Haberler

"İnsanlık için atılması gereken en önemli adım, küresel boyutta bir ahlak inşasıdır"

Güncelleme:

Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği'nin düzenlemiş olduğu Seher Vakti Buluşmaları programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İnsanlık için daha güzel bir gelecek adına atılması gereken en önemli adım; bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir ahlak inşasıdır.

Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği'nin düzenlemiş olduğu Seher Vakti Buluşmaları programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İnsanlık için daha güzel bir gelecek adına atılması gereken en önemli adım; bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir ahlak inşasıdır. " dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği'nin düzenlemiş olduğu "Seher Vakti Buluşmaları" programına katıldı.

Çevrim içi olarak düzenlenen programda İslam ahlakı konusu ile ilgili bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Yüce dinimiz İslam, insanın fıtratındaki iyilik cevherini yeryüzü ile buluşturarak dünyayı imar etmeye hedefler. " dedi.

Güzel ahlakın önemine vurgu yapan Başkan Erbaş, Hz. Peygamberin, 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. ' hadis-i şerifini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Zira bugün insanlığın maruz kaldığı küresel sorunların, yani kuşanmışlıkların temelinde İslam ahlakı konusundaki durumumuz yatmaktadır. Yani vahim bir ahlak krizi yaşanmaktadır yeryüzünde, yaşadıklarımız tam bir değerler krizidir, değerler yozlaşmasıdır. Değerlerini kaybeden insanlığın huzuru, umudu da kaybolmuştur. Bunları dikkate alarak, güzel ahlakın yeniden Müslümanlar arasında hatta tüm insanlara yaygınlaştırılması noktasında ne kadar önemli bir vazifemizin olduğunu ben yeniden vurgulamak istiyorum. Bu göz ardı edildiği sürece insanlık çevreden sağlığa, ekonomiden uluslararası ilişkilere kadar hiçbir küresel sorunu çözemeyecektir. Onun için önce ahlakı konuşmak zorunludur. "

"Kur'an-ı Kerim, İslam ahlakının temel kaynağıdır"

İslam dininin, insanın fıtratındaki iyilik cevherini yeryüzü ile buluşturarak dünyayı imar etmeye hedeflediğini ve huzurlu, onurlu ve güvenli bir hayatın ilkelerini ortaya koyduğunu belirten Başkan Erbaş, "Yüce dinimiz İslam, insanlığa dünya ve ahiret kurtuluşunu temin eden bir hayat tarzı teklif eder. Bu hayat tasavvurunun başında, insanın mümin olarak yüce Allah'ın varlığını ve birliğini tanıyıp O'na kulluk etme vecibesi gelmektedir. İslam ahlakının temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim, bir ve tek olan Allah'a teslimiyeti merkeze alan ve tevhide dayalı bir ahlak anlayışı getirmiştir. Kur'an ahlakını diğer ahlak sistemlerinden ayırt eden yönleri ise evrensel ilkeleri ve ahiret inancına dayalı olmasıdır. " ifadelerini kullandı.

"Her mümin güzel ahlaklı olmak mecburiyetindedir"

Müslümanların güzel ahlaklı olması gerektiğinin altını çizen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

"Dinimiz bizlerden güzel davranışlarda bulunmamızı ve ahlakımızı da güzelleştirmemizi istemektedir. Yani her mümin güzel ahlaklı olmak mecburiyetindedir. İslam'ın dünyaya yönelik mesajı da bir bakıma bu dünyada ahlaki değerler ile bezenmiş bir hayatın yaşanması içindir. İslam ahlakı kişinin Rabbi ile, insanlarla, diğer canlılarla ve çevresi ile ilişkilerinde belirginleşir. Ahlak, bu ilişkilerde İslam'ın ortaya koyduğu değerler üzerinde kararlılık ve sebat göstermektir. İyiyi, her zaman ve her yerde herkes için iyi bilme, kötüyü her zaman ve her yerde herkes için kötü bilme kararlılığıdır. İnsan hem iyilik hem de kötülükten haberdardır, yani bunlarla ilgili bilgisi vardır. O, bunlardan birisini seçebilecek ve uygulayabilecek yetkinliğe sahip olarak yaratılmıştır. Yani iyiyi de kötüyü de, iyiliği de kötülüğü de seçebilir. İyiliği de kötülüğü de seçme iradesi insana verilmiştir. Bu noktada insana cüz'i bir irade verilmiştir. Buna göre imtihan olmaktayız. En güzel ameli hangimiz işleyeceğiz, onun imtihanı için dünyadayız. İyiliğe yönelir ve yeteneklerini o yönde geliştirirse insan, güzel ahlaklı, kötülüğü seçer ve kendini o yönde geliştirirse kötü ahlaklı olacaktır. "

"Bireysel ahlak, toplumsal ahlakı inşa eder"

Bireysel ahlakın, toplumsal ahlakı inşa ettiğini söyleyen Başkan Erbaş, kalıcı güzellik ve iyiliğin, öncelikle bireysel edep ve ahlak ile gerçekleşebileceğini kaydetti.

İslam ahlakının, insanı kendisiyle olduğu gibi toplumla da barışık hale getirmeyi amaç edindiğini ve insanı başka insanlarla uyumlu hale getirebilmek için birtakım değerler ortaya koyduğunu aktaran Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

"Bu değerlere ahlaki faziletler diyoruz. Adalet, doğruluk, güvenilir olmak, kanaat ve tevekkül sahibi olmak, cömertlik, sabır, tahammül gibi ahlaki faziletler ile iman ve ibadetler arasında son derece yakın bir ilişki vardır. Mesela Kur'an-ı Kerim'de namaz ile ahlaki davranışlar arasında muhteşem bir irtibat göze çarpmaktadır: Ayet-i kerime'de, 'Namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar. ' deniliyor. Kıldığımız namaz, bizi bütün kötülüklerden alıkoymalıdır. Namaz bize ahlaki değerlere uygun davranış bilinci kazandırmalıdır. Oruç da öyledir. Peygamber Efendimiz, 'Oruç kalkandır. ' buyuruyor, öyle değil mi? Ne için kalkan oruç, kötülüklere karşı insanı koruyan bir kalkandır. Kalkan, zırh nasıl insanı korursa, oruç da bir kalkandır, kötülüklere karşı bir zırh gibidir. Oruç, bütün zamanı iyilik ve güzelliklerle donatarak, kötülüklerden kaçınma, iyiliğe daha fazla yönelme, kendini denetleme ile değer kazanmaktadır. Kirden, yükten arınma olan zekat da öyle değil midir? Zekat bize hakların ihlal edilmediği ve helalinden elde edilmiş bir servetle hayatın devam ettirildiği bir hayat anlayışını ortaya koyuyor. Hac ibadeti de yine hikmetlerle dolu. Hac ibadeti, insanın ilk doğduğu günkü gibi temiz olabilme imkanını insana, Müslümana veriyor. "

"Kur'an-ı Kerim'in temel hedefi, güzel ahlaka sahip bir insan, toplum ve dünya inşa etmektir"

İslam dininin, güzel ahlaka sahip olmayı, ahlaki değerleri hayata yansıtmayı öğretmekte ve öğütlemekte olduğunu söyleyen Başkan Erbaş, İslam ahlakını en açık şekliyle öğrenilebileceği ilk kaynağın Kur'an-ı Kerim olduğunu belirterek, "Hiç şüphesiz hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'in temel hedefi, güzel ahlaka sahip bir insan, toplum ve dünya inşa etmektir. " dedi.

Kur'an-ı Kerim'de hak çiğnememe, yetim malı yememe, affetme, yalan söylememe, fitne çıkarmama, nankörlük etmeme, başkasını kendine tercih etme, anneye babaya iyilik etme, sıla-i rahim yapma gibi pek çok kavramın ahlaki değer olarak zikredildiğini hatırlatan Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlar, Kur'an-ı Kerim'de ve Sünnette çokça rastladığımız ahlaki ilkelerdir. Kur'an-ı Kerim, bu değerlere bağlı kalarak Peygamberimizi insanlara gönderilmiş en güzel örnek olarak tanımlamaktadır. Yüce Allah bizlerden, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen, en hayırlımız ve ahlaken en üstünümüz olan Peygamberimize tabi olup kendisini örnek almamızı talep etmektedir.

"Hz. Peygamberin ahlaki örnekliği bütün insanlık adına bir dönüm noktası olmuştur"

Kutlu Nebi Yüce Peygamberimiz, Allah'ın buyruklarının davranışa dönüşmesi bakımından insanlar için açık ve somut bir örnektir. Yegane ve en değerli örnektir. Rahmet elçisinin kuşatıcı mesajları ve ahlaki örnekliği bütün insanlık adına bir dönüm noktası olmuştur. Onun dünyayı teşrifleriyle, hayatın akışı değişmiş, rahmet yüklü mesajlarına iman eden her insan, hayatını yeniden düzenleme şansını elde etmiştir. O, Allah'ın muradını insanlara ulaştırmakla kalmamış, aynı zamanda onları en iyi şekilde uygulayarak örneklik teşkil etmiştir. O hayatının bütün safhalarında ilim ve hikmetin, güzel ahlakın rehberi olmuştur. O, en üstün ahlak ile donatıldığı için meydana getirdiği bu muazzam değişim, yüzyıllardır iyilik ve fazilette insanlığa ışık tutmuş, her devirde milyonlarca insanın kalbine ve vicdanına hakim olmuştur. "

Hz. Peygamberin ahlakında dikkati çeken önemli hususlardan birisinin de onun bilinçli dindarlığı teşvik etmesi olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, "Peygamberimizin örnekliği ile somutlaşan değerler bilgi ve ahlak merkezli bir dindarlığın, hayatın içinde, pratik ve samimiyetle yaşanabilme özelliğini de ortaya koymaktadır. Yapılanların bilerek yapılması ve de dindarlıkla diğer davranışların tutarlı olmasıdır. Bu tutarlılıkla ahlaki değerler içimizde yerleşmeli, kök salmalıdır. Tek başımıza kalsak dahi o değerlere aykırı davranmama kararlılığını göstermemiz gerekmektedir. " şeklinde konuştu.

