Dha Yurt Bülteni-2

1)BİLİM VE SANAT MERKEZİNİN BAHÇESİNDE YILAN OPERASYONU

ERZİNCAN'da, ağaca tırmanan 2 metre boyundaki yılan, itfaiye ekiplerince uzun uğraşlar sonucu yakalandı.

Olay Atatürk Mahallesi Nerim Tombul Caddesi üzerindeki Bilim ve Sanat Merkezi bahçesinde meydana geldi. Vatandaşların bir yılanı ağaca tırmandığını görmesi üzerine durumu itfaiyeye bildirdi. Kısa sürede Sanat Merkezine gelen itfaiye ekipleri, yılanı bahçedeki ağaca sarılı vaziyette buldular. İtfaiye görevlisi yaklaşık iki metre boyundaki yılanı kuyruğundan tutarak ağaçtan ayırabilmek için uzun süre uğraştı.

Vatandaşlar cep telefonlarıyla görüntü alma yarışına girerken, itfaiye ekiplerine de yardımcı olmaya çalıştılar. Yaklaşık 1 saatlik bir çalışmanın sonunda itfaiye erleri yılanı sarıldığı ağaçtan ayırarak bir çuvalın içerisine koydu. İtfaiyecinin mücadelesini merakla izleyen vatandaşlar ise alkışlarla ve ıslıklarla destek verdiler.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-İtfaiyecinin yılanı ağaçtan alma çabaları

-Vatandaşların cep telefonu ile görüntü almaları

-İtfaiyecinin ağaçtaki yılanla mücadelesi

-Vatandaşların alkışlaması

-Yılanın çuvala konması ve götürülmesi

-İtfaiye aracından görüntü

-Sanat Merkezi binasından görüntüsü

(Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN,

===================================================

2)EKMEK YETİŞMEYEN ŞENLİK

İZMİR'de Seferihisar Belediyesi, geçmiş yıllarda kullanılan Topan Karakılçık Buğdayı'nı çoğalttı, geçan yıl bu tohumun hasadını yaptı ve taş değirmende öğüttü. Ataların yarattığı lezzeti yeniden yakaladı. Ekmek adına festival düzenlendi. Festivalde Ulamış Köyü'nün kadınları, bu buğdaydan 'ata ekmeği' yaptı, ekmek ilçenin ünlü peyniri Armola ile iftar sofrasında ikram edildi.

Seferihisar Belediyesi, 10 Haziran Cumartesi günü Ulamış Köyü'nde gün boyu devam edip, iftar sofrasıyla birleşen bir etkinliğe imza attı. 2011 yılında Takas Şenliği'nde Gödence Köyü'nde bulunan Topan Karakılçık Buğdayı, uzun uğraşlar sonrasında Can Yücel Tohum Merkezi'nde çoğaltıp un haline getirildi, kara fırında yöresel yöntemlerle Ata Ekmeği üretildi. Topan Karakılçık Buğdayı'nın hasat döneminin gelmesiyle birlikte düzenlenen şenlikte, çok büyük ilgi gören ekmek ve ilçenin meşhur peyniri Armola iftar sofrasında bir araya geldi. Gün boyu ekmek üreten ve satan Ulamışlı kadınlar, 10 binin üzerinde ziyaretçinin geldiği şenlikte ekmek talebine yetişmeye zorlandı. Müthiş görüntülere sahne olan şenlik, iftar yemeği ve gösterilerle devam etti.

TÜM SOKAKLARA RESSAM ELİ DEĞDİ

Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer ve Ulamış Köyü Muhtarı Kadir Girginer'in ev sahipliğinde Ulamış Köyü'nde gerçekleşen şenliğe CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de katıldı. Öğle saatlerinden itibaren açılan Ulamış Üretici Pazarı ve stantlar gün boyu ziyaretçilere yöresel lezzetler sundu. Seferihisar Sanatçılar Derneği, Salyangoz Suluboya Resim Grubu, Seferihisar Belediyesi Ürkmez Resim Grubu, Ulamış sokaklarını rengarenk resimlerle donatırken, gün boyu atölye çalışmaları da gerçekleştirdi. Yerli üreticilerin yanı sıra, Can Yücel Tohum Merkezi, kooperatifler ve dernekler stantlar açarak şenliğe dahil oldu.

