Dha İstanbul Bülteni - 4

1- BERKİN ELVAN DAVASINDA TANIKLAR DİNLENİYOR

Tanık olarak dinlenen avukat Sinan Zincir,

"Gaz bombası atılıyordu. Bir çocuğun 'anne' diye bağırdığını ve başını tutarak koştuğunu gördüm"

Tanıklar konuştuğu sırada anne Gülsüm Elvan fenalık geçirdi. Dışarı çıkarılan Gülsüm Elvan, daha sonra tekrar salona girdi.

Haber : Özden ATİK - Ümit TÜRK / İstanbul, DHA

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Okmeydanı'nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013'te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın öldürülmesine ilişkin davanın 5'inci duruşması görülüyor.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "Olası kasıtla öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanan sanık polis F.D., Van'dan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan ve kardeşleri Gamze ve Özge Elvan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada tanıklar dinlendi.

"BİR ÇOCUĞUN 'ANNE' DİYE BAĞIRIP BAŞINI TUTTUĞUNU GÖRDÜM"

Tanık olarak dinlenen avukat Sinan Zincir, Gezi olayları sırasında Okmeydanı'nda oturduğunu belirterek "Olayın meydana geldiği sokağın yan tarafında oturuyordum. Evimizden dışarı çıkamıyorduk. Gazete bayine gitmek üzere yola çıktım. O sırada 4-5 polis ile aşağıda bir grup gencin arasında kaldım. Gaz bombası atılıyordu. Arada kaldığım için çekildim. O sırada bir çocuğun 'anne' diye bağırdığını ve başını tutarak koştuğunu gördüm" dedi.

"ÜZERİNDE KESİNLİKLE PATLAYICI BİR EY YOKTU"

Ardından olay günü baro tarafından gözaltındaki şahıslara yardım etmeleri için görevlendirildiğini söyleyen avukat Kaan Kıvılcımer dinlendi. Kıvılcımer, "Bir gün önce baro tarafından görevli olarak gittim. Olay günü Okmeydanı'nda görevlendirildik. Sabah saatlerinde Berkin arkadaşlarıyla geldi. Sedye üzerindeydi. Acil kısmında boş bir oda vardı oraya aldılar. Geldiğinde şuuru yoktu. Elleri düşmüştü tuttum. Hiç tepki vermiyordu. İki üç dakika sonra doktor geldi. Beni dışarı çıkardı. Ceplerinde ellerime gelen sert bir cisim yoktu. 7 dakika sonra ameliyata aldılar. Yaklaşık 2-3 saat sonra 'patlayıcı madde üzerinde çıktı' iddiaları dolandı ortada. Ama üzerinde bir şey yoktu. Israrla patlayıcıların ne olduğunu öğrenmek istedik. Ama polisler bize göstermeyeceğini söylediler. Üzerinde kesinlikle patlayıcı bir şey yoktu" diye konuştu. Tanık konuştuğu sırada anne Gülsüm Elvan fenalık geçirdi. Dışarı çıkarılan Elvan, daha sonra tekrar salona girdi.

"HASTANE GÖREVLİLERİ ISRARLA KANITLARI GÖSTERMEDİ"

Olay günü yine baro tarafından görevlendirilen avukatlardan Fatih Onur Lengerli ise, "Sabah bir ambulans geldi. Araçtan yoğun bakıma bir çocuk alındı. Onunla birlikte gelen çocuk daha vardı. Arkadaşım Kaan ile görev paylaşımı yaptık. Kaan sedyedeki çocuğa, ben de arkadaşının yanına gittim. Arkadaşına ne olduğunu anlatmasını söyledim. Çocuk olay günü markete gittiklerini, arkadaşının kafasına gaz fişeği isabet ettiğini söyledi. Tutanağa geçirdim bunları. Hastane polisi üzerinde çocuğun üzerinde patlayıcı var dedi. Bizde varsa barodan görevlendirildiğimizi söyledil. 'Varsa patlayıcı, nedir görelim Tutanağa geçirelim' dedik. Ama hastane görevlileri ısrarla kanıtları göstermedi" dedi.

