Dha Yurt Bülteni-13

Öldürülen PKK'lı terörist, silahlı eğitim aldıktan sonra Diyarbakır'a gelmiş

DİYARBAKIR merkez Kayapınar ilçesinde geçen 3 Kasım'da polisin terör örgütü PKK'nın hücre evine düzenlediği operasyonda öldürülen PKK'lı Murat Çelik'in, terör örgütünün sözde şehir yapılanması YPS biriminde faaliyet gösterdiği, Lice kırsalında 6 ay silahlı eğitim aldıktan sonra kente döndüğü tespit edildi.

Çelik'in kardeşi Fırat Çelik'in de merkez Sur ilçesinde Mart 2016 tarihinde sürdürülen hendek- barikat operasyonları sırasında öldürüldüğü belirtildi. Diyarbakır merkeze bağlı Kayapınar ilçesi Huzurevleri mahallesinde bulunan bir binadaki, terör örgütü PKK'ya ait hücre evine özel harekat polislerince düzenlenen operasyonda çatışma çıktı. Çatışmada, 1'i ağır olmak üzere 10 polis yaralandı. Yaralılar Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak ağır yaralanan polis memuru Mehmet Alp Taşdemir, kurtarılamayarak şehit oldu. Çatışmada 1 PKK'lı terörist de öldürüldü.Çatışmada öldürülen terör örgütü PKK'nın sözde şehir yapılanması YPS biriminde faaliyet gösterdiği belirlenen 'Mordem Andok' kod adlı Murat Çelik'in, Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında 6 ay silahlı eğitim aldığı, ardından kentteki eve dönerek 3 çocuğu ve eşi ile normal yaşamına devam ettiğini belirtildi. Evde operasyondan sonra yapılan aramada ise 2 silah ve 8 el bombası ele geçirildi. Silahların daha önce herhangi bir terör saldırısında kullanılıp kullanılmadığı araştırılıyor. PKK'lı terörist Murat Çelik'in, kırsaldaki silahlı fotoğrafları da ortaya çıktı. Terör örgütü PKK'nın sözde şehir yapılanması YPS biriminde faaliyet gösteren terörist Murat Çelik'in, Diyarbakır'da kamu görevlilerine saldırı hazırlığı yaptığı da değerlendiriliyor. Diyarbakır'daki operasyonda öldürülen PKK'lı terörist Murat Çelik'in kardeşi Fırat Çelik'in de 2016 yılı Mart ayında merkez Sur ilçesinde gerçekleştirilen hendek-barikat operasyonları sırasında öldürüldüğü belirtildi.

Haber: DİYARBAKIR,

==============================================

HDP'li Yıldırım: HDP'nin toplumsal meseleleri şiddetle çözmek gibi bir talebi olmamıştır

HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım, toplumsal meseleleri şiddetle çözmek gibi bir taleplerinin olmadığını belirterek, "Bizi şiddet süreçleriyle çok alakalıymışız gibi göstermeye çalışanlar, bu ülkedeki şiddetin, can kaybının ve kan akmasının asıl müsebbipleridir. HDP'nin ve daha önce mirasını devralmış olduğu siyasi partilerin, başta Kürt meselesi olmak üzere hiçbir toplumsal meseleyi şiddetle çözmek gibi bir talebi, eğilimi olmamıştır"dedi.

