Haberler

Berse: Medeniyetimizin İzini Sürüyoruz

Güncelleme:

Sempozyumun açılışında konuşan Dersaadet Kültür Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse, "Tarih boyunca ulaştığımız her coğrafya bir medeniyet izi görmek mümkün.

Dersaadet Kültür Platformu tarafından düzenlenen uluslararası 'Kazanlı Yenilikçi Alimler Sempozyumunu'nun ikinci kısmı Eskişehir'den sonra Tataristan'ın başkenti Kazan'da gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan Dersaadet Kültür Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse, "Tarih boyunca ulaştığımız her coğrafya bir medeniyet izi görmek mümkün. Bizler de medeniyetimizin izini sürmekteyiz" dedi. Kazan Federal Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Salonu'nda düzenlenen sempozyumda, 1850'li yıllarda Tataristan'ın başkenti Kazan'da başlayan yenileşme hareketlerinin öncülerinden sayılan Musa Carullah, Rızaeddin Fahreddin ve Şehabeddin Mercani'nin ilmi ve aksiyoner yönleri tartışıldı. Türkiye'den, Kazan'dan ve Kırım'dan 60 akademisyenin konuşmacı olarak katıldığı semzpozyum iki gün sürdü. Sempozyum, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı ve Eskişehir Valiliği tarafından destekleniyor. Öte yandan sempozyumun Kazan'daki ikinci kısmına Kazan Federal Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü de ev sahipliği yaptı. Farklı başlıkların ele alındığı sempozyumda 10 oturum yapıldı. Yürütme kurulu başkanlığını Mehmet Kamil Berse'nin yaptığı sempozyumun onur başkanlığını da Prof. Dr. Mehmet Görmez ve Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş yapıyor.

İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMELİYİZ

Kazan Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ramil Khayrutdinov, "Biz bilim adamları olarak aramızdaki ilişkilerin daha da gelişmesi için destek vereceğiz. Türkiye Başkonsolosu kardeşimiz ile her hafta görüşüyoruz. Konsoloslukla üniversitemiz birlikte iyi çalışmalar yapmakta. Önümüzde günlerde Kazan Federal Üniversitesi ile Türk Tarih Kurumu arasında ortak bir çalışma için anlaşma yapacağız."

"İLİŞKİLERİMİZ GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEK"

Türkiye Kazan Başkonsolosu Dr. Sabri Tunç Angılı, "Bizim Tatarlarla bağımız, ortak geçmişimize, dinimize dayanmıyor. Yakın dönemde de birbirimizle ilişkilerimiz var. Tataristan'la olan ilişkilerimiz önemli. Bunun iki nedeni var. Birincisi Rusya ile hızlı gelişen ilişkilerimize Kazan katıda bulunuyor. Ekonomik işbirliğimiz de önemli. Türkiye'nin Kazan'daki yatırımı 1,5 milyar doları buluyor. THY Kazan seferlerini 4 günden 7 güne çıkardı. Bugün yapılan işler geleceğimizi belirleyecek. 2014 yılı içerisinde Türk Dünyası Kültür Başkenti Kazan bunu Eskişehir'den devraldı. Tataristan ve Rusya ile ekonomideki işbirliğimiz geleceğimizi belirleyecek."

MEDENİYETİMİZİN İZİNİ SÜRÜYORUZ

Aynı zamanda sempozyumunda yürütme kurulu başkanlığını yapan Dersaadet Kültür Platformu Başkanı Mehmet Kamil Berse, "Bizler o günlerdeki aydınların sözlerini yeni yeni anlıyoruz. Tarih boyunca ulaştığımız her coğrafya bir medeniyet izi görmek mümkün. Bizler de medeniyetimizin izini sürmekteyiz. Bu nedenle Kazan'a geldik. Bundan iki asır önce Musa Mercani, Rızaeddin Fahreddin gibi alimler bu ilişkiyi kurmuşlardı. Bizler nihayetinde kültürümüzün bu temel taşlarını aydınlatmak zorundayız. Tabi ki hem Eskişehir hem de Kazan sempozyumu 3 ciltlik bir kitap olacak. Bir eser bırakmak bugüne ve geleceğe ışık tutacaktır. Türk dünyasısın eskiden Adriyatik'ten Çin seddine uzanan bir coğrafya olduğu söylenirdi. Ama şimdi dünya çok küçük. Her yerde bir Türk'e, bir Kazanlıya rastlayabiliyorsunuz. Biz dilde ve fikirde birliği sağlayarak bu ilişkileri gelişmesini amaçlıyoruz."

HER KÖYDE EL YAZMASI KİTAPLAR

Kazan Federal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskander Gülyazov, "Şehabeddin Mercani'nin Kazan üniversitesindeki alimlerle yakın ilişkileri vardı. Sovyetler döneminde ise Tatar tarihine olan ilgi 1944 yılından itibaren başlamıştı. 1999 yılında Tatar Halkı Tarihi kürsüsü kuruldu. Sovyetler döneminde ilk defa Rus hacrinde başka bir halkın ismini taşıyan bir kürsüydü. Bu açıdan çok önemli. 1960'ı yılardan itibaren Rusya, Tatarların yaşadıkları bölgelerde arkeolojik çalışmalar yaptılar. Hangi Tatar köyüne gitsek 18 ve 19. yüzyıllara ait el yazma kitaplar mevcuttu. Biz bunları üniversitenin kütüphanesine getirdik. Bu kitaplar sayesinde Tatar halkının köklü tarihini araştırma imkanı buluyoruz.

SON 20 YILDA ETKİLEŞİM ARTTI

Prof. Dr. Azat Akınov, "İki yıl Osmanlı arşivlerinde araştırma yaptım. Anladım ki birbirimizin tarihi hakkında çok fazla bir şey bilmiyoruz. Sovyet döneminde Rusya'da yaşayan alimlerle Türkiye'deki alimler arasında iletişim zayıfladı. Son 20 yılda aramızdaki etkileşim arttı. 18 ve 19. yüzyılda Kazan İslam dünyasından uzak olmasına rağmen Kazanlı alimler ve yazarlar Osmanlı'da yayımlanan gazete, dergi ve kitapları abone olup okuyorlardı. Tatarlar, Türkiye'deki araştırmaları Fransızca ya da Türkçe okuyabiliyorlardı. Rusçaya çevrilmemişti. Bizler o dönem Osmanlı'da neler olduğunu pek bilmiyoruz."

MÜSLÜMAN TÜRK DÜNYASINA EMPERYALİST DARBE

Sempozyumun birinci oturumunda İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Ali Arslan, ''Dünyadaki Stratejiler ve Türk Dünyasına Etkileri' başlıklı bir konuşma yaptı. 1500'lü yıllarda dünya coğrafyasına Müslüman Türklerin hakim olduğunu söyleyen Prof. Arslan, Portekiz ve Fransa'nın sömürgecilik faaliyetleriyle bu coğrafyayı çevrelediğini ve güç kaybetmelerine zemin hazırladığını ifade etti. Prof. Arslan, "Sömürgecilikte Portekizler belirleyici Fransızlar ise uygulayıcı olmuşlardır. Türk dünyasını işgal etme görevi Portekizlere düşmüştür. Portekizler hızlı bir şekilde Afrika'dan dolaşıp Hint okyanusuna geldiğinde bu, Türk dünyasının çöküşünün bir göstergesi olmuştur." Öte yandan Prof. Arslan, Rusların Kazan'ı işgal ettikten sonra 1800'lü yıllarda orada kültürel merkez kurduklarını ve Müslüman halkı Hıristiyanlaştırma çabası içerisinde girdiklerini söyledi.

19. YÜZYILDA ÖZGÜR TARTIŞMALAR

1917 Moskova Müslüman Kurultayı'ndaki tartışmaları ve 1921 yılındaki kadından müftü olur mu? Olmaz mı tartışmalarını anlatan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Maraş, O dönemde tartışmaların özgürce yapılabildiğini kaydetti.

ONLARCA AKADEMİSYEN TEBLİĞ SUNDU

Yürütme kurulu başkanlığını Mehmet Kamil Berse'nin yaptığı sempozyuma; Prof. Dr. Ali Arslan, Doç. Dr. İbrahim Maraş, Yrd. Doç. Dr. Recep Çelik, Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Prof. Dr. Arzu Terzi, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Prof. Dr. Ali Rıza Abay, Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Prof. Dr. Ramil Khayrutdinov, Prof. Dr. İskander Gülyazov, Prof. Dr. Azat Akınov, Dr. Raim Gafarov, Doç. Dr. İlyas Topsakal, Dr. Remzi Kurtdede, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nam, Dr. Ruslan Tagirov, Prof. Dr. Mehmet Er, Prof. Dr. Enbiya Yıldırım, Prof. Dr. Kazım Sarıkavak, Prof. Dr. Ahmet Yıldırım, Dr. Liliya Baybulatova, Prof. Dr. Leyla Almazov, Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, Ömer Hakan Özalp, Yrd. Doç. Dr. Alper Alp, prof. Dr. İsmail Türkoğlu, Aydar Karibullin, Dr. Rıfat Suyargulov, Doç. Dr. Saime Selenga Gökgöz, Doç. Dr. Bülent Bayram, Dr. Damir Shagaviev, Prof. Dr. Celal Erbay, Prof. Dr. Asie Rahimova, Prof. Dr. İldus Zagidullin, Yrd. Doç. Dr. Turgay Anar, Yrd. Doç. Dr. Muharrem Varol, Prof. Dr. İskender Gilyazov, Dr. Sümeye Beyza Abay, Yrd. Doç. Dr. Hasan Demirci, Prof. Dr. Şahin Karasar, Dr. Ahmet Koçak, Yrd. Doç. Hikmet Atan, Mahmut Bıyıklı, Prof. Dr. Çetin Derdiyork, Prof. Dr. Abdulah Gündoğdu, Melek Gençboyacı, Recep Garip, Yunus Emre Altuntaş, Ercan Yılmaz ve İsmail Küçükkılıç konuşmacı olarak katıldı.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Mehmet Kamil Tataristan Eskişehir Türkiye Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title