Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

15 YAŞINDAKİ KIZ YANLIŞLIKLA ANNESİNİ ÖLDÜRDÜHaber - Kamera: Uğur AYAZSNI - Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHAPendik'te 15 yaşındaki A.O., evde oynadığı tabancanın ateş alması sonucu yanlışlıkla annesini vurdu.

15 YAŞINDAKİ KIZ YANLIŞLIKLA ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ

Haber - Kamera: Uğur AYAZSNI - Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA

Pendik'te 15 yaşındaki A.O., evde oynadığı tabancanın ateş alması sonucu yanlışlıkla annesini vurdu. Kafasından yaralanan anne hayatını kaybetti.

Olay, Pendik Kurtköy Mahallesi Şehit sokakta sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, 35 yaşındaki Özlem Odabaşı(35), evde temizlik yapıyordu. O sırada 15 yaşındaki kızı A.O ise oynadığı babasının tabancası ateş aldı. Tek kurşun ile yaralanan kadın kanlar içerisinde yere yığıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri kafasından yaralanan anne Özlem Odabaşı'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Bölgeye gelen polisler çevrede güvenlik önlemi alırken, olay yeri ekipleri evde inceleme yaptı. Ceset, savcı incelemesinin ardından adli tıpa gönderildi.

Cenaze, Bağcılar da kılınan cenaze namazının ardından Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi. Annesinin ölümüne sebep olmaktan gözaltına alınan 15 yaşındaki A.O.'nın ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Sokaktan görüntü

-Binadan görüntü

-Komşuları ile röp.

-Fotoğraf

07.08.2017 - 16.22 Haber Kodu : 170807124

========================

85 GÜN SONRA TESPİT EDİLDİ; POLİS OPERASYONUNDA İNTİHAR ETTİ

Avcılar'da Oğuz Kıllı'nın maganda kurşunuyla ölümüyle ilgili polisin 85 gün süren araştırması tamamlandı. Polis, şüphelinin Esenyurt'ta kaldığı daireye  operasyon yaptığı sırada silah sesi yükseldi.

Silah sesinin yükseldiği odaya giren polis, şüphelinin cansız bedeniyle karşılaştı.

Maganda kurşunuyla ölen Oğuz Kıllı'nın ailesi polise teşekkür ederken "Bireysel silahlanmaya hayır" dedi.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA

Avcılar'da yaklaşık 3 ay önce bir çocuk babası Oğuz Kıllı'nın maganda kurşunuyla ölümüyle ilgili aranan şüpheli, polisin kaldığı daireye yaptığı operasyon sırasında intihar etti.

3,5 yaşında Ezgi isminde kızı olan Oğuz Kıllı, 14 Mayıs'ta Avcılar'da aracıyla yoldan geçtiği sırada, iki grup arasındaki kavgada sıkılan kurşunun göğsüne isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıştı. Hastaneye kaldırılan 31 yaşındaki Kıllı, 15 günlük yaşam mücadelesini kaybetmişti.

85 GÜN SONRA ŞÜPHELİ TESPİT EDİLDİ

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Oğuz Kıllı'nın katilini yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. 85 gün süren çalışmalar sonunda cinayet şüphelisinin kimliği belirlendi.

Ekipler, Kıllı'nın ölümüne sebep olan kurşunu sıkan Hüseyin Ö.'nün Esenyurt'ta kaldığı lüks siteye dün öğle saatlerinde operasyon düzenledi. Baskın sırasında, cinayet şüphelisi Hüseyin Ö. kaldığı dairenin bir odasında başına tabancayla ateş ederek intihar etti.

Polis, evdeki 2 kişi de gözaltına aldı. Hüseyin Ö.'nün cenazesinin, Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu morgundaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından yakınlarına teslim edildiği öğrenildi.