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, bölge gezileri kapsamında Bingöl'e geldi. Parti binasında konuşan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP'nin toplumsal meseleleri şiddetle çözmek gibi bir talebinin olmadığını belirterek, "Bizi şiddet süreçleriyle çok alakalıymışız gibi göstermeye çalışanlar, bu ülkedeki şiddetin, can kaybının ve kan akmasının asıl müsebbipleridir. HDP'nin ve daha önce mirasını devralmış olduğu siyasi partilerin, başta Kürt meselesi olmak üzere hiçbir toplumsal meseleyi şiddetle çözmek gibi bir talebi, eğilimi olmamıştır. HDP bütün toplumsal meselelerin sözle, diyalogla, müzakereyle çözülmesini hem parti programında, tüzüğünde, hem de siyaset yaptığı bütün toplumsal alanlarda dile getirmiştir. Bu ülkede eğer bugün kan akıyorsa, canlarımız toprağa düşüyorsa, unutulmamalıdır ki bunun en başta müsebbibi siyasi iktidardır. Biz barış dönemlerinde siyaset yapma olanaklarını genişletmiş, halkın daha fazla teveccühüne mazhar olmuş bir partiyiz. Barış süreçleri, ateşkes süreçleri, şiddetin, silahın etkisini azalttığı veya susturduğu dönemlerde biz halktan daha fazla teveccüh almış, daha fazla halkla kucaklaşmış bir partiyiz. Şiddetle kendi iktidarını var etmeye çalışan, insan canıyla iktidarını sürdürmeye çalışanlar, bu amaçlarını bu gayrimeşru yöntemle ancak bir yere kadar sürdürebilirler" dedi. Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan ise, Ortadoğu'nun yeniden dizayn edildiğini ve Kürtlerin bölgede statü sorununu olduğunu belirterek, "Sınırlar yeniden çizilmeye çalışılıyor. Bu sınırlar çizilirken, en önemli nokta, kırmızı çizgi Kürtlerin statü sorunudur. 'Kürtlere Ortadoğu coğrafyasında nasıl bir yer verelim', veya 'onların elinden kazanımları nasıl alalım' savaşına dönüşüldü. Ortadoğu'daki yöntem diktatörlük değil, demokratik ulus yöntemidir. Ulus devlet tekçiliği, Ortadoğu'da yaşam bulamaz durumdadır. Artık bu coğrafyada tekçiliği dayatmak, tek ulusu dayatmak, mümkün değildir. Birlikteliğin ne kadar elzem, ne kadar acil olduğu Güney referandumunda gözler önüne serildi. Orada yüzde 93 oy alınan Kürtlerin kendi statüsünü tayin etme hakkına karşı, bütün dünyanın sergilediği durumu hepimiz gözlemledik. Başta Türkiye'nin, Kürtlerin statü alması noktasında haykırışlarını, kabullenmeyişlerini, toplum olarak şahitlik ettik. Bu noktada Kürtleri statüsüz bırakmak, Kürtler şahsında tüm Ortadoğu halklarını bu cendereye hapsetmek, yok saymak mümkün olmayacaktır"diye konuştu. HDP heyetinin parti binasındaki programı, yapılan konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Parti binasından detaylar

-Ahmet Yıldırım'ın açıklamaları

-Dilek Öcalan'ın açıklamaları

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mesut BUDRAÇ / BİNGÖL,

==============================================

Kömür sobası kurbanı anne-oğul son yolculuklarına uğurlandı

MANİSA'nın Alaşehir ilçesinde, kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen ve kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitiren Hamide Yaşar (86) ile oğlu Ali Yaşar'ın (56) cenazeleri gözyaşları içinde toprağa verildi.

Alaşehir'e 20 kilometre mesafedeki kırsal Gümüşçay Mahallesi'nde yaşayan Ömer Yaşar (60), bugün saat 06.00 sıralarında, bir süre önce by-pass ameliyatı olan alt kattaki evinde yalnız yaşayan annesini kontrole gitti. Kendisindeki anahtarla kapıyı açarak içeri giren Yaşar, annesi Hamide Yaşar ve ağabeyi Ali Yaşar'ı yataklarında hareketsiz şekilde bulup, durumu 112 Acil Servis'e bildirdi. Eve gelen sağlık ekipleri, kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlendikleri belirlenen anne-oğula ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Ardından Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alınan anne-oğul doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlatırken anne-oğulun yakınları tarafından hastane morgundan alınan cenazeleri son kez Gümüşçay Mahallesi'ndeki evlerinin önüne getirilerek helalik alındı. Cenazeler evin önüne geldiğinde, gözyaşları sel oldu. Hellalik alınmasından sonra anne-oğulun cenazeleri ikindide Gümüşçay Camisi'ne götürüldü. Burada düzenlenen cenaze töreninde 4 çocuk babası Ali Yaşar'ın eşi Raziye Yaşar (52) ağıtlar yaktı. Süleyman Yaşar (65) da kardeşi Ali Yaşar'ın by-pass ameliyatı olan annelerini yalnız bırakmamak için yanında kaldığı için canından olduğunu belirtip, gözyaşı döktü. Kılınan namazın ardından anne-oğulun bir süre omuzlarda taşınan cenazesi mahalle mezarlığına götürülüp, toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Yaşamını yitiren hamide Yaşar ve oğlu Ali Yaşar'ın opakları