"İnsani değerlerin ve vicdani erdemlerin muhafazası zorlaşmaktadır"

Başkan Erbaş, günümüzde her şeyin hızla akıp gittiğini, ilgi ve algıların sıkça değiştiğini ve insani değerlerin, vicdani erdemlerin muhafazasının zorlaştığını ve hayatın hemen hemen her alanında yaşanan bu tip savrulmaların, ciddi bir ahlaki yozlaşmayı da beraberinde getirdiği düşüncesini paylaşarak, "Yaşanan ahlaksızlıklara sessiz kalındığı, haksızlıklara karşı çıkılmadığı, insan ilişkilerinde fayda ve çıkarın öne çıktığı; daha çok kazanmak, daha çok tüketmek, daha rahat yaşamak ve gücün yegane amaç haline geldiği çağımızda insan nasıl mutlu ve huzurlu olacaktır? " değerlendirmesinde bulundu.

"Mahremiyet ve güzel ahlak gibi değerlerin, yanlış ve mesnetsiz bilgi yoluyla ihlal edildiğine sıklıkla şahit olmaktayız"

Dijital çağa dikkati çeken Başkan Erbaş, bu çağda, iletişim ve teknolojinin hızla gelişmesiyle beraber kullanıcılara külfetsiz erişim kolaylığı, cezbedici içerikler ve imkanlar sunarak hayatın bir parçası haline gelen sosyal medyanın, sosyal ve kültürel değişim ve dönüşümün önemli bir aracı olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ne var ki, söz konusu değişim ve dönüşümler, gündelik hayatta birtakım kolaylıklar ve imkanlar sağlamakla beraber, insani ve ahlaki boyutta ciddi risklere de zemin oluşturmaktadır. Özellikle mahremiyet ve güzel ahlak gibi değerlerin; İslam ahlakına, insan hak ve özgürlüklerine mugayir davranışlarla ve hızlı bir şekilde yayılım gösteren yanlış ve mesnetsiz bilgi yoluyla ihlal edildiğine maalesef sıklıkla şahit olmaktayız.

"Asil duygular, beğeniye feda edilmemeli"

Diğer yandan bu mecranın teklif ve telkinlerine bilinçsizce teslim olan kullanıcılar, her türlü mahremiyetlerini ifşa ederek söz konusu asil duyguları, beğeniye feda edebilmektedir. Özellikle gençler üzerinde etkili olduğu gözlemlenen bu tutum, onların mahremiyete dair algı, düşünce, tasavvur, ilke ve değerlerini maalesef imha etmektedir.

"Sosyal medyanın kullanımıyla alakalı güçlü bir bilincin inşası, ötelenemez bir zorunluluktur"

Ayrıca sanal ve dijital dünyadan taşarak gerçek hayatı etkisi altına alan bu durum, dinin fert ve toplum düzleminde hedeflediği ahlaki ilke, değer ve erdemlerden uzaklaşmaya sebebiyet verebilmektedir. Bu itibarla, sosyal medyanın kullanımıyla alakalı hukuki çerçeveyi belirleyecek yasal bir mekanizmanın ihdası ve güçlü bir bilincin inşası, ötelenemez bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. "

"İslam alemi de dahil olmak üzere, yeryüzünde yaşanan ahlaki erozyon, kaybedilen huzur ve güven; insanlığın kanayan yaralarının merhemi mesabesindeki güzel ahlaki değerlerden uzaklaşmanın tabii sonucudur. " diyen Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sebeple, bütün insanlık için daha güzel bir gelecek adına atılması gereken en önemli adım; bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir ahlak inşasıdır, hayatın tamamını içeren bir davranış biçimi olarak güzel ahlakı egemen kılmaktır. Müşterek ahlaki ilkeleri ortak bir davranış bilincine dönüştürerek teoriden ziyade, yaşayan değerler manzumesi olarak ideal hayat tarzı haline getirmektir.

"İslam'ın nihai gayesi, ahlaklı insanlardan oluşan toplum, onlardan da ahlaklı bir dünya meydana getirmektir"

Zira İslam'ın nihai gayesi ahlaklı insanlardan oluşan toplum, onlardan da ahlaklı bir dünya meydana getirmektir. İslam ahlakı zikredilen bütün bu özellikleri ile insanı hep daha iyiye ve daha güzele yönlendiren canlı bir yapı sergilemektedir.

Bu itibarla, İslam'ın ortaya koyduğu ahlaki ilkelerle ilan ettiği hayat tarzına, yeryüzüne sunduğu rahmete, hiç kimseden esirgemediği sevgi ve şefkate, iç ve dış dünyayı sekinetle buluşturan barış çağrısına bütün insanlık kulak vermelidir.

Güzel ahlak üzere yaşamaya gayret ettiğimiz bir hayatın, gerçek anlamda iyiliğe ulaşma adına daha huzurlu bir dünyanın inşasına vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. "

Başkan Erbaş'ın konuşmasının ardından, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun da okunan hatimlerin duasını yaptı.

Kaynak: Habermetre / Toplum

Diyanet İşleri Başkanlığı Ali Erbaş Toplum Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title