Haberler

CHP'ye Bayram Ziyaretleri

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, "Sayın Cumhurbaşkanı henüz hükümet yetkilerini üzerine almış.

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, "Sayın Cumhurbaşkanı henüz hükümet yetkilerini üzerine almış. Bakanlar kurulu ve başbakanlık lağvedilip de bütün yetkilerini üzerine almış bir durumda değil. Sadece siyasi parti üyelik hakkı kendine verilmiş durumda. Ancak hükümet yetkileri olmadan daha önce Başbakanlığa bağlı olan bir teşkilatı kendi üzerine alıyor olması aslında Anayasa'ya aykırı bir durum oluşturuyor." dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Uğur Gürel başkanlığındaki heyet, partiler arası bayramlaşmalar kapsamında, CHP'yi ziyaret etti. DSP heyetini CHP Genel Sekreteri Sındır başkanlığındaki CHP'liler karşıladı.

Tüm vatandaşların bayramını kutlayan DSP'li Gürel, ülkede hukuka, adalete en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini belirtti.

Bayramlar yakınlaşma sağlasa da adalet mekanizmasının tesis edilemediğini savunan Gürel, bunun gerçekleşmesinin CHP ve DSP'nin ortak platformlarda mücadele vermesinden geçtiğini bildirdi.

Sağlıklı işlemediğini ileri sürdüğü adalet mekanizmasının ancak CHP ve DSP'nin ortak mücadelesi ile mümkün olabileceğini belirten Gürel, AK Parti iktidarının, DSP'nin onursal başkanı Bülent Ecevit'in ülkeye sağladığı kazanımları kaybettiği iddiasında bulundu.

Gürel, vatandaşların AK Parti'yi uyaracak mesajları vereceğini umduğunu ifade etti.

CHP'li Sındır da siyasetin dilinde bir sorun olduğunu ve bunun da topluma olumsuz yansıdığını kaydetti.

Ziyarette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti teşkilatına yönelik metal yorgunluğuyla ilgili sözleri de gündeme geldi.

Sındır, "Yorgun olan metal bir gün kırılır ve bir daha makine çalışmaz. Metal yorgunluğu olan bir siyasi parti aslında her an kırılmaya, yok olmaya hazır anlamını taşır ki her halde AK Parti Genel Başkanı olan zatı muhterem bunu söylerken bu anlamda söylememiştir ama böyle bir anlamı da var." diye konuştu.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Cumhurbaşkanlığına bağlanmasını değerlendiren Sındır, "Sayın Cumhurbaşkanı henüz hükümet yetkilerini üzerine almış. Bakanlar kurulu ve başbakan lağvedilip de bütün yetkilerini üzerine almış bir durumda değil. Sadece siyasi parti üyelik hakkı kendine verilmiş durumda. Ancak hükümet yetkileri olmadan daha önce Başbakanlığa bağlı olan bir teşkilatı kendi üzerine alıyor olması aslında Anayasa'ya aykırı bir durum oluşturuyor." ifadesini kullandı.

"BM'nin gerekli önlemleri, yaptırımları devreye sokması gerekir"

CHP'yi daha sonra Vatan Partisi'nden Genel Başkan Yardımcısı Ali Mercan başkanlığındaki heyet ziyaret etti.

Mercan, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçiminden önce karmaşık bir süreçten geçtiğini belirterek, önemli güvenlik sorunlarına karşın TSK'nın gerekli tedbirleri aldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine değinen Mercan, ekonomik krizin derinleştiği süreçte mevcut hükümetle ülkenin düzlüğe çıkmasının mümkün olmadığını düşündüklerini aktardı.

CHP Genel Sekreteri Sındır ise çok önemli bir süreçten geçildiğini belirterek, siyasetteki üslubun önemine işaret etti.

Ülkenin içinde bulunduğu durumun ortada olduğunu, başından beri OHAL'in zorunlu kılınmadığı görüşünü taşıdıklarını anlatan Sındır, "Çıkarılırken 'kısa sürede kaldırılacak' denmişti ama 1 seneyi aşkın süredir OHAL'le yönetiliyoruz. OHAL'in de bir an evvel ülkenin gündeminden çıkmasını, Türkiye'nin KHK'lar ile yönetilen değil, güçlü bir parlamenter demokratik sistemin devrede olduğu, yasama organının da görevini en iyi şekilde yapabildiği bir sürece evrilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Arakan'da da ciddi bir baskı ve zulüm yaşandığını anımsatan Sındır, "BM'nin bu konuda derhal gerekli önlemleri, yaptırımları devreye sokması gerekir. Suriye, Irak, Ortadoğu coğrafyası, dünyanın birçok yeri kan gölü. Bu bayramın da insanlık adına kanın ve gözyaşının dinmesine vesile olmasını diliyoruz." dedi.

"Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın verdiği poza çok üzüldüm"

CHP'nin sonraki ziyaretçisi, İzmir Milletvekili Müslüm Doğan başkanlığındaki HDP heyeti oldu.

Doğan, eş genel başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklu olduğu bir partinin milletvekili olarak bayramı buruk geçirdiklerini bildirdi.

Ucu belli olmayan yeni bir karanlık sisteme karşı birlikte çok şey yapılabileceğine inandığını aktaran Doğan, ülkede yaşayan herkes için bir barış ortamına, bir hukuk sistemine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

CHP Genel Sekreteri Sındır ise "Milletvekillerinin yargılanması başka bir şey ama milli iradenin cezaevlerinde tutuklu hale getirilmesi asla kabul edilebilir değil." dedi.

Sındır, Enis Berberoğlu ve HDP milletvekillerinin tutukluluk hallerinin en kısa sürede ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederek, adalete güven duygusunun kalmadığını, bunun el birliğiyle yeniden tesis edilmesini istediklerini vurguladı.

Doğan ise bundan sonraki süreçte partilerin siyaseti doğru okuma konsunda 2019'a kadar ciddi sorumluluğu bulunduğunu anımsatarak, CHP'nin yaptığı yürüyüşü önemsediklerini ifade etti.

Müslüm Doğan, "Demokrasiyi geliştirme çabasını birleştirmezsek karanlığa gidişatı kimse engelleyemeyecektir." dedi.

Parlamenter demokratik sistemin, aksaklıklarına rağmen bir birikim ve değer olarak görülmesi gerektiğini anlatan Doğan, ülkede barışın ve kardeşliğin bir an önce tesis edilmesini diledi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı selamladığı fotoğrafı anımsatan Doğan, "Sosyal medyada, Sayın Cumhurbaşkanı'nın karşısında Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın verdiği poza çok üzüldüm. Elbette ki cumhurbaşkanlığı makamı, saygı duyacaksınız ama o kadar eğilmenize gerek yok. Neredeyse kafası yere değecek. Olmaz böyle bir şey. Uygulamalarıyla da öyle." değerlendirmesinde bulundu.

Yargının bağımsızlığı ve egemenliğinin çok önemli olduğunu belirten Doğan, "Cübbelere ilik açılmamasının tek nedeni budur. Adalet herkese lazım diyoruz ama adalet bu ülkede maalesef gerçek anlamda hiç işlememiş." diye konuştu.

Sındır da "Adalet heykelindeki kadının gözü de bağlıdır. O aslında 'Ben kimsenin görünüşüne, kimliğine, makamına göre adalet dağıtmam. Herkese önce insan temelinde adalet dağıtırım.' anlamındadır. Bizim de o temelde olmamız lazım." dedi.

"Adalet herkes için yaşamın temel dayanağı"

CHP'yi BBP'den de Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis başkanlığındaki heyet ziyaret etti.

Yelis, CHP'nin Meclis'te bulunması nedeniyle uyum yasalarıyla ilgili bazı beklentilerini paylaşmak istediğini belirtti.

Meclis dışında bir parti olarak, özellikle seçim yasalarında adaletin sağlanması, siyasi parti yasalarında değişiklik yapılması gibi konularda Meclis'teki partilerden öncülük beklediklerini ifade etti.

Yelis, tarafsızlık ilkesiyle ilgili uyum yasalarına ciddi maddeler konulmasının bir diğer beklentileri olduğunu aktardı.

Sındır da adalete güven duygusunu yeniden tesis etmek için yürüyüş düzenlediklerini, kurultay gerçekleştirdiklerini belirterek, "Adalet herkes için yaşamın temel dayanağı.

Yüzde 10 barajının bile mutlaka aşağı çekilmesi gerekir. Temsilde adaleti de öne çıkaran bir düşüncede olduğumuzu bilmenizi isteriz." diye konuştu.

" Türkiye'nin bu coğrafyada önemli rolü var"

CHP'nin daha sonraki konukları MHP

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal ve beraberindekiler oldu.

Sındır, bayramların sevgi ve barışı öne çıkarması gerektiğini, vatandaşın en büyük rahatsızlıklarından birinin kutuplaştıran üslup olduğuna değindi.

Ülkenin çok badireler atlattığını, son olarak 15 Temmuz'u yaşadığını anımsatan Sındır, ülkenin artık huzuru ve mutluluğu yaşamak istediğini, ülkeyi yönetenlerin de uzlaştırıcı, birleştirici bir üslubu yaşatması gerektiğini, bu konuda başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, iktidar partisi ve muhalefet partilerine görev düştüğünü vurguladı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Günal da milli ve dini günlerin birlik ve beraberliğe vesile olmasını diledi.