-Cenaze töreninden görüntü

-Cenaze namazının kılınmasından görüntü

-Ali Yaşar'ın eşi Raziye Yaşar'ın ağıtlar yakması

-Annesi ve kardeşini kaybetmenin acısını yaşayan Süleyman Yaşar ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (Manisa),

==============================================

Bodrum'da Halk Plajı'nın kiralanmak istenmesine tepki

MUĞLA'nın Bodrum ilçesi, Gündoğan Mahallesi'ndeki Halk Plajı'nın bir bölümünün Mal Müdürlüğü tarafından 30 yıllığına kiralanmak istenmesine tepki gösteren bir grup, Kaymakamlığa dilekçe ile başvurup, ihalenin iptalini istedi. Kaymakamlık önünde toplanan kalabalık, plajın kiralanmak istenmesinde kamu yararı olmadığını tamamen birilerine rant sağlanmak istendiğini ileri sürdü.

Gündoğan Mahallesi'ndeki Halk Plajı'nın 408 metre uzunluğundaki bölümünün Bodrum Mal Müdürlüğü tarafından, 14 Kasım'da 71 bin lira muhammen bedelle kiralanmak üzere ihaleye çıkartılacağının duyurulması tepkilere neden oldu. Bodrum Kaymakamlığı önünde, bugün saat 14.30 sıralarında toplanan yaklaşık 150 kişi, halkın kullanımına açık plajın bir bölümünün kiralanmak istenmesinde kamu yararı olmadığı, tamamen birilerine rant sağlama amacı güttüğünü ileri sürüp, ihalenin iptal edilmesini istedi. Eyleme bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de destek verdi. Ardından eyleme katılanlar, tek tek Kaymakamlık binasına girip, tepkilerini dile getiren dilekçelerini teslim etti.

"HALKA DEĞİL BİR AVUÇ MUTLU AZINLIĞA HİZMETTİR"

Eyleme katılanlardan 77 yaşındaki Gültekin Kural, "Emekli olup, 10 yıl önce Gündoğan Mahallesi'ne yerleştim. Halkın yoğun biçimde kullandığı bir sahil, kıyı kenar çizgisinin içinde olmasına rağmen özel bir site tarafından kiralanarak tamamen rant uğruna sahiplenilmek isteniyor. Yani biz emekli işçilerin memurların gelip de orada yazın denize girebileceği halka ait olan yeri gasp etmeye çalışıyorlar. Üstelik meşru yollarla ihale ile bunu yapmaya çalışıyorlar. Ülkemizin yöneticileri, herhalde halkın bu sesine, hassasiyet gösterirler. Çünkü 2002 yılında bizlere, 'Halka hizmet Hakk'a hizmet' demişlerdi ancak bu yapılacak icraatlar halka değil bir avuç mutlu azınlığa hizmettir" diyerek, tepkisini dile getirdi.

