Üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın öldürülmesine ilişkin 9 sanık hakim karşısında

Eyüpsultan'da cesedi valiz içinde yol kenarında bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın öldürülmesine ilişkin Cemil Koç'un da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılanmasına başlandı.
Eyüpsultan'da cesedi valiz içinde yol kenarında bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın öldürülmesine ilişkin Cemil Koç'un da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılanmasına başlandı.
Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin büyük salonunda yapılan duruşmaya, Cemil Koç'un da aralarında bulunduğu 8 tutuklu sanık ile bir tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı.
Maktulün ikiz kardeşi müşteki Esra Tokyaz, annesi Halime Tokyaz ve babası Mustafa Tokyaz da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun ve çok sayıda kişi izleyici olarak yer aldı.
Esra Tokyaz duruşmaya, ölen ikizi Ayşe Tokyaz'ın kıyafetleriyle katıldı.
Duruşma başlamadan önce müşteki Esra Tokyaz sanık Cemil Koç'a kardeşinin duruşmaya getirdiği çerçeveli fotoğrafını göstererek "Görüyorsun değil mi" diye bağırdı.
Duruşmada, müşteki avukatları sanık Koç'a buraya bakma diyerek tepki gösterdi. Koç ise "İstediğim yere bakarım sana mı soracağım." dedi.
Mahkeme başkanı da sanıkların kendisine bakarak konuşmaları gerektiği yönünde uyarıda bulundu.
Savunması alınan tutuklu sanık Cemal Arslan, 12 yıldır aynı yerde çalıştığını, bir suç işlemediğini belirterek bazı kişisel işlerini hallettiği Cemil Koç'un önceden İstanbul'da en son Eskişehir'de polis olduğunu bildiğini, daha önce tutuklandığı hakkında bilgisi olmadığını söyledi.
Koç'un, maktulü nikahlı eşi olarak tanıttığını ve Ayşe Tokyaz'ın da Koç'la nikah kıydıklarını kendisine söylediğini aktaran sanık Arslan, şöyle devam etti:
"Ayşe Hanım arada tadilatta olan eve gidip geliyordu. Tadilat bitince daireyi komple Ayşe Hanım'la birlikte dizdik. 2-3 sefer Ayşe Hanım'ı, bir kerede de Esra Hanım'la birlikte Eskişehir'e götürdüm. Ayşe Hanım'ı yurda, staja götürürdüm. Evin temel ihtiyaçlarını görürdüm. Ayşe Hanım'ın yüzünde hiç morluk fark etmedim. Cemil beni aradı. 'Esra'yı al, Ayşe'nin yurttaki eşyalarını bize getir.' dedi. Esra Hanım'ı aldım. Oradan yurda gittik. Yarı yolda Cemil aradı. 'Acil işim çıktı. Kocaeli'ne gideceğim. Esra'yı getirme.' dedi. Yurda vardık. Yurdun kapısında bekledim. Elinde bir poşetle geldi. 3-4 defa Cemil'i aradım cevap vermedi. Esra, bana 'Beni Cemil'in evine götürür müsün?' dedi. Birlikte Cemil'in evine gittik. Cemil kapıyı açtı. Esra, Cemil'e 'Ablam nerede?' dedi. Cemil, Ayşe'yi durağa bıraktığını söyledi. Esra, 'Ablamın ayakkabısı burada.' dedi. O arada yaygara koptu. Esra, 'Ayşe'nin Cemil'le birlikte olmasını istemiyorum. Cemil de huzurlarını bozduklarını düşündüğü için beni istemiyor.' dedi. Ben onların özel hayatında hiçbir olumsuzluk görmedim."
Esra Tokyaz, sanık Koç'un duruşma esnasında sürekli gülmesine tepki göstererek "Bana bak gül. Yüzüme bak. Ben kimim Ayşe mi Esra mı?" diyerek su şişesi fırlatmaya çalıştı.
Sanık Koç, Ayşe Tokyaz'ı öldürmediğini iddia etti
Tutuklu sanık Cemil Koç savunmasında, işsiz olduğunu, normalde yazılımla uğraştığını belirterek kendisine dava dosyasının evrak olarak gönderilemediğini, savunmasını dosyayı inceledikten sonra yapacağını söyledi.
Maktulü öldürmediğini kanıtlarıyla birlikte açıklayacağını iddia eden Koç, şunları dile getirdi:
"Vefat öncesine ilişkin savunma yapmak istemiyorum. Vefat sonrası Uğur ağabeyi aradım. Yanıma geldi. Bavul kapalıydı ve içi doluydu. Cesedi ben koydum. Ev arandığına dair telefon geldi. Ben panik yaptım. Uğur ağabey bir şeyler olduğunu anladı, gitti. İlker bana yardım etsin diye onu kullandım. Olaylardan haberi yoktu. Bavulu ben bagaja koydum. Öğlene doğru temizlikçi abla beni aradı. 'Oğlum sen ne yaptın.' dedi. Panik olduğumu Uğur ağabey de anladı. Ne işler karıştırdığımı sordu. Beni bir yere bırak, sonra gidersin dedim. Yanıma İlker'i çağırdım, amacım arabayı almaktı. Uğur ağabeyi, beni kurtaracağını düşündüğüm için onu aradım. Ben Uğur ağabeyi yokladım. Pas vermedi ben de anlatmadım. Uğur ağabey bir şeyler sezince kaçtı. Arabada eşyalarım vardı. Sonra ben meyhaneye gittim, orada Necmettin'le karşılaştım. Necmettin'e bir valiz var, gömülmesi lazım dedim. Bana 'İçinde ne var.' dedi. Tarihi eser tarzı ama kesinlikle içine bakılmayacak dedim. Gömüp fotosunu ve adresini bana atmasını söyledim. Ancak Necmettin yakalanmış. Polislere yerini söylemiş."
Sanık, maktulle bir tanışma platformu üzerinden tanıştıklarını söyledi.
Duruşmada Esra Tokyaz, Koç'a "İftira atmayı bırak çapsız." dedi. Cemil Koç da müştekiye küfür edince duruşmadan çıkarıldı.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.
Duruşma sonrası adliye önünde basın mensuplarına açıklama yapan Esra Tokyaz, kardeşinin bu dünyadaki sesi, nefesi olduğunu, onu savunmak için adliyeye geldiğini söyledi.
Sonuna kadar kardeşini savunacağını ifade eden Tokyaz, sanık Koç'un istediği kadar karşımda gülebileceğini, tehdit edebileceğini ancak umurunda olmadığını söyledi.
KADEM'den açıklama
Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) avukatı Sinem Ermiş, 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz için adalet talep etmek üzere bulunduklarını belirterek "Ayşe Tokyaz'ın işkence edilmiş cansız bedeni, 13 Temmuz'da Eyüpsultan'da yol kenarına bırakılmış bir valizin içinde bulundu. Yapılan soruşturma, Ayşe'nin meslekten ihraç edilmiş polis Cemil Koç tarafından planlı biçimde, eziyet edilerek öldürüldüğünü ortaya koydu. Bu cinayet, kadına yönelik şiddetin ulaştığı vahşeti tüm çıplaklığıyla göstermektedir." ifadelerini kullandı.
Davanın sadece Ayşe Tokyaz davası olmadığını vurgulayan Ermiş, şunları kaydetti:
"Bu dava, kadınların yaşam hakkına ilişkin bir adalet sınavıdır. Kadınlar tehdit edilerek, baskı altına alınarak, özgürlükleri gasbedilerek susturulamaz. Kadına yönelik şiddet münferit değildir. Cezasız bırakıldıkça büyüyen, yeni suçlara zemin hazırlayan ağır bir toplumsal sorundur. KADEM olarak, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Failin ve bu suça iştirak eden herkesin, hukuk önünde en ağır şekilde hesap vermesini talep ediyoruz. Çünkü kadınlar için adalet, toplum için güvendir."
İddianameden
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 11 Temmuz'da müşteki Esra Tokyaz'ın Halkalı Polis Merkezi Amirliğine başvurarak ikiz kardeşi maktul Ayşe Tokyaz ile yaptığı görüntülü görüşmede, kardeşinin sanık Cemil Koç tarafından darbedildiğini gördüğünü söylediği belirtiliyor.
Esra Tokyaz'ın, Küçükçekmece'deki bir siteye kardeşini görmeye gittiğini, sanık Koç'un kendisine kapıyı açtığını ve kardeşinin ikametgahında olmadığını söylediğini, üç günden beri kardeşine ulaşamadığından Koç'tan şikayetçi olduğunu beyan ettiği iddianamede anlatılıyor.
İddianamede, ihraç polis memuru sanık Cemil Koç'un bir süredir maktul Ayşe Tokyaz ile birlikte olduğu; 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralama, ateşli silahlar kanununa muhalefet, uyuşturucu kullanma, 2 kez tehdit olmak üzere 8 adli suç kaydının bulunduğu aktarılıyor.
Müşteki Tokyaz'ın kardeşinin hayatından endişe ederek polise başvurduğu iddianamede yer alıyor.
İddianamede, "Sanık Cemil Koç'un kız arkadaşı olan maktul Ayşe Tokyaz'ın vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiştir. Sanık Koç, öldürme eylemini daha önce de aynı şekilde kız arkadaşı olan Ejegül'ü Diyarbakır'da bulunan evinde balkondan atması sebebiyle soğukkanlılıkla planladığı anlaşılmıştır. Bu plan çerçevesinde sanık Cemal Arslan'ın maktul Ayşe Tokyaz'ı olayın gerçekleştiği Atakent Mahallesi'ndeki adresinde bulunan eve getirdiği, sanık Cemil Koç'un direnmesini önlemek amacıyla maktule zorla uyuşturucu madde verdiği ve canavarca hisle hareket ederek, acı çekmesinden zevk alarak, maktulü darbederek öldürdüğü tespit edilmiştir." ifadelerine yer veriliyor.
Otopsi raporundan da anlaşılacağı üzere, maktulün vücudunda çok sayıda ve farklı bölgelerde ekimoz, lezyon ve maktulün yaşam süresini uzatacak şekilde acı verici yaralanmanın mevcut olduğu belirtilen iddianamede, "Dosyaya sunulan ve bilirkişi raporuna ek yapılan, maktul Ayşe Tokyaz'ın darbedilmiş ve ağlamış görüntülerini içeren video ve resimleriyle müşteki Esra Tokyaz'ın iddiaları değerlendirildiğinde, sanık Cemil Koç'un maktule, öldürmesinden önce de sistematik şekilde şiddet uyguladığı ve aynı şekilde maktulün özel fotoğraflarını çekerek bunları bilgisayarında tutup şantaj yapmak suretiyle vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiştir." değerlendirilmesinde bulunuluyor.
İddianamede, sanık Cemil Koç'un "kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "şantaj" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Sanık Oğuz Kal'ın "kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme" ve "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 2 yıldan 7 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Cemal Arslan, Necmettin Ecer, İlker Umut Uğurlu, Mustafa Enes Aktaşçı, Barış Can Aydın, Erhan Girgin ve Yusuf Ziya Sancak'ın da "kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye yardım etme" suçundan 15'şer yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.



















