Başbakan Erdoğan'dan Günay'a "Haddini Bil" Cevabı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolculuk esnasında kendilerine ihanet edenlere "hala beraber yürüyelim" demeyeceklerini belirterek isim vermeden AK Parti'den ihracı talep edilmesinin üzerine istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ı, "Bakanlıktan ayrılana kadar her şey cici, güzel bakanlıktan alındıktan sonra bakıyorsun kalkıyor "ben filanca bakanı beğenmedim.' Senin böyle bir yetki mi var ya önce haddini bil" sözleriyle eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolculuk esnasında kendilerine ihanet edenlere "hala beraber yürüyelim" demeyeceklerini belirterek isim vermeden AK Parti'den ihracı talep edilmesinin üzerine istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ı, "Bakanlıktan ayrılana kadar her şey cici, güzel bakanlıktan alındıktan sonra bakıyorsun kalkıyor "ben filanca bakanı beğenmedim.' Senin böyle bir yetki mi var ya önce haddini bil" sözleriyle eleştirdi.
Sakarya dönüşünde Atatürk Havaalanı'nda kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara seslenen Erdoğan, bugün Sakarya'da gerçekleştirdiği programlar ile Sakarya'nın bambaşka bir coşkuyu yaşadığını anlattı.
-"AYNI İSTİKAMETE DOĞRULAN İNSANLAR BİRBİRİNİ VURMASIN"-
Kendilerinin bir oluşumu istismar edenlere sözlerinin olduğunu belirten Erdoğan, "Asla oraya gönül verenlere bizim sözümüz olamaz. Türkiye farklı bir dönemi yaşıyor. Türkiye bir değişimi bir dönüşümü yaşıyor. 11 yıldır bizden böyle bir sıçramayı beklemeyenler bizim böyle bir noktaya geleceğimizi tahmin etmeyenler oyunları bozulunca, maalesef çok farklı yöntemlere başvurdular. Çünkü bu olay ulus bazda bir olay değildir. Bu olayın uluslararası boyutu vardır. Ama ulusal bazda da ne yazık ki bu işin taşeronları vardı. Biz isterdik ki aynı istikamete yönelen insanlar, aynı istikamete doğrulan insanlar birbirini vurmasın. Biz ele ele vermeye mecburuz. Biz omuz omuza vermeye mecburuz. Zira biz neyin kavgasını yapıyoruz? Bizim tek mücadelemizi var. Nedir o mücadele? Önce insan, sonra devlet. Biz bunu başardık. Devleti önceleyen değil insanı önceleyen bir anlayışı getirdik" diye konuştu.
-"DERME ÇATMA, AKLA HAYALE GELMEZ ŞEYLERLE HAZIRLANMIŞ DOSYALAR"-
"Dikkat edin. Adını ne koydular; "yolsuzluk operasyonu' koydular. Bunun adını "yolsuzluk operasyonu' koyanlar yolsuzluğun içinde olanların ta kendileridir diyen Erdoğan, geçmişte nelerin olduğunu bilenlerden biri olduğunu belirterek, "Biz damdan düşerek geldik. Atamayla gelmedik. Millet burada. Egemenlik yargının değildir, egemenlik yürütmenin de değildir. Egemenlik milletindir, milletin" diye konuştu.
Egemenliği milletin elinden alarak, "egemenlik yetkisi bana aittir" diyen yargının bunun hesabını vermesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Bu millete gönül veren, bu millete hizmetkar olan insanlar, Allah aşkına, kalkıp derme çatma, akla hayale gelmez şeylerle hazırlanmış dosyalar neticesinde kalkıp da tutuklanıyorsa, onları mahkum etme hazırlığı yapılıyorsa burada bir bit yeniği var. Şimdi diyorlar "konuşmayacaksın.' Silivri'nin kapısına gidenlere bu lafı söyleyemiyorsunuz" dedi.
-"KARDEŞİM BEN KONUŞUYORUM"-
Dün İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın yaptığı açıklamanın çok manidar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Başsavcı adeta suçüstü yapmıştır. Nedir bu suçüstü? Kendisi dosyaları istiyor, gizlilik kararı olan dosyaları bu zat, bu adam göndermediği gibi basına sızdırıyor. Evet bakıyorsunuz medya, yani eski pravdalar, bu medyanın da hangi odaklı olduğunu biliyoruz. Bunları sizlerde biliyorsunuz. Bunların içersinde yandaş medya da var sermaye ile birlikte odaklanan medya da var. Şuanda isim vermeyeceğim ama vakti geldiğinde o isimleri de açıklayacağım" şeklinde konuştu.
İsim vermeden savcı Muammer Akkaş'ı eleştirilerini sürdüren Erdoğan şöyle devam etti:
"Yargı diyor ki "savcılar, hakimler herhangi bir eleştiriye tabi tutulamaz.' Ne demek o? Yani Sen gizlilik kayıtlı olan evrakı medyaya sızdıracaksın. Senden başsavcı, savcı vekili dosyayı isteyecek dosyayı getirmeyeceksin. Ondan sonra da "aman bunlara konuşulmaz.' Kardeşim ben konuşuyorum. Ben konuşuyorum. Ve bu savcı kendisinden dosya alındığı zaman kalkıp İstanbul Adliyesi'nin önünde üniversite yıllarımızdaki o marjinal grupların militanları gibi eğer orada basın bildiri dağıtıyorsa ben konuşuyorum. Siz bugüne kadar böyle bir savcı duydunuz mu. Böyle bir savcılık olabilir mi? Ne demek o gizlilik kaydı, gizlilik kaydı olan evrak niye acaba niye acaba gizlilik kaydıyla anılıyor? Çünkü orada beraat-i zimmet asıldır kaydı var. Bir insanın suçluluğu tespit edilmediği sürece, siz bir insana suçlu damgasını vuramazsınız. Ve burada siz bunu basına veriyorsunuz, basında bu insanlar hemen damgalanıyor. Ne deniyor. 100 milyar dolar devlet zarara uğratıldı. Ya hesap bilmiyorsun ya bu dünyadan haberin yok."
-"PARTİSİNDEN KOVDUĞU ADAMI TEKRAR İÇERİ ALACAK KADAR KARNI GENİŞ"-
Hükümetleri döneminde yapılan icraatları anlatan Erdoğan, "Eğer bu ülke yolsuzlukların ülkesi olsaydı bu icraatlar yapılabilinir miydi?" diye sordu.
"Minareyi çalan kılıfını hazırlar" diyen Erdoğan, "Bunlar şu anda çaldıkları veya çalmak istedikleri minarenin kılıfını hazırladılar hazırlıyorlar. Onunla vurmak istiyorlar. Bunlarda her yol meşru. Bunlar ailelerin mahremine girecek kadar haysiyetsiz" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'nu da konuşmasında eleştiren Erdoğan, "Genel müdür yolsuzluklardan bahsediyor. Eğer yolsuzluk arıyorsan o yolsuzluk sende. Sen SGK'nın Genel Müdürken yaptığın yolsuzluk ortada. Rahşan Affı ile yırttın. Ayrıca, Sayın Baykal'ı sen bir kasetle götürdün. O kaset olmamış olsaydı sen CHP'nın başında olmayacaktın. Bitmedi Satın Baykalı'ın yanındayken, sen CHP'nin ihraç ettiği bir kişiyi, kalkıyordun orada raflardan onun yolsuzluk klasörü önünde boy boy resimler veriyordun. Yav ne oldu sana ki bu kadar dürüst adamsın, o yolsuzluk klasörlerin önünde poz veren sen şimdi ne oldu da onu temize çıkarmak suretiyle İstanbul'a aday yapıyorsun.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın bu göreve getirilmesini "Parlamentoda bakan bulamadın da Müsteşarını bakan yapıyorsun" diyerek eleştirmesine ise Erdoğan, "Bu yasaları bilmeyecek kadar da zavallı. Ama bu işte, yolsuzlukları sebebiyle partisinden kovduğu adamı tekrar içeri alacak kadar karnı geniş" diyerek tepki gösterdi.
-"BEDDUAYA LANET DUAYA EVET"-
Yerel seçimlere 90 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, "30 Mart yeni bir milattır. Yeni Türkiye'yi kurmaya onu inşa etmeye yeni bir milattır" dedi.
Kendisini dinleyen vatandaşlardan kapı kapı dolaşmak suretiyle bildiklerini anlatmalarını isteyen Erdoğan, "Biz kardeşlerim birilerinin konuştuğu gibi konuşmayacağız. Biz kavli leyin ile konuşacağız. Yumuşak dil ile konuşacağız. Biz beddualarla konuşmayacağız. Çünkü bir Müslüman bir Müslüman'a beddua edemez. Müslüman o kimsedir ki diğer Müslümanlar onun elinden ve dilinden emindir, salimdir. Dolayısıyla biz bu tuzaklar da gelmeyeceğiz. Bedduaya lanet duaya evet , duaya davet buna bakacağız.
Kendilerinin birilerinin konuştuğu kardeşlerim birilerinin konuştuğu gibi konuşmayacağız. Biz yumuşak dil ile konuşacağız. Beddualarla konuşmayacağız. Çünkü bir Müslüman bir Müslüman a beddua edemez., Müslüman o kimsedir ki diğer Müslümanlar onun elinden ve dilinden emindir, salimdir. Dolayısıyla biz bu tuzaklar da gelmeyeceğiz. Diyorum ki; "bedduaya lanet duaya evet, duaya davet' buna bakacağız" dedi.
-"SİZ DE GELİN "DEVLETİN OKULLARI BİZE YETER BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ' DİYİN"
Gezi olaylarının ülkeye çok şey kaybettirdiğini belirten Erdoğan, "Şimdi de bununla ülkeye çok şey kaybettiriyorlar. Faizin oynaması ortada. Döviz kurları ortada. Borsanın durumu ortada. Ve bunun hesabını nasıl verecekler bunlar. Bu oyunu, bu tezgahı kuranlar bunun hesabını nasıl verecekler. Konuşmadık, konuşmadık "dershaneler' diye bir olay tutturdular onunla başladılar işi buraya getirdiler. Şu olaylar tamamiyle dershane sürecinin bir devamıdır bunu bilesiniz. Ben de şuanda AK Parti davasına gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum; siz de gelin "devletin okulları bize yeter başka bir şey istemiyoruz' diyin. Tavrınızı koyun" şeklinde konuştu.
-GÜNAY'A: "HADDİNİ BİL"-
Bugüne kadar kendisiyle görev yapan eski arkadaşlarına teşekkür eden Erdoğan, "Onlar ne derse desin ben hiçbirine katılmıyorum kabul etmiyorum. Bu dava içinde emekleri var, beraber yürüdük, beraber buraya kadar geldik. Şunu da söyleyeyim; bugüne kadar bizimle bu yola çıkıp ta kusura bakmasınlar yolculuk esnasında bize ihanet edenlere de "hala beraber yürüyelim' demeyiz. Onları da kapının kenarına koyarız. Çünkü millet siz partimize ihanet edin diye oyları vermedi. Partinin bir iç disiplini vardır, çalışması vardır" ifadelerini kullandı.
İsim vermeden AK Parti'den ihracı talep edilmesinin üzerine istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ı eleştiren Erdoğan, "Bakanlıktan ayrılana kadar her şey cici, güzel bakanlıktan alındıktan sonra bakıyorsun kalkıyor "ben filanca bakanı beğenmedim.' Senin böyle bir yetki mi var ya önce haddini bil" dedi.


















