TÜM KATEGORİLER
Dha Yurt Bülteni-4
1)SİİRT'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ.
1)SİİRT'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
HATAY'ın Yayladağı ilçesinde, Suriye sınırında nöbet tutarken, PKK/YPG'li teröristlerin açtığı ateşle şehit olan Er Mehmet Kaya'nın (21) Siirt'e yaşayan ailesine acı haber ulaştı.
Yayladağı ilçesinde sınır hattında dün, nöbet tutarken, teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Er Mehmet Kaya'nın acı haberi, Siirt kent merkezinde yaşayan ailesine verildi. Yetkililerden oğullarının şehit olduğunu öğrenen aile bireyleri, gözyaşlarına boğuldu. Kaya ailesinin yakınları ve komşuları, Türk bayrağı asılan şehit evine akın etti. Bekar olduğu belirtilen şehit Er Mehmet Kaya'nın cenazesi, öğlende Şeyh Musa Camii'nde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.
Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, (DHA
==================================================
2)DİYARBAKIR'DA SAĞANAK SELE DÖNÜŞTÜ, ÇOK SAYIDA TAVUK TELEF OLDU
DİYARBAKIR'ın Sur ilçesinde yaklaşık 15 dakika etkili olan sağanak ve dolu, sele neden oldu, bir buzağı ve çok sayıda tavuk telef olurken, bazı evler de hasar gördü.Sur ilçesine bağlı Sati Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde sağanak ve dolu sele neden oldu. 15 dakika süren yağış mahallede hayatı olumsuz etkilerken, dere yatağına yakın evler su altında kaldı. Su baskını esnasında bazı evlerin duvarları yıkılırken, bir buzağı ve çok sayıda tavuk telef oldu.
Ani su baskını nedeniyle evinin duvarı yıkılan ve çocuklarını kendi imkanlarıyla kurtardıktan sonra bir süre evde mahsur kaldığın anlatan mahalle sakinlerinden Mehmet Erin (42), "Çocuklarla evde oturuyorduk. Yağmur yağdı ve yaklaşık 15 dakika sonra hayatımda hiç görmediğim büyük bir sel baskınıyla karşı karşıya kaldık. Ben çocuklarımı kurtardım. Tam o sırada evin tamamına yakını su altında kaldı ve ben içerde mahsur kaldım. Köylüler traktörle pencereye kadar ulaştı ve beni kurtardılar. Bütün bu bunlar saniyeler içerisinde oldu. Hayatımda böyle bir şey görmedim. Açıkçası çok korktuk. Bu sel felaketinde bir buzağım ve çok sayıda tavuğum telef oldu. Evim büyük bir zarar gördü" dedi.
Mithat Erin ise 3 ton buğdayının sel nedeniyle zarar gördüğünü ifade ederek, "Önce yağmur, ardından da dolu yağdı. Sonra evlerimizi ve ahırlarımızı su bastı. Benim tavuklarım öldü. 3 ton buğdayım zarar gördü. Evim de zarar gördü. Bir yandan üzülüyoruz, diğer yandan canımızı kurtardığımız için seviniyoruz" diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Vecdi Coşkun, sel meydana geldiği sırada tüm mahalle sakinleri seferber olduğunu anlatarak, şunları söyledi: "Aniden köyü sel bastı. Mehmet Erin'in içerde mahsur kaldığını söylediler. Traktör ile pencereye yanaşarak onu aldık. Mahalledeki koyunları merdivenlerden dama çıkartarak oradan da yüksek yerlere tahliye ettik. Bütün köylü seferber olup bir birimize yardım ettik. Yoksa zararımız çok daha büyük olacaktı. Köydekilerin bazı arı kovanı sele kapıldı. Arıların tamamının telef olduğunu düşünüyoruz. Aniden mahalleyi basan sel sokaktaki 2 traktör römorkunu da sürükleyip götürdü. Korkunç bir olay yaşadık."
Görüntü dökümü:
------------
Taşkının yaşandığı köyden detaylar
Köy meydanında taşkın
Zarar gören evler
Kullanılmayacak durumda olan eşyalar
Taşkından zarar görenlerden röportajlar
Genel ve detay görüntüler
Taşkının yaşandığı anlara ait cep telefonu görüntüleri
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 695 MB + 604 MB
================================================
3)TUNCELİ'DE TERÖRİSTLERİN SİLAH DEPOSU İMHA EDİLDİ
TUNCELİ'de güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda, teröristlere ait mağara ve silah deposu bulunarak, imha edildi.
İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince merkez kırsalda yapılan operasyonda, teröristlere ait mağara ve silah deposu bulundu. Güvenlik güçlerince mağara ve silah deposunda yapılan aramalarda, 8 kalaşnikof tüfeği, makineli tabanca ve tabancaya ait şarjör, Kanas keskin nişancı tüfeği, 7,62 mm ve 5,56 mm çapında binlerce mermi, yaklaşık 1 ton amonyum nitrat, 100 gram C-4 patlayıcı, 4 Kanas şarjörü, 20 av tüfeği mühimmatı, 1500 metre kablo, 20 koli bandı, çadır, av tüfeği namlu uzatması, av tüfeği bakım kiti, roket mühimmatı, pil bloğu, 3 uyku tulumu, güç kaynağı, gündüz görüş dürbünü ve çeşitli yaşam malzemesi ele geçirildi.
OPERASYONUN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI
Terör örgütü PKK'nın silah deposunun bulunup, imha edildiği operasyonun detayları ortaya çıktı. Terör örgütünün, baharın gelişiyle birlikte Tunceli'de eylemler yapmak için silah ve patlayıcı depoladığı bilgisini elde eden güvenlik güçleri harekete geçti. PKK'lı teröristlerin Tunceli-Ovacık karayolunda ve Munzur Vadisi içinde askeri birliklere karşı eylem hazırlığında olduğu bilgisi edinmesi üzerine, dün sabah saatlerinde jandarma özel harekat ekiplerince operasyon başlatıldı. Munzur Vadisi Milli Parkı içinde gerçekleştirilen operasyonda, PKK'lıların çok sayıda silah ve patlayıcıda kullanacakları 1 ton amonyum nitrat, silah deposunda bulunmasıyla teröristlerin olası eylemleri önlendi. Güvenlik güçlerince bölgede başlatılan operasyonlar sürüyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Helikopterlerden görüntü
Operasyon bölgesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: TUNCELİ,
=================================================
4)VÜCUDUNA SAPLANAN 80 SANTİMLİK DEMİRE RAĞMEN YAŞAMA TUTUNDU
ANTALYA'da geçirdiği motosiklet kazasında refüjdeki tel çitin 80 santimlik demiri sağ bacağının arkasından kasık bölgesine girip akciğerlerine saplanan İbrahim Gül (33), farklı branşlardan 7 hekimin katıldığı 5 saatlik ameliyatla yaşama döndü. Kazada, motosikletin arkasında oturan kuzeni Yasin Develioğlu'nu (33) kaybeden Gül, demirin mesane, bağırsaklar, diyafram ve akciğerine zarar verdiğini söyledi.Muratpaşa ilçesinde 18 Mart'ta saat 22.00 sıralarında, Çaybaşı Mahallesi Burhanettin Onat Caddesi'nde Yasin Gül'ün kullandığı 06 GC 8806 plakalı motosiklet, kontrolden çıkıp, refüjdeki tel çite çarparak savruldu. Sürücü İbrahim Gül ve yolcu koltuğundaki kuzeni Yasin Develioğlu, yolda sürüklenerek önce bankete, sonra refüjdeki tel çite çarptı. Kask takıp takmadıkları belirlenemeyen Gül ve Develioğlu'nun çeşitli yerlerine tel örgülerin kırılan demir çubukları saplandı. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirmesi üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekibi, yaralıların vücuduna saplanan demir çubukları, sağlık ekiplerinin kontrolünde kesti. Ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılan Yasin Develioğlu yaşamını yitirirken, vücudunda 80 santimetrelik demir çubukla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilen İbrahim Gül ameliyata alındı.
