Haberler

Ömer Özkan Akdeniz Üniversitesinde İlk Dersini İşledi

Güncelleme:

Akdeniz Üniversitesinde tıp öğrencilerine ilk dersi, yaptığı doku nakilleri ile adını dünyaya duyuran Prof. Dr. Ömer Özkan verdi.

Akdeniz Üniversitesi'nde (AÜ) ilk dersi, Türkiye'nin adını yaptığı doku nakilleri ile dünyaya duyuran Prof. Dr. Ömer Özkan verdi. Prof.Dr. Özkan'ı, ilk derste yüz ve çift kol nakli yaptığı hastaları yalnız bırakmadı.

AÜ 2013- 2014 eğitim öğretim yılı açılış dersini, doku nakilleriyle adını duyuran Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Ömer Özkan verdi. 'Kompozit Doku Nakilleri Nereden Nereye' konusunun işlendiği Atatürk Konferans Salonu'ndaki ilk derse Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

REKTÖR NAKİLDEN ÖNCEKİ DİYALOGLARI ANLATTI

Her milletin küresel bir güç olmak gibi bir ideali olduğunu ifade eden AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, bilimin ışığında ilerlemeyi sağlayacak kuruluşların başında da üniversitelerin geldiğini söyledi. Büyük hedeflerle yola çıktıklarını kaydeden Prof.Dr.Kurtcephe, şöyle konuştu: "Bugün AÜ'nün hem yurt içinde hem yurt dışından adından övgüyle bahsedilmektedir. Sıradan işleri değil milletimizin gözünde farkındalık oluşturacak işler yapmak için yola çıktık."

AÜ'nün daha önce pankreas, böbrek, karaciğer kalp gibi 4 organın nakliyle tanındığını hatırlatan Prof.Dr. Kurtcephe, sözlerini şöyle sürdürdü: "O yıllarda bilimsel adıyla kompozit doku naklini yapan ülke değildi. Bunu dünyada başaran ülke sayısı çok azdı. Bizim yönetimimizde AÜ tüm toplumu kapsayacak ve toplumun gönlünde özel bir yere sahip olacak özel bir başarıya imza attı. Henüz yasal zeminin oluşmadığı bir ortamda özel bir ekiple AÜ ve lideri Prof.Dr. Ömer Özkan gibi bu milletin tarihine adını altın harflerle yazılacak özel yeteneklerle donatılmış bir hekimi ile bu başarıyı yakaladı" Rektör Prof.Dr. Kurtcephe, çift kol naklinden önceki diyalogları ise şöyle anlattı: "Cihan Topal bir gün bana geldi ve 'Hocam ben kollarımı bir iş makinesine kaptırdım. Bir çocuğum var, 2,5 yaşına geldi. Bana kolumu soruyor ve ben cevap veremiyorum.Buna çare olacak olan kurumun AÜ olduğunu öğrendim. Ne olur bizim gibi insanlara yardımcı olun' diyerek elimi öpmüştü. Bu diyalog daha sonra da devam etti. 25 Eylül 2010 tarihinde bir vericinin doku bağışı ile Cihan Topal'a çift kol nakli yapıldı. Ömer Özkan ve ekibi tarihte bir sayfa açtı. Kompozit doku nakli dönemini başlattı. Ömer Hoca'ya nakilden önce 'Çok büyük bir risk aldık. İnşallah başarılı oluruz. Başarırsak bu millet bizi unutulmazlar arasına sokar. Başaramazsak neler gelir bunu düşünmek lazım. Akademik unvanınızı ve hürriyetinizi riske atıyorsunuz' dedim. Ömer Özkan da bana 'Benim en büyük hayalim bunu başararak milletimin gönlünde yer almaktır' diye cevap verdi."

50 BİN ÖĞRENCİ VAR

AÜ'nin şu an itibariyle 50 bini aşan öğrencisi olduğunu kaydeden Prof.Dr. Kurtcephe, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık alanının yanında iletişim, hukuk ve fen fakültesi başarılı işlere imza attı.Teknokentimiz 2006 yılında faaliyete geçti. 2013 yılı performanslarına göre diğer üniversiteler arasında üçüncü sıradayız. Kendi klasmanımızda açık ara birinci sıradayız. Paten sıralamasına önemli bir mesafe aldık. Bugün teknoketimizde 78 şirketimiz var, 6 ülkenin şirketleri burada faaliyet gösteriyor. Dünyada ve Türkiye'de uzay bilimleri alanında kısa süre içinde başarılı çalışmalara imza atacağız."

