Hastanemi Açın Platformu, Sami Ulus Hastanesi'nin Yıkılmak İstenmesine Tepki Gösterdi: "Bize Sorun. Biz Halkız, İstemiyoruz Kapatılmasını"

Hastanemi Açın Platformu, Ankara'daki Dr. Sami Ulus Çocuk ve Kadın Sağlığı Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nin depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile yıkılmak istenmesine tepki gösterdi. Bir yurttaş, "Bu kesimin gelir düzeyi belli. Buradan Etlik'e gitmek, ben çocuğumu götürdüm, 100 lira. 100 lira da geliş, 200 lira. Ama ben buradan yürüyerek inebiliyorum. Orada öyle bir yığılma var ki ben çocuğuma ilaç yazdırabilmek için sadece 4,5 saat bekledim. Bu hastanede hiçbir zaman 4,5 saat beklemedim. Bize sorun. Biz halkız, istemiyoruz kapatılmasını" dedi. Platform adına konuşan Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, "Hastanelerin depreme dayanıklılığı dahil değerlendirmeleri, yetkin bilimsel heyetlerle şeffaf biçimde yapılmalıdır. Depreme dayanıksız olduğu tespit edilen hastanelerin yenilenmesinin de sağlık hizmetleri aksamadan ve bu kurumlarımızın tarihi kimlikleri korunarak yerinde yapılması sağlanmalıdır" diye konuştu.

Hastanemi Açın Platformu, depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile yıkılmak istenen Dr. Sami Ulus Çocuk ve Kadın Sağlığı Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yıkım ihalesinin durdurulması için bugün açıklama yaptı. "Depremi fırsata çevirmekten vazgeçin. Hastanelerin yıkım ihalelerini durdurun" mesajının verildiği ortak açıklamayı, ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun okudu. Coşkun, Etlik Şehir Hastanesi açılırken Ankara'da kapatılmak istenen hastaneleri anımsatarak şunları söyledi:

"Defalarca söyledik, anlattık; ihtiyaçlarımızı yaşayarak gördük. Mevcut hastanelerimize, doğru planlamaya, sağlık hizmetlerini bilimin gereklerine göre düzenlemeye her zamankinden çok ihtiyacımız var. Ancak hastanelerimize, kente, sağlığa kar, rant, piyasa mantığıyla bakmaktan vazgeçmiyorlar. Salgınlar, depremler de geçirsek, yüzbinlerce insanımız da ölse vazgeçmiyorlar. Şurada seçime bir ay kalmış, yeni seçilecek iktidara hürmet etmek için bile biraz duramıyorlar.

"'ESKİ BİNA DEPREME DAYANIKSIZDIR' SÖYLEMİNİN KARŞILIĞI YOKTUR"

Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra bu hastanelerimizi yok edebilecek, o zaman dillendirmedikleri başka bir gerekçe buldular: 'Bu hastanelerimiz eskiydi, depreme dayanıksızdı.' Gerçekten öyle mi? Aylardır soruyoruz, depreme dayanıksızlık konusundaki bilimsel raporları istiyoruz; odalarımız, sendikalarımız üzerinden talep ediyoruz. Aylardır cevap yok. Neden? Bu hastanelerimizin durumunu gerçekten objektif, bilimsel raporlarla anlatmamıza neden izin vermiyorsunuz? Neden bu kadar açık bir konuda bile şeffaf ve halkın yararına davranmayı beceremiyorsunuz? Depreme dayanıklılık söz konusu ise Mimarlar Odamızın 6 Şubat 2023 Depremleri Tespit ve Değerlendirme Raporu göstermiştir ki 'Eski bina depreme dayanıksızdır' söyleminin karşılığı yoktur. Resmi veriler incelendiğinde, depremden etkilenen illerdeki yıkılan veya hasar gören yapılarda 2001 ve sonrasında inşa edilen yeni yapı oranı yaklaşık yüzde 50'dir.

Çok soru var. Türkiye'de deprem bölgesinde bu kadar hastane ve sağlık kuruluşu ihtiyacı varken neden 'acil' ihaleyi Ankara'daki, üstelik çalışan ve daha önce kapatamadığınız hastaneler için yapıyorsunuz? Örneğin, neden gerekliyse Ankara'da yıllardır boş yatıp çürümeye terk ettiğiniz Türkiye Yüksek İhtisas, Numune, Fizik Tedavi, Atatürk Hastanelerini yenilemiyorsunuz? Böylece sağlık hizmetlerini aksatmadan 'yenileme' yapmış olmaz mısınız?

"BIRAKIN, BU HASTANELERİN YENİLENMESİNİN NASIL YAPILACAĞINA YENİ SEÇİLECEK İKTİDAR KARAR VERSİN"

Sağlık Bakanlığı, Dışkapı ve Dr. Sami Ulus Hastanelerinin yıkılıp yeniden yapılacağını, Onkoloji Hastanesi'nin de yapılarının bir bölümünün yıkılıp yeniden yapılacağını bildirdi. İhale ilanlarına çıktı. Dr. Sami Ulus ve Onkoloji Hastaneleri için ihale 28 Nisan'da, Dışkapı Hastanesi için 8 Mayıs'ta. Yanlış duymadınız, seçimden 16 ve 6 gün önce. Seçime bu kadar az zaman kalmışken hastanelerin yıkımı için ihaleler açmak inanılır gibi değil. Bırakın, bu hastanelerin planlamasına, gerekiyorsa yenilenmesinin nasıl yapılacağına yeni seçilecek iktidar karar versin. Sizden sonrakileri bağlayıcı, hiç acelesi olmayan ihaleler yapmanın ne hizmet ihtiyacına ne de ahlaki gereklere uymadığı çok açıktır.

"NASIL GÜVENECEĞİZ, SİZLERİN BURALARI YOK ETTİKTEN SONRA GERÇEKTEN YENİ HASTANELER YAPACAĞINIZA"

Yurttaşlarımızı ve hekimleri, sağlık çalışanlarını tedirgin eden çok soru var. Bu hastaneler kapatılıp yıkıldıktan, çalışanları başka yerlere tayin edildikten, yani fiilen ortadan kaldırıldıktan sonra zamanında ya da hiç yapılmazsa ne olacak? Türkiye'de onlarca yılda bitmeyen hastane inşaatlarının, kamu yatırımlarının örneği çoktur. Nasıl güveneceğiz, sizlerin buraları yok ettikten sonra gerçekten yeni hastaneler yapacağınıza? İlk başta planlarınız, bu hastanelerin arazilerini şehir hastanelerini yapan şirketlere ticari kullanım için vermekti, Danıştay kararları nedeniyle yapamamıştınız. Şimdi başka yöntemlerle bunu başarmaya çalışıyor olmayasınız? Bu hastaneleri kapatıp yıktığınızda, deprem sonrası yaşanan iç göçle nüfusu artmış Ankara'nın sağlık hizmeti ihtiyacını, alınamayan randevu sorununu, acil servislerdeki kalabalıkları daha da büyüteceksiniz. Neden yenilenmesini, hastaneleri kapatmadan, uygun planlamayla, tarihi kimlikleriyle yerinde yapmayı hem çalışanları hem de yurttaşlarımızı korumayı düşünmüyorsunuz? Bunun gerekirse hastanenin hizmetlerini başka mekanlarda geçici süre vererek, personelini ve hastalarını dağıtmadan yapılabildiğini pekala biliyorsunuz.

"HASTANELERİN DEPREME DAYANIKLILIĞI DAHİL DEĞERLENDİRMELERİ, YETKİN BİLİMSEL HEYETLERLE ŞEFFAF BİÇİMDE YAPILMALIDIR"

Bu kadar zarar vererek kapattığınız, işlevlerini azalttığınız hastanelerimizin durumunun değerlendirilmesi, sağlık hizmetlerinin ve eğitiminin planlaması, bilimsel ölçütlere, ülkenin ve kentin ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır. Hastanelerin depreme dayanıklılığı dahil değerlendirmeleri, yetkin bilimsel heyetlerle şeffaf biçimde yapılmalıdır. Depreme dayanıksız olduğu tespit edilen hastanelerin yenilenmesinin de sağlık hizmetleri aksamadan ve bu kurumlarımızın tarihi kimlikleri korunarak yerinde yapılması sağlanmalıdır. Bunlar yapılırken mutlaka alanın uzman kuruluşları olan tabip odaları, diş hekimleri odaları, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Şehir Plancıları Odası ile çalışanların sendikaları, muhtarlıklar ve yerel halkın temsilcileri sürece dahil edilmelidir. Her işin başı sağlık olsun, rant değil."

Onkoloji Hastanesi'ni Kapatmayın Platformu Sözcüsü Şaziye Aydoğan, Yeşil Sol Parti Ankara 1'inci Bölge Milletvekili Adayı Emirali Türkmen ve hastanenin ne yıkılmasını ne de kapatılmasını isteyen yurttaşlar konuştu.

