Dha Yurt Bülteni-4

Lice kırsalına düzenlenen hava harekatında 4 terörist etkisiz hale getirildi (2)

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

DİYARBAKIR Valiliği, Lice ilçesi Bayıryı Köyü Seyrek Mezrası kırsalında Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın desteği ile sürdürülen operasyonda, 4 PKK terör örgütü mensubunun silah ve mühimmatları ile birlikte ölü olarak ele geçirildiğini açıkladı.

Diyarbakır Valiliği'nden konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır'ın Lice ilçesi Bayırlı Köyü Seyrek Mezrası mülki sınırları içerisinde terörist faaliyetlerine ilişkin elde edilen istihbari bir bilginin değerlendirilmesi sonucunda, 12 Temmuz 2017 Çarşamba günü saat 21.00'dan itibaren Hava Kuvvetleri Komutanlığı unsurları destekli icrasına başlanılan Özel Birlik Operasyonunda, 13 Temmuz 2017 Perşembe günü saat 10.00 itibariyle; 4 terörist, 1 adet M-16 Piyade Tüfeği, 1 adet Dragunov (Kannas) Keskin Nişancı Tüfeği, 2 adet AK-47 Kaleşnikof Piyade Tüfeği ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir. Operasyon bölgesinde icra edilen temas araması neticesinde; bir adet mayın ve el yapımı patlayıcı imalathanesi, 750 kilogram ağırlığında toplam 14 adet patlatılmaya hazır Mayın ve el yapımı patlayıcı düzeneği, bir adet Yavuz 16 marka tabanca, 2 adet savunma tipi el bombası, 2 adet taarruz el bombası, 5 adet M-16 dolu şarjörü, 6 adet Dragunov Keskin Nişancı tüfeği dolu şarjörü, 10 adet AK-47 Kaleşnikof şarjörü, 2 adet Yeasu marka telsiz, 1 adet gece termal dürbünü, 1 adet güneş paneli, 5 takım leşker kıyafeti, 4 adet kütüklük ve 240 kilogram gıda maddesi bulunmuş olup, temas araması faaliyetine devam edilmektedir.

Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında operasyonel faaliyetlere artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir. "denildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Ele geçirilen malzelerden görüntü

Haber - Kamera: DİYARBAKIR, -

===========================================

Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasında, duruşma salonu dışına darağacı kuruldu (3)

TİŞÖRTÜ DEĞİŞTİRMEDİ, SALON KARIŞTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenlenmesiyle ilgili Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasında, tişört gerginliği salonu karıştırdı. MAK timinde görevli tutuklu sanıklardan Gökhan Güçlü'nün üzerinde 'kahraman' anlamına gelen İngilizce 'Hero' yazılı tişört giymesi üzerine ara verilen duruşmaya daha sonra tekrar devam edildi. Duruşmanın başlamasından sonra Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanık Gökhan Güçlü'ye, "Gel bakalım buraya üzerinde ne yazıyor" sözleriyle kürsüye çağırdı. Gökhan Güçlü'nün tişörtünün üzerinde 'hero' yazmasını tutanağa geçirten Mahkeme Başkanı, duruşma savcısı Ali Cenk'ten görüşünü sordu. Cumhuriyet savcısı Ali Cenk, "Gökhan Güçlü'nün üzerindeki tişörtün verdiği mesaj itibariyle duruşma disiplinine uymadığını, söz konusu kıyafeti değiştirmesinden sonra duruşmaya alınmasını, aksi taktirde duruşmadan uzaklaştırılmasını istedi. Mahkeme Başkanı bunun üzerine, yazının mesaj içerdiğini belirterek, Gökhan Güçlü'nün yedek tişörtünü giymesi için salondan çıkartılmasını istedi. Hakim Baştoğ, bu kararından dolayı sanık Gökhan Güçlü'nün gülmesini de duruşma tutanağına geçirdi.