"RANT UĞRUNA YAPILACAK İHALE" İDDİASI

20 yıldır Gündoğan'da Halk Plajı'ndan denize girdiğini belirten Sevinç Baştürk de "Burası halkın yoğun olarak kullandığı bir plaj. Ecrimisil ödeyerek birçok otel ve restoran zaten sahilleri işgal ediyordu. Şimdi, devlet eliyle bu işgal resmileştirilmek, adeta Halk Plajı halka kapatılarak 1,5 milyon dolarlık villaların bulunduğu özel bir siteye 30 yıllığına kiralanmak isteniyor. Kamu malının kiralanmasında hiç bir kamu yararı yoktur. Sadece milyon dolarlık villa satın alan 40-50 kişi, Halk Plajı'nın ortasında etrafı çevrilmiş vaziyette özel olarak plajı kullanabilecektir. Yani; tamamen rant uğruna yapılacak bir ihaledir. Bu ihalenin iptal edilmesi için buradayız" diye konuştu.

"İDARE MAHKEMESİ'NE GİDECEĞİZ"

Gündoğan halkı adına açıklama yapan 53 yaşındaki Sezai Tüyeloğlu da "Bodrum Belediyesi'nin Halk Plajı olarak kullanıma açık hale getirdiği plaj, şu an özel bir site tarafından kiralanmak istiyor. Kiranlanmak istenen başka 4-5 plaj daha var. Kıyı Kanunu'na göre kamuya ait olan ve kamunun kullanım hakkına tahsis edilmesi gereken plaj yerinin biz vatandaşların elinden alınarak belli bir bedel karşılığında gerçek ve tüzel kişilerden para ve nüfuz sahibi küçük bir zümreye rant amaçlı kiralanarak teslim edilmesi kesinlikle kanunun hükmüne ve ruhuna aykırı olup haksızlık teşkil edecektir. Biz vatandaşları mağdur edecek sebeplere rağmen ihalenin yapılacak olması halinde hakkımızı İdare Mahkemesi'nde açılacak iptal davaları ile arayacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu nedenle vatandaşlık hakkımızı kullanarak ihalenin iptal edilmesi için mülki amirliğe başvurumuzu yaptık" dedi. Dilekçelerini teslim eden grup, aralarından seçtikleri temsilcilerin Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz ile görüşüp, şikayetlerini iletmelerinin ardından olaysız şekilde dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Gündoğan Mahallesi Halk Plajı'ndan görüntü

-Bodrum Kaymakamlığı önühde toplanan kalabalığın tepkilerini dile getirmeleri

-Gültekin Kural, Sevinç Baştürk ve Sezai Tüyeloğlu ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla),

==================================================

Yatak odasında yakaladığı eşinin sevgilisini öldürdü

KIRKLARELİ'nin Babaeski ilçesinde, işçi 37 yaşındaki Özkan E., iddiaya göre, evinin yatak odasında, eşi 39 yaşındaki Saadet E. ile birlikte olurken yakaladığı 48 yaşındaki lokantacı Ayhan K.'yi bıçaklayarak öldürdü. Eşini de yaralayan Özkan E., polis tarafından gözaltına alındı.

Babaeski'de bir fabrikada işçi Özkan E., iddiaya göre, eşi ve 1 çocuğunun annesi Saadet E.'nin son zamanlarda kendisini aldattığından şüphelenmeye başladı. Eşini takibe alan Özkan E., dün gece, "Gece vardiyasına gidiyorum" diyerek saat 20.00 sıralarında evinden ayrıldı. Bir yere gizlenen Özkan E., evine gelen olup olmadığını izlemeye başladı. Bu sırada evine bir erkeğin girdiğini gören Özkan E., bir süre bekledikten sonra anahtarla kapıyı açıp, eve girdi. Yatak odasına yönelen Özkan E.; eşi Saadet E. ile Ayhan K.'nin birlikte olduklarını görünce, cinnet getirdi. Özkan E., mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla Ayhan K. ile eşi Saadet E.'ye saldırdı. İki kişi de aldıkları bıçak darbeleriyle kanlar içinde kaldı. Çığlıkları duyan komşuların ihbarıyla olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri geldi. İçeri giren polisler, Özkan E.'yi güçlükle etkisiz hale getirip, gözaltına aldı. Ambulansla Babaeski Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan, lokantacı Ayhan K., doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı. Saadet E.'nin tedavisi ise devam ediyor. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Haber: Ali Can ZERAY/KIRKLARELİ,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel