Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri'nden Hacettepe Üniversitesi Saldırısına İlişkin Açıklama: "Kampüse Sokulan Çevik Kuvvet, Neden Elinde Palalar Olan ve Üniversitelilere Saldıran Faşistlere Müdahale...
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri'nin Hacettepe Üniversitesi’nde meydana gelen öğrencilere palalı saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, "Ellerinde palalar, yüzlerinde maskelerle üniversitelere saldıran bu faşistler kimler? Bu çeteler kimler tarafından beslenmektedir? Bu sefer adeta açık hava hapishanesine çevirmeye çalıştıkları önlemler ortadayken bu üniversiteye nasıl girdiler? Kampüse sokulan Çevik Kuvvet neden elinde palalar olan ve üniversitelere saldıran faşistlere müdahale etmedi? Palalı saldırganlarını sırtını sıvayan güvenlik görevlileri bu cesareti kimden alıyor" denildi.
(ANKARA) - Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri'nin Hacettepe Üniversitesi'nde meydana gelen öğrencilere palalı saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, "Ellerinde palalar, yüzlerinde maskelerle üniversitelere saldıran bu faşistler kimler? Bu çeteler kimler tarafından beslenmektedir? Bu sefer adeta açık hava hapishanesine çevirmeye çalıştıkları önlemler ortadayken bu üniversiteye nasıl girdiler? Kampüse sokulan Çevik Kuvvet neden elinde palalar olan ve üniversitellilere saldıran faşistlere müdahale etmedi? Palalı saldırganlarını sırtını sıvayan güvenlik görevlileri bu cesareti kimden alıyor" denildi.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Hacettepe Üniversitesi'nde yemekhane zamlarına karşı protesto düzenleyen öğrencilerden birinin palalı saldırıya uğraması ve yaşananlara yönelik Ankara Sıhhiye Adliyesi önünde açıklama yaptı. Alanda, "Faşizme karşı omuz omuza", "Fazişme ölüm tek yol devrim", "AKP'den hesabı gençlik soracak" sloganları atıldı.
"Palalı saldırganlarını sırtını sıvayan güvenlik görevlileri bu cesareti kimden alıyor?"
Basın açıklamasında, şunlar kaydedildi:
"Üniversiteleri kanlı tarihlerinin mekanlarından biri haline getirmek isteyen sivil faşist çeteler dün Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'nde reis değişimi adı altında gerçekleştirmek istedikleri provokasyonlara ellerinde satır ve palalarla geldiler. Hacettepeli öğrenciler bu provokasyona izin vermedi. Haftalardır beslenme hakkı için mücadele eden öğrencilere saldıran ülkücü faşist çeteler ve dışarıdan getirilen faşistlerle birlikte ellerinde palalarla, yüzlerinde maskelerle öğrencilere saldırıldı. Bu palalı saldırı sonucu bir üniversiteli kafasından ağır şekilde yaralandı. Arkadaşımız Ankara Güvenlik Şubesi polislerince henüz tedavisi bitmemişken defalarca kaçırılmaya çalışıldı. Yine hastanenin içerisinde elinde muayene kağıdıyla gözaltına alınan öğrenciler oldu. Hastane içerisini ve bahçesini savaş alanına çeviren polis toplamda 30 kişiyi hastaneden gözaltına aldı. Başka bir öğrenci ise metro durağında pusu kuran faşist çetelerce yine saldırıya uğradı.
Bugün tüm üniversitelerin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha söylemek istiyoruz. Faşist çeteleler dönemin başından beri üniversitelerde ellerini kollarını sallaya sallaya çeteciliği, mafyacılığı yaymaya çalışırken üniversiteli gençlik bir an olsun bile geri adım atmadı. Ellerinde palalar, yüzlerinde maskelerle üniversitelere saldıran bu faşistler kimler? Bu çeteler kimler tarafından beslenmektedir? Bu sefer adeta açık hava hapishanesine çevirmeye çalıştıkları önlemler ortadayken bu üniversiteye nasıl girdiler? Kampüse sokulan Çevik Kuvvet, neden elinde palalar olan ve üniversitelilere saldıran faşistlere müdahale etmedi? Palalı saldırganlarını sırtını sıvayan güvenlik görevlileri bu cesareti kimden alıyor? Sorular çok ama çoğulunda cevabı dünden belli. Ancak hesaba katladıkları bir şey var. Gençlik bu ülkenin umudu ve geleceğidir. Mücadelesinde kararlı ve asla yalnız değildir."
"Palalı saldırı nedir arkadaşlar? Palalı saldırı nasıl bir olaydır?"
Ankara Tabip Odası Başkanı Mine Coşkun da yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Yaralanmaları sonucunda da Bilkent Şehir Hastanesi'ne tedavi amaçlı gittiler. Asıl olayın daha büyük bir kısmı orada yaşandı. Bu öğrencilere tıbbi müdahale yapılırken ve orada gözlem altında tutulurken polis tarafından onlar hakkında gözaltına alınma kararı çıkartıldı ve tedavilerinin yarım bırakılmasına sebep olmuştur. Burada çok önemli iki olay var. Birisi öğrencilerin eğitim haklarının elinden alınmasını ve üniversite kampüsü içerisinde öğrencilerin can güvenliğinin olmamasıdır. Palalı saldırı nedir arkadaşlar? Palalı saldırı nasıl bir olaydır? Öğrencilerin can güvenliği tehlikededir. Bu durumda üniversitenin rektörlüğü, dekanlığı ne yapmıştır? Bu öğrencilerin can güvenliğini tehlike can güvenliğini sağlamak için ne yapmaktadır ve idari soruşturma açılmış mıdır? İkinci olay öğrencilerin muayeneleri sırasında tedaviler bir tanesinin kafa derisine kesi vardı ve ona dikiş atıldı ve bunun üzerine öğrenci gözlem altındayken gözaltına alınmaya çalışıldı."
Ankara Tabip Odası hukuk bürosunun öğrencilerin hem hukuki hem de durumlarını takip etmek için görev başında olduğunu belirten Coşkun, "Ankara Tabip Odası olarak, Türk Tabipleri Birliği olarak hep birlikte bizler, bu sağlık hakkını savunmak için elimizden geleni yapacağız. Bu tutum belgelerine aykırıdır. İstanbul protokolüne aykırıdır. Hekim arkadaşlarımız lütfen, gözlem altında olan kişilerin gözaltına alınma süreçlerinde gözlem altında olduğunu lütfen belirtsinler ve bize başvursunlar. Ankara Tabip Odası olarak hem öğrencilerin hukuki olarak yanında olacağız. Hem de sağlık hakkını savunmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.
"Son 10 yıldır üniversite üzerinde süren tasfiyeler üniversiteleri faşist saldırganlığa açık hale getirdi"
Yaralanan, zarar gören öğrencilere geçmiş olsun diyerek sözlerine başlayan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, "Son 10 yılı aşkın süredir üniversite üzerinde süren tasfiyeler üniversiteleri böyle bir faşist saldırganlığa açık hale getirdi. Öğrencileri, öğretim üyelerini, idari personeli, üniversitenin tüm bileşenlerini, demokratik, özgürlükçü anlayışı üniversiteden tasfiye etmek için her fırsatı kollayan, her tür demokratik talebi terörle, güvenlik sahipleriyle ilişkilendiren siyasi iktidar en nihayetinde üniversiteyi bu tür saldırganlıkların yuvası haline getirdi ve eli palalılar üniversitelere saldırıyorlar. Bu yeni bir şey de değil. Bunun karşısında durabilecek her şey müdahale görüyor ama bu saldırganlık görmüyor. Biz bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasına servis engeli...
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklamasını yaptığı sırada açıklama yapılan alana Ankara Adliyesi'nin servis araçları girmeye çalıştı. Bunun üzerine Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, otobüs şöforüne tepki göstererek, "Bizi ezmeye mi çalışıyorsun?" dedi. Tepki üzerine sivil polisler duruma müdahale ederek, basın açıklaması yapan gruba kenara çekilmeleri söyledi. Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri ile polisler arasında kısa süreli çıkan sözlü tartışmanın ardından basın açıklaması kaldığı yerden devam etti. Açıklamada, "Dün üniversitede ellerinde palalarla yüzlerinde maskelerle saldıran faşist çetelere göz yumanlar bugün bunu protesto eden açıklamalara dahi tahammül edemediler. Biraz önce basın açıklamamız bile sabote edilmeye çalışıldı" denilerek tepki gösterildi.





