DURUŞMAYA KATILMAK İSTEMEDİ

Jandarma tarafından salondan çıkartıldığı sırada söz alan Gökhan Güçlü, kendisine cezaevi yönetiminin bu tişörtü verdiğini, değiştirmek istemediğini ve duruşmaya devam etmek istemediğini söyledi. Mahkeme başkanının bu talebi kabul etmesine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları tepki gösterdi, duruşmadan vareste tutulmaması gerektiğini söyledi. Sanıklar ile tutuklu yakınlarından bazılarının avukatlara yönelik alkışla tepki vermesi üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları yerinden kalkıp sert tepki gösterdi. Sanıklar ile avukatlar arasında sert tartışmalar yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine jandarma sanıklarını etrafını kordona aldı. Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, duruşmaya tekrar ara verdi.

AK PARTİ MİLLETVEKİLİNDEN TEPKİ

Duruşmayı izleyen AK Parti Muğla milletvekili Nihat Öztürk, yaşananlara tepki gösterdi. Nihat Öztürk, "İçeride tiyatro var. Hainler millete yaptığı zulmün farkında, tiyatronun devamını oynamaya kalktılar. Tişörtle çıkması şehitlere saygısızlık. Ondan ötesi, bile bile, milletin gözünün içerisine baka baka bunu yapmasını, millet ve şehitler adına kabul etmemizin imkanı yok. Hangi tiyatroyu, oyunu oynarlarsa oynasınlar, yaptıkları zulme karşı bu mahkeme onlara gerekeni yapacaktır" dedi.

Görüntü Dökümü

HaberTaylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN - Yasin TİNBEK / MUĞLA

================================

Kilis'te askeri personelin kaldığı konteynerlerde yangın (3)

350 ASKER KALIYORDU

Kilis'te askerlerin kaldığı geçici birlikte çıkan yangınla ilgili soğutma çalışmaları devam ediyor. Yangın çıkışının ardından birlikte bulunan 350 askerin kendi çabalarıyla barınma alanından uzaklaştıkları öğrenildi. Fırat Kalkanı Harekatı'nda görevli askerler, kent merkezindeki birliklere taşınırken, dumandan etkilenen 10 asker ise Kilis Devlet Hastanesi'ndeki tedavilerinin ardından taburcu edildi.

BÜYÜK HASAR OLUŞTU

Elektrik kontağından kaynaklandığı tahmin edilen yangının çıkış sebebinin, soğutma işleminin tamamlanması ve çevreye yayılan mühimmatların temizlenmesinin ardından yapılacak incelemeyle ortaya çıkacağı kaydedildi. Bu arada birlikte çok sayıda askeri araç ile malzemenin yanmasıyla büyük çaplı hasar oluştu.

BELEDİYE BAŞKANI: CAN KAYBININ OLMAMASI TESELLİMİZ

Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, yangının çıkış nedeninin henüz tespit edilemediğini söyledi. Bir itfaiye aracının da hasar gördüğünü belirten Kara, maddi olarak büyük kayıp olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Öncelikle Silahlı Kuvvetlerimize ve tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Henüz tespit edemediğimiz nedenden dolayı Silahlı Kuvvetlerimizin geçici barınma merkezinde bir yangın çıkıyor. O yangın, rüzgarın etkisiyle hızlı şekilde yayılıyor ve cephanelik olan bölümlere geliyor. Biz saat dört çeyrek gibi haber aldık. Hatta ilk giden itfaiye ekibimiz olay mahallinden camına şarapnel parçası çarpması sonucu geri dönmek zorunda kalıyor. Oraya intikal ettiğimizde cephaneliklerde yoğun bir patlama sesleri vardı. Biraz patlama sesleri azalınca bizim Kilis Belediyesi itfaiye ekipleri ilk önce, ondan sonra Gaziantep Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri müdahale etti. Hatay'dan yardım istedik. Özellikle Orman Bakanlığımızın da helikopteriyle beraber soğutma çalışmaları halen devam ediyor. Tek tesellimiz can kaybının olmaması."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Belediye Başkanı Hasan Kara ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU, Eyyüp BURUN, Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