Prof.Dr. Kurtcephe, ismi olan ama binası olmayan İlahiyat Fakültesi'ni yeni binasına kavuşturduklarını kaydetti. AÜ'nün alt yapısının büyük ölçüde tamamlandığını kaydeden Prof. Dr. Kurtcephe, "Devir aldığımız kapalı alanı ikiye katlamış durumdayız. Biz küçük kalamayız. Her alanda büyük olmalıyız. Ayrıca üniversite içindeki arazi sorunu çözüldü. Her bireyimizin ev sahibi olabilmesi için TOKİ ile anlaşma yapıldı"

AÜ'DE BU POTANSİYEL VAR

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk ise, üniversitelerin bulunduğu şehrin marka değerine katkıda bulunması gerektiğini söyledi. Bu potansiyelin AÜ'de olduğunu kaydeden Vali Öztürk, "Kendileriyle yarışmasının yanında dünya ile yarışması gerekir. Sosyal ve fen bilimlerinde yeteri kadar aktif olamıyoruz. Artış olsa da gelişmiş ülkelerle mukayese edildiği zaman gerideyiz. Dünyada ilk 500'e girebilmek için bu alanlarda da başarılı olmalıyız" dedi.

SİNEVİZYONLA ANLATTI

Prof. Dr. Ömer Özkan, dersine başlamadan önce öz geçmişi okunarak yaptığı nakiller halkında bir sinevizyonla katılımcılara aktarıldı. 'Kompozit Doku Nakilleri Nereden Nereye' konulu ilk dersinde Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye'nin canlıdan nakilde önde olduğunu ama kadavradan nakilde çok geride olduğunu söyledi. Tıbbın gelişmesiyle birlikte insan ömrünün 80'li yaşlara çıktığını ifade eden Prof.Dr. Ömer Özkan, şöyle konuştu: "Yaşamın uzun olmasının yanında kaliteli ve huzurlu şekilde devam etmesi önemlidir. Yani sağlık durumu önemlidir. 2000'li yıllara kadar dünyada hayat kurtaran nakiller başarılı şekilde yapılıyordu. İnsan kalitesini artırıcı noktada dünyada deneysel çalışma yapılıyordu. 1996 yılında Amerika'da bir transplantasyon ekibi kuruldu. Ama ilk kol nakli 1998 yılında Fransa'da yapıldı. Fakat 1999 yılında Amerika'da yapılan doku nakli dünyanın en uzun süreli yaşayan kişisidir. İlk çift kol nakli 2002 yılında Fransa'da yapıldı"

CİHAN'IN MESAJLARINI HALA SAKLIYORUM

Türkiye'de yapılan ilk çift kol nakli hakkında da bilgi veren Prof.Dr. Ömer Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de mikrocerrahide iyiyiz. Ankara'da görevliyken bana, 2004 yıllında iki kolu olmayan 23 yaşında bir kız çocuğu gelerek hikayesini anlattı. 'Protez dışında ne yapılabilirdi' diye düşünmeye başladık. Bir süre sonra nakil için donör çıktı. Ama mevzuat, izin yoktu. 2003-2004 yılında mevzuatın çıkmasını bekliyorduk. Yıl 2008'e geldi. Daha sonra Sağlık Bakanlığı'nda evrakta kaydının bile olmadığını öğrendik. İşin daha fazla sahiplenilmesi gerektiğini düşündük. Kısa sürede 3 hastayı nakil için hazırladık. Bunlardan birisi kollarını iş makinesine kaptıran Cihan Topal'dı. Topal, çift kol nakli için çok umutluydu. Bana attığı mesajları hala saklarım. O dönemde bu nakli istedik. Yapabileceğimize inandık. Sağlık Bakanlığı'na müracaatı yaptık. Ama korkuyorlardı. Mevzuatı nasıl çıkar diye düşünüyorlardı. Biz 2010 yılının 3 Haziran tarihinde mevzuatın çıkmasını bekledik"

Prof.Dr. Ömer Özkan, çift kol naklinin sürecini şöyle anlattı: "25 Eylül 2010 tarihinde saat 16.00'da Aydın'dan bize bir telefon geldi. Cihan'a uyan bir donör olduğu açıklandı. O zaman düğmeye bastık. Bakanlıkla inanılmaz bir girişim başladı. Çok özel bir izin aldık. Ertesi gün iznimizle yola çıktık. Aile vazgeçer gibi oldu. Hasta kaybedildi. Anne hastayı görmek istedi ve ardından Cihan'ı görünce bağışa ikna oldu, nakil başladı."

Cihan Topal'ın naklin ardından kolunun iyileşme sürecini slaytlarla anlatan Prof.Dr. Ömer Özkan, şunları söyledi. "Topal'ın kolları kopan bir kolun yerine dikilmesinden çok daha iyi çalışıyor. Günlük ihtiyaçlarını kendisi karşılayabiliyor. Cihan Topal'ın pazar poşetiyle dolaşması onun günlük yaşama ne kadar adapte olduğunu bizlere gösteriyor."