"BAŞKALARININ CANI YANMAYACAK"

Oğuz Kıllı'nın cinayet şüphelisinin operasyon sırasında intihar ettiği haberini alan Esra Kıllı ile Abla Nesrin Karslı, DHA'ya konuştu.  Esra Kıllı, "Dünya bir canavardan kurtuldu. En azından başkalarının canı yanmayacak. Bizim evimize ateş düştü, başkalarının evine ateş düşmesin. Başka Ezgi'ler babasız kalmasın. 'Bireysel silahlanmaya hayır' diyorum. Şu anda psikolojik destek görüyorum. Hafızam her şeyi olduğu gibi siliyor. Kızımı bile tanıyamaz hale geldim. Bu kim diyorum kızım için" dedi.

"ACIMIZI BİR NEBZE HAFİFLETTİ"

Abla Nesrin Karslı ise  "İstanbul Emniyeti'ne çok teşekkür ediyoruz. Adalete inancımızın kırıldığı noktada dosyamızda büyük bir gelişme oldu. Bu anlamda çok mutluyuz. Ama tabi ki katil zanlısının basit bir sonu oldu. Kardeşimin vurulduğu günden beri yaşayan bir ölüyüz ailece. Çok büyük hüzünlü bir tabloyuz. 3,5 yaşındaki yeğenim yetim kaldı. 30 yaşındaki gelinimiz dul kaldı. Bu acıların telafisi yok. Kardeşim her gün toprak altında çürüyor. Şuan sadece onun kanının yerde kalmaması acımızı bir nebze hafifletti. Ama hiçbir şekilde ne öfkemizi ne de hırsızımı dindiremedi maalesef" ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Oğuz Kıllı'nın eşi ve ablasıyla röp.

-Cinayet şüphelisinin intihar ettiği site

-Adli Tıp Kurumu'ndan detay

-Genel ve detaylar

(ARŞİV)

-Cenazenin Adli Tıp Kurumu'ndan alınması

-Ailenin yaptığı basın açıklaması

-Cenaze namazının kılınması

-Ağlayanlar

-Ayakta durmakta güçlük çeken baba Ahmet Kıllı

-Ezgi Kıllı'nın ağlayarak söylediği söz

-Anne Mahie Kıllı'nın yaktığı ağıt

-Genel ve detaylar

07.08.2017 - 15.24 Haber Kodu : 170807096

====================================

FETÖ'NÜN DOĞAN MEDYA'YI İŞGAL DAVASI

Tutuklu sanıklar ifade veriyor.

Duruşmayı eski bakan Nabi Avcı da izledi.

Müştekilerden biri, "Bizim acımız var, onlar gülümsüyor" diyerek sanıklara su şişesi fırlatınca özel güvenlik tarafından salon dışına çıkarıldı.

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Hürriyet, CNN Türk, Kanal D ve DHA'nın da bulunduğu Doğan Medya Center binasını basan 3'ü tutuklu 19 askerin yargılandığı davaya devam edildi.

1 vatandaşın da şehit olduğu işgal girişimiyle ilgili savunmasını yapan tutuklu yüzbaşı Mehmet Akif Aslan, "Emri sorgulama yetkimiz yoktur. O gece Reina'ya gidin deselerdi, oraya giderdik. Kamu güvenliği söz konusuydu" derken; tutuklu yüzbaşı Erdal Şeker ise  "Verilen emre uymasaydım, Askeri Kanuna göre suç işlemiş olacaktım"  dedi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu eski yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya, Mehmet Akif Aslan getirilirken; tutuksuz 10 sanık da duruşmada hazır bulundu.  Duruşmaya, eski bakan Nabi Avcı da müştekilere destek olmak amacıyla izleyici olarak katıldı.

SANIKLARA "VATAN HAİNİ" TEPKİSİ

Sanıkların kimlik tespitleri tamamlandıktan sonra müştekilerden biri, "Bizim acımız var, onlar gülümsüyor" diyerek sanıklara su şişesi fırlatınca özel güvenlik tarafından salon dışına çıkarıldı. Diğer müştekiler de "Terörist, vatan hainleri" diyerek sanıklara tepki gösterdi.

"SADECE EMRE İTAAT ETTİM"

Duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Akif Aslan'ın savunması ile başlandı. Sanık Aslan, "Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum. Sadece emre itaat ettim. Askeri kanunlar halen yürürlüktedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını kendime tek gaye edindim. FETÖ ile hiçbir iltisakım yoktur. Bylock kullanmadım. FETÖ'nün gazetesini, dergisini almadım, organizasyonlarına katılmadım" dedi.

"CNN TÜRK BİNASINA TERÖR SALDIRISI YAPILACAĞI SÖYLENDİ"

Sanık Aslan, 15 Temmuz gecesi Kurmay Albay Ahmet Zeki Gerehan tarafından çağrıldıklarını ve CNN Türk binasına terör saldırısı olacağını, bu nedenle binanın emniyete alınması için boşaltılması emrini verdiğini belirtti. Sanık Aslan, "Türlü gerekçeler göstererek göreve gitmemek hiçbir subaya yakışmaz. Mutlak itaat anlayışı böyledir. 34 yaşındayım. Beni vatan hainliğiyle suçlayanlar, Doğu'daki benim kadar görev yapmışlar mıdır? Bir gecede mi hain oldum. Emri sorgulama yetkimiz yoktur. O gece Reina'ya gidin deselerdi, oraya giderdik. Kamu güvenliği söz konusuydu" diye konuştu.

"KİMSEYE SİLAH DOĞRULTULMADI"

CNN Türk binasına hızla girdiklerini, içeride çekim yapan bir kameranı çekim yapmaması için uyardıklarını anlatan sanık Aslan, "Bina çalışanlarına, Genelkurmayın emri olduğunu binayı boşaltmalarını söyledim. Ne subaylar, ne askerler kimseye silah doğrultmadı. Silah namluları aşağı çapraz şekilde tutulu olduğu için kendilerine tutulduğunu sandılar" dedi. Vatandaşların provokasyonlarını bertaraf etmek için havaya ateş ettiğini de belirten sanık Aslan, 10 kişilik grubun kendisini linç etmeye kalktığını söyledi.

"BENİM İŞİM EMRE İTAAT ETMEKTİR"

İddianamede belirtildiği gibi "asker yönetime el koydu" şeklinde söylemleri olmadığını belirten sanık Mehmet Akif Aslan, "Askerlik hayatım boyunca amirlerime güven ve itimat içinde oldum. Benim işim emre itaat etmektir. Bu emrin bir kurgu, mizansen olduğunu nereden bileyim. O gün darbe girişimi olduğu aklıma gelmedi. Art niyet aramadım. Tek suçum sosyal medyaya bakmamış olmam. Keşke bakmış olsaydım. Her doğumgünümüzü kutlayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı, bize haber ulaştırabilir ve karargahlarımızdan çıkmamamız sağlanabilirdi. Bu yapılsaydı vatanı için çalışan subaylar burada yargılanıyor olmazdı" diye konuştu.

TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ TALEP ETTİ

Gazeteci Nedim Şener'e kesinlikle silah doğrultulmadığını, aksine Şener'in üzerlerine yürüdüğünü belirten sanık Aslan, görüntülerden de bunun anlaşılacağını da söyledi. Reina saldırganının 39  kişiyi öldürdüğünü ifade eden Aslan, "Kandırılarak kışla dışına çıkarıldık. Ben o teröristten daha iyi silah kullanmama rağmen hiçbir vatandaşa zarar gelmemiştir. Bu bizim iyi niyetimizi göstermektedir. Bu oyunu yazanlar ve oynayanlar farklıdır. Subaylar da er ve erbaşlar suçsuzdur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi.

"DARBE GİRİŞİMİ OLDUĞUNU BİLSEM GİTMEZDİM"

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, "Orada insanlar, size direniyorlar. Hiç anlamadınız mı darbeyi?" diye sorunca Sanık Mehmet Akif Aslan, "Darbe diye bir şey yoktu. O an aklımda olan tek şey binayı boşaltmaktı" diye cevap verdi. Daha sonra müşteki avukatı, "Pişman mısın?" sorusu üzerine sanık Aslan, "Olay günü emrin kanunsuz olduğunu bilmiyordum. O nedenle bugün emir verilse yine giderim. Ama darbe girişimi olduğunu bilsem gitmezdim" dedi. Bunun üzerine avukat bir kez daha sanığa "Pişman mısın?" diye sorunca sanık Aslan, "Bundan sonra verilen emri sorgularım" dedi. Avukat ise "Soruma cevap vermediniz, pişman mısınız?" deyince sanık Aslan da "Darbe girişime alet olduğum için üzgünüm" dedi.

"EMRE UYMASAYDIM SUÇ İŞLEMİŞ OLACAKTIM"

Daha sonra tutuklu sanık Erdal Şeker'in savunmasına geçildi. Sanık Şeker de, Ahmet Albay tarafından CNN Türk binasına terör saldırısı olacağı, binayı emniyete almaları konusunda emir aldıklarını belirtti. "Verilen emre uymasaydım, Askeri Kanuna göre suç işlemiş olacaktım" diyen sanık Şeker, "CNN Türk binasına geldik. Zamanla yarışıyorduk, çünkü saldırı zamanı bilinmiyordu. Yönergelere göre binanın nasıl boşaltılacağı belirtilir. Çekim yapan bir kişiyi uyardık. Personel boşaltma işlemnin yavaştan almaktaydı. Kimseye hakaret etmedik, silah kullanmadık" dedi. Sanık Erdal Şeker, darbeden haberi olmadığını belirterek erlere "Vur emri" vermediğini ve yayın kesme maksatlı binaya girdikleri yolundaki iddiaları da reddederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Duruşmaya öğle arası verildi.

İDDİANAME

İddianamede tutuklu eski yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya, Mehmet Akif Aslan ile astsubaylar Muhammet Orhan Kaya, Muhammet Çınar ve 14 er "sanık", şehit edilen Vedat Barceğci "maktul", olaylarda yaralanan 4 kişi ise "mağdur" olarak yer alıyor. Doğan TV, Doğan Müzik Yapım, Hürriyet Radyo, D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım, Doğan Uydu Haberleşme Hizmetleri'nin de arasında bulunduğu 21 kurum ve kişi ise "müşteki" sıfatıyla yer alıyor.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıkların "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Süleyman Ahmet Kaya'nın, Vedat Barceğci'nin öldürülmesi eyleminden dolayı "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "Silahla tehdit", 9 kez uygulanmak üzere "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı şekilde engellenmesi" suçlarından 125 yıldan 215 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. İddianamede, sanık Mehmet Akif Aslan'ın "Silahla tehdit", iki kez uygulanmak üzere "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 12 yıldan 39 yıla kadar, sanık Erdal Şeker'in "Silahla tehdit" ve "Basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı şekilde engellenmesi" suçlarından 4 yıldan 12,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları öngörüldü. Sanık 14 erin çeşitli suçlardan 4'er yıldan 200'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Görüntü Dökümü:

----------

-İşgal girişimiyle ilgili arşiv görüntü

07.08.2017 - 15.46 Haber Kodu : 170807107_

=============================

AKOM'U İŞGAL GİRİŞİMİ DAVASINDA 1 TAHLİYE

Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) işgal ettikleri gerekçesiyle 6'sı tutuklu, 9'ü rütbeli 17 asker hakkında, 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davada bir sanık tahliye edildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 6 tutuklu sanık, tutuksuz 3 sanık ve avukatları katıldı. Darbe girişimi sırasında yaralananların da aralarında bulunduğu bazı mağdur ve müştekiler duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, TBMM, Başbakanlık,  Milli Savunma Bakanlığı, İETT, İSPARK ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ adına avukatları, davaya müdahillik talebinde bulundu. Talebe ilişkin söz alan sanık avukatları, TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı'nın talebini mahkemenin takdirine bıraktıklarını ancak  İETT, İSPARK ve belediyenin diğer birimlerinin suçtan zarar görme ihtimali olmadığı gerekçesiyle davaya katılma talebinin reddini istedi.

Mahkeme heyeti, TBMM, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığının davaya katılma talebini kabul etti. Heyet  İETT, İSPARK ve  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ'nin davaya katılma talebine ilişkin olarak ise iddia olunan zararlarının belgelendirdikten sonra değerlendirilmesine karar verdi.

POLİSLER TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada, olay sırasında görev alan polis memurları tanık olarak dinlendi. Tanık polis memuru B.C, olay tarihinde göreve çağrıldıklarını ve o gece sabaha kadara darbecilere karşı mücadele ettiklerini belirterek, "Sabaha karşı AKOM'a geldik. Binanın içerisi ile çatısında silahlı askerlerin bulunduğunu gördüm. Teslim ol çağrılarının hemen ardından çatıda bulunan ve mevzilenen askerler bir süre sonra binaya girdi. Bir astsubay ile bazı erler 'teslim ol' çağrılarına uyararak polis aracına doğru koştular. Diğer tüm rütbeliler özel harekat polisi tarafından binanın içerisine düzenlenen operasyon sonucunda gözaltına alındılar" dedi.

Sanık avukatlarının sorularını yanıtlayan polis memuru, AKOM'un işgali ve askerlerin teslim sırasında herhangi bir silahla ateş açmadıklarını ve böyle bir ses de duymadıklarını belirterek, "AKOM'a sabaha karşı varmamızın sebebi, diğer bölgelerdeki olaylardan sonra anca gidebildik. Malum  İstanbul'da bir çok bölge işgal edilmişti. Talimat gelince buraya gittik" diye konuştu.

Sanıkların ve avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerinin ardından tutuklu sanıklardan Ömer Faruk Çimen'in tahliyesine karar verilerek duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde AKOM'u işgal ettikleri iddiasıyla 9'u rütbeli, 6'sı tutuklu 17 asker şüpheli, olayda yaralanan 7 kişinin de aralarında bulunduğu 17 kişi ise müşteki sıfatıyla yer alıyor.

Tüm şüphelilerin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7 yıl altı aydan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenen iddianamede, ayrıca 4 tutuklu askerin, işgal sırasında 7 kişiyi yaraladıkları gerekçesiyle "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 63 yıldan 105'er yıla kadar hapis, 11 şüpheli askerin ise işgal sırasında "kamu malına zarar verdikleri" iddiasıyla 1 yıldan dörder yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi talep ediliyor.

Şüpheli askerlerin bir kamyon, yeterince mühimmat ve etkili silahlar bulundurmak suretiyle AKOM'u ele geçirmek ve buradaki darbe kapsamındaki faaliyetlere yön vermek için 6. Motorlu  Piyade Alay Komutanlığından hareket ederek AKOM'a intikal eden askeri birlik içerisinde yer aldıkları anlatılan iddianamede, açılan ateş sonucu müştekiler  Mustafa Ertaş, Bilal Uzcan, Hacı Demirci,  Ramazan Çakır, Eyüp Kalan ve Musa İlhan'ın yaralandığı, atış sıklığı, hedef gözetilmesi gibi hususlar da dikkate alındığında şüphelilerin öldürmeye teşebbüs ettikleri kanaatine varıldığı ifade ediliyor.

=================================

İSTANBUL'DA YÜKSEK NEM ETKİLİ OLUYOR

İstanbul'da özellikle Karadeniz'e yakın  ilçelerde yüksek nem oranı bugün de etkisini gösteriyor.

Meteoroloji'nin verilerine göre Arnavutköy Terkos'da nem oranı yüzde 94'e ulaşırken, Sarıyer Kilyos'ta yüzde 90, Beykoz Anadolu Feneri'nde yüzde 89, Silivri'de yüzde 90, Çatalca'da yüzde 84'luk nem oranı ölçüldü.

Sıcak ve nemin etkisinden kurtulmak için bir çok kişi denize ve yeşil alanlara akın etti.

Haber: Enver ALAS - Kamera: Güven USTA, İstanbulDHA

İstanbul'da yüksek nem oranları bunaltacak şekilde etkili olmaya devam ediyor. Özellikle ölçülen yüksek nem oranlarının İstanbul'un kuzey bölgelerinde oldu.  İstanbul'un çeşitli ilçelerinde ölçülen sıcaklık değerleri 28 ila 33 derece arasında değişirken, yüksek nem ise hissedilen sıcaklık derecelerini yüksek oranlara çıkartıyor.

TERMOMETRE 31 DERECE HİSSEDİLEN SICAKLIK 37

Bakırköy'de saat 12.30 sıralarında termometre 30 dereceyi gösterirken hissedilen sıcaklık 36 derece, Sarıyer'de ise 14.00 sıralarında termometre 31'i gösterdiğinde de hissedilen sıcaklık 37 dereceyi gösterdi.

SAHİL KENARLARI DOLDU

Sıcak ve nemli havadan bunalanların ilk adresi sahil kenarları ve ağaçların bol olduğu yeşil alanlar oldu. Florya'daki Menekşe Sahili  tamamen dolarken, Boğaz sahili ise vatandaşların öncelikli tercihleri arasındaydı.  Sıcak ve nemin etkisinden kurtulmak için yeşil alanlara gelenler de piknik yaparak zaman geçirdiler.  Ayrıca bazı bölgelerde duyarlı vatandaşlar ve çeşitli belediyeler tarafından  hayvanların su içmeleri için belirli alanlara dolu su kapları bırakıldı.

"NEFES ALMAK ZORLAŞIYOR"

Sıcaktan bunalanlar, nemli havanın nefes almayı bile zorlaştırdığını belirttiler. Ailesiyle birlikte Altınşehir'den denize girmek için Menekşe Sahiline gelen Erdal Keser, " Haddinden fazla bir nem var. Nefes almakta zorlanıyoruz. Sıcak ve nemli havadan etkilenmemek için denize geldik" ifadelerini kullanırken, Yenibosna'dan gelen Ali Demir ise "Sabah erkenden denize geldik. Sıcaktan kaçıyoruz" dedi.

"NEMLİ HAVA DUVAR GİBİ İNSANI YORUYOR"

Boğaz'da Tarabya sahilinde denize giren Kurtay Kayaoğlu'da yüksek nemin hayatı zorlaştırdığını belirterek, "Kuru sıcakta insan bir şekilde soğuyabiliyor ancak nemli hava 'duvar' gibi insanı yoruyor" şeklinde konuştu.

İSTANBUL'DA SAAT 14.30 İTİBARİYLE BAZI İSTASYONLARDA ÖLÇÜLEN NEM ORANLARI

Saat 14.30 itibariyle İstanbul'da bazı ilçelerde ölçülen nem oranları şöyle:

Arnavutköy Terkos Barajı: yüzde 94

Sarıyer Kilyos: yüzde 90

Beykoz Anadolu Feneri:  yüzde 89

Silivri: yüzde 90

Çatalca yüzde 87

İSTANBUL'DA SAAT 14.30 İTİBARİYLE BAZI İSTASYONLARDA ÖLÇÜLEN SICAKLIK DEĞERLERİ

Çekmeköy: 30,7

Üsküdar: 30

Şişli: 30,5

Arnavutköy: 29

Kadıköy / Rıhtım: 32,8

Şile: 31,8

Sarıyer: 31

Görüntü Dökümü

----------------------

-Menekşe Sahili'nden görüntüler

-Denize girenler

-Piknik yapanlar

-Bakırköy Meydan'dan görüntüler

-Derecenin 30'u göstermesi

-Hayvanseverlerin su kaplarını doldurması

-Ağaç altında dinlenenler

-Boğaz'da denize girenler

-Tabarya sahili

-Genel ve detaylar

07.08.2017 - 15.53 Haber Kodu : 170807114

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kaya Mehmet Sarıyer Türkiye Politika Güncel Haberler

title