AMELİYAT 5 SAAT SÜRDÜ
Kuzeniyle turizm sektöründe çalışan İbrahim Gül, cerrahi onkoloji kliniğinden Op. Dr. Nurhan Haluk Belen, Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Tuğrul Çakır'ın yanı sıra üroloji, ortopedi ve kalp damar cerrahisinden 7 hekimin girdiği ve 5 saat süren ameliyatla yaşama döndürüldü.
'TÜMSEĞE DENK GELDİK'
Hastanede tedavisi süren İbrahim Gül, gözünü yoğun bakımda açtığını, kazayı hatırlamadığını söyledi. Olay günü havanın çok güzel olduğunu, bir süre kuzeniyle Kaleiçi'nde dolaştıklarını, kafelerde zaman geçirdiklerini belirten Gül, "Motosikleti ben kullanıyordum. Kuzenimin kilosu bana göre fazlaydı ve motosikletin ayarları benim kiloma göreydi. Ben 69 kiloyum, kuzenim 100 kiloydu. O benim arkama bindiğinde bir dengesizlik yaşadım, motosikleti süremedim. Akşam eve dönerken nasıl olduğunu bilmiyorum ama sanıyorum ki yoldaki bir tümseğe denk geldik. Lastikler refüj kenarına sürttü gibi aklımda hızlı bir geçiş var. Sonra tellere yapıştığımı hatırlıyorum. Sonrasını hiç hatırlamıyorum. Bu anlattıklarım da kuzenimin kazadan sağ çıkamadığını öğrendiğimde aklıma gelen şeyler" dedi.
'ARTIK MOTOSİKLET KULLANMA DÜŞÜNCEM YOK'
Trafikte kimsenin birbirine saygı ve sevgisi olmadığını söyleyen Gül, "Trafikte herkes birbirine hırçın davranıyor. Daha önce ufak tefek kazalar atlatmıştım. Ama hiç kimseyle tartışmamıştım bile" dedi. Kazanın ardından artık motosiklet kullanma gibi bir düşüncesi olmadığını kaydeden İbrahim Gül, "Vücuduma o kadar demir girdiğini ve kuzenimin hayatını kaybettiğini öğrendiğimde artık böyle bir anımın olmasını istemiyorum" diye konuştu.
'AYAĞA KALKMAK İSTİYORUM'
Nasıl bir ameliyat geçirdiğini bilmediğini, doktorlarının kendisine anlattığını ifade eden Gül, "Şimdi kendimi iyi hissediyorum. Ağır bir ameliyat geçirmiş gibi hissetmiyorum. Mesela şu anda kendi başıma sakalımı kesemiyorum. Ayağa kalkıp bunu yapmak istiyorum. Bunu doktoruma söylediğimde güldü" dedi.
'DEMİRİ ORGANLARDAN AYIRIP YAVAŞ YAVAŞ GERİ ÇEKTİK'
Yaklaşık 5 saatlik ameliyatı farklı branşlardan 7 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini anlatan Op. Dr. Nurhan Haluk Belen ise İbrahim Gül'ün bacağından girip pelvis ve karın bölgesini geçerek göğüs bölgesine kadar çıkan bir demirle hastaneye getirildiğini söyledi. Yaklaşık 80 santimlik demirin sağ bacağının arkasından girip mesaneyi geçip, karın bölgesini katederek göğüs bölgesine çıktığını belirten Dr. Belen, şöyle dedi:
"Acil olarak ameliyata aldık. İdrar torbası, kalın bağırsak, ince bağırsak ve diyaframda parçalanmalar ve akciğerinde sönme mevcuttu. Öncelikle 80 santimlik demirin izlediği yolu ortaya koyduk. Demiri hasarlı organlardan ayırıp yavaş yavaş geri çektik. Sonra da yaralanan organları tamir ettik. İdrar torbasını onardık, bağırsaklarla parçalanan bölümleri kesip sonra birbirini diktik. Diyaframdaki solunum kasındaki yaralanmayı onardık. Sönen akciğeri için de tüp taktık."