"BİZE SORUN. BİZ HALKIZ, İSTEMİYORUZ KAPATILMASINI"

Hastanenin kapatılmaması için CİMER'e sürekli başvuru yaptığını söyleyen bir ise şöyle konuştu:

"Her gün CİMER'e şikayet ediyorum. Bu kesimin gelir düzey belli. Buradan Etlik'e gitmek, ben çocuğumu götürdüm, 100 lira. 100 lira da geliş, 200 lira. Ama ben, buradan yürüyerek inebiliyorum. Orada öyle bir yığılma var ki ben çocuğuma ilaç yazdırabilmek için sadece 4,5 saat bekledim. Bu hastanede hiçbir zaman 4,5 saat beklemedim. Doktorlar mükemmel. Etlik'tekilere bir şey diyemiyorum, onlar da buradan gitmeler. Her gün yazıyorum CİMER'e ısrarla hiçbir şekilde cevap yok. Bize sorun. Biz halkız, istemiyoruz kapatılmasını. Neden bütün Ankara aynı hastaneye gitsin? Biz bunları düşünüyoruz da bunlar düşünemiyor mu? Şuradaki herkese sorun, insanlar dükkanlarını kapatıyor. Dolmuşçusu memnun değil; taksicisi, halkı, hastası, doktoru, çalışanı değil, kim memnun bu durumdan?

" KİMDEN NE KAÇIRIYORSUNUZ"

Onkoloji Hastanesi'ni Kapatmayın Platformu Sözcüsü Şaziye Aydoğan da şunları söyledi:

"Onkoloji kapatılmasın diye biz aylarca uğraştık, 12 bin üzerinde imza topladık, derdimizi anlatmaya çalıştık, nispeten olumlu bir sonuç aldık. Ertelendi Onkoloji Hastanesi'nin kapatılıp Etlik'e taşınması. Şimdi öğreniyoruz ki seçime bir aydan az bir zaman kalmış, apar topar ihaleler açılmış. Sizin derdiniz nedir ya? Kimden ne kaçırıyorsunuz? Halkın sağlığı ile böyle oynayamazsınız. Bu yanlış uygulamadan, kararlardan derhal vazgeçin, bu yıkımları durdurun. Gelecek hükümet ne karar verecekse ve onu da bize sorarak yapmak zorunda. Biz halkız, buraların kullanıcılarıyız. Biz istemiyoruz, iki arabayla Yenimahalle'den, Batıkent'ten Etlik Şehir Hastanesi'ne gelip kilometrelerce yürümeyi. Üstelik Onkoloji, özel bir hastane. Derdiniz ne sizin? Bu kadar mı ilgilendirmiyor sizi halkın sağlığı? Gözünüz rant dışından hiçbir şey görmüyor mu? Yeter, yıkımları durdurun."

"GÜN, HASTANELERİME SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR"

Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı Emirali Türkmen ise şöyle konuştu:

"Yurttaş bağırıyor; 'Ben, mahallemdeki hastanemi istiyorum'. Bunu, duymayanlara duyurmak istiyoruz. Bu düzen, rantçıların düzeni olamaz. Sağlık çalışanlarını mağdur ederek halkın sağlığını çözemez. Bu iktidar, rantçılara para kazandırmak için halkın sağlığı ile oynayamaz. Depremin altında kalmış iktidar, şimdi deprem bahanesine sığınarak mahalledeki hastanemizi kapatamaz. Bütün yurttaşlar, kendi toplumsal talebi için ilk fırsatta, 30 gün sonra halkın eğilimini gösterecektir. Çünkü yurttaşlar, sağlık hizmetinin rantçılara değil, halk için olması gerektiğini söylüyor. Pandemide gördük, çok süsledikleri özel hastanelerin nasıl yurttaşlara kapısını kapattığını, kamuya ait hastanelerin nasıl 24 saat yurttaşlara hizmet verdiğini. Onun için gün, hastanelerime sahip çıkma günüdür."

"BİZİM UZAKLARA GİTME ŞANSIMIZ YOK"

Hastanenin yıkılmasını istemediğini söyleyen bir yurttaş da "Bizim uzaklara gitme şansımız, imkanımız yok. Burası bizim malımız, canımızdır. Yatan hastalarımızı gelip ziyaret ediyoruz, ihtiyaçlarını buraya yakın yerden temin ediyoruz, kapatılmasın" dedi.