Günal, şunları söyledi:

"Dünya düzeni yeniden kurulurken, kartlar yeniden karılırken, bizim yapay kutuplaşmalarla kaybedecek vaktimiz yok. Olaylar bizim coğrafyamızda gerçekleşiyor. Savaşlar bizim bölgemizde. En fazla mağdur olan soydaşlarımız, dindaşlarımız. O nedenle Türkiye'nin yeniden bu coğrafyada barışın, huzurun tesis edilmesi için önemli rolü var. Farklılıklarımız olabilir ama milli konularda tek ses olabilmemiz lazım."

Sındır ise adaletin önemine işaret ederek, adaletin, hukukun üstünlüğünün, hukuk devletinin bütün kurallarıyla işlediği bir sistemin hayata geçirilmesini istedi.

Son dönemde FETÖ'nün darbe girişimiyle devletin bütün kurumlarının yıpratıldığını, adalet mekanizmasının da bundan nasibini aldığını belirten Günal, "Bunun bir an önce yeni kutuplaşmalara yol açmadan sosyal yaraları da sararak, mağduriyetleri önleyerek bir an önce sonuçlandırılması lazım." dedi.

Geleceğe güvenle bakan ve beka sorunu olmayan bir devletin tesis edilmesi gerektiğini anlatan Günal, "Farklı görüşleri birlikteliğin unsurları yapalım. Farklı görüşlerden milletin geleceğiyle ilgili kaygılar olsun. İnşallah önümüzdeki bayramlarda daha güzel şeyleri konuşuruz." diye konuştu.

Olağanüstü hal (OHAL) sürecinin artık son bulması gerektiğine, OHAL'in terörle mücadele kapsamı dışına çıkmamasını istediklerine işaret eden Sındır da şunları söyledi:

"OHAL KHK'ları doğrudan yasama organının yetki alanına giren hususlar var. Meclis'e gelmiyor. Özellikle TBMM'de grubu olan partilerin de bu konuda hassasiyet göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Bu konunun da Türkiye gündeminden düşmesi, FETÖ, PKK, IŞİD veya diğer terör örgütleriyle mücadelenin ilgili yasal düzenlemelerinin de doğrudan TBMM önünde görüşülmesi, geçmesi dileğimizdir."

Günal ise "İlgili komisyon kuruldu ama bir an önce tasnifleri yapıp incelemeleri tamamlaması lazım. Altta bir çok insan mağdurken, işin siyasi ayağına bir türlü sıra gelmiyor. Sosyal dokularda zedelenme oluyor. Onu her zaman söylüyoruz. Bir an önce normalleşmenin sağlanması gerekiyor. İnşallah yeni dönemde Meclis açılınca bazı geçiş sürecine ilişkin düzenlemeler yapılması gerekiyor. O vesileyle hızlı bir çalışma yapılıp komisyonla bir an önce sonuçlandırılır. En azından kriterler bazında bu mağduriyetlerin giderilmesi, davalarının bir önce sonuçlandırılması gerekiyor ki herkes dönüp işine bakabilsin, devlete güveni yeniden tesis edebilelim." değerlendirmesinde bulundu.

Demokrat Parti ve Saadet Partisi ziyaretleri

Daha sonra Demokrat Parti Genel İdare Kurulu üyesi Hasan Aysal ve beraberindeki heyet CHP'ye ziyarette bulundu.

Aysal, CHP'nin Enis Berberoğlu'nun tutuklanması nedeniyle başlattığı yürüyüşe katıldıklarını ve destek verdiklerini belirterek, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların hukukun ve adaletin önceliğini gerektirdiğini belirtti.

Sındır da Demokrat Parti'nin yaptıkları yürüyüşe katkısını çok önemsediklerini vurgulayarak, adaletin her zaman herkese lazım olduğunu, adaleti yaşamın her alanında yeniden öne çıkarılması gereken bir değer olarak gördüklerini kaydetti.

CHP'yi son olarak Saadet Partisi Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez başkanlığındaki heyet ziyaret etti.

Bitmez, herkesin adalete ekmek ve sudan daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçildiğini anımsatarak, bunun sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli olduğunu bildirdi.

Adaletsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Bitmez, "Elbette Meclis'in dışında bulunan partilere de görev düşüyor ama bu konuda başta iktidar partisi olmak üzere Meclis'te bulunan partilere daha fazla yük düştüğüne inanıyoruz." dedi.

Kutuplaştırıcı, ötekileştirici, toplumu geren, vatandaşa yaşamı çekilmez hale getiren bir dilden, üsluptan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Sındır, bu konuda geçmişte Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel gibi devlet adamlarının örnek davranışları olduğunu anımsattı.

Öte yandan, partiler arası bayramlaşmalar sırasında inşaatına başlandığı günden bu yana parti binasında bulanan, bu nedenle "CHP'nin kedisi" olarak kabul edilen "Şero" isimli kedi de kameraların bulunduğu alandan ayrılmadı.

Şero'ya CHP Genel Sekreter Sındır ve parti görevlileri ilgi gösterdi.?

Kaynak: AA / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Kamil Okyay Sındır Müslüm Doğan Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title