Başbakan Erdoğan: "Yaşam tarzlarına dokunmadık, dokunturtmadık"

Başbakan Erdoğan: 'Yaşam tarzlarına dokunmadık, dokunturtmadık' Haber Videosunu İzle
Başbakan Erdoğan: 'Yaşam tarzlarına dokunmadık, dokunturtmadık'
Haberin Videosunu İzle
Haberin Videosunu İzle
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütün kirli ilişkilerin, nankörlüklerin ahde vefasızlıkların, kanunsuzlukların, çirkin oyunların, tehditlerin bugüne kadar sandıktan döndüğünü, 30 Mart'ta bir kez d...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütün kirli ilişkilerin, nankörlüklerin ahde vefasızlıkların, kanunsuzlukların, çirkin oyunların, tehditlerin bugüne kadar sandıktan döndüğünü, 30 Mart'ta bir kez daha sandıktan döneceğini belirterek, "Milletin Meclisi'ne, o Meclis'in içinden çıkmış Hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da hiç kimse diz çöktüremeyecek" dedi.

Başbakan Erdoğan, Edirne Selimiye Meydanı'nda, bazı eserlerin toplu açılışı için düzenlenen törende, halka hitap etti.

Erdoğan, millet olarak belirledikleri hedeflere korkmadan emin adımlarla yürüyeceklerini ifade ederek, kendilerini korkutmaya çalışan ve tehdit edenlere boyun eğmeyeceklerini vurguladı.

"Bize korkmak yakışmaz. millet olarak yakışmaz" diyen Erdoğan, "1. Murat korksaydı, Edirne'yi fethedemezdi. Edirneli Fatih Sultan Mehmet korsaydı, İstanbul'u fethedemezdi. Eğer Şükrü Paşa, korksaydı Edirne'yi karhramanca savunamazdı. Eğer Mehmetçik korksaydı şurada yanıbaşımızda tarihin en büyük destanını yazamazdı. Eğer Gazi Mustafa Kemal korksaydı Samsun'a çıkamaz, milli mücadelenin kıvılcımını yakamazdı. Eğer Merhum Menderes, Merhum Özal korksaydı bu ülkeye bu kadar hizmet, eser kazandıramaz, bu ülkede demokrasiye bu kadar güç katamazdı. İşte bizler de korkmuyoruz ve korkmayacağız. Başbakanlar olarak, bakanlar olarak milletvekilleri, idareciler olarak korkmayacağız. Millet olarak, vatandaş olarak korkmayacağız. Ecdadımız gibi, tarihimiz gibi cesur olacak, büyük odaklar belirleyecek, bu büyük hedeflere emin adımlarla yürüyeceğiz. Bizi korkutanlara boyun eğmeyeceğiz, bizi tehdit edenlere boyun eğmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

-" Türkiye'nin istikametini sadece millet çizer"

Kışkırtmalar, tahrikler, saldırılar karşısında asla geri adım atmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

" Türkiye, şu anda kutlu bir yürüyüş yapıyor. Türkiye, büyüyor, değişiyor. Türkiye artık dünyada artık sözü dinlenen, sözünün ağırlığı olan, tezleri kabul gören, dikkate alınan bir ülke olarak görülüyor. Artık Türkiye gündemi belirlenen ülke değil gündem belirleyen bir ülkedir. Hiç kimsenin bunu durdurmasına, bunu sekteye uğratmasına, bunu engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Edirne'nin şunu bilmesini özellikle istiyorum, 76 milyonun şunu bilmesini arzu ediyorum; Türkiye'de karar milletindir, söz milletindir, yetki milletindir. Türkiye'nin istikametini sadece millet çizer. Millet ne derse o olur. Millet neyi arzu ederse, millet neyi isterse, nasıl bir istikamet talep ederse o yerine getirilir. Türkiye'de artık çetelerin dönemi sona ermiştir. Sermayenin, medyanın, karanlık örgütlerin, hükümet kurup hükümet devirme dönemi sona ermiştir. Bu ülkede Meclisi artık sadece siz şekillendirir, hükümetleri artık sadece siz göreve getirir, siz görevden alabilirsiniz. Milli irade üzerinde Allah'tan başka hiçbir güç yoktur."

-"Millet artık iradesine çok güçlü şekilde sahip çıkıyor"

Önümüzdeki dönem yapılacak yerel seçimlere sadece 3,5 ay kaldığını belirten Erdoğan, her seçim öncesinde olduğu gibi Türkiye'de uygulanmak istenen oyunların yeniden devreye girmeye başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Her seçim öncesinde Türkiye'de uygulanmak istenen kirli senaryolar, bugünlerde yeniden devreye girmeye başladı. Her seçim öncesinde oluşturulmak istenen kaos ve kargaşa ortamı bugünlerde yeniden sahne alma niyetini belli etti. Her seçim öncesinde milletin, milli iradenin özgür iradenin üzerine ipotek koyma girişimi bugünlerde yeniden harekete geçti. 11 yılda 3 genel seçime, 2 mahalli seçime, 2 halk oylamasına girdik. Her birinin öncesinde işte bu bayat senaryolar, bu çirkin oyunlar uygulanmak istendi. Allah'a hamdolsun milletim 7 seçimde de bunlara prim vermedi, bundan sonra da vermeyecek. Millet artık iradesine çok güçlü şekilde sahip çıkıyor, inşallah bundan sonra da güçlü şekilde sahip çıkacak. Eğer onların bir tuzağı varsa milletin de bir tuzağı var. Eğer onların bir hesabı varsa hiç merak etmesinler Allah'ın da bir hesabı var."

-"Hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi"

Bütün kirli ittifakların, milletin hesabı karşısında bugüne kadar darmadağın olduğunu, bundan sonra da darmadağın olacağını belirten Erdoğan, "Bütün kirli ilişkiler, nankörlükler, ahde vefasızlar, kanunsuzluk, çirkin oyunlar, tehditler bugüne kadar sandıktan döndü. 30 Mart'ta bir kez daha inşallah sandıktan dönecek. Milletin Meclisi'ne, o Meclis'in içinden çıkmış Hükümete bugüne kadar hiç kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da hiç kimse diz çöktüremeyecek. Bu ülkede sermayenin değil, manşetlerin değil, çetelerin değil artık sadece milletin dediği olacak. Milletin arzusu olacak."

Başbakan Erdoğan, Balkan Savaşları'nın 100. yılının geride kaldığını, bu bölgenin 100 yıl önce büyük acılar çektiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"100 yıl önce Osmanlı Ordusu, Edirne'yi düşmandan kurtarmak için ilerlerken, birileri ne diyordu biliyor musunuz? Gençler bunu iyi dinleyin, gideceğiniz her yerde bunu anlatmanız lazım, Edirne'de o zaman yaşayanlar, 'Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin' diyorlardı. 100 yıl önce bu densizliği yapanlar, işte bugün de aynısını yapıyorlar. Türkiye o eski Türkiye olsun istiyorlar. Türkiye küçük olsun, bizim idaremizde, bizim kontrolümüz altında olsun diyorlar. Bunlar bizim şu güzelim tarihi eserlerimizi yıkanlar değil mi? Bu CHP ziniyeti, bu camilerimizi yıkıp satanlar değil mi? Bakın bunların hepsi belgeyle elimizde mevcut. Edirne'de 150'ye yakın camimizi yıktılar ve yerlerini sattılar. Şu vakıf eserleri iktidarımızda biz restore ettik. Hala ediyoruz ve edeceğiz. Şu anda yoğun şekilde Osmanlı başkentini, her adımında bir tarih yatan, bu şehri, burada turistlerden geçilmemesi lazım, bu eserler yapılmış olsa bunlar ihya edilmiş olsa inanın burada yerli ve yabancı on binlerce, yüz binlerce milyonlarca turist sadece buraya gelir, Edirne'ye gelir. Ama biz bu adımları attık ve şu ana kadar hamdolsun Edirnemize birçok eseri ihya ettik.

İstiyoruz ki yerel yönetimler de bu konuda bir adım atsın. Merkezi yönetimle el ele versinler. Diyorlar ki, 'Türkiye yeter ki bizim olsun ama içine kapansın. Türkiye'ye yeter ki biz hükmedelim gerekirse yoksul olsun, gerekirse geri kalsın, zayıflasın' diyorlar. Yeter ki biz kazanalım, millet kaybetsin ülke kaybetsin' diyorlar. İşte biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Çok daha önemli yatırımları inşallah gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Türkiye kazanacak, kazanmaya devam edecek. Onlar da kaybetmeye devam edecek. Milletin iradesi inşallah muzaffer olmaya devam edecektir. Bundan hiç endişeniz olmasın. Türkiye, hep birlikte büyüyecek. 81 vilayetiyle büyüyecek. Belli zümreler, belli çevreler, elitler, zenginler değil bu ülkede artık 76 milyon topyekün kazanacak."

-"Niyet okuyucuların kara propagandalarına kulak asmayın"

Türkiye'yi hep birlikte kardeşlik içerisinde büyüttüklerini kaydeden Erdoğan, "Şehirlerimiz, insanımız bölgelerimiz arasında hiç bir ayrım yapmadık, etnik kökenler, inançlar, değerler, yaşam tarzları üzerinden bir ayrıma prim vermedik. Edirne'de rica ediyorum, iftiralara ithamlara kulak asmayın. Niyet okuyucuların kara propagandalarına kulak asmayın" ifadesini kullandı.

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hiçkimsenin yaşam tarzına dokunmadıklarına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlara asla izin vermedik. 11 yıl boyunca Hükümette yasaklayan, kısıtlayan, sınırlandıran değil bilakis özgürlükleri genişleten hakları daha ileri seviyelere taşıyan, yaşam tarzlarını garanti altına alan bir çizgiyi biz izledik. Kimsenin yaşam tarzına karışmayız, karışılmasına da izin vermeyiz."

(Sürecek)

-Başbakan Erdoğan, Edirne'de

-Erdoğan, toplu açılış töreninde konuştu: (2)

-"Kürt kardeşim de Türk kardeşim de Roman kardeşim de Pomak, Boşnak, Çerkes, Laz, Gürcü kardeşim de bu ülkede haklarına tek tek kavuşuyor. Türkiye bölünmüyor, Türkiye parçalanmıyor, Türkiye dağılmıyor. Tam tersine Türkiye güçleniyor, büyüyor, kardeşliğini daha da pekiştiriyor"

-"Kendi vatandaşını düşman ilan eden, kendi vatandaşını tehdit olarak gören, vatandaşları arasında ayrım yapan, vatandaşlarının bazılarını horlayan, inkar eden, yok sayan bir ülke büyük eserler inşa edemez"

ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kürt kardeşim de Türk kardeşim de Roman kardeşim de Pomak, Boşnak, Çerkes, Laz, Gürcü kardeşim de bu ülkede haklarına tek tek kavuşuyor. Türkiye bölünmüyor, Türkiye parçalanmıyor, Türkiye dağılmıyor. Tam tersine Türkiye güçleniyor, büyüyor, kardeşliğini daha da pekiştiriyor" dedi.

Erdoğan, Selimiye Meydanı'nda, bazı eserlerin toplu açılışı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Edirne'nin fatihi 1. Murat, Edine'de doğan ve İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet ile Selimiye Camisi'nin mimarı Mimar Sinan kadar büyük düşüneceklerini belirterek, küçük düşünmenin, küçük hesaplar yapmanın ve küçük meselelerde kaybolup gitmenin, şehitler ve kahramanların hatırasına saygısızlık olacağını söyledi.

Türkiye'nin 10 yıl boyunca küçük meselelerle vakit kaybettiğini, küçük sorunlara takılıp kalarak büyük sorunlarını ötelediğini, enerjisini ve zamanı boş yere harcadığını ifade eden Erdoğan, kendi içerisine kapanan Türkiye'nin kendiyle ve kendi vatandaşıyla uğraşarak, on yıllar boyunca dünyadan, imkanlardan, büyük fırsatlardan geri kaldığını dile getirdi.

-"Herkes kimliğini, düşüncesini özgürce beyan ediyor"

İçine kapanan, kendisiyle uğraşan, vatandaşının diliyle, etnik kökeniyle, inançlarıyla, değerleriyle, giyim kuşamıyla, yeme içmesiyle ve yaşam tarzıyla meşgul olan bir ülkenin büyük adımlar atamayacağını ve büyük ufuklara yelken açamayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kendi vatandaşını düşman ilan eden, kendi vatandaşını tehdit olarak gören, vatandaşları arasında ayrım yapan, vatandaşlarının bazılarını horlayan, inkar eden, yok sayan bir ülke büyük eserler inşa edemez. İşte Edirne'den soruyorum, on yıllar boyunca bu ülkede, 'Kürt' demek yasaklandı, 'Laz' demek yasaklandı, 'Roman' demek yasaklandı. 'Gürcü' demek, Boşnak, Arnavut, Pomak hor görüldü, yasaklandı. 'Türkiye bölünür' dediler, 'parçalanır' dediler, 'dağılır' dediler. 11 yıldır herkes kimliğini özgürce beyan ediyor. Herkes düşüncesini, fikrini özgürce beyan ediyor. Soruyorum bölündük mü, parçalandık mı?"

-"Düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden korkmaz"

Yapılanları hazmedemeyen kesimlerin olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bakıyorsunuz öyle bir gençler var ki üniversiteli genç ağzından küfürler çıkıyor. Hele hele bayanın ağzından küfür çıkar mı? Veya el kol hareketlerinden çıkar mı? Erkek genç küfür eder mi? Fikrine güvenen, fikir özgürlüğünden korkamaz. Düşüncesine güvenen, düşünce özgürlüğünden korkmaz. İnancına güvenen, inanç özgürlüğünden korkmaz. Ama bunlar maalesef fikrine, düşüncesine, inancına güvenmediği için karşı düşüncede olanlara saldırıyorlar" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kimisi silahla saldırıyor, kimisi palayla saldırıyor, kimisi bakıyorsun kavga gürültü peşinde. Molotofkokteyliyle dolaşıyor. Bunlar özgürlük arayan değil bunlar ülkemizi karıştırmaktan başka derdi olmayanlardır. Kürt kardeşim de Türk kardeşim de Roman kardeşim de Pomak, Boşnak, Çerkes, Laz, Gürcü kardeşim de bu ülkede haklarına tek tek kavuşuyor. Türkiye bölünmüyor, Türkiye parçalanmıyor, Türkiye dağılmıyor. Tam tersine Türkiye güçleniyor, büyüyor, kardeşliğini daha da pekiştiriyor."

-"Doğrularla yolumuza devam ediyoruz"

On yıllar boyunca "irtica", "gericilik", "bölücülük" denilerek ülke insanının en temel dini haklarından ve milli değerlerinden koparılmaya çalışıldığını dile getiren Erdoğan, bugün isteyenin, bütün okullarda Kuran-ı Kerim dersini seçebildiğini, Hz. Muhammed'in hayatını öğrenebildiğini ve bunun bir bölünme ya da parçalanmaya yol açmadığını söyledi.

Meslek liselerine üniversiteye girişte uygulanan katsayı kaldırdıklarını, ülkenin bölünmediğini ve parçalanmadığını, aksine normalleştiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Başörtülü kızlarımızı okulların kapsından geri çevirdiler. Ne oldu? Şu anda üniversitelere başörtülü kızlarımız rahatlıkla giriyor. Ne oldu, dinamit mi oldular? Ne oldu, molotofkoktely mi attılar? Niçin bu kadar çekindiniz korktunuz? Onların eğitim-öğretim özgürlüğünü neden elinden aldınız yıllardır? Devletin kurumlarında şimdi başı örtülü ve başı açık beraberce çalışıyor. Ne oldu, yıkıldık mı, bölündük mü, parçalandık mı? Tam aksine haklarını iade ettik. Bu bir lütuf değildi. Devletin yerine getirmesi gereken bir görevdi bunu yaptık. Türkiye şimdi normalleşiyor, demokrasi bu. 'Demokrasi' dediler, maalesef kendilerinin müsaade ettikleri kadar düşündürdüler. Bunların hepsi yanlış. Yanlışları bir kenara koyup doğrularla yolumuza devam ediyoruz."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel
title