"9-10 TANE MAYTAP ÇIKTI"

Okmeydanı Devlet Hastanesi'nde acil servis çalışanı Cemal A. da, "İlk geldiği zaman acil müdahale odasına aldılar. Orada müdahalesi yapıldı. Ben sağlıkçı olmadığım için girmedim. Ardından yoğun bakıma alındı. Uzaktan gördüm. Baygındı. Kim gelirse gelsin bilinci kapalı ise üzerindeki eşyalar tutanak eşliğinde görevli memura teslim edilir. Barodan görevliler eşyaları almak istedi. Ben, savcılık ve Sağlık Bakanlığı'nın izni olmadan veremeyeceğimi söyledim. Elbiselerinden başka 9-10 tane maytap vardı. Tam hatırlamıyorum. Elbiselerinde kan vardı. Hastane polisine teslim ettim" dedi. Bunun üzerine söz alan Sami Elvan, "Benim çocuğum geri gelmeyecek. Ben burada Türkiye çocukları için mücadele ediyorum. İzin olmadan veremem diyor, 5 dakika sonra bize kıyafetleri verdiler. Neden? 5 dakikada ne değişti?" diye sordu. Cemal A. ise, "Torpiller hariç elbiseleri verin demiş savcı. Kurşun deliği yoksa verin dediler" diye cevap verdi. Anne Gülsüm Elvan'ın "Bir çocuğun cebine kaç tehlikeli madde sığabilir?" sorusu üzerine Cemal A. "Ben cebinden çıkarken görmedim, bana teslim edildi" dedi.

"KOLU SARGILI OLANI BENZETTİM"

Olay günü polisin gaz fişeği attığı sokaktaki gençlerden olduğunu söyleyen Asaf Eşgünoğlu da "Berkin'i mahalleden tanıyorum. 5 kişiydik. Polisle aramızda 50-100 metre vardı. Berkin sokaktan çıkıyorken, arkadaşlar 'çıkma' demiş. O da ekmek almaya gittiğini söylemiş. O sırada polis çok sayıda gaz fişeği atıyordu. Bir tanesi Berkin'in kafasına isabet etti. Berkin düştü, sonra kalkıp eliyle fişeği düşürdü, koşmaya başladı. Biz de arkasından koştuk. Araba bulduk ve hastaneye götürdük" dedi. Mahkeme Başkanı, olay günü çekilen görüntüleri tanığa göstererek sanığı teşhis etmesini istedi. Tanık Eşgünoğlu da "Polislerden kolu sargılı olan kişiyi benzettim" dedi. Sanık avukatları ise tanığın teşhisini kabul etmediklerini belirtti. Sanık avukatlarından birinin, "Sanığın göz rengi neydi?" diye sorması üzerine duruşma salonundaki izleyiciler "Böyle soru mu olur?" diyerek tepki gösterdi.

"100 METRE MESAFEDEN KİMSE KİMSENİN YÜZÜNÜ GÖREMEZ"

Sanık F.D ise tanık beyanlarına karşı "100 metre mesafeden kimse kimsenin yüzünü göremez" dedi.

GÜLSÜM ELVAN: 4 YIL OLDU OĞLUMUN KATİLİ KİM BULUNAMIYOR

Tanık Denizcan Parlak ise Berkin'in başına gaz fişeği isabet ettiğini gördüğünü, daha sonra arkadaşlarıyla Berkin'in peşinden koştuklarını söyleyerek gösterilen görüntülerde de kolu sargılı kişinin, sanık olabileceğini söyleyebileceğini ifade etti. Gülsüm Elvan duruşma sırasında zaman zaman göz yaşlarına hakim olamadı. Sanık avukatların tanıklara soru sorması üzerine ayağa kalkan Elvan, "4 yıl oldu hala oğlumun katili kim bulunamıyor. Benim oğlum 14 yaşındaydı ve 16 kiloya düşmüştü. Bir de bizi yargılamaya çalışıyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Elvan yakınları tarafından duruşma salonundan çıkarılarak sakinleştirildi. Elvan daha sonra tekrar duruşma salonuna geldi.

"ANNE DİYEREK KOŞTU"

Daha sonra Berkin Elvan'ın vurulduğunda yanında bulunan ve onu hastaneye götüren Suna Yıldız tanık olarak dinlendi. Yıldız, Okmeydanı Fatma Girik Parkı'nda garson olarak çalıştığını, Berkin Elvan'ın sürekli parka geldiği için tanıdığını söyledi.

Olay günü işyerine gitmek üzere sokağa girdiğinde Berkin Elvan ile karşılaştığını belirten Yıldız, "Berkin'in ekmek almaya çıktığını söylemesi üzerine onunla beraber fırına doğru gittim. Berkin burada ensesine isabet eden gaz kapsülü ile yaralandı. Berkin eliyle vurması üzerine kapsül ensesinden düştü. Bu sırada "Anne" diye bağırarak aşağıya doğru koştu. Sağlık ocağı önünde durup fenalaştı" dedi. Tanık Yıldız daha sonra çevredeki bir esnafın arabasıyla Berkin Elvan'ı hastaneye götürdüklerini belirtti.

