Haberler

CHP Kütahya İl Başkanı Şahbaz, Semt Pazarında Partililere Yönelik Saldırıya İlişkin Suç Duyurusunda Bulunduklarını Açıkladı

Güncelleme:

CHP Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, semt pazarında seçim çalışması yapan parti üyelerine yönelik saldırıya ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Şahbaz, "İddia edildiği gibi partili arkadaşlarımız ve yöneticilerimizin şehitlerimiz üzerinden hiçbir söylemi olmamıştır. Bizler de bu ülkenin evlatları olarak akraba ve partilerimizden çok sayıda şehit verdik, şehitlerimiz ve aileleri bizim en büyük değerimizdir. Şehitler üzerinden iftira atılarak partimize karşı algı oluşturulmaya, yapılan saldırılara gerekçe oluşturulmaya çalışılmaktadır” dedi.

CHP Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, semt pazarında seçim çalışması yapan parti üyelerine yönelik saldırıya ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Şahbaz, "İddia edildiği gibi partili arkadaşlarımız ve yöneticilerimizin şehitlerimiz üzerinden hiçbir söylemi olmamıştır. Bizler de bu ülkenin evlatları olarak akraba ve partilerimizden çok sayıda şehit verdik, şehitlerimiz ve aileleri bizim en büyük değerimizdir. Şehitler üzerinden iftira atılarak partimize karşı algı oluşturulmaya, yapılan saldırılara gerekçe oluşturulmaya çalışılmaktadır" dedi.

CHP Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz ve Milletvekili Ali Fazıl Kasap, semt pazarında partililere yönelik yapılan saldırıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Şahbaz, saldırganlarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek şunları söyledi:

"PARTİ HAKKINDA ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILDI"

"Şu açıkça bilinmelidir ki perşembe pazarındaki çalışmamız sırasında veya başka bir yerde partililerimizce 'şehit verdiyseniz kendinize verdiniz' şeklinde bir ifade kesinlikle kullanılmamıştır. Bu iftira üzerinden olay kurgulanmış ve partimize saldırıya gerekçe oluşturmaya çalışılmıştır. Terör sevici ifadesi ise olayı terörize eden kişi ya da kişiler için kullanılmıştır. Pazar esnafına yönelik bir söylem değildir. Perşembe pazarı girişinde broşürlerimizi dağıtan ana kademe yöneticilerimiz ve partililerimiz saldırıya uğramış, 10-15 gün önce elinden yaralanan ve ameliyat olan kadın il başkan yardımcımızın yaralı eli bükülerek zarar verilmiş, yüzüne yumruk atılmıştır. İleri yaştaki arkadaşlarımız darp edilmiş, parti standımız tekmelenerek dağıtılmış, üzerinde bulunan Türk bayrağı ve broşürlerimiz yerlere atılmıştır. Saldırganlar 'Şerefsizler, teröristler, PKK'lılar, vatan hainleri sizi burada yaşatmayacağız, sizi bu bayrak altında yaşamaya layık değilsiniz, hepinizi öldüreceğiz' sözleri ile sözlü ve fiziki saldırıda bulunmuşlardır.

"ŞEHİTLERİMİZ VE AİLELERİ BİZİM EN BÜYÜK DEĞERİMİZDİR"

İddia edildiği gibi partili arkadaşlarımız ve yöneticilerimizin şehitlerimiz üzerinden hiçbir söylemi olmamıştır. Bizler de bu ülkenin evlatları olarak akraba ve partilerimizden çok sayıda şehit verdik, şehitlerimiz ve aileleri bizim en büyük değerimizdir. Şehitler üzerinden iftira atılarak partimize karşı algı oluşturulmaya, yapılan saldırılara gerekçe oluşturulmaya çalışılmaktadır. Halkın bir kısmı hakkında kin ve nefret duygusu yaratan bölme odaklı girişimler vatanımızın ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne telafisi imkansız zararlar verebilecektir. Bizler hiçbir zaman bunun tarafı olmayacağız. Savunmasız kadınlara yönelik fiziki saldırıyı örtbas edemeyenler yine kutsal değerlere sığınarak kendilerini aklamaya çalışmaktadırlar. Olayın faillerinin kim oldukları MOBESE ve pazarın kamera kayıtları incelemesi sonucunda ortaya çıkacaktır. Olayın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup adli kovuşturma sonucunda gerçeklerin açığa çıkacağını ve iftiracıların gereken cezayı alacağına inanıyoruz.

"ORGANİZE BİR SALDIRI İLE KARŞI KARŞIYA GELDİK"

Cuma günü önceden planladığımız bir seçim çalışması için Millet İttifakı il başkanları ve üyeleri ile sessizce broşür dağıtarak girdiğimiz cuma pazarında organize bir saldırı ile karşı karşıya geldik. Başlangıçta vatandaşla ve esnafla hiçbir tartışmanın yaşanmadığı çalışma esnasında bir önceki olayların sorumlularının tahrikleri sonucunda ikinci defa linç girişimine maruz kaldık, üzerimize yoğun sebze atılması sonucunda kimsenin burnu kanamasın diye pazarı terk ettik. Partimizin siyasi çalışmalarının engellenmesi Türk Ceza Kanunu'nun 114. maddesi, vatandaşlarımızı partililerimize saldırı yapmaya yönlendirmek ise Türk Ceza Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen suçları oluşturmaktadır. Olayın failleri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hak, hukuk, adaletin, refahın, sevgi dilinin, kardeşlik, barış ve huzurun tesis edilmesi için bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Halkımıza ve kamuoyuna saygıyla duyurulur."