ATA EKMEĞİ PİŞİRME DERSİ

Şenlikte Ata Ekmeği yapımı, köy sabunu yapımı, harman yerinde dövenle hasat ve rahvan atları gösterisi ilgiyle takip edildi. Ulamışlı kadınlar, katılımcılarla birlikte anneleri ve ninelerinden öğrendikleri yöntemlerle buğdayı yoğurup, kara fırında pişirmesini vatandaşlar büyük bir merakla izledi. Ayrıca Topan Karakılçık Buğdayı'ndan ramazan pidesi de pişirildi. Saat 17.00'de kortej yürüyüşüyle başlayan şenlik Ulamış Köyü girişinden şenlik alanı olan köy sokaklarına yayıldı. Köyün tüm cadde ve yolları rengarenk görüntülere sahne olurken, şenliğe katılanlar unutulmaz bir gün yaşadı.

ULAMIŞ ÜRETİCİ PAZARI HER CUMARTESİ

Şenlikte konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ulamış Üretici Pazarı'nın bundan böyle her cumartesi günü açık olacağını söyledi. Ata Ekmeği'nin de bu pazarda satılacağına vurgu yapan Soyer, "Kurduğumuz Can Yücel Tohum Merkezi'nde tohumları çoğalttık. Türkiye genelinde bir milyondan fazla tohum ve fide dağıttık. Bu tohumların içerisinde artık yok olduğu düşünülen Topan Karakılçık Buğdayı'nı fark ettik. Uzun süren çalışmalarla çoğaltmayı başardık. ve nihayet geçtiğimiz yıl bu tohumun hasadını yaptık. Taş değirmende öğütüp, atalarımızın yarattığı lezzeti yeniden yakaladık. Köylülerimiz daha çok çalışacak, üretecek, çoğaltacak, şehirlimiz gelecek doğal, katkısız bu meyve sebzeleri yiyecek. Köylümüz kazanacak, kentlimiz katkısız, doğal, kimyasal ilaçlar kullanılmamış bu yiyeceklerle daha sağlıklı beslenecek" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, "Bu güzel bereketli günde köylülerimize bir kez daha bereket diliyorum. Bugün beni en çok umutlandıran şey köylümüzün yüzünün güldüğünü görmek. Demek ki isteyince olabiliyor. Diliyorum ki bu güzel örnekten bütün Türkiye ilham alır. Ulusal politikalar iham alır. Beş sene uğraşıp bunun sonucu büyük bir berekete ulaşıyorsa demek ki el ele verirsek toprağın bereketiyle neler başarabiliriz" dedi.

Etkinlik, Ata Ekmeği, Armola Peyniri, Topan Karakılçık Buğdayı'ndan yapılan Ramazan Pidesi, keşkek ve çeşitli yemeklerin ikram edildiği iftar yemeği ve ramazan eğlencesiyle tamamlandı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Şenlikten genel ve detay görüntüler

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in konuşması

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey'in konuşması

İZMİR/DHA

===================================================

3)ŞEHİTLER ABİDESİ'NDE ORUÇLARINI AÇTILAR

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi önünde 2 bin kişiye iftar yemeği verildi.

İftar yemeğine AK Parti Çanakkale Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ, AK Partili İstanbul İlçe Belediye Başkanları, 15 Temmuz Şehit ve Gazi yakınları ile vatandaşlar katıldı. İftar programı Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından ezan okunmasıyla birlikte oruçlar açıldı. İftar yemeğinin ardından kürsüye gelen AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, "Çanakkale bizim için sadece zaferlerden bir zafer değil. Şehit ve gazi ailelerimizle birlikte şehitlikleri dolaşırken aslında Çanakkale'nin zaferden öte bir ruh olduğunu ifade edebilirim. O ruh her şeyden önce o ruhun içerisinde kardeşliğimiz var. O ruhun içerisinde bizim birlik ve beraberliğimiz var. O ruhun içerisinde bizim medeniyet değerlerimiz var. 'Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet' diyoruz" dedi.

İftar programı duanın ardından akşam namazının kılınmasıyla sona erdi.

