Haberler

Dha Yurt Bülteni - 9

İstanbul Patriği Efes'teki ayine katıldı

İzmir'in Selçuk ilçesindeki Aziz Yuhanna Bazilikası'nda Aziz Yuhanna'nın ölümü sebebiyle düzenlenen ayini İstanbul Patriği I. Bartholomeos yönetti.  I.Bartholomeos, ayinin sonunda dostluk mesajları vererek Müslüman aleminin Ramazan Bayramı'nı kutladıklarını söyledi.

İzmir Rum Ortodoks Cemaati İstanbul Patriği I. Bartholomeos'u İzmir'in Selçuk ilçesinde ağırladı. İstanbul Patriği I. Bartholomeos Selçuk Aziz Yuhanna Bazilikası'nda yapılan ayine katıldı. Patrik Bartholomeos'un katılımıyla her yıl mayıs ayında gerçekleşen ayine Türkiye ve yurt dışından birçok hristiyan ilgi gösterdi. Ayine, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos'un eşi Vlassia Pavlopoulos, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Petros Mavroidis, Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosu Argyro Papoulia, İzmir Rum Ordadoks Cemaati Başkanı Yorgo Teodorisdis, din adamları ve her yaştan çok sayıda vatandaş katıldı. Hz. İsa'nın en genç havarisi ve İncil'in yazarlarından biri olan Aziz Yuhanna'nın ölümü nedeniyle yapılan ayine katılan Bartholomeos Yunanca dualar etti. Mumların yakılarak dua ve ilahilerin okunduğu ayin, yaklaşık 2 saat sürdü. Bartholomeous, ayinin sonunda yaptığı konuşmada Hristiyan Ortodoks cemaati adına tüm Müslüman alemine en içten dileklerini ilettiğini belirterek "Bugün bize bu imkanı veren, almamız gereken izinler için gerekli kolaylığı sağlayan hükümet ve yerel makamlara teşekkür ederiz. Yeni seçilen Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu'na bugün buraya gönderdiği çiçekler için müteşekkiriz. Orucunuzu ve dualarınızı Allah'ın kabul etmesi için dua ediyor, 1 ay sonraki Ramazan Bayramı'nızı coşkuyla kutlamanızı temenni ediyoruz" dedi.

Bartholomeous daha sonra kutsanmış ekmekleri ayine katılanlara dağıttı.

'HALKLAR ARASINDA DOSTLUK KÖPRÜSÜ'

Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan İncil yazarı Aziz Yuhanna'nın son yıllarını Efes'te geçirdiğini ve burada öldüğünü anlatan İzmir Rum Ortodoks Cemaati Başkanı Yorgo Teodoridis İstanbul Patriği I. Bartholomeos'un İzmir ziyaretinden duydukları heyecanı dile getirdi. Halklar arasında var olan en önemli dostluk köprüsünün kültürel etkinlikler olduğunu belirten Teodoridis "Türkiye inanç turizmi alanında çok önemli bir yere sahip. Bu bağlamda yapılan ayın ve kültürel etkinlikler yurt dışında da çok ses getiriyor. Kültürümüzü ve inançlarımızı özgür bir şekilde yaşarken ülkemizi en iyi şekilde tanıtmak bizlerin asli görevidir. Anadolu'nun kadim halklarından olan biz Rumlar her anlamda ülkemizin barış ve dostluk elçileriyiz" dedi.

Görüntü Dökümü

---------

-Ayinden görüntüler,

-Ayine katılanlardan görüntü,

-Edilen dualardan görüntü,

-İstanbul Patriği I.Bartholomeos'un konuşmasından görüntü,

-Ekmek dağıtılmasından görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

====================

TIR'a çarpan kamyonun sürücüsü ağır yaralandı

Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, önünde ilerleyen TIR'a çarpan kamyonun sürücüsü Mehmet Şah Kılıç (47), ağır yaralandı.