=====================================

Drone ile uyuşturucu denetimi

BURSA'da il Jandarma Komutanlığı ekipleri Uluabat gölü ve  çevresinde bulunan adacıklar ile sazlık alanlarda kenevir ekimi kontrolü yaptı. Havadan "Droneö ile gölde ise tekne ile yapılan arama çalışmalarına narkotik köpeği Roket'te katıldı.  Havadan bölgeyi  drone ile tarayan ekipler gölde ise tekne kullanarak en ince ayrıntısına kadar arama tarama faaliyeti yaptılar. Her hangi bir suç unsurunun rastlanmadığı bölgede denetimlerin devam edeceği bildirildi.

Görüntü Dökümü

Jandarma ekiplerinin arama tarama faaliyetleri

Haber-Kamera: Hüseyin TÜCCAR-BURSA/,

=========================================

Annesinin boğarak öldürdüğü Emir Can toprağa verildi

ZONGULDAK'ın Gökçebey İlçesi'ne bağlı Bakacakkadı Beldesi'nde 25 yaşındaki Gülveren A.'nın cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldürdüğü 3 yaşındaki oğlu Emir Can A., gözyaşları arasında toprağa verildi.

Dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda, bir restoranda garson olarak çalışan 25 yaşındaki Gülveren A., servis şoförlüğü yapan 26 yaşındaki eşi Olcay A.'nın ekmek almak için bakkala gitmesinin ardından yatak odasında uyuyan oğlu Emir Can'ı cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldürdü. Genç kadın, ardından ilaç içip bileklerini keserek yaşamına son vermek istedi. Glüveren A., Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Emir Can A.'nın cenazesi Çaycuma Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından sabah erken saatlerde baba Olcay A.'ya teslim edildi. Emir Can'ın cenaze namazı, ailesinin isteği üzerine öğle namazı beklenmeden Bakacakkadı Merkez Camii'nde kılındı. Cenaze namazı ardından Emir Can'ın cenazesi belde mezarlığında toprağa verildi.

Hastanede yoğun bakımda tedavisi süren Gülseren A.'nın hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma, ifadesini almak için Gülseren A.'nın yoğun bakımdan çıkmasını beklerken, Olcay A.'nın ilk ifadesinde eşinin neden böyle bir şey yaptığını bilmediğini ve anlam veremediğini söylediği öğrenildi. Soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü:

-Mezardan detaylar

-Çocukların mezarda dua etmesi

-Cenaze namazının kılındığı cami

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

==========================================

Gazi'nin KKKA'den öldüğü belirlendi

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırılan, tedavi altında iken hayatını kaybeden ve askeri törenle defnedilen 49 yaşındaki gazi  2 çocuk babası Orhan Şimşek'in, kene ısırması sonucu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla öldüğü belirlendi. Şimşek'in oğlu Murat Şimşek ise babasının cenazesine onlarca kişinin temas ettiğini, hem kendi ailesinin hem de cenazeye katılanların sağlıklarının tehlikeye atıldığını belirterek tepki gösterdi.

Vatani görevini yaptığı sırada makinaya kaptırması sonucu sol eli bilek kısmından kopması sonucu gazilik ünvanı verilen Orhan Şimşek, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldıktan sonra, KKKA şüphesiyle tedavi altında iken geçen 8 Temmuz günü yaşamını yitirdi. Şimşek'in cenazesi Ermenek'te düzenlenen dini ve askeri törenin ardından toprağa verildi.

Karaman Halk Sağlığı Müdürlüğü, Orhan Şimşek'in, 4 Temmuz günü güneş çarpması, ateş ve halsizlik şikayetiyle Ermenek Devlet Hastanesi Dahiliye Polikliniğinde muayene edilip, aynı gün Karaman Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini açıkladı. Dahiliye servisinde tedavi altına alınan Şimşek'in, genel durumunda düzelme olmaması üzerine 06 Temmuz günü  Konya'ya Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini belirtti. Şimşek'in 8 Temmuz günü hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, vefat etmeden önce alınan kan örneklerinin Sağlık Bakanlığı Laboratuarında yapılan incelemede Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) PCR sonucunun pozitif çıktığı kaydedildi.  Açıklamada, hastanın sağlık merkezlerine başvurularında Kene tutunmasından bahsetmediği, hastanın vefatından sonra yakınlarıyla yapılan görüşmede yaklaşık iki hafta önce kene tutunması olduğunun tespit edildiği belirtildi. Hastayla temasa geçenlerle ilgili sağlık kontrollerinin sürdüğü, Ermenek'te bilgilendirme ve eğitim çalışmalarında devam ettiği bildirildi.

AİLEDEN TEPKİ

Ölen Orhan Şimşek'in oğlu Murat Şimşek,  babası Orhan Şimşek'i, ile olarak geçen 1 Temmuz günü gece yüksek ateş şikayeti ile Ermenek Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürdüklerini, soğuk algınlığı teşhisi konup, yapılan tedavisinin ardından taburcu olduğunu  belirtti. Ertesi günde babasını aynı şikayet üzerine yine acil servise götürdüklerini ve yine aynı teşhis ve tedaviyle taburcu edildiğini ileri sürdü. Pazartesi günü ise Dahiliye Polikliniğine götürüldüklerini belirten Murat Şimşek, "Burada bir kaç tahlil yapıldı ve Karaman'a sevk edildi. Karaman'da  dahiliye servisinde normal odaya alınıp, tahliller yapıldı, MR'ı çekildi. Sonra safra kesesinde iltihap olduğu ve ameliyat olması gerektiği belirtildi. Bunun içinde bizi Konya'ya sevk ettiler. Tabi bu arada ambulans temin etmekte sıkıntılar yaşadık. Sonra Konya'ya Meram Tıp Fakültesi'ne gittiğimizde yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Bize her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini hastamızda kanama olduğu belirtildi. Solunum ve diyaliz cihazına bağlandı. Mantar zehirlenmesi yada kene ısırmasından şüpheleniyoruz dediler. 8 Temmuz sabah saatlerinde hastane önünde beklerken babamın kanamasını durduramadıklarını öldüğünü söylediler. Bize 'Doğal' ölüm diye açıklama yaptılar ve biz cenazemizi aldık Ermenek'e getirdik. Sonra defnettik."diye konuştu.

Babasının cenazesini defnederken KKKA teşhisinin henüz konulmadığını belirten Murat Şimşek, "Hastamızla bizler, yakınlarımız, cenazesini yıkan hoca temasa geçti. Hastamızı defnettik, iki gün sonra KKKA sonucu öldüğü açıklandı. KKKA bulaşıcı bir hastalıkmış. Şimdi bunca insan temasa geçti. Onların bizlerin ve temasa geçen yakınlarımızın, hatta hastane çalışanlarının sağlığı tehlikeye atıldı. İnsan sağlığı bu kadar ucuz mu, biz sağlığımızı doktorlara emanet ediyoruz."dedi.

Murat Şimşek,   hem babasının ölümünde, hem de  ölümünden sonra cenazesiyle onlarca kişinin temas etmesiyle ilgili ihmal olduğunu düşündüğünü ve bununla ilgili sorumlular hakkında şikayette bulunup, hukuki mücadele başlatacağını söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------

Aliden detay

Murat Şimşek röp.

Haber- Kamera: Ali Rıza ETCİ ERMENEK KARAMAN

==================================================

(ÖZEL) Suluin Mağarası, Concorde sığacak kadar uçsuz bucaksız

ANTALYA'nın Finike ilçesinde, Avrupa'nın bilinen en geniş ve en derin mağarası Suluin (İncirli), yöre halkı tarafından 90'lı yıllarda 2 Alman dalgıca mezar olduğu için 'uğursuz' olarak nitelendirilse de bilim adamlarının yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor. Gizemi henüz çözülemeyen mağaranın, Concorde uçağı sığacak kadar uçsuz bucaksız olduğu tahmin ediliyor.