Görüntü Dökümü

------------------------:

-Şehitler abidesindeki iftar yemeğinden görüntü

-Kur'an-ı Kerim okunmasından görüntü

-Ezan okunması ve oruçları açılmasından görüntü

-AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci'nin konuşması

-Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

=====================================================

4)FETHULLAH GÜLEN'İN MASÖRÜ EŞİNDEN BOŞANIYOR

TÜRKİYE'de darbe girişiminde bulunan silahlı terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen'in masörü olan, psikolog ve refleksoloji uzmanı Esad B., 1 çocuk annesi meslektaşı ve eşi Leyla B.'den boşanmak için dava açtı. İzmir 14'üncü Aile Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında hakim, Leyla B.'ye 4 bin lira tedbir nafakası bağladı.

Geçen 15 Temmuz'daki darbe girişiminin elebaşı Fethullah Gülen'e 10 yıl boyunca masaj yapıp, fizyoterapi uygulayan ve itirafçı olan Esad B., meslektaşı olan eşi Leyla B.'den boşanmak için avukatı aracılığıyla İzmir 14'üncü Aile Mahkemesi'nde dava açtı. Evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve fikir anlaşmazlığı olduğunu belirten Esad B. dilekçesinde, şöyle dedi:

"Eşim ile meslektaşız. İş ve evlilik hayatımız bugüne kadar sorunsuz devam etti. Ülkenin bulunduğu ekonomik kriz beni de etkiledi. Türkiye genelinde 40'a yakın işyerim vardı. Ekonomik kriz yüzünden iflas ettim ve hacizlere maruz kaldım. Mallarıma haciz uygulandı. Eşim evlilik birliğinde olması gereken 'iyi günde, kötü günde bir arada olmak' prensiplerine aykırı davrandı. Bana destek olacağına iş hayatından elini eteğini çekti. Çalışabilecek durumda olmasına rağmen evde oturmayı, keyif sürmeyi tercih etti. Bununla da yetinmeyip, bir eş olarak yaşamamaya başladı. Önce yatağımızı ayırdı, sonrada kadınlık görevini yerine getirmemeye başladı. Maddi açıdan zor durumda olduğumu bildiği için benimle kavga etmeye başlayıp, en sonunda da beni evden kovdu. Önüme bir tas yemek bile koymadı. Evlilik birliğinin yıkılması beni çok üzdü. Aramızda daha sonra da fikir anlaşmazlığı doğdu. Önce anlaşmalı boşanmak için karar aldık."

"İŞ ORTAĞIM OLUR"

Eşinin kendisini, iş ortağı olan Belçika Best Model 2013 güzeli Pınar D. ile birlikte yaşamakla suçladığını ve boşanma davasını da bu yüzden açtığını öne sürdüğünü, sosyal medya üzerinden de karalama kampanyasına giriştiğini iddia eden Esad B., şöyle dedi:

"Bu bayanla yeni bir iş kurup, gece gündüz demeden çalışmamın tek amacı, borçlarımı ödeyip çok sevdiğim oğluma iyi bir gelecek hazırlamaktır. 2016 yılı Ağustos ayından beri eşimle ayrı yaşıyorum. İş ortağım olan bayan ile aynı evde yaşadığım iddiaları doğru değildir. Eşimi aldatmıyorum. Hiçbir zaman eşimi üzecek hal ve davranış içinde olmadım. Aylık gelirim 5 bin liradır. Tek amacım bir an önce borçlarımı ödemek. Beni kötü günümde yalnız bırakan eşimden boşanmak istiyorum."

"BOŞANMAK İSTEMİYORUM"

Avukatları aracılığıyla, mahkemeye yanıt dilekçesi veren Leyla B. eşinin kendisine haksız ithamlarda bulunduğunu belirtti. Leyla B., dilekçede şöyle dedi:

"Evlilik birliğinin bu duruma gelmesinde tamamen ve ağır kusurlu olan eşimdir. Kendisi İstanbul'da çalışacağını belirtip evi terk etti. Sunduğumuz fotoğraflardaki kadın ile birlikte karı koca hayatı yaşamaktadır. Bu durumu iş ve dost çevresinde saklama gereği dahi duymadan, boşandığını, bu bayanın eşi olduğunu söylemekten çekinmemektedir. Birlikte iş gezileri ve tatillere çıkmakta ve bu ortamlarda bu kişiyi eşi olarak tanıtmaktadır. İş ortağım dediği bu kadınla birlikte İstanbul'da aynı evde yaşamaktadır. Yaptığı iş gereği aylık geliri 40 ile 50 bin lira civarındadır. İzmir ve İstanbul'da işyerleri çok sayıda çalışan personeli, özel şoförlü makam araçları, lüks rezidanslarda konut ve işyerleri bulunmaktadır. Kendisi lüks bir yaşam içinde yaşıyor. Ben ise 18 yaşındaki oğlumla birlikte kirada oturmaktayım. Davacı eşimin ağır kusurları bulunmaktadır. Davanın reddine karar verilsin."

Leyla B., dava bitene kadar da 5 bin lira tedbir nafakası bağlanmasını istedi.

4 BİN LİRA NAFAKA BAĞLANDI

İzmir 14'üncü Aile Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına Esad B. ile tarafların avukatları katıldı. Esad B.'nin avukatı dava dilekçelerinde belirtikleri doğrultusunda boşanma kararı verilmesini istedi. Esad B. de, "Avukatımın beyanlarına katılıyorum. Boşanmak istiyorum. Özel psikolog olarak çalışıyorum. Kendime ait işyerim var. Daha öncesinde özel sigorta şirketlerinde psikolojik danışmanlık hizmeti sunduğumuzdan yurdun çeşitli yerlerinde yaklaşık 34 şubem vardı. Ancak sigorta şirketleriyle anlaşmazlığa düştüğümüzden iflas ettim. Şu anda sadece İstanbul'da tek işyerim var. Aylık gelirim 5 bin TL'yi geçmiyor. İşyerimi ev ve ofis olarak kullanıyorum. Davalı için 1500 lira nafaka ödeyebilirim" dedi.

Leyla B.'nin avukatı ise, Esat B.'nin İstanbul'da çalışacağını belirterek evi terk ettiğini ifade ederken, başka bir kadınla karı- koca hayatı yaşamaya başladığını söyledi. Avukat, "Bu durumu çevresinden de gizleme gereği duymamıştır. Geçimsizlikte müvekkilime yüklenebilecek bir kusur yoktur. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesini istiyoruz. Müvekkilim yararına aylık 5 bin lira tedbir nafakasına hükmedilsin. Davacı eşin birlikte yaşadığı Belçika güzeli bayan ile samimi bir şekilde çekilmiş sarmaş dolaş fotoğraflarını da delil olarak sunuyoruz" diye konuştu.

Hakim Şenay Cengiz, taraflara tanıklarını bildirmeleri ve delilerini sunmaları için süre verilmesine, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Leyla B.'ye aylık 4 bin lira tedbir nafakası bağlanmasına karar verip, duruşmayı erteledi.

Bahri KARATAŞ/İZMİR, -

==========================================================

(ÖZEL)

5)30 YILDIR TOPLADIĞI YAZMALARLA MÜZE AÇMAK İSTİYOR

ANTALYA'nın Kaş İlçesi'nde oturan Ayşe Önder, 30 yıldan bu yana Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaklaşık 1000 yazma topladı. Anadolu kadınının yaşamını yansıtan yazmaları toplayacağı ve gelecek nesle aktaracağı 'Yazma Müzesi' oluşturmak istediğini belirten Ayşe Önder, "Bu kadar yetenekli Anadolu kadınını tarihe taşımak istedim. Dilerim bir gün bir müze açarım" dedi.

Kaş'a bağlı Kalkan Mahallesi'nde oturan emekli bankacı ve Fransızca öğretmeni 64 yaşındaki Ayşe Önder, kadınların el emeği, göz nuru yazmaları geleceğe taşımak için çalışma başlattı. Ayşe Önder, 30 yıl içerisinde 1000 yazma topladı. Ayşe Önder topladığı yazmaları evdeki çeyiz sandıklarında biriktirdi. Önder'in Akdeniz ve Ege bölgesinden topladığı yazmaların arasında 100 yıllık olanlar da yer alıyor.

"DİĞER BÖLGELERDEN DE TOPLAYACAĞIM"

Anadolu kadınlarının ruhu, duyguları, aşkları, sevgileri ve dostluklarını yansıttığını düşündüğü yazmaları biriktirmeye devam eden Ayşe Önder, en büyük hayalinin 'Yazma Müzesi' açmak ve bunları gelecek kuşaklara taşımak olduğunu söyledi. Ayşe Önder, "Elimdeki yazmalar Akdeniz ve Ege Bölgesi'ne ait. Yazmaları boncuk, tığ işi, mekik ve iğne oyaları olarak bölümlere ayırdım. Onları topluyorum. İnşallah diğer bölgelerden de toplayacağım" dedi.

"ANADOLU KADININI TARİHE TAŞIMAK İSTEDİM"

Önder, bütün yazmalarda Anadolu kadınının yeteneğinin yansıtıldığını ifade ederken şöyle konuştu:

"Anadolu kadını yaşadığı iş biçimini, örneğin bu bölgede seraları, domatesleri yapmış, aşklarını yapmış. 'Karanfil kokulu yarim' dedirtecek yazmaları yapmış. Oyaları yapmış. Çocuklarının büyümesini yansıtmış. İç dünyasının kavgalarını yansıtmış. Bütün bunları yapan kadınların hiçbir sanat eğitimi yok. Hatta bazıları okuma yazma bile bilmemekte. Bu kadar yetenekli Anadolu kadınını tarihe taşımak istedim. Dilerim bir gün bir müze açarım. Bu müzeyi de en kısa sürede insanlığa hizmet olarak sergilerim."

Görüntü Dökümü

---------

Yazmaların asılı olduğu yerlerden

Yerde ve koltuk üstündeki yazmalardan detay

Yazmalardan detay

RÖP: Ayşe Önder

217 MB /// 06.50"

HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya),

=====================================================

6)ABLASI CANAN'I KANSERDEN KAYBEDEN 8 YAŞINDAKİ ÖZGÜRCAN HAYATA TUTUNDU

SİİRT'te yaşayan Özgür ailesi, 4 yıl önce 7 yaşında olan kızları Canan'ı ilik kanserinden kaybederken, 4 yaşındaki oğulları Özgürcan'ın da aynı hastalığın pençesine düştüğünü öğrenince şok olmuşlardı. Hayırseverlerin yardımı ile bulunan para ile bugün 8 yaşında olan Özgürcan'a ilik nakli yapıldı ve Özgür ablası ile aynı kederi paylaşmayarak hayata tutundu. Baba Mustafa Özgür, oğlunun artık koşup oynadığını ve okula başladığını belirterek, "Yapılan ilik naklinden sonra oğlumda büyük değişiklikler meydana geldi. Koşmaya başladı, arkadaşları ile sokakta oyun oynamak istedi. Şuan her iki ayda bir Özgürcan'ı İzmir'e tedavi için götürüyoruz. Allaha şükür olumsuz yok şuan gördüğü tedaviden ötürü yavaş yavaş konuşmaya başladı"dedi.

ABLA CANAN, ÖLDÜ AMA ÖZGÜRCAN KURTARILDI

Siirt merkez Barış mahallesinde yaşayan Mustafa-Gülistan Özgür çifti, 4 yıl önce 7 yaşında olan kızları Canan'ı yakalandığı ilik kanseri nedeniyle kaybetmişlerdi. Kızlarını tedavi ettirmek için varını yoğunu satan Özgür ailesi, kızlarını kurtaramadığı gibi o zaman 4 yaşanda olan oğulları Özgürcan'ında aynı hastalığın pençesine düştüğünü öğrendiklerinde şok oldular. Kızlarını kaybeden aile, oğullarını kurtarmak için seferber olan aileye bir çok kişi yardım etti. Özgürcan Özgür için uygun ilik Amerika'da bulunurken, tedavi için gereken 20 bin dolar ise yine adını vermek istemeyen bir gurbetçi tarafından babanın hesabına yatırıldı. Paranında bulunması için İzmir'de ilik tedavisi yapılarak Özgürcan'ın hayata tutunması sağlandı.

Baba Mustafa Özgür yaşadıkları süreci anlatırken, "Kızımın ölümünden sonra küçük oğlum Özgürcan'ın da bu hastalığa kapıldığını öğrendik. Kızım Canan'ı kurtarmak için elimizde ne var ne yok satmıştık ancak kurtarılamadı. Aynı hastalığın oğlumuzda olduğunu duyduğumuzda ise yıkıldık ve ne yapacağımızı bilemedik"dedi. Özgürcan Özgür'ün kurtulması içi Ankara ve Almanya'daki hastanelerin ortak bir çalışma yaptığını belirten baba Mustafa Özgür, "Gerekli ilik naklinin ise Amerika'da olduğunu söylediler ancak, buraya gelmesi için ise tam olarak 20 bin dolar para istediler. Kızının tedavisi için elimde, avucumda ne varsa satmıştım. Ama oğlumun tedavisini karşılamak için elimde hiçbir şey kalmamıştı. Kızımın ölümünden 45 gün sonra oğlumum tedavi için 20 bin dolar gerekliydi ancak bunu ödeyecek gücüm yoktu. Bu parayı bulmak için medya üzerinden hayırseverlere çağrıda bulundum"dedi.

GURBETÇİ HAYIRSEVER BABANIN HESABINA 20 BİN DOLAR YATIRDI

Yapılan haberlerin çok etkili olduğunu ve oğlunun tedavisi için gerekli paranın karşılanacağı sözlerini aldığını da söyleyen baba Mustafa Özgür, "Birçok vatandaş oğulum tedavisi sürdüğü Ankara'da bana destek oldu ve para verdi. Avrupa'dan bir gurbetçi beni aradı ve Özgürcan Özgür'ün tüm masraflarını karşılayacağını söyledi. Ben ilk etapta inanmadım ama isimi vermek istemeyen gurbetçi benim hesabıma 20 bin dolar para yatırdı ve o para ile Özgürcan'ın tedavisini yaptık"dedi. Yapılan yardımın arından Amerika'dan ilik nakli bulunduğunu ve İzmir'de yapılan tedavi ile hayata dönen Özgürcan Özgür şuan 8 yaşında ve ilkokul birinci sınıfta eğitim görüyor. Özgürcan Özgür'ün tedavisi için düzenli olarak 2 ayda bir İzmir'e gidiyoruz. Yapılan ilik naklinden sonra oğlumda büyük değişiklikler meydana geldi. Koşmaya başladı, arkadaşları ile sokakta oyun oynamak istedi. Allaha şükür gördüğü tedaviden ötürü yavaş yavaş konuşmaya başladı"dedi.

"BİZE ALTI AY ÖMÜR KALDI DEDİLER"

Kızı Canan'ı kaybettikten sonra yıkıldığını ve aradan 1,5 ay sonra oğlu Özgürcan'ın da aynı hastalığın pençesine düştüğünü öğrendiklerini söyleyen anne Gülistan Özgür ise, "Oğlumun hastalığını duyunca dünyam yıkıldı. O yıllar bizim için çok zor geçti 7 yaşındaki kızımı kaybettik. Arından oğlumun bu hastalığa kapıldığını duyduk. Oğlum için gerekli ilik nakli bulunmaması durumda ise 6 ay yaşaya bileceğini söylemişlerdi. Bu da bir anne için çok zordu. Ancak, gelen yardım ile oğlum hayata döndü onunla birlikte bizde hayata döndük"diye kmonuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Özgürcan'ın Özgür'ün kendi evinde oynaması

-Özgürcan'ın okuldan verilen derslere odasında çalışması

-Baba Mustafa Özgür'ün konuşması

-Özgürcan kaderi Umut'un görüntü

-Anne Gülistan'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU-Mehmet Yücel DURAK/SİİRT,-

========================================================

7)BODRUM'DA CLUB AMPERSAND İLE EĞLENCEYE YENİ SOLUK

DÜNYACA ünlü eğlence mekanı Club Ampersand'ın ABD'den sonra Türkiye'deki ilk kulübü Muğla'nın Bodrum ilçesi'nde kapılarını açtı.