"PAZAR ESNAFININ ARKASINDA BİR TEK BİZ VARDIK"

Milletvekili Ali Fazıl Kasap ise şu açıklamada bulundu:

"O pazarcıları en çok savunan bizdik. Pandemi döneminden tutun ta ki pazar yerinin yıkılmasına ve yaklaşık bir yıldır orada çamur deryasının içinde, yağmur deryasının içinde geçimlerini temin etmeye çalışırken arkalarında bir tek biz vardık. Bazı basının tutumu da yanlıştı. Bize sormadan işte billboardlarla ilgili birtakım önyargılı haber yapıldı. Bugün bir gazetenin sahibi 'vekili aradık' diyor. Beni bir kere aradığını ispat etsin, ben milletvekilliğini bırakırım. Basının etik ilkeleri var. Muhataplarına sormanız, aramanız gerekiyor 'bu doğru mu' diye. Maalesef bu ilkesizliği yapan basın kuruluşları olmuş Kütahya'da. Seçim var diye bu tarz karalayıcı haberleri öne çıkarmak doğru değil. Etik değil.

"TERÖR ÖRGÜTÜYLE BİZ MASAYA OTURMADIK"

O gün bir kavga oldu ve ben açıklamamda hiçbir pazarcıyı itham etmedim. Yapanlar kimse terörize edenler onlardır dedim ve bunların pazarcı olduğunu da bilmiyordum. Basın patronu arkadaşlardan biri diyor ki 'elinde broşürler düşmüş.' ya kardeşim fotoğraflar var. Broşürler dağıtılmış, yerlerde belki 20 metrekarelik alanda broşürler vardı. Stant parçalanmış, onun üzerindeki Türk Bayrağı yere düşmüş. Bunu yapan kimse Allah belasını versin. Asıl terör budur. Bizim terörle hiçbir alakamız yoktur. Bugün Oslo'da görüşme yapanlar, Dolmabahçe'de görüşme yapanlar için terör sevici diyemez misiniz? Terör örgütüyle biz masaya oturmadık. Barzani'yle biz megri megri demedik. Dün Barzani yine Erdoğan'ı desteklediğini söyledi. Şimdi kim terörist sevici?

"ŞEHİTLERE LAF SÖYLEDİĞİMİZİ İSPAT ETSİN MİLLETVEKİLLİĞİNİ BIRAKIRIM"

Pazar yerindeki arkadaşların yine haklarını savunacağız. Yarın yine mağdur olacaklar. Milletvekili olarak ben yine haklarını savunacağım. Bir tek kişi bizim şehitlere laf söylediğimizi ispat etsin milletvekilliğini bırakırım. Beni ya da partimizden birini arayıp olayı sorgulamadan tek yönlü haber yapanlar bence basın ilkelerine aykırı hareket etmişlerdir. Basını bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum. Toplumu kamplaştırmak Tayyip Erdoğan'ın yaptığı iştir. Siz buna alet olmayın. Buna alet olmayın. Biz Türk toplumu olarak barış içinde, kardeşlik içinde özgür, demokrat bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Başka bir arzumuz yok. Kavga gürültü olmasın istiyoruz.  Ben tekrar söylüyorum. Mazlum kim olursa olsun pazarcı esnafı da dahil olmak üzere. Hepsinin haklarını biz savunacağız ve biz asla terör sevici değiliz."

"İFTİRACILAR GEREKEN CEVABI YARGIDAN ALACAK"

Asla şehitler üzerinden siyaset yapmadıklarını vurgulayan Kasap, iktidarın Beşiktaş'taki şehitlerin ve diğer şehitlerin paralarını dahi vermediğini söyledi. Şehitlere ayrılan, toplanan bağışların bile verilmediğini söyleyen, Kasap şöyle devam etti:

"Bunların üzerinden neden karalama yapmıyorsunuz onlar hakkında? Şehit ailelerini mağdur ettiler. Şehitleri kategorize ettiler. Şehit ve gaziler bizim için tektir. Bu vatan için mücadele etmiş, kanını dökmüş olan, şehadet şerbeti içmiş herkes bizim için şehittir ve hepsi de aynı statüdedir. Başımızın üstünde yeri vardır ama onlar şehitleri bile ayırdılar. Bu ayıranlara ses çıkarmayanlar bizim söylemediğimiz bir laf üzerinde ithamda bulunuyorlar. Bu bir iftiradır. İftiracılar da gereken cevabı yargıdan alacaklardır."

Kaynak: ANKA / Yerel

Zeliha Aksaz Şahbaz Kütahya Yerel Haberler

title