Tanık, ateş eden polislerin yüzünü görmediğini bu nedenle de teşhiste bulunamayacağını söyledi. Duruşmaya öğle arası verildi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Davayla ilgili arşiv görüntü

27.02.2018 - 14.13 Haber Kodu : 180227100

======================

2- BANK ASYA YÖNETİCİLERİNE 22,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA

FETÖ soruşturması kapsamında Bank Asya'nın eski genel müdür ve yöneticilerinin de arasında bulunduğu 14'ü tutuklu 33 şüpheli hakkında, "Silahlı terör örgütü kurmak" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, bankanın 2011-2013 tarihleri arasında genel müdürlüğünü yapan Abdullah Çelik ve eski genel müdür yardımcısı Hakan Fatih Büyükadalı hakkında "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, söz konusu dönemde bankada farklı birimlerde yöneticilik yapan 31 kişi hakkında ise "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.

"ÖRGÜTÜN PARASINI AKLAMAK İÇİN KURULDU"

İddianamede Bank Asya'nın, FETÖ'nün elde ettiği suç gelirlerinin aklanmasında, muhafazasında ve koordinesinde kurumsal bir yapı içerisinde yönetmek için kurulduğu ve 2011 yılına kadar bankacılık kural ve teamülleri içerisinde faaliyet gösterdiği kaydedildi.

İddianamede FETÖ/PDY'nin suç gelirlerini nasıl aklamaya çalıştığı ise, "FETÖ'nün Asya Katılım Bankasına getirdikleri yüklü miktardaki kaynağı açıklanamayan parayı, müşteriler bankada yokken hesaplarına yatırdıkları, bu şekilde yatırılan yüklü miktardaki paranın ekonomik sisteme dahil edildiği anlaşılmıştır" şeklinde anlatıldı.

Başsavcılıkça onaylanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

==============

3- MEHMET ŞİMŞEK'TEN İHRACATÇILARA MESAJ : HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL DHA

'Seramik Banyo Mutfak Fuarı'nın açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, reel sektör temsilcilerine seslenerek "Türkiye'nin bugünden daha çok ihracat odaklı şekilde kendini konumlandırması gibi bir hedefi var. Hükümet olarak sizin yanınızdayız, her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Yeşilköy'deki CNR Fuar Merkezi'nde düzenlenen 'UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı'nın açılışına katıldı. Programda Başbakan Yardımcısı Şimşek'in yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin ile seramik banyo ve mutfak sektörünün temsilcileri yer aldı. Açılış konuşması yapan Şimşek, seramik, banyo ve mutfak sektörünün Türkiye ekonomisi açısından önemli bir itici güç ve yerel katma değeri açısından da yüksek bir sektör olduğunu söyledi. Sektörün ihracatta 2017'de yüzde 10'luk bir artışının olduğunu ve bunu da 'mütevazi' bir rakam olarak gördüğünü kaydeden Şimşek, ihracat noktasında daha iyi bir noktada olmasını beklentisi içinde olduklarını dile getirdi.

"YAKIN ZAMANDA SIKILAŞMANIN ETKİLERİ HİSSEDİLECEK"

Dünya ekonomisinin küresel kriz sonrası güçlü bir toparlanma içerisinde olduğunu aktaran Şimşek, "Bütün dünya senkronize biçimde, büyüyor. Bu olumlu bir gelişme. Ama bu büyüme önemli ölçüde küresel parasal genişleme ile sağlandı. Parasal genişlemenin sınırları var. Hatta büyüme daha da güçlenirse bir miktar finansal koşullarda sıkılaşma olması ihtimali yüksek. Yakın zamanda bu sıkılaşmanın etkileri hissedilecek" diye konuştu.

"HÜKÜMET OLARAK SİZİN YANINIZDAYIZ"

Şimşek, Türkiye'nin bugünden daha çok ihracat odaklı şekilde kendimi konumlandırması gibi bir hedefi olduğunu belirterek, sektör temsilcilerine "Hükümet olarak sizin yanınızdayız, her türlü desteği vermeye hazırız" mesajı verdi.

