İzmir'de Otizmli Çocuğa Cinsel İstismar Davası: CHP Milletvekili Gökçe Gökçen'den İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Karşı Şiddet Kanunu Eleştirisi

İzmir'de otizmli çocuğa cinsel istismar suçuyla yargılanan failin Bayraklı Adliyesi'ndeki davasını takip eden CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, " İstanbul Sözleşmesi'nin feshedildiği bu dönemde 6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u ortadan kaldırmak için birtakım grupların girişimleri var. Tarikat ve cemaatler tarafından çocuk istismarını önlemeye yönelik Lanzarote Sözleşmesi'nin feshedilmesi üzerine çalışmaları var. İstismara uğrayan çocuğa, olanları tekrar tekrar anlattırarak travmalarını yeniden yaşamasına mecbur eden bu karanlığın arkasında bir siyaset var. Biz bu siyasete karşı buradayız. Çocuklar için buradayız, kadınlar için buradayız" dedi.

İzmir'de otizmli çocuğa cinsel istismar suçuyla yargılanan failin davası bugün Bayraklı Adliyesi'nde görüldü. Failin tutukluluk halinin devamına karar verilen dava, 16 Ocak 2024 tarihine ertelendi. Davayı takip eden CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, duruşma öncesinde basına yaptığı açıklamada, failin cezalandırıldığı yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulması ve istismar mağduru otizmli A.T.'nin mahkeme tarafından tekrar dinlenilmesi kararlarını eleştirdi. Bu kararların istismara uğrayan çocuk üzerinde ciddi travmalar yaratacağını belirten CHP'li Gökçen ayrıca şunları söyledi:

"YARGI SİSTEMİMİZ İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUĞU, YAŞADIĞI ACIYI DEFALARCA ANLATMAK ZORUNDA BIRAKAK TRAVMATİZE EDİYOR"

"Çocuk defalarca dinlenmişti. Ses kaydı defalarca çözümlenmeye çalışılmış ve uzmanlar tarafından bu ses kaydının raporları ortaya dökülmüştü. İstismarın olduğu, kim tarafından nasıl gerçekleştirildiği kanıtlandı. İstismarı gerçekleştiren kişi bir eğitimci. Çocuğa bakmakla yükümlü olan kişinin bir eğitim merkezinde istismarı gerçekleştirdiğini üzülerek ve dehşete düşerek bu ses kayıtlarından öğrendik. Failin cezalandırıldığı bu karar Yargıtay tarafından bozuldu. Çocuğun yeniden dinlenmesine karar verildi. Yargı sistemimiz ne yazık ki bugün istismara uğrayan çocuğu, şiddet gören kadını ya da tecavüze uğrayan kadını tekrar tekrar kurumlar önünde dolaştırarak bu yaşadığı acıyı ve bu maruz kaldığı suçu defalarca anlatmak zorunda bırakarak, tekrar tekrar travmatize eden bir sistem var. Bunun arkasında bir akıl var maalesef, bizim ciddi bir şekilde ayrışmakta olduğumuz.

"ÇOCUKLAR İÇİN BURADAYIZ, KADINLAR İÇİN BURADAYIZ"

İstanbul Sözleşmesi feshedildiğinde bu devletin en tepesinden şöyle bir mesaj verildi: 'Ben Cumhurbaşkanı olarak kadınların yanında değilim de faillerin yanındayım' demiş oldu Sayın Erdoğan. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedildiği bu dönemde 6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u ortadan kaldırmak için bir takım grupların girişimleri var. Tarikat ve cemaatler tarafından Çocuk istismarını önlemeye yönelik Lanzarote Sözleşmesi'nin feshedilmesi üzerine çalışmaları var. İstismara uğrayan çocuğa olanları tekrar tekrar anlattırılarak travmalarını yeniden yaşamasına mecbur eden bu karanlığın arkasında bir siyaset var. Biz bu siyasete karşı buradayız. Çocuklar için buradayız, kadınlar için buradayız. Kadın dayanışmamızla hem burada hem de şiddete maruz kalan herkesin yanında olmaya devam edeceğiz."