RAHİM NAKLİ

Kompozit Doku Nakli Yönergesi ile dünyanın en önemli kompozit doku nakli mevzuaatına sahip olduklarını belirten Prof.Dr Ömer Özkan, şu bilgiyi verdi: "Uterus (rahim) transplantasyonu noktasından da bir operasyon gerçekleştirdik. Ülkemizdeki 4 ya da 5 binde bir kadının doğuştan rahim ve vajinaları olmuyor. Vajina konstrüktisyonu yaptığımız şu anda yüzden fazla hastamız var. Doğal olarak yaşamlarına devam ediyorlar. Cinsel yaşamlarındaki mutluluklarının yanında daha sonra çocuk sahibi olmak istiyorlar. Onlar ya çocuk evlat edinecekler ya da taşıyıcı anne olarak, ya da çocuk sahibi olacaklar. O dönemde 60-70 civarında hastamız çocuk sahibi olmak için her şeyi yaparız demişlerdi"

Rahim naklinin mevzuatı içinde çok uğraştıklarını dile getiren Prof. Dr. Ömer Özkan, şöyle konuştu. "Sağlık Bakanlığı'ndan özel bir izin aldık. Suudi Arabistan'da canlıdan rahim nakli 100. gününde başarısız oldu. Dünyada başka örneği yoktu. Burada nakledilen dokudan çocuk sahibi olmak hedefleniyor. Biz bu çocuğu annenin kucağına başarılı şekilde verirsek mevzuatın alt yapısı hazır olacaktı. Alıcı hastamız 22 yaşında Derya Sert'ti. Aileden bir donör bulunmuş gibi 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan rahim naklini yaptık. Alıcı ve vericinin kan grubu çok uyumluydu. Biz asla genetik DNA'yı yumurtalıkları nakletmiyoruz. Bu hastaların yumurtalıkları var. Çocuk sahibi olurlarsa bu anne ve babanın kendi çocukları olacak"

Derya Sert'e ilk embriyo transferinin ardından bebek gelişimi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Bir çocuk gelişimi oldu. Dünyanın bilinen ilk kalp atışıdır. Biz bunu yaklaşık iki hafta izledik 8'inci haftada hamilelik düşükle sonuçlandı" bilgisini verdi.

RECEP EN KOMPLİKE NAKİLLERDEN BİRİ

Türkiye'nin yüz nakli sürecinden de bahseden Prof. Dr. Ömer Özkan, "Kısmi de olsa 2005 yılında dünyanın ilk yüz nakli Fransa'da yapıldı. Türkiye'de ilk yüz naklini 21 Ocak 2012 tarihinde 19 yaşındaki Uğur Acar'a yaptık" dedi.

Prof. Dr. Özkan, yüz nakillerini gerçekleştirdiği Türkiye'nin dördüncü yüz nakli Turan Çolak, beşinci yüz nakli Recep Sert ve altıncı yüz nakilli Salih Üslün hakkında da bilgi verdi. Prof.Dr. Özkan, beşinci yüz nakli olan Recep Sert'in dünyanın en komplike nakillerinden birisi olduğunun altını çizdi.

LEYLA İÇİN YÜZ NAKLİ

Hayat kurtaran nakillerin yanında insanların yaşam kalitesini artıran nakillerinde önemli olduğu ifade eden Prof.Dr. Ömer Özkan, "Yüz nakli bekleyen Leyla Demirci isimli kızımız var. İnsanlarla bir iletişimi yok. Hastane içinde yaşıtlarını ve bizleri gördüğü zaman konuşuyor. İnşallah bir gün ona da yüz nakli yapacağız" dedi. Prof Dr. Ömer Özkan, önceden yüz nakline bir gün boyunca hazırlandıklarını hatırlatarak şimdi ise bu sürecin bir saate indiğini söyledi. Altıncı yüz nakli olan Salih Üslün'ün sağlık durumu hakkında da bilgi veren Prof. Dr Ömer Özkan, "Recep ve Salih Üslün'ün de sağlık durumu gayet iyi. Bayramdan sonra son durumlarını içeren bilgileri kamuoyu ile paylaşacağız" şeklinde konuştu. Yüz nakillerinin son hallerini slaytla anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan'ın basınla paylaşmadığı yüz nakilli Salih Üslün'ün son görüntüleri de kısa süreliğine yansıdı.

Prof. Dr. Özkan, kamuoyunda çok fazla yer alması ile ilgili olarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Halkın merak ettiği bir konu. Çok fazla haberlerde yer alması bundan kaynaklanıyor. Bu ilgi arttıkça bağış sayısı artıyor. Toplumda farkındalık oluşturuluyor."

Sunumun ardından Prof.Dr. Ömer Özkan'a, Rektör Prof Dr. İsrafil Kurtcephe tarafından plaket takdim edildi.

Daha sonra Prof.Dr. Ömer Özkan ve yaptığı nakillerle hayatlarını değiştirdiği hastaları çift kol nakilli Cihan Topal, yüz nakilli Uğur Acar ve Turan Çolak'la aynı sahnede bir araya geldi. Prof.Dr. Özkan'a teşekkür eden hastalar, başarılarının artarak devam etmesini diledi. - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Sebahattin Öztürk Cihan Topal Antalya Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title