. Çekilen acıların tarifi yok telafisi de yok. Atalarımız varlıklarını sürdürmek için büyük acılar çektiler. Belki zamanı geri alamayız, çekilen sıkıntıları azaltamayız ancak biliyorum ki yaşanılan acıların farkında olmak ve onları yad etmek ruhlarını daha fazla huzura kavuşturuyor. Yüce Allah'tan dileğim bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın" dedi.

Tören geleneksel Nart Ateşi'nin yakılmasıyla sona erdi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Sahile karanfil bırakılmasından görüntüler

Federasyon Başkanı Atanur Aksoy'un konuşması

Meşalelerle yürüyüş

Nart ateşinin yakılması

Detay

Haber-Kamera: Uğur AYDIN / KANDIRA(Kocaeli),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Zeyrek Ali Ünlü Irak Politika Güncel Haberler

title