Bodrum'da eğlenceye yeni bir soluk getirecek bir mekan daha kapılarını açtı. Açılışa ünlü isimlerin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Dünyaca ünlü bir eğlence mekanı, Türkiye'de ilk işletmesini Bodrum'un Gümbet Mahallesi'ndeki Barlar Sokağı'nda hizmete açtı. Burak İrtanki ve Hasan Gündüz'ün ortak olarak açtığı kulüp, farklı konseptiyle Bodrum'un eğlence hayatına yeni bir soluk getirdi. Mekanın açılışına Mansur Ark, Cengiz İmren ve çok sayıda davetli katıldı. Sezon boyunca çeşitli dans gösterileri ve konserlerin gerçekleşeceği mekan, İstanbul'un eğlence kalitesinde ve İstanbul elitlerine hitap eden eğlence anlayışıyla bu yaz eğlencenin yeni adreslerinden olacak. 1000 kişi kapasiteli, servis ve güvenlik alanında 37 kişinin hizmet verdiği mekan Bodrum'da yaz boyunca iyi müziğin ve sahne performanslarıyla iddialı. 430 metrekare alanda hizmet veren kulüpte ünlü isimler müziğin ritmini tutacak.

Mekanın ortaklarından Burak İrtanki, "Çok kısa bir süreçte kapalı bir mekanı, 1000 kişilik açık bir mekan haline getirdik. ABD'de 17 eyalette olan bir kulübün haklarını alarak Türkiye'ye getirdik. Bunu da Bodrum'da başlattık. İlk olarak da Gümbet'te hizmet vermeye başladık. Daha sonra da Antalya ve İstanbul olarak devam etmeyi düşünüyoruz. Çok değişik konsepti olan bir kulübüz. Tiesto ve Mannie Fresh ile direk anlaşması olduğu için onlarla açılış yapacaktık ama önce 'Türkçe' ile başlayalım diye karar aldık. Temmuz ayında Tiesto'yu Bodrum'da ağırlayacağız. 21 sanatçı ile anlaşmamız var. İnşallah başarılı oluruz" dedi.

Club Ampersand, Berkay, Sinan Akçıl, Cengiz İmren, Simge Sağın, Emre Kaya, İrem Derici, Elif Kaya, Hakan Kakız gibi ünlü isimleri sezon boyunca sahnesinde ağırlayacak. Kulüpte, ayrıca dünyanın en iyi DJ'leri de muhteşem performanslarıyla müziğin ritmini tutacak.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Club Ampersand'ın içeriden ve dışarıdan görüntüsü

-Mekanın ortakları Burak İrtanki ve Hasan Gündüz ile röp.

-Açılışa gelen ünlü isimlerin görüntüsü

-DJ performanslarından genel detay görüntü

Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),

========================================================

8)ATLI JANDARMA, KEMER SAHİLLERİNDE GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAK

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde sahillerde devriye gezerek güvenliği sağlayacak 3 at ve 2 biniciden oluşan atlı jandarma timi göreve başladı. Nevşehir Jandarma At Köpek Eğitim Komutanlığı'ndan Kemer'e gelen atlı jandarma timi göreve başladı. 'Prens', 'Tayga' ve 'Polat' adlı 3 at ve 2 binici, yaz mevsiminde günün belli saatlerinde ilçedeki sahillerde devriye geziyor.

Tekirova Mahallesi'ndeki Phaselis Antik Kenti sahilinde atlı jandarma timini gören tatilciler ve turistler, atların yanına gelerek fotoğraf çektirdi. Atları sevmek isteyen bazı çocukların ürkek tavırları ise renkli görüntüler oluşturdu. Tatilci Aynur Yürek, atlı jandarma timinin sahillerde devriye gezmesinin güzel bir uygulama olduğunu, atların da sahillere uyum sağladığını gördüğünü söyledi.

Tatilci Tuğçe Karadayı da uygulamanın çok sempatik olduğunu belirterek, araçların giremediği yerlere atlar girebildiği için mantıklı bir iş olduğunu kaydetti.

Görüntü Dökümü

--------------

Atların araçtan indirilmesi

Çocuk ve babasının atı sevmesi

Atlı Jandarmaların Phaselis e girişleri ve antik şehirde turları

Atları seven Aynur Yürek

RÖP 1: Aynur Yürek

Jandarma yazılı yer detay

Turistler içerisinde Atlı Jandarma detay

RÖP 2: Tuğçe Karadayı

Atların ayakları detay

Denizden detay