Finike'de bulunan Suluin Mağarası'nın sınırları bilinmiyor. 90'lı yıllarda ABD'li sualtı araştırma ekibinin dalış yaptığı ve 122 metreye indiği gizemli mağarada, dalış yapan Alman bir çift ise hayatını kaybetti. Yıllardır gizemini koruyan Suluin Mağarası'na sadece profesyonel dalgıç ve araştırmacılar izinle dalış yapabiliyor.

AÜ SUALTI KULÜBÜ ÜYELERİ 50 METREYE KADAR İNEBİLDİ

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, Sualtı Kulübü üyeleriyle birlikte mağaraya pek çok kez dalış yaptıklarını, sadece 50 metreye kadar inebildiklerini söyledi. Doç. Dr. Gökoğlu, "Mağara Finike'den çıktıktan sonra Kaş'a doğru giderken yaklaşık 500 metre ilerde dağın yamacında bulunuyor. Çok entresan bir mağara. Avrupa'nın bilinen en geniş ve en derin mağarası. Geçmişte mağaraya dalış yapan Alman bir çift hayatını kaybetmişti. Soğuk su nedeniyle fazla nitrojen yüklemesi ve narkoza (derinlik sarhoşluğu) girme sonucu öldüler sanıyorum. 60 metreden cenazeleri çıkarılmıştı. ve ondan sonra uzun süre mağaraya girilmedi" dedi.

BUGÜNE KADAR 122 METREYE KADAR İNİLEBİLDİ

Hayatını kaybeden Alman çiftten önce ABD'li bir grubun dalış yaptığını hatırlatan Doç. Dr. Gökoğlu, "Amerikalı grup 122 metreye kadar inebilmişti. Tabi normal hava dalışı değil, karışım gaz dalışı yaptılar. Şöyle söyleyeyim girişi aşağıya doğru genişleyerek giden bir mağara" diye konuştu.

KEMİK VE SERAMİK PARÇALARI GÖRMÜŞTÜK

2000'li yılların başında yaptıkları dalışlarda 50 metreye kadar inebildiklerini anlatan Doç. Dr. Gökoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz daldığımız zaman aşağıda kemikler gördük. Kemikler dokunduğunuz an dağılıyordu. Ayrıca seramik kırıkları gördük. Hiçbir şeye dokunmamaya çalıştık. 40 ile 50 metre arasında adeta perde şeklinde sarkıtlar var. Bu, o mağaranın bir dönem kuru dönem yaşadığını gösteriyor. Büyük bir kısmı göçük durumda. Demek ki bir dönem büyük göçük yaşadı. Su çok soğuk ve su yapısı enteresan. 3-4 tabaka su var. 50 metreye indik ama ışıklarımızla 70-80 metreyi de görebiliyorduk. O derinlikte su çok berrak ve turkuvaz renkte. Su yapısı acı. Keskin bir hidrojen sülfür kokusu var. Suyun yapısı asitik."

KORKU, ADRENALİN, ÜRPERTİ İLE KARIŞIK MÜTHİŞ BİR DUYGU

Suyun içindeki asidin mağara içerisindeki kireç taşlarını çözebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Gökoğlu, mağara içinde yaşadıklarını ise şu sözlerle aktardı:

"Mağaraya girdiğim zaman en tedirgin olduğum yukarıdaki tonlarca ağırlıktaki sarkıtların üzerimize düşmesiydi. Ama müthiş bir duygu. Adrenalin had safhada, çünkü korkarak giriyorsunuz. O sarkıtların üzerinize düşme tehlikesi var. O dalışı bir an evvel bitirmeyi hayal ediyorsunuz ama insanların görmediğini de gördüğünüz için bir keşif duygusu var. Müthiş bir manzara var aşağıda. Ürperti, korku heyecan bir arada yaşıyorsunuz. Uğursuz mağara olarak biliniyor 2 Alman öldüğü için. Ama yine de önümüzdeki günlerde yeniden dalış yapacağız. Hazırlıklarımızı yapıyoruz."

CONCORDE UÇAK SIĞABİLİR

Mağaranın gizemini çözebilmek için jeologlar, arkeologlar, antropologlar ve biyologların bir arada çalışması gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Gökoğlu, "Mağaranın içinde canlı olarak sadece planktonlar var. Şunu söylemeliyim bir Concorde uçağını soktuğunuz zaman içeri girebilecek kadar geniş bir mağara" dedi.

Son uçuşunu 2003 yılında yapan Concorde uçaklarının uzunluğu 61.66 metre, kanat açıklığı ise 25.6 metre. Yüksekliği 12.2 metre olan bu uçakların boş ağırlığı ise 78-79 ton civarında.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Dalış ekibinin çektiği görüntüler

RÖP: Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

============================================

(ÖZEL)  Her keseye uygun mobilya

Türkiye'de mobilyanın başkenti olarak bilinen Bursa'nın İnegöl ilçesinde her keseye uygun mobilyalar kapış kapış alınıyor. Düğün sezonunda hareketlendirdiği mobilya sektöründe her keseye uygun kaliteli mobilya bulmak kolay.

İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) Başkanı Yavuz Uğurdağ, mobilya şehri İnegöl'de 2-35 bin lira arasında mobilyanın satışa sunulduğunu, bu kampanyanın uzun yıllardan bu yana uygulandığını söyledi. Uğurdağ, düğün sezonu ile birlikte sektörün hareketlendiğini de ifade etti.

ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ VE FİYAT UYGUNLUĞU

Uğurdağ, "İnegöl, Türkiye'de mobilyanı merkezi. İnegöl'de her türlü, her tarz, her kalite de ürün üreten firmalarımız var. Modernden, avagandar'ına, klasiğinden, masasına, sandalyesine kadar bir çok ürün üretiliyor. İnegöl zaten bu çeşitliliği sağladığı için çok büyük avantaj sunuyor. Nihai tüketicilerimiz ve mağazacılarımız bu bağlamda İnegöl'ü tercih ediyorlar. İnegöl'e geldiklerinde hem perakende hemde toptan anlamında istedikleri her türlü ürünü ve her istediği fiyatı da bulabiliyorlar. Bu çok büyük özellik. Nihai tüketicilerimiz ve perakendecilerimiz, mobilya mağazalarımızı ve mobilya AVM'lerimizi ziyaret ettiklerinde hem istedikleri kalitede ürünü bulurlarken hemde istedikleri ekonomik şartlarda ürün temin edebiliyorlar.ö Dedi.

Üretilen mobilyanın bir alt birde üst maliyetinin olduğuna dikkat çeken Uğurdağ, "İnegöl'de düşük profilli ürünlerde çok yüksek profilli ürünlerde üretiliyor. Alt ekonomik güce sahip vatandaşlarımızda İnegöl mobilyası alabilme imkanına sahipler. Bu rakamlar değişken. 2 bin ila 35 bin lira arasındaki fiyatlarda mobilya alabilirsiniz. Biz tüketiciye ve mağazacılarımıza, hem ekonomik hemde kalite avantajını sağlıyoruz. En uygun fiyata en yeni tasarımlı ürünleri bulabilirsiniz. İnegöl'de her bütçeye uygun mobilya üretiliyor, her zevke uygun da mobilya üretiliyor.ö İfadelerini kullandı.

DÜĞÜN SEZONU MOBİLYA SEKTÖRÜNÜ HAREKETLENDİRDİ

Düğün sezonu ve KDV indiriminin mobilya sektörünü hareketlendirdiğini aktaran Uğurdağ, "Devletimizin KDV indirimi vardı. Bu kararla birlikte satışlarımızda artış başlamıştı. Türkiye'de düğün sezonu Nisan ayı ile birlikte başlar yıl sonuna kadar devam eder. Ramazan ayında biraz durgun geçti. Ramazanın ardından düğün sezonu ile birlikte ciddi satışlarımız başladı. KDV indirimi de 30 Eylül 2017 tarihine kadar uzatıldı. Düğün sezonumuz hızlı başladı ve devam ediyor.ö şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Genç çiftlerin ve vatandaşların mobilya incelemesi

İMOS Başkanı açıklama

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), -

================================================

İtfaiye kurtardıkça araçlara giren yavru kedi sonunda sahiplendirildi

İZMİT'te, Özer Sağlam'a ait otomobilin motor kısmına giren yavru kedi itfaiye ekiplerince kurtarılarak dışarı çıkarıldı. Çevrede toplananlardan ürken yavru kedi başka bir otomobilin motor kısmına girerken, itfaiye yeniden kurtarıp dışarı çıkardı. Bu kez bir aracın lastik kısmına giren kediyi dışarı çıkaran itfaiyeciler kediyi bir karton kutuya koyarak Özer Sağlam'a vererek sahiplendirdi.

İzmit Kozluk Mahallesi'ndeki spor salonuna kızını idmana getiren Özer Sağlam, idmanın ardından aracına yöneldi. Özer Sağlam aracının motor kısmından gelen kedi sesini fark edince itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekibi kediyi aracın motor kısmından çıkararak yere bıraktı. Kalabalıktan ürken yavru kedi bu kez başka bir otomobilin motor kısmına girdi. Yaklaşık yarım saat uğraşan itfaiye ekibi sonunda su sıkarak kedinin araçtan çıkmasını sağladı. Aracın motor kısmından çıkan kedi bu kez bir araca doğru koşarken çevredekiler de peşinden koştu. Bir otomobilin lastik kısmına giren yavru kedi itfaiye ekiplerince dışarı çıkarıldı. İtfaiyeciler kediyi karton kutuya koyarak Özer Sağlam ile görüşerek sahiplendirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

İtfaiyenin kurtarma çalışmalarından görüntü

İtfaiyenin su tutması

Kedinin kutuya konulması ve Özer Sağlam'a teslim edilmesi

HABER: Faruk KIYAK/KAMERA: Orhan UZUN / KOCAELİ

===============================================

TEOG başarısına bisiklet hediyesi

HATAY'ın Altınözü İlçesi'nde Temel Öğretimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'nda (TEOG) 100 ve üzerine neti olan 160 öğrenciye bisiklet ve kask hediye edildi.

Kaymakamlık bahçesinde düzenlenen törende konuşan Altınözü Kaymakamı Bülent Uygur, ilçede geçen yıl yapılan TEOG'da 100 ve üzerinde net yapan öğrenci sayısının 47 olduğunu, yapılan başarılı çalışmalar sonucu bu yıl rakamın 160'a ulaştığını söyledi.

İlçede göreve başlayalı yaklaşık 7 ay olduğunu ve bu zaman zarfında eğitime ayrı bir önem verdiklerini belirten Kaymakam Uygur, "Bütün çocuklarımız altın değerindedir ama başarılı çocuklarımızın da ayrı bir yeri vardır. En büyük ödül güzel bir lise kazanmalarıydı. İnşallah bu çocuklarımız güzel bir liseye gidecekler. İyi bir lise iyi de bir üniversitenin anahtarı. Bu noktada ödülü de kullandık, öğretmenlerimizi, idarecilerimizi bu konuda motive ettik, kendileri de Allah'a şükür gayretliydiler. Hepsine teşekkür ediyorum ama en büyük teşekkür uzun ve stresli bir dönem geçiren sevgili öğrenci kardeşlerime, yolunuz da bahtınız da açık olsun, bu bisikletler de annenizin ak sütü gibi helal olsun" dedi. Uygur ayrıca başarılı öğrencilerin gelecek ay içinde Çanakkale gezisine gönderileceğini müjdeledi.

Yapılan konuşmaların ardından sınavda başarılı olan 160 öğrenciye bisiklet ve kaskları teslim edildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Bisikletlerden genel ve detaylar

Öğrencilerden detaylar

Kaymakam Bülent uygur'un konuşması

Bisikletlerin öğrencilere teslim edilmesi

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,

=======================================

Diyarbakır Valiliği Orhan Şimşek Murat Erat Lice Politika Güncel Haberler