Kaza, öğle saatlerinde Nurdağı- Osmaniye karayolu Başpınar viyadüğünde meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Şah Kılıç yönetimindeki  05 FOR 95 plakalı kamyon aynı yönde ilerleyen Cemal Barman (52) idaresindeki 34 ER 0513 plakalı TIR'a arkadan çarptı. Çarpmanın etkisi ile hurdaya dönen kamyonda sıkışan sürücü Kılıç, ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiyenin 40 dakikalık çalışması ile sıkıştığı yerden çıkarıldı. Kılıç, olay yerinde hazır bekleyen sağlık ekipleri tarafından ambulansla Nurdağı Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Kılıç, hayati tehlikesi olduğu gerekçesi ile Gaziantep'e sevk edildi. Polisin kaza ile ilgili soruşturması sürüyor.

Görüntü Dökümü

----------

Kaza yeri

Kazaya karışan araç

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 8,05MB

Haber- Kadir ÇELİK- Kamera: GAZİANTEP-DHA)

=======================

Kedinin bacakları kesildi

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, bacakları kesilen kedi ölürken, hayvanı öldüren kişiler tespit edilemedi.

Körfez Yavuz Sultan Selim Mahallesi'ndeki Körfez Devlet Hastanesi'nin bahçesinde 4 bacağı kesilen bir kedinin leşi bulundu. Hayvanın leşini görenler durumu zabıtaya haber verirken, bölgede besleme yapan bir hayvansever de sosyal medya hesabından duruma tepki gösterdi. Bölgeye gelen polis ve zabıta ekibi tutanak tuttu. Hayvanı öldüren kişiler tespit edilemezken, hayvanın leşi zabıta ekiplerince alınarak gömüldü.

Görüntü Dökümü

-------------

Bacakları kesilen kediden görüntü (Cep telefonu görüntüsü)

Haber: Nabi YAZICI/KÖRFEZ(Kocaeli),

=================

Menderes'e kurulmak istenen taşocağı için ÇED toplantısına izin vermediler

İzmir'in seracılıkla öne çıkan ilçesi Menderes'in Ataköy Mahallesi'nde kurulmak istenen kalker ocağı ve kırma eleme tesisi için, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. Proje için mahalledeki kahvehanede halkın katılımı toplantısı düzenlendi. Fakat mahalle sakinleri, doğanın ve yetiştirdikleri domates, biber, salatalık, roka, maydanoz gibi ürünlerin zarar göreceğini belirterek, toplantıyı yaptırmadı. Vatandaşlar, bölgede ayrıca İzmir'in içme suyunu karşılayan Tahtalı Barajı'nın bulunduğunu da hatırlattı.

Menderes ilçesine bağlı olan kırsal Ataköy Mahallesi'nde, bir firma tarafından kalker ocağı ve kırma eleme tesisi kurulması için ÇED süreci başlatıldı. Proje için Ataköy Mahallesi'ndeki kahvehanede halkın katılımı toplantısı düzenlendi. Taşocağının kurulmak istendiği yerin mahalleye 8 kilometre uzaklıkta bulunduğunu belirten vatandaşlar, toplantıyı protesto etti. Meydanda toplanan ve slogan atan bölge halkı, 5 mahalleyi birden etkileyeceğini söyledikleri projenin, ilçede yapılan seracılığı da bitireceğini savundu. CHP'li Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve CHP İzmir eski Milletvekili Musa Çam da, mahalle sakinlerine destek verdi. Mustafa Kayalar, "Biz bu konuda vatandaşlarımıza destek vermeye geldik. Bizim amacımız doğanın kirlenmemesi, köylerin zarar görmemesi. Elimizden gelen tüm desteği vereceğiz. Taş ocağı yapılırsa tarımsal alanları zarar görecek. Yetiştirilen ürünler zarar görecek" dedi.

'SERACILIK AMBARI YOK OLACAK'

Musa Çam da, Menderes bölgesinin, büyük şirketler tarafından bu tür projeler için adeta bir üs olarak seçildiğini ileri sürdü. Bölgenin, seracılık anlamında Türkiye'nin ambarı konumunda olduğunu söyleyen Çam, "Karakuyu Mahallesi'nde zaten faal olan bir taşocağı var. İkincisinin de kapasitesi arttırılmak istendi ama bu vatandaşlar tarafından engellendi. Şimdi 5 köyün tam merkezinde olan yere ruhsat verilmek isteniyor. Burada su yatakları da var. Projeye izin verildiği takdirde, mahalleler tasfiye edilmiş olacak. Buna izin vermemek gerekiyor. İzmir ve Ege'nin seracılık ambarı yok olacak" diye konuştu.

'ANTALYA'DAN SONRA İKİNCİ SERACILIK ALANI'

Mahalle sakinlerinden Munise Baş (65), "Köyümüzün havasını kirletecekler. Köyümüz çok güzel. Yeşili ve tarım ürünleri ile ünlü. Bu güzelliği bozamazlar. Taş ocağı istemiyoruz. Temiz ve çevreci bir fabrika kursunlar. Gençlerimiz işsiz, onlar çalışsın ama sağlığımızı bozmasınlar. Buradan tüm Türkiye'ye ve yurtdışına sebze gidiyor" dedi. Mukaddes Erol (42) da, "Böyle giderse gelecek nesillere kötü bir doğa bırakacağız" diye konuştu. Veli Baş ise, mahallede seracılığın yapıldığını ve bölgenin seracılık alanında Antalya'dan sonra Türkiye'de ikinci sırada olduğunu kaydederek, "Taş ocakları yapılmamalı. Çünkü bu seracılığa ve doğaya büyük zarar verecek. Yapılmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.

'İZMİR'E İÇME SUYU SAĞLAYAN BARAJ DA ETKİLENECEK'

Çiftçi Malları Koruma Başkanı Metin Uslu da, buradan salatalık, biber, domates, roka, maydanoz gibi sebzelerin tüm Türkiye'ye gönderildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Burası turizm açısından da çok önemli ve turizmi baltalayacaklar. Ayrıca proje sahası İzmir'e su taşıyan Tahtalı Barajı'na 5 kilometre uzaklıkta. Bu baraj da çalışmalardan etkilenecek. Ahmetbeyli Mahallesi'nde tarihi antik kent var. Sadece tarım değil, turizm, içme suyu, doğa da zarar görecek. Patlatma işlemleri yapıldığında, yeraltı sularının yönü değişecek. Bizim çiftçimiz yetiştirdiği ürünlerine su sağlayamayacak. Burada su kalmayacak. Yapılacak olan taş ocağı sadece bölgeyi değil tüm İzmir'i etkileyecek. Neslimiz zarar görecek. O nedenle biz burada taş ocağı istemiyoruz."

Vatandaşlar, taşocağının yapılmaması için imza topladıktan sonra, dağıldı.

Görüntü Dökümü

-----------

-Mahallede toplanan vatandaşlar

-Vatandaşların slogan atması

-Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve CHP İzmir eski Milletvekili Musa Çam ile vatandaşların açıklamaları

-Genel ve detay görüntü

Haber-kamera: Umut KARAKOYUN/ İZMİR,

=====================

Çek borcundan tutuklanan bitkisel hayattaki esnaf, hastanede tutulacak

Antalya'nın Manavgat ilçesinde, 2017 yılında ateşli silahla başından yaralanan ve olaydan bu zamana kadar bitkisel hayatta olan esnaf Ahmet Öz (52) hakkında, toplam 160 bin liralık çeklerini ödemediği için 3 icra davası açıldı. Ana borcu ödemediği gerekçesiyle Öz hakkında ayrıca verilen 160 bin liralık adli para cezası, 2,5 yıl hapse çevrildi. Tutuklama kararı çıkarılan Öz, cezasını çekmesi için jandarma ekiplerince evinden alınarak, Alanya'da hastaneye götürüldü. Öz, borç ödenmediği, alacaklılar davadan vazgeçmediği ya da Cumhurbaşkanı af yetkisini kullanarak, cezayı kaldırmadığı sürece 2,5 yıllık cezası boyunca hastanede tutulacak.

Manavgat'ta, 14 Temmuz 2017'de tabancasını temizlerken, silahın ateş almasıyla başından yaralanan ve yakınlarınca hastaneye götürülen Ahmet Öz, doktorların çabasıyla yaşama döndürüldü; ancak bitkisel hayata girdi. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 4 ay tedavi olan Öz, yapılacak çok fazla bir şey olmadığı belirtilerek, ekim ayında evine gönderildi. Evde eşi Müzeyyen Öz tarafından yemeği verilen ve bakımı yapılan Ahmet Öz için Antalya İl Sağlık Müdürlüğü'nce yüzde 99 engelli raporu verildi. Eşi Müzeyyen Öz, 15 Mart 2018'de Ahmet Öz'e vasi atandı.

KARŞILIKSIZ ÇEKTEN DAVALAR AÇILDI

Manavgat'ta yem ve gübre bayisi olan Ahmet Öz'ün çocukları Üveys Yasin Öz (20) ve Ümmügülsüm Evren (24), babalarının tedavisiyle ilgilenmekten işlerini takip edemedi. Bir süre sonra Ahmet Öz hakkında, kestiği çeklerin ödenmemesi sonucu alacaklılar tarafından 'karşılıksız çek kesmek' suçundan davalar açıldı. Eşi ve çocukları, Manavgat'ta açılan dava dosyalarına Ahmet Öz'ün sağlık raporunu sundu. Rapor üzerine Manavgat'taki davalar durdurulurken, Ahmet Öz'ün mal varlıklarına haciz konuldu.

2,5 YILLIK CEZASI BOYUNCA HASTANEDE TUTULACAK

Ahmet Öz hakkında, 160 bin liralık borç dolayısıyla Alanya'da 1, Konya'da 2 ayrı 'karşılıksız çek' davası daha açıldı. Aile bireyleri, bu davalardan haberdar olmadığı için davalara katılamadı ve Ahmet Öz'ün sağlık raporunu da sunamadı. Devam eden davalar sonucunda ilgili kanun uyarınca Öz'e, ana borcu olan 160 bin lirayı ödemediği gerekçesiyle ayrıca 160 bin liralık adli para cezası verildi. Öz ve ailesi karardan haberdar olmadığı için borcu ödeyemedi. Sonrasında icra mahkemeleri adli para cezasını 2,5 yıl hapis cezasına çevirdi. Ahmet Öz'ün Alanya ve Konya'daki alacaklılarına olan 160 bin liralık borcu ise kaldı. Hapis cezasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan Öz için çarşamba günü jandarma ekiplerince evinde tutuklama prosedürü uygulandı. Öz, durumu seyahat etmesine engel olduğu için çağrılan sağlık ekibi tarafından ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakıma alınan Ahmet Öz, 2,5 yıllık cezası boyunca hastanede tutulacak.

'PARA CEZASI OLDUĞU İÇİN AFFEDİCİ MADDE OLMADIĞI SÖYLENDİ'

Babasının bilincinin 14 Temmuz 2017'den bu yana kapalı olduğunu anlatan Ümmügülsüm Evren, "Babam 4 ay Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda kaldı. Ekim 2017'de eve getirdik. O tarihten itibaren evde kendimiz bakıyorduk. Bu durumdayken babamın borçlarını takip edemedik. Esnaf olduğu için çek ve senet işleri vardı. Ödemelerini yapamadık. Bütün mal varlığımız zaten hacizli. Her şey satılıyor. Para cezası ödenmeyince yakalama kararı çıkarılmış. Jandarmalar babamın tutuklanması gerektiğini söyledi. Hakimlere, savcılara müracaat ettik ama para cezası olduğu için affedici bir madde olmadığı söylendi ve babamı Alanya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürdüler. Orada yoğun bakımda yatıyor. Bilinci kapalı, kendisini bilmiyor, hiçbir şey bilmiyor" diye konuştu.

'KANUNLARDA BUNUN AFFI YOKMUŞ'

Babasına verilen cezanın para cezası olduğunu, kesinleştiği için sağlık nedenleriyle ertelenmesinin mümkün olmadığını hukukçuların, kendilerine söylediğini kaydeden Evren, "Babam borcundan dolayı ceza almasaydı, hani çocuk tecavüzcüsü veya katil olsaydı, hırsız olsaydı, şu anki kanundaki maddelere göre sağlık durumundan dolayı cezası ertelenecekti. Ama cezası para cezası olduğu için çekini ödeyemediğimiz için kanunlara göre yatması gerekiyormuş. Kanunlarda bunun bir affı yokmuş" dedi.

'KARAR VERİLDİĞİ İÇİN GERİ DÖNÜŞÜ OLMUYOR'

Babasının mahkum olmadığını, idari para cezası aldığını belirten Ümmügülsüm Evren, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 16'ncı maddesi 2'nci fıkrasında 'Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır' denildiğini aktardı. Babasının maddede belirtilen 'Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur' cümlesine göre aldığı cezanın infaz edildiğini belirten Evren, "Alanya ve Konya'daki davalardan haberimiz olsaydı, dosyalarına sağlık raporunu sunduğumuz zaman dava duracaktı. Ancak karar verildiği için artık geri dönüşü olmuyor" diye konuştu.

'ÜÇ YOL VAR'

Ümmügülsüm Evren, babasının bu cezadan kurtulması için ilk yolun borcu ödemek olduğunu; ancak kendilerinin bu parayı ödeyecek güçleri bulunmadığını anlattı. İkinci yolun ise karşı tarafın şikayetinden vazgeçmesi olduğunu kaydeden Evren, üçüncü yolun da Cumhurbaşkanı'nın af yetkisini kullanması olduğuna vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı'nın 160 bin liralık idari para cezasını kaldırıp, babasını bu cezadan kurtarabileceğini belirten Ümmügülsüm Evren, bunun için avukatlarının dilekçe hazırlığı yaptığını söyledi.

'BÜTÜN İHTİYACINI BEN KARŞILIYORDUM'

Eşinin bitkisel hayata girmesinden sonra çok zor günler geçirdiklerini dile getiren Müzeyyen Öz (52), "Her ihtiyacını ben görüyordum. Mamasını veriyordum, suyunu veriyordum. Söylemesi ayıp, altını temizliyordum. Her şeyini yapıyordum. Bütün ihtiyacını ben karşılıyordum. Konuşamıyordu. Bildiğimiz gibi yapıyorduk. 'Elini kaldır' desek kaldırmıyor, dediğimize tepki vermiyor ki. Sadece biz kendi bildiğimize göre yapıyorduk. Onun bir şey bildiği yok yani hiçbir şey anlamıyor" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

Ahmet Öz'ün evdeki durumu (cep telefonu görüntüleri)

Evde kaldığı odadan görüntü

RÖP 1: Ümmügülsüm Evren (Kızı)

RÖP 2: Müzeyyen Öz (Eşi)

Ahmet Öz'ün evin dışından görüntü

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

======================

Nesli koruma altındaki caretta carettaların yuvalama alanı temizlendi

Mersin'de, nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için tüm dünyada uluslararası yasalarla korunan caretta carettaların yumurtlama alanındaki sahil temizlendi.

Akdeniz Belediyesi ve Akdeniz 3'üncü Göz Eğitim ve Gençlik Derneği öncülüğünde; İspanya, İtalya, Portekiz, Ukrayna ve Makedonya'dan gelen yabancı öğrenciler ile Kazanlı Abdülkadir Perşembe Vakfı Lisesi, Kazanlı Ortaokulu ve Bahçeşehir Koleji'nden 350 öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla nesli koruma altındaki caretta carettaların yumurtlama alanlarından biri olan Kazanlı sahilinde temizlik yapıldı. Her yıl düzenlenen etkinliğe; Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Başkan Yardımcısı Sabahiddin Yeşiloğlu, belediye personeli, dernek yetkilileri, muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. Başkan Gültak, Kazanlı ve Karaduvar sahillerinin kent sakinleri için önemli değerler olduğunu belirterek, "Çevre ve yaşanılabilir bir dünya çok önemli. Bu doğa ve çevre, bize atalarımızdan miras kaldı. Bizler de gençlerimize, çocuklarımıza miras bırakacağız. Tabi yaşanabilir, temiz ve sağlıklı bir çevre olabilmesi için de dünyaya çok iyi bakmamız, ona iyi davranmamız gerekiyor. Maalesef kimyasal atıklar, plastikler ve piller doğada çok geç çözünüyor ve bu atıklar kanserojen maddeler. Dolayısıyla biz nasıl ki atalarımızdan daha güzel ve temiz bir dünya istediysek, çocuklarımıza da daha temiz, yaşanabilir; doğanın ve suyun temiz olduğu bir dünya ve çevre bırakmak da en büyük görevimiz. Böylesi anlamlı bir çalışmaya imza atan derneğimizi tebrik ediyorum. Belediye olarak var gücümüzle derneğimizin yanında yer alacağım" diye konuştu.

Dernek Başkanı Seyhan Akdoğan da gönüllülük projeleri sayesinde son 8 yılda 700 yabancı öğrenciyi Mersin'de ağırladıklarını belirterek, "Her yıl yabancı ülkelerden gelen öğrenciler ve Kazanlı ve Mersin'de öğrenim gören çocuklarla birlikte sahilde temizlik çalışması yaptık. Bu sahilimiz, nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının da üreme alanı ve bu nedenle de dünya çapında büyük bir önem taşıyor. Bu yıl yaşanan aşırı yağışlar ve selden dolayı Kazanlı sahilinde maalesef daha fazla bir kirlilik yaşandı" dedi.

Konuşmaların ardından Başkan Gültak ve beraberindekiler, öğrencilerle birlikte caretta carettaların önemli yuvalama ve yumurtlama alanlarından biri olan Kazanlı sahilindeki temizlik çalışmasına katıldı. Kilometrelerce uzunluktaki sahilden toplanıp, poşetlere doldurulan kilolarca lastik, plastik, cam ve türlü atık ve çöpler, belediyeye ait iş makineleriyle kamyona yüklenip alındı ve sahil temizlendi.

Görüntü Dökümü

--------------

-Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ın alana gelmesi

-Toplanan öğrenciler

-Öğrenciler temizlik yaparken

-Temizlik yapılan alandan görüntü

-Belediye Başkanı Gültak konuşurken

-Belediye Başkanı Gültak ve beraberindekiler temizlik yaparken

(BOYUT: 326 MB) (SÜRE: 2,54 DK)

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,

====================

İHH'dan Suriye'ye 2 bin ton un

İHH İnsani Yardım Vakfı Kilis ve Hatay Şubeleri tarafından Suriye'de savaştan etkilenen insanlara 2 bin ton un gönderildi.

Suriye'nin Haleb, İdlib, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı bölgelerinde bulunan kamplarda ihtiyacın fazla olması ve bölgede artan saldırılar sebebiyle nüfusun artması ekmek ihtiyacını artırdı. Geçtiğimiz aylarda azalan un nedeni ile Suriye'ye ekmek üreten birçok fırın durma noktasına gelmesi üzerine İHH, un yardımı çağrısı yaptı. Bu çağrı yurdun dört bir yanından karşılık bularak Tabzon, Malatya, Gaziantep, Aydın, Muğla, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Kocaeli, Yalova, Adıyaman, Kahramanmaraş, Bursa, Konya, Manisa, Kayseri, Elazığ gibi iller ve farklı dernekler tarafından 80 TIR un yardımı bölgeye ulaştı.

BOSNA'DAN 600 TON UN

Suriyeli savaş mağdurları için Bosna Hersek'te toplanan yardım malzemelerini taşıyan 25 aracın olduğu konvoy, Doboj İstok şehrinden yola çıkarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesine, buradan da Suriye'deki savaş mağdurlarına ulaştırılmak üzere gönderilmişti.

Yapılan yardımlarla alakalı konuşan İHH Suriye Çalışmaları Kilis Basın Sorumlusu Ali İmran Durman, "Yaklaşık bir ay önce un stoklarımızın tükenmesiyle birlikte Suriye içindeki savaş mağduru halka ekmek üreten fırınlarımız durma noktasına gelmişti. Bu sebeple yaptığımız çağrı hem anadolu'dan hem de yurtdışından karşılık buldu. Hayırseverlerimizin gönderdikleri unlarla fırınlarımızı tekrar işler hale getirdikö dedi.

Suriye içinde ihtiyacın hala devam ettiğini belirten Durman, "İdlib'de Esed ve destekçilerinin hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılarda en büyük zararı sivil halk görüyor. Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 100 bin sivil Türkiye'nin Suriye sınırındaki kamplara doğru göç etti. İnsanlar saldırlar altında hayatlarına devam etmeye çalışırken bölgede ise ihtiyaçlar artarak devam ediyor. Yüzbinlerce sivil ise şu an yardıma muhtaç durumdaö diye konuştu.

İHH Suriye Çalışmaları Hatay ve Kilis ofisleri tarafından sınırın Suriye tarafına gönderilen unlar, ülkenin kuzeyinde bulunan fırınlarda ekmek yapılarak halka dağıtılmaya başlandı.