Başbakan Yardımcısı Şimşek şunları söyledi:

"Çünkü büyümeyi bu şekilde çok daha kalıcı, sürdürülebilir ve yüksek tutabiliriz. Son 5 yılda Türkiye ortalama 5,7 büyüdü. Ondan öncede Cumhuriyetin kuruluşundan 2002'ye kadar yüzde 4,7 büyümüş. Bu bir puanlık fark muazzamdır. Türkiye'nin büyümesini yüzde 5'in üzerinde tutmasıyla yüzde 4'ün üzerinde tutması arasında çok büyük bir fark var. Bu büyümeyi önümüzdeki dönemde daha dengeli bir hale getirmek için bir miktar daha AR-GE'ye özellikle sizin sektörde daha çok tasarıma, ki siz tasarımla büyük fark yaratabilirsiniz. Bu alanda dünyanın en büyük ikinci fuarını düzenliyorsanız. Bu çok ciddi birikime işaret ediyor. Bunu tasarım ile taçlandırıp ürünlerimizi bütün dünyada daha yüksek kar marjı ile nasıl satarız ona odaklanmamız lazım."

İŞ YAPMA KOLAYLIĞI ENDEKSİ'NDE HEDEF İLK 20

Türkiye'nin en büyük darboğazının 'cari açık' olduğunu ve bu nedenle ihracatın çok önemli olduğunu belirten Mehmet Şimşek, bundan sakınmak için de beşeri sermayeye, alt yapıya ve 'AR-GE', 'girişimcilik' ile 'inovasyona öncelik verdiklerinin altını çizdi. Şimşek, Türkiye'yi şoklara karşı sihirli kılacak tek formülün daha çok reform olduğuna vurgu yaptı. Şimşek, "Yakın dönemde birinci sınıf, yatırım ortamını iyileştiren bir reformu hayata geçirdik. Şimdi şirket kurmak için sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gidip 10-15 dakikada işlemlerini bitirebilirsiniz. Yatırım ortamını iyileştirmede Dünya Bankası'nın 'iş yapma kolaylığı endeksi'nde 190 ülke arasında ilk 20'yi hedefliyoruz. Şu anda 60'ıncı sıradayız" dedi.

KATMA DEĞER VERGİSİ MECLİSE GELECEK

Önümüzdeki hafta içerisinde katma değer vergisine ilişkin bir reform tasarısının Meclis'e geleceğini anımsatan Başbakan Yardımcısı Şimşek, bu tasarıya ilişkin, "Amacımız, üretici ve ihracatçı için kolaylaştırmak, finansman yükünü sizin üzerinize bırakmamak. Bizim size tavsiyemiz, 'biraz daha AR-GE yapın, size para verelim'. Tasarıma odaklanın. İhracat yapın, size destek verelim. Mümkün oldukça ithalata bağımlılığı nasıl daha aza indirebiliriz diye çalışıyoruz. Yerlileştirme komitelerimiz var. Harıl harıl bir çok alanda Türkiye'nin dışa bağımlılığını nasıl azaltırız? Bunu çok önemsiyoruz" şeklinde konuştu.

"2007'DEN BU YANA 8,5 MİLYON İNSANA İSTİHDAM SAĞLANDI"

Mehmet Şimşek, "Türkiye bütün olumsuzluklara rağmen 'başaracak'. Yakın coğrafyamızdaki sıkıntılar bizi biraz aşağıya çekiyor, enerjimizi bir kısmını alıp götürüyor. Kötümser olmak için hiçbir sebep yok. 2007'den bu yana Türkiye 8,5 milyondan fazla insanına net istihdam sağlamıştır. Avrupa Birliği(AB) 28 ülkeden oluşuyor ve nüfusu 510 milyon. AB, 2007'den bu yana sadece 5,2 milyon kişiye istihdam sağlamıştır. Türkiye tek başına, 80 milyon nüfuslu bir ülke 8,5 milyondan fazla vatandaşına iş bulmuştur. Bu büyüme var ve insanına yansıyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek beraberindekilerle birlikte açılış kurdelesini kesti. Şimşek, daha sonra da stantları gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Başbakan Yardımcısı Şimşek

-Programa katılanlar ve protokol

-Açılış kurdelesinin kesilmesi

-Stantların gezilmesi

-Genel ve detaylar

27.02.2018 - 15.18 Haber Kodu : 180227124

27.02.2018 - 15.21 Haber Kodu : 180227125

================

4- HALKEVLERİ'NDEN TUTUKLU GAZETECİLERE ZİYARET

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ İstanbul

Halkevleri, 86. kuruluş yıl dönümü kapsamındaki "Halkın Hakları Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri" törenini düzenlemeyerek Silivri Cezaevi'ne gitti. Tutuklu gazetecilere dikkat çekmek isteyen Halkevleri üyesi avukatlar ve Halkevleri yöneticileri, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Ahmet Şık ile Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu 'yu ziyaret etti.

AÇIKLAMAYA İZİN VERİLMEDİ

Ziyaret sonrası grup üyeleri cezaevi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak jandarma izin vermedi. Açıklama yapmak isteyen gruba OHAL kapsamında cezaevi yerleşkesi içerisi ve 1 kilometre çapından daha yakın noktada açıklama yapılmayacağı bildirildi. Bunun üzerine araçlarına binen grup, cezaevinden uzak bir noktaya gitti.

KARAYOLU KENARINDA BASIN AÇIKLAMASI

D-100 Karayolu kenarında boş bir araziye gelen grup adına açıklamayı Halkevleri Eski Genel Başkanı Oya Ersoy yaptı. Oya Ersoy, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun mesajlarını da okudu. Ersoy, Ahmet Şık'ın mesajında, " Öncelikle çok teşekkür ederim. Son dakikada haberdar olduğum için ne diyeceğimi bilemiyorum. Tek neden bu da değil. İyi bir gazeteci de olmadığım için bu tutukluluk böyle bir zamanda şiire sığınmak iyidir diyorum. Nazım'ın dizeleri yeter bize. 'Mesele esir düşmekte değil, mesele teslim olmakta bütün mesele' " dediğini belirtti. Ersoy, Murat Sabuncu'nun ise mesajında, "Karanlığa kibrit çakan herkese selam olsun. Dayanışma hepimizi, memleketi güzel günlere kavuşturacak. Özgür günlerde buluşmak üzere" dediğini aktardı.

Görüntü Dökümü:

---------

-Grubun toplanışı

-Jandarma ekiplerinin açıklamaya izin vermemesi

-Araçların gidişi

-Karayolu kenarında toplanmaları

-Açılan pankart ve dövizlerden görüntü

-Basın açıklaması ve mesajların okunması

================

5- CAMLARINI KALDIRIM TAŞIYLA KIRDIKLARI PTT ŞUBESİNİ BÖYLE SOYDULAR

Haber-Kamera: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA

İstanbul'da 11 işyerine girerek hırsızlık yaptıkları öğrenilen 2 şüpheli, polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelilerin kaldırım taşıyla bir PTT'nin camını kırarak içeri girmeleri güvenlik kameralarına yansıdı.

Ümraniye ve Maltepe'de 7 işyeri ve 4 eve girerek hırsızlık yaptıkları tespit edilen şüpheliler S.Ş.(27) ile M.T.(26) polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

HIRSIZLIK ANLARI KAMERADA

Şüphelilerin evlerin kapılarını levye ile açtıkları, işyerlerinin ise camlarını kaldırım taşı fırlatarak kırdıkları öğrenildi. Şüphelilerin kaldırım taşıyla camının kırarak bir PTT şubesine girişleri ise güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde şüphelilerin kaldırım taşıyla camı kırıp içeri girmeleri ve çekmeceleri açtıkları görülüyor. Kasalarda bulunan paraları alan şüpheliler kaçıyor.

Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler S.Ş. ve M.T. adliyeye sevk edildiler.

Görüntü Dökümü:

-GÜVENLİK KAMERASI

-İş yerinin kapısını açmaları

-İçeri girip kasaları açmaları

-Kaldırım taşıyla camı kırmaları

-İçeri girmeleri

-Paraları alıp kaçmaları

-AKTÜEL GÖRÜNTÜ

-Emniyetten çıkışları

-Detaylar

27.02.2018 - 14.22 Haber Kodu : 180227106

===============

6- DAVUL İÇİNDE MEŞALE SOKAN 5 TARAFTAR SERBEST BIRAKILDI

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisine davul içerisine gizledikleri meşaleleri soktukları gerekçesiyle gözaltına alınan Fenerbahçeli 5 taraftar "Spor müsabakalarını seyirden men" cezası verilerek serbest bırakıldı.

Destek için adliyeye gelen çok sayıda taraftar marşlar eşliğinde adliyeden ayrıldı.

Haber-Kamera: Ümit TÜRK - İSTANBUL DHA

Vodafone Park'ta oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçında tribünlere davul içinde meşale soktukları gerekçesiyle Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 taraftar emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. "Spor alanlarında yasak madde bulundurmak ve temin etmek" suçlamasıyla Spor Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı'nda ifade veren 5 taraftar, "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanuna muhalefet" ve "Ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçlarından serbest bırakıldı. 5 taraftar hakkında "Spor müsabakalarını seyirden men" cezası verildi.

5 taraftara destek vermek için adliyeye gelen yüzü aşkın taraftar da arkadaşlarının serbest bırakılmasının ardından marş ve sloganlar atarak adliyeden ayrıldılar.

Görüntü Dökümü:

-Taraftarın slogan atarak adliyeden ayrılması

-Genel ve detay görüntüler

27.02.2018 - 15.33 Haber Kodu : 180227127

=====================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel