Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

Dicle İlçesi'ndeki 4 mahallede sokağa çıkma yasağı

DİYARBAKIR'ın Dicle İlçesi'ne bağlı daha önce köy statüsünde olan 4 mahallede, ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Dicle İlçesi mülki sınırları içerisinde bulunan dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında PKK'nın üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü üyeleri ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, kulladıkları değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını ve uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek amacıyla operasyon düzenleneceği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğini sağlamak maksadıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde (Dicle İlçesine bağlı olan; Kurşunlu Köyü, Kırkpınar Köyü, Gelincik Köyü ve Kayaş Mezrası) sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla 12 Kasım 2016 günü saat 05.00'dan geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar bu bölgelerde sokağa çıkma yasaklanmıştır. Söz konusu yasağa vatandaşlarımızın uyması kendi can ve mal güvenlikleri yönünden önem arz etmekte olup, yasağın bitim süresi ayrıca duyurulacaktır."

Haber: DİYARBAKIR, -

==============================================

Diyarbakır'da PKK'nın gömülü silah ve mühimmatı bulundu

DİYARBAKIR'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Özyar ile Harabe Köyü'nde PKK'ya ait silah ve mühimmatın sakladığı belirtilen 2 kişiye ait ev ve eklentilerinde yapılan aramalarda, toprağa gömülü çok sayıda silah ve mühimmat bulundu.

Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığı timleri tarafından Çınar İlçesi'ne bağlı Özyar ve Harabe Köyü'nde terör örgütü adına silah ve mühimmat sakladığı belirtilen 2 şüpheliye ait ev ve eklentilerinde, adli makamlardan alınan izinle birlikte arama yapıldığı belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Arama faaliyetine; zırhlı araçlar desteğinde jandarma özel harekat timleri, Çınar İlçe Jandarma Komutanlığı, KOM ve İstihbarat Şube ekipleri ile bomba arama köpeği 'Alaz' katılmış olup, arama faaliyeti eş zamanlı olarak 2 ayrı noktada icra edilmiştir. Harabe Köyü'nde ikamet eden şüpheli şahsa ait ev ve eklentileri ile Özyar Köyü'nde ikamet eden şüpheli şahsın evinin yakınındaki dere yatağı içerisinde taş yığınları arasında ve toprağa gömülü vaziyette 5 ayrı noktada İcra edilen arama neticesinde; 3 adet AK-47 kaleşnikov piyade tüfeği, 1 adet G-1 piyade tüfeği, 2 adet tabanca, 1 adet MP-5 makinalı tabanca, 3 adet ruhsatsız av tüfeği, 604 adet AK-47 Kaleşnikov piyade tüfeği mühimmatı, 34 adet tabanca mermisi, 408 adet 7.62x54 mm Bixi mühimmatı, 12 adet AK-47 Kaleşnikov piyade tüfeği şarjörü, 3 adet 7.65 tabanca şarjörü, 11 adet G-1 piyade tüfeği şarjörü, 73 adet G-1 mühimmatı, 1 adet MP-5 tabanca şarjörü, 10 adet MP-5 tabanca mühimmatı, 7 adet 7.62x51 mm G3 mühimmatı, 150 adet 7,9 mm mavzer mühimmatı, 1 adet tabanca susturucusu ve 2 adet hücum yeleği ele geçirilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile ele geçirilen silah ve mühimmatlara el konulmuş, olay ile ilgili 2 şüpheli gözaltına alınarak adli işlemlere başlanmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Arama köpeğinin çalışması

Dere kenarında arama

Bulunan silah ve mühimmatlar

Bir asker bulunan silah ve mühimmatları anlatırken

Bulunan silah ve mühimmatların masada sergilenmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR,

===============================================

20 bin Erzurumlu, 139 yıl önce atalarının yaptığı gibi Aziziye Tabyaları'na yürüdü

OSMANLI- Rus Savaşı'nda Erzurum halkının taş, sopa ve baltalarla geri aldığı Aziziye Tabyaları'ndaki destana tanık olmak için sabah namazında düzenlenen etkinlikte binlerce Erzurumlu atalarının izinde yürüdü.

Rus tehdidini önlemek için 1872 yılında Sultan Abdulaziz tarafından Fosfor Mustafa Paşa yönetiminde Erzurum- Kars karayolunu kontrol altında tutmak amacıyla Top Dağı'na yaptırılan, 3 tarafı toprağa gömülü Aziziye Tabyası, tarihi günlerinden birine daha sahne oldu. '93 Harbi' olarak bilinen 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'nda 'Aziziye Tabyası'nın düştü' haberi üzerine kadınlı- erkekli Erzurum halkı taş, sopa ve baltalarla tabyaları geri alarak bir destan yazdı. O günün ruhunu yakalamak ve tanıtımını yapmak için Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Tabyalar Platformu tarafından bu yıl dördüncüsü organize edilen 'Tarihine Tanık Ol' etkinliğe yaşlısından gencine binlerce kişi katıldı. Erzurum'daki tüm camilerde saat 06.00'da okunan 'Sala'nın ardından o günleri yansıtan şu tarihi mesaj, minarelerden vatandaşlara iletildi:

"Ey Erzurumlular! Ey ahali! Moskof, Aziziye'yi bastı. Allah'ını seven, eli silah tutan herkes, askerlerimizin yardımına koşsun. Vatanını seven yetişsin."

Çağrı üzerine cami önlerinde toplanan halk Büyükşehir Belediyesi tarafından hazır bekletilen otobüslerle Karskapı Şehitliği'ne taşındı. Dokuz pare top atışı ardından şehitlik önünde ellerinde Türk bayrakları ile toplanan 20 bin kişi 'Tekbir' getirerek yürüyüşe başladı. Kadınlı erkekli binlerce kişi, Nene Hatun'un destanlaştığı ve mezarının bulunduğu deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Aziziye Tabyası'na akın etti. 4 kilometrelik yürüyüş sonunda tabyalara ulaşan vatandaşları gece nöbet tutan AKUT ve TEMA'cılar karşıladı. Tabyalarda toplanan kalabalık, İstiklal Marşı'nı söyledikten sonra okunan Kuran-ı Kerim'i dinledi. Müftü Vekili Celal Büyük tarafından yapılan duada etkinliğe katılanlar hep birlikte 'Amin' dedi.

VALİ AZİZOĞLU: 139 YILLIK KAHRAMANLIK CANLANDIRILDI

Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı Aziziye Tabyaları'na tırmanış etkinlikte Vali Seyfettin Azizoğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Sekmen, 9'uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Mehmet Özoğlu, Jandrma Bölge Komutanı Tümgeneral Güray Alpar, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Metin Kahraman, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rekörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü. Prof.. Dr. Muammer Yaylalı, kamu kurum müdürleri, öğrenciler, askerler, sivil toplum kurumları, izciler ile çocuk, yaşlı ve gençler hazır bulundu. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen yürüyüşe Erzurum halkının büyük bir ilgi gösterdiğine işaret eden Vali Seyfettin Azizoğlu şunları söyledi: "Sabah namazından sonra minarelerden sala okundu ve Erzurumlular tabyadaki ordumuza destek olmak için ellerine aldıkları kazma ve balta gibi kesici aletlerle hücum ettiler. Erzurum halkı o gün Nene Hatunları, kızanları, gençleri ve yaşlıları ile birlikte tabyaya çıkıp düşmanı bu topraklardan attı. Halk olmasa, Doğu'daki en büyük ordu esir edilmiş ve 1877'nin Kasım ayında düşmana İstanbul yolu Doğu'dan açılmış olacaktı. Ama Erzurum, İstanbul'un kilidi oldu. Bu sabah namazdan sonra askeri, jandarması polisi ve 20 bine yakın Erzurumlu yine sabah namazını kılıp okunan sala ile birlikte Erzurum Tabyalarına geldiler ve 139 sene önce atalarının yaptıkları kahramanlığı ve fedakarlığı burada canlandırdılar. Erzurumlular, böylesine kahraman bir halkımız olduğu sürece düşmanlarımızın bizlere zarar veremeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu.

Etkinlikte, Büyükşehir Belediyesine ait Mehteran Takımının marşlar okuması ile anma töreni sona erdi. Etkinliğe katılanlar, yürüyerek kente döndü.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Turgay İPEK-Zafer KUMRU/ERZURUM, -

===================================================

Yangını film gibi izlediler

EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde 5 katlı bir binanın çatısında çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, yol üzerinde toplananlar olayı film gibi izledi, bazıları ise cep telefonlarıyla görüntüledi.

Yangın, dün saat 23.00 sıralarında, Aşağı Zaferiye Mahallesi Anafartalar Caddesi üzerinde bulunan 5 katlı bir apartmanın çatısında meydana geldi. Binanın ahşap olan çatısında henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyürken, haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiyenin söndürme çalışması sırasında yol üzerinde toplananlar olayı film gibi izlerken, bazıları ise cep telefonlarıyla görüntüledi. Polis, binada bulunanları güvenlik amaçlı tahliye ederken, yangını gören apartman sakini yaşlı bir kadın fenalık geçirdi. Yaşlı kadına olay yerine çağrılan sağlık ekibi müdahale etti. Yangın yaklaşık 1 saatlik müdahalenin ardından kontrol altına alınarak, söndürüldü. Yangın sonucu binanın çatısında büyük çapta maddi hasar oluştu. Polis ve itfaiyenin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yanan çatı

-Yangın söndürme çalışmaları

-Cep telefonuyla yangını çeken

-Çevrede toplananlar

-Genel görüntü

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

============================================

'Binlerce liraya alınan pırlantalar sahte olabilir' uyarısı

TÜRKİYE'de pırlanta ve zümrüt gibi kıymetli taşlarla ilgili sertifika verebilme ve taşların özelliklerini belirleyebilme ancak Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nden alınan Özel Ayar Evi Yetki Belgesi ile sağlanabiliyor. Bu belge, ülkede yalnızca 6 kurumda bulunuyor. Kıymetli taş sertifikası verebilen tek kamu kurumu olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İzmir Meslek Yüksekokulu (İMYO) Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Programı'nın Başkanı Prof.Dr. Murat Hatipoğlu, binlerce lira ödenerek pırlanta diye alınan taşların ve bu taşlarla ilgili verilen sertifikaların sahte çıkabildiğine dikkat çekti.

Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Teknik Programlar Bölümü bünyesinde 1983- 1984 akademik öğretim yılında 'Taş ve Metal İşlemeciliği Programı' olarak kurulup adı daha sonra Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Programı olarak değiştirilen bölümde 33 yıldır takı ve kuyumculuk sektörüne tekniker yetiştiriliyor. Türkiye'nin bu alanda yetişmiş tek akademisyeni Gemoloji Uzmanı ve Program Başkanı Prof.Dr. Murat Hatipoğlu, ilk kez DEÜ bünyesinde kurulan programda görev yapıyor. Prof.Dr. Hatipoğlu, kıymetli taşlarla ilgili sertifika verilebilmesi ve taşların özelliklerinin belirlenebilmesinin ancak, Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nden alınan Özel Ayar Evi Yetki Belgesi (kıymetli taş ekspertizi) ile sağlandığını söyledi. Prof.Dr. Hatipoğlu, bu belgenin ise Türkiye'de yalnızca 6 kurumda olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Hatipoğlu, İzmir'deki Baydiamond, İstanbul'daki HRD Antwerp, İstanbul Kuyumcular Odası ve IDL Pırlanta ile Antalya'daki Detay Art Gemoloji Laboratuvarı'nın kıymetli taş ekspertizi olarak belgelendiğini, bu kurumlar arasında tek kamu kurumun da kendileri olduğunu belirtti.

SAHTE TAŞLARLA TÜKETİCİ ALDATILIYOR

Talep olmasına rağmen kıymetli taşların azlığı nedeniyle yıllardan beri sahte taşların piyasada olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Hatipoğlu, şöyle devam etti: "Ülkemizde kıymetli taşlarla ilgili hem pırlanta kesilmiş elmaslar hem de renkli taşlar büyük bir teveccüh görmektedir. Bunların gerçek ve özelliklerinin de belirtilen şekilde olması tüketiciler tarafından arzu edilmekte. Ancak talebe karşı verilen arzlar yeterli olmayacağı için bu sefer bunun yerine bazı ya yapay ya da taklit taşlar üretilip piyasaya sürülüyor. Bu bir gerçek. Özellikle Moissanit, CZ, Neksus taşı gibi üretilmiş taşlarla beraber, 1900 yılından beri GGG, Yag, Fabulit ve Titanit gibi taşlar da elmasın yerine kullanılan beyaz taşlardır. Bunlar tüketicinin aldatılması yönünde düşünülen taşlardır. Bunun yanı sıra renkli taşların da bir çok benzeri veya taklitleri sunulabilmektedir."

BELGELENDİRMEYİ 6 KURUM YAPABİLİYOR

Alınan taşların belgelendirilmesi gerektiğini, birçok firmanın belgelendirmeyi yaptığını, ancak bu firmaların kıymetli taşlarla ilgili sertifika vermeleri ya da özelliklerini belirme yetkisine sahip laboratuvarlarının bulunmadığını belirten Prof.Dr. Hatipoğlu şöyle dedi: "Kıymetli taşlara belge verebilme, Hazine Müsteşarlığı'nın Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'ne vermiş olduğu bir yetkiye dayandırılır. Kim bu konuda yetkili laboratuvar kurmak ve bu taşların özelliklerini belirlemek isterse bu kuruma başvuruyor, gerekli cihaz ve eğitici yeterliliğine sahipse belgesini alıyor. Ama ülkemize baktığımızda, bugün İstanbul'da 3, İzmir'de 2 Antalya'da da 1 kıymetli taş ekspertiz laboratuvarı Darphane'den yetki almış olarak çalışıyor. Bunların içinde tek resmi kurum hem üniversite hem de devlet kurumu olarak Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü içindeki Gemoloji Laboratuvarı'dır. Ancak bizim işimiz bilimsel ve eğitsel bir olay. Biz ticari olarak bu konuya giremiyoruz. Bunun yanında diğer firmaların girmesi için onlara eğitimsel destek verme en büyük arzumuz. Bu şekilde firmalar kendilerini yetkilendirir ve bilgilendirirse tüketicilere verebilecekleri kıymetli taşlarla ilgili ekspertiz belgeleri de hem doğru olur hem de güvenilirlik taşır."

TÜKETİCİLERE UYARI

Pırlanta gibi kıymetli taş almak isteyen tüketicileri de uyaran Prof.Dr. Hatipoğlu, söz konusu 6 kurumun onayı olması durumunda kıymetli taşların sertifalarının resmiyet kazandığını, firmaların kendilerinin verdiği sertifakaların yalnızca bilgilendirme amaçlı olduğunu kaydederek, "Tüketici, firmaya, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nün yetkilendirdiği kıymetli taş ekspertiz laboratuvarına sahip olup olmadığını sormalı. Firmalar bu belgelerini işyerlerine asmak zorundadır. Bu belgeye sahip olmayan firmanın taşla ilgili herhangi bir doğallıkla, renk tedavisi veya saflığıyla ilgili bir belgeyi düzenleme ve tüketiciyi o yönde etkileme hakkı yoktur" diye konuştu.

EN DÜŞÜK TEK TAŞ YÜZÜK 1500- 2 BİN LİRA

Prof.Dr. Hatipoğlu, pırlantalı tek taş bir yüzüğün fiyatına da değinirken şunları söyledi: "Dünyada tek taş olarak kabul edilen değer 0.47 karat ve yukarısı, çap olarak da 5 milimetre ve yukarısıdır. Bu ayarda bir taşın rengi, doğallığı iyi kaliteye yakınsa yaklaşık bin TL ile bin 500 lira arasındadır. Bunun içine en az 3- 4 gram 18 veya 14 ayar beyaz altın yüzük katarsanız, bir de işçilik koyarsanız, bunları topladığınızda bugün tek taş ayarında 0.50 karatlık bir tek taş yüzüğün yaklaşık bin 500- 2 bin liradan aşağıya satılıp alınması teorik olarak mümkün değil. Bunun altındakilere tek taş demek büyük bir sorun yaratır."

HAKEMLİK DE YAPILIYOR

Devlet kurumunu temsil ettikleri için kaçakçılık mahkemelerinde görülen davaların çözümlenmesinde hakem rolü oynadıklarını dile getiren Prof.Dr. Hatipoğlu, ayrıca tüketici mahkemelerine bilirkişilik yaptıklarını da söyledi. Prof.Dr. Murat Hatipoğlu, şöyle dedi: "Tüketici mahkemelerinde kıymetli taşı alan ve satan arasında bir uyumsuzluk oluşursa ürünün ayıplı mal ya da fahiş fiyatta olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu hazırlıyoruz. Bunlar haricinde kişilerin atalarından kalan kıymetli taş ve mücevherle ilgili miras paylaşımında değer biçilmesi için yine üniversitemizde bilimsel olarak hangi değer ve türde olabileceği tespit ediliyor. Kişilerin zamanla almış oldukları mücevherlerini sigorta ettirirken veya bir yere gittiklerinde çalınmaya karşı tedbir alırken bunların değer tespitinin yapılması lazım. Ne kadarlık bir servete sahip olduklarının resmi olarak belgelendirilmesi ancak bilimsel ortamda mümkün olmakta. Bu konuda da halkımıza destek veriyoruz."

ALDIĞI ÜRÜNDEN ŞÜPHE DUYAN KİŞİLER BAŞVURABİLİR

Geçmişte pırlanta ya zümrüt gibi kıymetli taşlardan alan kişilerin, bu taşlardan ya da fiyatından şüphelenmesi durumunda kendilerine başvurmalarını isteyen Prof.Dr. Hatipoğlu, şüphe ortaya çıkması halinde Türkiye'de bu dalda en yetkin kurum olarak görev yaptığı üniversiteye gelinebileceğini ifade etti, "Size, inceleme masrafı dışında başka bir ücret almadan, bu konuda nasıl davranmanız gerektiğini bilimsel verilere dayanarak izah ediyoruz. Gerekiyorsa raporlandırabiliriz. Size söylenenle bu rapor birbirini tutmuyorsa o zaman tüketici mahkemesine başvurur ve bu konudaki mağduriyetinizin giderilmesini isteyebilirsiniz" diye konuştu.

DAVALARIN YÜZDE 90'I TÜKETİCİ LEHİNE SONUÇLANIYOR

Kıymetli taş değerinin tespitiyle ilgili kendilerine birçok dava geldiğini kaydeden Prof.Dr. Hatipoğlu, şunları ekledi: "Bu davaların yüzde 90'ına yakını tüketicilerin lehine sonuçlanıyor. Çünkü satılan mallar ya ayıplı ya da fahiş fiyat oluyor. Bu da tüketicilerin serzenişte bulunmasını haklı çıkartan en önemli unsurlardan biri. Haklarımızı kullanmayı bilelim. Aldığımız mücevherle ilgili gerçekten aklımıza takılan veya bizi rahatsız eden bir konu varsa, kişiler yasal haklarını kullanabilirler. Gemoloji Laboratuvarı cihaz bakımından oldukça donanımlı. Ölçümlerle, kıymetli taşın sahte olup olmadığı, renk işleminden geçirilip geçirilmediği ve doğallığı gibi bir çok özelliğine bakılabiliyor, resmi rapor da verilebiliyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Prof. Dr. Murat Hatipoğlu ile röp.

-Laboratuvardan görüntü

-Hatipoğlu çalışma yaparken görüntü

-Taşlardan görüntü

-Genel ve detay görüntü

Haber: Tufan HAMARAT, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

=============================================

Belpınar tüneli açıldı

GAZİANTEP'in Nurdağı İlçesi'nde Kılavuzlu suyunu toprakla buluşturacak 4 bin 450 metre uzunluğundaki Belpınar tünelinin açma çalışması tamamlandı.

23 ayda 'Zeugma' isimli tibyenin 5 bin 450 metre açtığı tüneldeki son vuruş nedeniyle tören düzenlendi. Törene; DSİ Genel Müdür Murat Acu, DSİ 20'nci Bölge Müdürü Emrah Köleoğlu, İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural, Nurdağı Belediye Başkan Yardımcısı Ekrem Şentürk ve tünel çalışanları katıldı.

Şantiyede Bölge Müdürü Emrah Köleoğlu'ndan proje ile ilgili bilgi alan DSİ Genel Müdürü Murat Acu, çalışmaların aynı hızla devam etmesi talimatını vererek iş programına uyulması konusunda hassasiyetini kaydetti.

Törende 'Zeugma' isimli tibyen son vuruşu yaptı ve tünelin iki ucu ışık gördü. Segment kaplaması tünel kazma işlemi ile birlikte yapılan projenin enjeksiyon çalışmasının 1 ay sonra tamamlanacağı ve tünelin kullanıma hazır hale getirileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Ramazan TUNCER/ NURDAĞI (Gaziantep), -

=============================================

Nevşehir'de 'Huzur 50 Operasyonu'

EMNİYET müdürlüğü ekipleri 250 personel ile kent merkezi ve ilçelerde eş zamanlı olarak genel amaçlı işletmeler ve araçlar tek tek denetimden geçirilirken, arananlara kişilere yönelik "Huzur 50 "operasyonu yapıldı. Şüphelilerin GBT'si kontrol edildi. Şehirde yapılan uygulamada 250, Emniyet personeli katıldı.

Emniyet Müdürü Mehmet Artunay bizzat katıldığı 2 saat süreden uygulamadan sonra yaptığı açıklamada " Altı noktada uygulama yapıldığını ve şehri ikiye bölerek, internet cafeler, mezarlıklar, menfezler parklar ve bahçeler ve terk edilmiş binaların tümü ve şüpheli kişiler tek tek arandı. Bu uygulamayı jandarmayla birlikte aynı zamanda yapıyoruz..Bu uygulama bir veya iki haftada ve belirli aralıklarla yapılacak. Asayiş,trafik, uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetleri yönünden uygulamalar da yapılacak " dedi

Görüntü Dökümü:

Şehrin giriş noktalarında arama yapan asayiş ekiplerinden genel ve detay görünütü

Emniyet Müdürü Mehmet Artunay uygulama noktasında bir vatandaşla sohbet etmesi

-Cafelerde polisin kimlik ve üst aramalarından genel ve detay görüntü

Haber - Kamera: Sinan KORKMAZER /NEVŞEHİR,DHA)

============================================

Halaçoğlu: Başkanlık, Türkiye'yi kesinlikle bölünmeye götürür

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Başbakan'ın "MHP ile anlaştık, başkanlığı getireceğiz" yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak, "Biz, 5 vekil başkanlığa karşı olduğumuzu açıklamıştık. Parlamenter sistemde kanunları dinlemeyen zihniyet, yetkileri artırılmış başkanlık gelince ne kadar dinleyecek ve hatta nasıl kontrol edilecek ? Parlamenter sistemin Türkiye için en uygun yönetim olduğunu düşünüyoruz. Aksi yönetimler sonuçta Türkiye'yi kesinlikle bölünmeye götürür" dedi.

MHP Kayseri Mİlletvekili Yusuf Halaçoğlu, AK Parti ile MHP cephesi arasında sürdürüldüğü belirtilen başkanlık görüşmeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

BEŞ MİLLETVEKİLİ HAYIR OYU KULLANACAĞIZ

Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Biz MHP ile anlaştık" açıklamalarını değerlendiren Halaçoğlu, sosyal paylaşım sitesindeki hesabına şunları yazdı: "Başkanlık konusunda Başbakan ne diyor? Söyledikleri doğru mu bilmem. Ama,biz de 5 milletvekili açıkça başkanlığın her türlüsüne karşı olduğumuzu ve mecliste hayır oyu kullanacağımızı söyledik. Parlamenter sistemin Türkiye için en uygun yönetim olduğunu düşünüyoruz. Aksi yönetimler sonuçta Türkiye'yi kesinlikle bölünmeye götürür. Herkes şunu düşünsün. Başkanlık ne için ve kimin için isteniyor ve ülkenin neden kurtuluşu olarak değerlendiriliyor ' İyi yönde ne getirecek ' Parlamenter sistemde kanunları dinlemeyen zihniyet yetkileri artırılmış başkanlık gelince ne kadar dinleyecek ve hatta nasıl kontrol edilecek? Parlamenter sistemde her istediği yasayı çıkaranlar ülkeyi neden iyi yönetemediler? Dolayısıyla suç Parlamenter sistemde mi yoksa hep aldatıldıklarını söyleyenlerde mi? Siyasi partiler kanununu ve seçim sistemini düzeltin Parlamenter sistemde her şey yoluna girer. Herkes şunu iyi bilmeli ki, başarı, sistemden çok liyakatli kişilerle çalışmaktadır."

MHP Milletvekilleri; Ümit Özdağ, Nuri Okutan, Yusuf Halaçoğlu, Seyfettin Yılmaz ve İsmail Ok, Meclis'te 24 Ekim'de düzenledikleri basın toplantısında başkanlık sistemine ilişkin Anayasa teklifine gelmesi halinde 'hayır' oyu kullanacaklarını açıklamışlardı.

Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ, -

================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Murat Hatipoğlu Türkiye İzmir Dicle Politika Güncel Haberler

title