TBMM Başkanı Kurtulmuş, Eski Doğu ve Güneydoğu Anadolu Milletvekillerini Kabul Etti

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacağını belirterek, “Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun” dedi.

(TBMM) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacağını belirterek, "Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun" dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanlık Divanı Toplantı Salonu'nda eski Doğu ve Güneydoğu Anadolu milletvekillerini kabul etti. Kurtulmuş, kabulde yaptığı konuşmada, ziyaretin sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi bakımından önemli bir katkı sunacağını belirterek, "Bu ziyaretinizin, böylesine önemli tarihi bir dönüm noktasında, tarihi bir görevin başarıyla tamamlanması bakımından hem moral olduğunu hem de güç verdiğini ifade etmek isterim" dedi.

Cumhuriyetin ilk asrının geride kaldığını, bunun yarısının teröre karşı mücadeleyle geçtiğini anımsatan Kurtulmuş, terör dolayısıyla on binlerce insanın genç yaşta hayattan koparıldığını, güvenlik görevlilerinin yanı sıra sivillerin de aralarında bulunduğu binlerce insanın şehit edildiğini belirtti.

Terörsüz Türkiye sürecine milletin iradesinin ve desteğinin çok kuvvetli olduğunu gördüklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmiş dönemdeki denemelerden farklı olarak, bu sefer öncelikle devlet; bütün kurumlarıyla bu konuda yekvücut olarak ve ortak bir siyasi iradenin tecelli ettiği istikamette üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor. Geçmiş tecrübelerden farklı olan bir başka husus ise ilk sefer bu konuyla ilgili yani terörün çözülmesi ve Türkiye'de barış ve esenliğin sağlanmasıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir müzakere zemininin açılmış olmasıdır. Bu anlamda da kurduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 19 toplantı yapmış, Türkiye'nin farklı toplumsal kesimlerden insanları, A ve Z kadar taban tabana zıt kesimlerden insanları, sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri, ilgili bakanlarımızı, kamu kuruluşlarının yöneticilerini, istihbarat birimlerimizi, eski meclis başkanlarımızı, şehit ailelerimizi, velhasıl geniş bir yelpazede herkesi olabildiğince dinlenmiştir. Farklı tespitler ve farklı teklifler olmakla birlikte herkesin ortak sözü, 'Biz artık bu memlekette silahların susmasını, evlatlarımızın değil, silahların gömülmesini istiyoruz.' olmuştur. Bu ortak iradenin fevkalade değerli olduğunu biliyoruz, bu bize güç veriyor ve yolumuza devam ediyoruz."

"Meclis'teki komisyonun bu noktaya gelmesi çok kolay olmadı"

Kurtulmuş, geçmiş dönemde terörün bitirilmesi için yapılan teşebbüslerin başarıya çok yaklaşıldığı zannedildiği dönemlerde sabote edildiğini, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın, Süleyman Demirel'in kendi dönemlerinde bu sorunu çözmek için adımlar attığını ve ne yazık ki akamete uğradığını aktardı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 23 yıllık AK Parti iktidarı sırasında bu meselenin çözülebilmesi için birkaç sefer teşebbüs edilmiş, en son 'çözüm süreci' adı verilen süreçte her şey fevkalade olgun bir noktaya geldiği düşünülürken yine iç ve dış provokatör çevrelerin devreye girmesiyle süreç akamete uğratılmıştır. Onun için diyoruz ki bu sefer mutlaka başaracağız. Artık bu iş geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Geçmiş bütün tecrübelerden farklı olarak bir devlet projesi olarak gündeme gelmiştir. Bütün kamu kurum ve kuruluşları yeknesak bir şekilde herkes üzerine düşeni yapıyor. İlk sefer de siyaset, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bütün farklı partileriyle birlikte bir gözlemci unsur olarak bu sürecin özellikle Meclis kısmı ve bundan sonra oluşacak olan idari ve yasal düzenlemelerle ilgili teklifleri gündeme getirmek bakımından önemli bir çalışmayı gerçekleştiriyor.

Meclis'teki komisyonun bu noktaya gelmesi çok kolay olmadı. Herkesin masada durmasını, masada kalmasını temin etmek için çok ciddi bir gayret sarf ettik. Bir siyasi parti hariç, Mecliste temsil edilen 11 siyasi parti komisyonda yer aldı ve son toplantıya kadar gayet güzel, nezih bir demokratik müzakere platformu olarak, Türkiye demokrasisinin de aslında geldiği seviyeyi göstermesi bakımından gerçekten örnek bir çalışma ortaya çıktı. Bu komisyon, raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacak. Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun. Böylece komisyon üzerine düşeni yapmış olsun ve Meclis de bundan sonraki süreçlerde ümit ederim ki kısa bir süre içerisinde uzatmadan bu meselenin yasamayla ilgili kısmı tamamlanmış olsun."