ANA DAMARLAR ZARAR GÖRMEDİ, HAYATTA KALDI
İbrahim Gül'ü servise alarak takibine başladıklarını anlatan Op.Dr. Belen, şunları kaydetti:
"Geçen hafta da sol bacağındaki parçalı kırıkları için müdahalesi yapıldı. Beni en çok şaşırtan, demirin izlediği yol üzerinde ana damarlar var ve onlara hiç zarar vermemiş. Bunu mucizevi bir durum olarak değerlendirdim. Eğer o damarlardan birine denk gelseydi belki hastamız buraya kadar gelemeyebilirdi. Şu an bizim açımızdan bir patolojisi kalmadı ama bacağındaki ortopedik ameliyatta takılan fiksatör nedeniyle ortopedi servisine devrini yapacağız. Taburculuğuna o servisteki arkadaşlar karar verecek."
'KAZA YERİNDEKİ EKİPLER İŞİNİ İYİ YAPTI'
Ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer alan Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Tuğrul Çakır ise İbrahim Gül'ün hayatta kalmasındaki en önemli faktörün olay yerindeki ekiplerin yabancı cismi vücuttan çıkarmadan ya da çıkarmaya çalışmadan hastaneye intikal ettirmeleri olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çakır, "Bu, hastanın hayatta kalmasını sağlayan en önemli konuydu. Türkiye'de bu noktada, ekipler işlerini gayet başarılı şekilde yapmakta" dedi.
Cerrahi, üroloji, ortopedi ve kalp damar cerrahisi olmak üzere farklı branşlardan 7 kişilik hekim kadrosuyla ameliyatı yaptıklarını belirten Doç. Dr. Çakır, şunları söyledi:
"Bu multidisipliner bir ameliyattı. Çünkü çok sayıda yaralanması mevcuttu. 80 santimlik demir sağ uyluktan girip, kasık bölgesinde mesane ve bağırsaklarda yaralanmaya neden olmuştu. Demirin vücuda giren bölümü 60 santimdi. Demirin başka yaralanmalara neden olmasına izin verilmeden çıkarıldı. Sağlığının yerinde olması bizim için çok sevindirici."
'RABBİM OĞLUMA İKİNCİ ŞANS VERDİ'
İbrahim Gül'ün annesi Şengül Gül (53) de oğlunun geçirdiği ağır kazanın ardından bir mucize gerçekleştiğini ve Allah'ın oğluna ikinci bir hayat bağışladığını söyledi. Anne Gül, "Rabbim oğluma ikinci bir şans verdi. Her dakika doktorlarımıza, hemşirelerimize dua ediyorum. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum" dedi.
Sabırla oğlunun ayağa kalkmasını beklediğini kaydeden Şengül Gül, "Kazadan sonra oğlumun durumunun bu kadar ağır olduğu bana söylenmemişti. Sonraki süreçte öğrendim. Çok kötü oldum ama ayakta durmaya çalıştım. Çünkü oğluma yardımcı olabilmem için sağlam dirayetli olmam gerekiyordu" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Kazadan görüntü
Motosiklet görüntü
Yerde yatan yaralılar
Demir saplanan İbrahim Gül ve Yasin Develioğlu görüntü
Sağlık ekiplerinin müdahalesi
Hastane dış plan
İbrahim Gül ve doktoru görüntü
İbrahim Gül'ün demir saplanan yerlerinden görüntü
Kırık ayak detay
Röp: Op. Dr. Nurhan Haluk Belen
Yaralı detay
Röp: Şengül Gül (Anne)
Röp: Doç. Dr. Tuğrul Çakır
Röp: İbrahim Gül
Ameliyat fotoları
Saplanan demir röntgeni
Haber: Selma KUNAR- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)
=================================================
5)EDREMİT KIRSALINDA İLK KADIN MUHTAR
BALIKESİR'in Edremit ilçesine bağlı kırsal Mehmetalan Mahallesi'nde, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Nergis Aldemir (42), 5 erkek rakibini geçerek muhtar seçildi. Aldemir, kadınların sadece ev yönetimi değil, yaşadıkları bölgelerin yönetiminde de söz sahibi olmak istediklerini söyledi.
160 haneli mahallede annesi Elif ve babası İlyas Aldemir ile birlikte yaşam süren Nergis Aldemir, kullanılan 350 oydan 98'ini alarak mahallenin yeni muhtarı oldu. En yakın rakibine 26 oy fark atan Aldemir, 6360 sayılı Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüşen Edremit ilçesinin 21 eski köyündeki ilk kadın muhtar olmayı başardı. Kardeşi Ergün Aldemir Edremit ilçe merkezinde yaşadığı için evin tek çocuğu olan muhtar Aldemir, yemek yapıyor, bulaşık ve çamaşır yıkıyor, odun kesiyor, zeytin tarlasındaki işleri yapıyor.
Kadın ve erkek işlerinin tümünün üstesinden gelen Aldemir, bundan böyle, muhtar olarak köyün işleriyle de uğraşacak. Köydeki kadınların artık sadece ev içinde değil, sosyal yaşam içerisinde de olarak üretime katılmak istediğini kaydeden muhtar Nergis Aldemir, köylü kadınlardan üretime katılma konusunda yoğun bir talep geldiğini söyledi. Kadınların, ev yönetiminin yanında yaşadıkları bölgenin yönetiminde de olması gerektiğini ifade eden Aldemir, "Köydeki kadın arkadaşlarımla şakalaşırken muhtarlık fikri ortaya çıktı. Sonra da bu işi ciddiye aldık. Evimizi, ailemizi güzelleştirdiğimiz gibi, yaşadığımız yöreyi de daha güzel hale getirebiliriz diye düşündük. Köyümüz Türkmen köyü. Tabiki örf, adet ve geleneklerimizi korumak; ama bir yandan da kendimizi anlatmak istiyoruz. Ne kadar büyükşehir ile mahalle olsak da ben köy demek istiyorum. Köylü kadınlarımız üretmek istiyor. Kadınlara yönelik birçok projemiz var. Tarlalarımızda ürettiğimiz ürünleri öncelikle markalaştıracağız. Köy kahvelerimiz gündüzleri kapalı, burada kadınlarımızla, kültürümüzü yaşatacak el emeği ürünler yapacağız. Projelerimiz sadece kendi köyümüzü değil, yöremizi kapsayacak. Kooperatifleşerek kadın emeğini ön plana çıkaracağız" dedi.
Mehmetalan Mahallesi'nde yaşayan kadınlar da Aldemir'in muhtar seçilmesinden memnun olduklarını belirterek, "Kadın bir muhtar olması bizi çok mutlu etti. Erkekler, kahvehanede oturup duruyordu. Artık bizim de söz hakkımız olacağını düşünüyoruz. Özellikle de sorunlarımızı bir kadına daha rahat anlatacağız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Muhtar Nergis Aldemir'in günlük yaşamından detay görüntüler.
Mahalle içinden detay görüntüler.
Muhtar Nergis Aldemir ile röp.
Muhtar Nergis Aldemir'in kadın bir çoban ile diyaloğu.
Köylü Ali Mezgil ile röp.
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT(Balıkesir),
Görüntü: HD Süre: 06.21 Boyut: 558 MB
=================================================
6)BAĞIMLILAR, SPOR VE SANATLA REHABİLİTE EDİLİYOR
SAMSUN Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesindeki Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi'ndeİ 21 günlük tıbbi tedavi sürecinin yanında, antrenörler ve psikologlar eşliğinde müzik, resim, el sanatları ve spor programlarına katılan bağımlılar, rehabilite ediliyor.
Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesindeki Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi'nde (AMATEM) tedavi gören bağımlılar için faaliyet alanı oluşturuldu. 980 metrekarelik faaliyet alanı oluşturulan 40 yatak kapasiteli AMATEM'de alkol ve madde bağımlılarının bu süreci daha sağlıklı ve olumlu yönde geçirebilmesi amaçlandı. 21 günlük tıbbi tedavi sürecinin yanında, halk eğitim ve beden eğitimi antrenörleri ile psikologlar eşliğinde müzik, resim, el sanatları ve spor programlarına katılan bağımlılar, rehabilite ediliyor.
İl Sağlık Müdürü Doç Dr. Muhammet Ali Oruç, tedavi merkezinin son zamanlarda yapılan en modern AMATEM'lerden biri olduğunu belirterek "AMATEM'de, badminton, masa tenisi, spor alanları, fitness salonlarımız ile resim sanatla ilgili birçok rehabilite edici aktivitelerimiz mevcut. Madde bağımlısı olup da tedavi olmak isteyen gönüllü kişileri bekliyoruz. Yatarak tedavi sürecimiz 21 gün devam ediyor. Daha sonra ise ayaktan tedavi ile hastalarımıza hizmet veriyoruz" dedi.
Madde bağımlılığı için birçok faktörü bir arada barındıran tedavi yöntemlerine sahip olduklarını dile getiren Oruç, "Öncelikle tıbbi tedavi ve tıbbi tedavinin yanında birçok rehabilite edici sanat faaliyetleri olsun, kişiyi hayattaki amacını oluşturmaya yönelik çalışmalar olsun birçok farklı noktadan tedavi vermekteyiz. Bu merkez hem nitelikli hekimlerimiz, psikologlarımız, sağlık çalışanlarımız ve diğer yardımcı olacak Halk Eğitim Merkezi'nden ve diğer kurumlardan gelen antrenör ve hocalarımız ile beraber çok çeşitli tedavi aşamalarını değerlendiriyoruz. Burada sadece 21 gün yatarak tedavi olmalarını bekleyemeyiz. Hem ayakta hem de yatarak tedavi var. Ayaktan tedavi olanların belirli periyotlarla polikliniklere gelmesi gerekiyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-AMATEM dışından detay
-Faaliyet alanından detay
-Spor, ve sanat etkinliklerine katılan hastalardan detaylar
-Yataklı servisten detay
-Röportaj
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
===========================================================
7)AYAKKABI TABANI, İÇ ÇAMAŞIRI VE PANTOLON KEMERİNDEN UYUŞTURUCU ÇIKTI
VAN Ferit Melen Havalimanı'nda İran uyruklu bir kişinin yapılan üst aramasında, pantolon kemerinin iç astarına ve ayakkabı tabanında 575 gram afyon sakızı ele geçirildi.
Ferit Melen Havalimanı Şube Müdürlüğü görevlileri, Van'dan Ankara'ya gitmek isteyen İranlı S.H.N.'nın giriş kontrol noktasından bulunan X- Ray cihazından geçerken, hareketlerinden şüphelendi. S.H.N.'nin yapılan üst aramasında iç çamaşırına, pantolon kemerinin iç astarına ve ayakkabı tabanına zulalanmış toplam 575 gram afyon sakızı ele geçirildi.
'Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak/ Uyuşturucu madde nakletmek' suçundan gözaltına alınan S.H.N. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, savcılık tarafından serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Pantolon kemerinden uyuşturucu çıkartılması
-Ayakkabı tabanına gizlenenuyuşturucu
-Ayakkabı tabanının sökülmesi
-Detaylar
Orhan AŞAN/VANA, -