Görüntü Dökümü

-----

Yardım yapılan unlar

Ekmek yapılması

Dağıtım yapılarken

Yetkilinin konuşması

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 34 MB

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

=====================

Titus Tüneli ilgi çekiyor

Hatay'ın Samandağ ilçesinde bulunan Titus Tüneli, yerli ve yabancı turistlerin, doğa tutkunlarının ve gezginlerin akınına uğruyor.

Romalılar döneminde, kenti sel sularından korumak için bir esire yaptırılan Titus Tüneli, bitişiğinde ki Beşikli Mağarası ve Hz. Hızır Türbesi ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği mekanların en başında yer alıyor. Adana Profesyonel Doğa ve Su Sporları Kulübü de (PRODOSS), doğa, tarih ve kültür gezisi kapsamında bölgeye adeta çıkarma yaptı. Geziye katılan Adanalılar, ilginç hikayesi ve muazzam mimari yapısıyla bin 380 metrelik Titus Tünelinde tarihe yolculuk yaptı. Kulüp üyeleri, Tünel yakınlarında bulunan 12 mezarlı Beşikli Mağarası ve 14 kilometreyi bulan uzunluğu ile dünyanın en uzun sahili olarak adından söz ettiren Çevlik Sahili içinde yer alan ve  Hz. Hızır ile Hz. Musa'nın buluştuğu yer olarak kabul edilen Hz. Hızır Türbesi'ni de ziyaret etti. Adanalıların Hatay çıkarması, Türkiye'nin en büyük müzesi konumunda olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Apollon ile Daphne (Defne) hikayesinin geçtiği Harbiye gezisinin ardından sona erdi.

Görüntü Dökümü

------------

-Hz. Hızır Türbesi'ni gezen ziyaretçiler

-Titus Tüneli gezisinden görüntüler

-Mağaradan görüntüler

-Mağarayı gezen ziyaretçilerden görüntüler

-Samandağ sahili

-Müzedeki eserlerden görüntüler

SÜRE: 03'19" BOYUT: 368 mb

Haber-Kamera: Malik GÖDELİNER/SAMANDAĞ, (Hatay),

======================

Karaman'daki Millet Kıraathanesi geçici olarak kapatıldı

Karaman'da  geçen yıl tarihi Hatuniye Medresesi'nde açılan Millet Kıraathanesi, belediye tarafından ramazan ayı nedeniyle geçici olarak kapatıldı. Belediye yetkilileri, kıraathanenin ayrıca rutubetli olması nedeniyle şikayet de aldığını ve ilerleyen dönemlerde başka bir yere taşınmasının planlandığını söyledi.

Karaman Belediyesi tarafından 9 Ekim 2018 tarihinde Hatuniye Medresesi'nde Millet Kıraathanesi açıldı. Dönemin belediye başkanı AK Parti'li Ertuğrul Çalışkan, kıraathanenin açılışında yaptığı konuşmada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme getirdiği Millet Bahçesi ve Millet Kıraathaneleri projelerini bizler de çok benimsedik ve destekliyoruz. Hatuniye Medresesi bundan sonra Millet Kıraathanesi olarak hizmet verecek. Buraya gelen vatandaşlarımız çay ve kek ikramı eşliğinde belediye yayınlarından ve çeşitli kitaplardan oluşan kütüphaneyi kullanabilecek, günlük gazeteleri okuyabilecek ve ücretsiz internetten faydalanabilecek" dedi.

TAŞINMASI PLANLANIYOR

Ekim ayından itibaren hizmet veren Millet Kıraathanesi'nin kapısına kilit vuruldu. Belediye yetkilileri ramazan ayı nedeniyle geçici olarak kapanan kıraathanenin genelde ikram için kullanıldığını, ayrıca rutubetli olmasından dolayı şikayetler alındığını, bu nedenle de tarihi mekanın kıraathane olarak kullanılmasının uygun görülmediğini ve ilerleyen dönemlerde başka bir yere taşınacağını öne sürdü.

Karaman'da 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde MHP'nin adayı Savaş Kalaycı yüzde 39,57 oy alarak, yüzde 38,41 oy  alan AK Parti'nin adayı Mahmut Sami Şahin'i geride bıraktı.

Görüntü Dökümü

-------------

Millet Kıraathanesinin açılışından görüntü

Millet Kıraathanesinin kapısına kilit vurulmuş hali

Kıraathane dışından detay

Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))

==========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ahmet Öz İzmir Efes DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title