"Bir daha hiç kimsenin terörü bir araç olarak kullanmayacağı ortamın sağlanması siyasi aklın gereğidir"

Bölgede son 25-30 yılda yaşananlara da dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Emperyalizmin bölgedeki uygulamaları aşikardır. Dün plan olarak bahsettiğimiz konuların bugün her birisinin uygulamaya konulduğunu ve çok hızlı bir şekilde raflardaki projelerin, planların sahada tatbik edilebilir noktaya geldiğini görüyoruz. Özellikle Irak'ın işgaliyle başlayan süreçte iki önemli fay hattının emperyalist güçler tarafından kaşındığını ve bölge halklarının bu iki fay hattı üzerinde nice acılara düçar edildiğini hep beraber gördük. Bunlardan birisi etnik çatışmadır, bir diğeri mezhebi bölünmedir. Maalesef her ikisinin bedelini ağır şekilde ödeyen bölge halklarının tamamıdır. Dolayısıyla vekalet savaşlarının vekil unsurları olan terör örgütlerine yer bırakmamak için terörün zemin bulduğu ortamın artık tamamıyla iyileştirilmesi, bir daha hiç kimsenin terörü bir araç olarak kullanmayacağı ortamın sağlanması siyasi aklın gereğidir. Yani onlar bu bölgede bölünmeyi, parçalanmayı, ufalanmayı, dağılmayı öngörüyorlarsa, bizim üzerimize düşen birleşmeyi, toparlanmayı, bütünleşmeyi, dostluğu ve kardeşliği pekiştirme görevi düşüyor.

Bizim çatışmamız, ayrışmamız için hiçbir makul ve tarihi sebep yokken birleşmemiz ve bütünleşmemiz için çok sayıda güncel, makul sebep vardır ve tarihimiz zaten bizim birlik ve beraberlik destanı olan bir tarihtir. Bu coğrafyada Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Acemlerin, Sünnilerin, Şiilerin, bütün diğer unsurların bir arada kardeşçe, dostça yaşamaları mümkündür. Yeter ki emperyalistleri, onların gölgelerini ve onların aparatlarını aramızdan çıkarıp tasfiye etmeyi başarabilelim.

Bu anlamda Terörsüz Türkiye projesi, aynı zamanda bu emperyalist projeye de verilecek bir son demektir. Sadece Türkiye için değil, Suriye, Irak, Lübnan ve diğer bölge ülkeleri olmak üzere bütün bölgemizin de terörsüz bir bölge haline getirilebilmesi için çok ileri ve tarihi bir adımın atılması demektir. Allah yardımcımız olsun. Allah bu millete bir daha o eski kötü günleri yaşatmasın. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin diyorum."

Korkutata: "Terörsüz Türkiye projesini iyi anlayan kimse olmaz"

Eski Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata, Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis'te kurulan komisyonun yaptığı çalışmalardan dolayı desteklerini belirtmek üzere bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. Kabulde bulunan isimlerin tamamının 1990'lı yılları bölgesinde yaşadığını, terörün ne olduğunu, o zamanlarda halkın ne durumda olduğunu çok iyi bildiğini dile getiren Korkutata, şunları kaydetti:

"1990'lı yıllar gerçekten çok karanlık yıllardı. On binlerce faili meçhul ve on binlerce ajan vardı bölgede. Öyleydi ki yani bu ajanların bir kısmı yurt içindendi. Örneğin, işte Fethullahçılar… Böyle karanlık bir dönemde kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan bir zamanda, bu arkadaşlar o bölgeyi yaşadı, gördü. Biz onun için diyoruz ki bizim kadar bu komisyonun çalışmasını, bu Terörsüz Türkiye projesini iyi anlayan kimse olmaz. 'Yaşayan bilir' diyorlar, biz hepimiz yaşadık. İnşallah diyoruz ki bu proje de başarıya ulaşır, ülkemiz hak ettiği noktaya varır.

Bizim bölgemizin yüzde 90'ından fazlası bu süreci destekliyor. Geçenlerde Adana'yı gördünüz. Adana çok farklı bir il olmasına rağmen gerçekten yüzde 90'a yakın destek sağladı. Bölgenin tamamı sizi destekliyor ve gece gündüz dua ediyor; bu sürecin ne kadar kıymetli olduğunu, kendileri için ne kadar elzem olduğunu bildikleri için. Diyoruz ki inşallah bundan hiç geri adım atılmayacak. Komisyon, bu farklı görüşmelerden damıtılmış bir rapor elde edecektir. Bu rapor hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin önünü açacak hem de Türkiye ufkunda gerçekten ışık saçacaktır. Biz çok kıymetli buluyoruz bu raporların ve bu sürecin devamını. Dolayısıyla bu sürece katkıda bulunan siz, kurum ve kuruluşlar, Sayın Bahçeli ve Sayın Cumhurbaşkanımıza minnettarız. Bölge halkı gece gündüz dua ediyor. Çünkü şiddetle ihtiyacımız var ve diyoruz ki eğer bunlar kısa zamanda neticeye varırsa, Allah'ın izniyle Türkiye gerçekten çok farklı noktalara gelecektir ve gerçekten de Türkiye hak ettiği noktayı bulacaktır."

Kurtulmuş, açılıştaki konuşmaların ardından, kabulde yer alan eski milletvekillerinin sürece ilişkin görüş ve değerlendirmelerini dinledi.

Kaynak: ANKA / Güncel
title