Haberler
BBC

Kerkük'te gerginlik neden arttı, Kürt ve Türkmen liderler son gelişmeleri nasıl yorumladı?

Güncelleme:

Kerkürk’te, daha önce Kürdistan Demokrati Partisi (KDP)’ne ait olan ama 2017 yılından beri Irak ordusu ve büyük kısmı Şii savaşçılardan oluşan Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) askerlerinin karargahı olarak kullanılan binanın, Irak Başbakanı es-Sudani’nin kararıyla KDP’ye devreldilmek...

Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentinde 2017'den bu yana ordunun kontrolündeki bir binanın Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) devrine karşı başlayan protestolarda 4 Kürt gösterici öldü, üçü polis 15 kişi yaralandı. İkisi Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi (KYB) üyesi olan göstericilerin, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldükleri açıklandı.

Kerkük Valisi Rakan Said el Cuburi, Ortak Operasyonlar Komutanlığı güçlerinin kullandığı binanın KDP'ye teslimi kararının ertelendiğini ve göstericilerin protestolarına son verdiğini duyurdu.

Kerkük'te olaylar sonrası 24 saatliğine ilan edilen sokağa çıkma yasağı kaldırıldı, kapatılan Erbil-Kerkük yolu da trafiğe açıldı.

Olaylar nasıl başladı, bina neden önemli?

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçleri, 2014'te Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün ortaya çıkmasından sonra Irak ordusunun Kerkük'te boşalttığı üslere konuşlanmış ve 3 yıl boyunca kentte denetimi fiilen ele aldı.

IKBY'nin 25 Eylül 2017'de düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından, merkezi hükümete bağlı güçler 16 Ekim 2017'de Kerkük'e girdi ve kentteki Peşmerge varlığına son verdi.

Irak ordusu KDP binasını boşaltıp Kerkük Operasyonlar Komutanlığı karargahı yaptı.

KDP, binanın daha önce parti tarafından kullanıldığını ve yeniden partiye verilmesini istedi.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, 18 Mayıs'ta yapılacak yerel seçimler öncesi, ordunun ve büyük kısmı Şii savaşçılardan oluşan birliklerinin karargah olarak kullandıkları binanın KDP’ye devredilmesi yönünde talimat verdi.

Bina, Kürtlerin ağırlıklı yaşadığı Seydere Mahallesi’nde yer alıyor.

Kerkük'te Es-Sudani'nin kararının protesto edildiği gösteriler ise 25 Ağustos'ta başladı. Haşdi Şabi birlikleri, binanın önünde çadır kurdu ve KDP güçlerinin geri dönmesini engellemek için Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapattı.

Irak'ta Kürt basını, gösteriler için Kerkük çevresiyle, başkent Bağdat ve Diyala'dan Arapların kente getirildiğini öne sürdü.

Cumartesi günü Kürtler de şehirde gösteriler düzenlemeye başladı ve Haşdi Şabi’nin karargah binası önünde kurduğu çadıra doğru yürüyüşe geçti. Güvenlik güçleri, Kürt göstericilerin üzerine ateş açtı. Ateş açanların Haşdi Şabi milisleri olduğu öne sürüldü.

Kürt liderlerden sert açıklamalar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani Cumartesi gecesi Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani ile ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Es-Sudani'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada; Kerkük'te huzur ve istikrarın korunması, birlikte yaşam ve güvenliği bozmaya yönelik her türlü girişimin önlenmesi için acil tedbirler alınması gerektiği vurgulandı.

Mesud Barzani ise yazılı açıklamasında, yasal olmayan adımların Kerkük'te tüm etnik gruplar arasında fitneye yol açabileceği uyarısında bulundu.

Haşdi Şabi taraftarlarının gösterilerini "bozguncu ve yasa dışı" olarak nitelendiren Barzani, "Kürt çocuklarımızın Kerkük’te kanının dökülmesinin bedeli ağır olur" dedi.

Neçrivan Barzani de yaptığı yazılı açıklamada güvenlik güçlerinin görevinin kentteki tüm toplulukların güvenliğini ayrım gözetmeksizin korumak olduğunu kaydetti, herkes itidal çağrısı yaptı.

"Fitne ile bölünmeler önlenmeli ve bu duruma son verilmedir" diyen Kürdistan Yurtseverler Birliği Genel Başkanı Bafıl Talabani de Kerkük’te ortak yaşam ve kardeşlik ortamını bozmaya çalışan her türlü girişimi kınadıklarını söyledi.

Talabani, "Yaşananları kabul edilemez buluyoruz. Kürt göstericileri öldürenler yargılanmalı" dedi.

Kerkük’te Haşdi Şabi güçlerinin içinde bazı Türkmen gruplar da yer alıyor.

Dışişleri Bakanı Fidan: Türkmenlerin ana yurdu Kerkük'te olanları üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz

Bir hafta önce Irak'ta temaslarda bulunan ve IKBY yetkilileriyle de görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise açıklamasında, "Irak'ın asli ve kurucu unsurlarından olan Türkmenlerin ana yurdu olan Kerkük'te olanları üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz" dedi.

Bakan Fidan, Kerkük'ün etnik köken ve din açısından Irak'ın küçük bir modeli olduğunu, Kerkük'ün huzur ve istikrarının Irak'ın bütününün huzur ve istikrarına etki ettiğini söyledi.

Türkmenlerin haklarının korunmasının Türkiye için önemli olduğunu ve bunun siyasi pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini kaydeden Fidan, Kerkük’te Türkmenlerin haklarını her zaman savunacaklarını yineledi.

Türkmen bakan Aydın Maruf: Barış ve ortak irade, Kerkük için çok önemli

IKBY'de Türkmenleri bir bakan ve beş milletvekili temsil ediyor.

Görüştüğümüz Türkmen kaynaklar, olayda karşılıklı bir çatışmanın olmadığını, silahlı Haşdi Şabi milislerinin sivil göstericilere ateş etmesi üzerine gerilimin arttığını söylüyor.

BBC Türkçe ’ye konuşan IKBY Bölge Bakanı Aydın Maruf, "Barış ve ortak irade Kerkük için çok önemlidir" dedi.

Türkmen bakan Aydın Maruf, Kerkük’teki son gelişmelerin, etnik topluluklar arasında yaşanan bir çatışma olarak lanse edilmeye çalışılmasından rahatsız.

Maruf; Arap, Kürt, Türk, Hristiyan grupların bir arada yaşadığı Kerkük’ü "Irak’ın küçük bir modeli" olarak nitelendirdi, şehirde herhangi bir tarafı etkileyecek bir saldırının, Irak geneline yayılabilme potansiyelde olduğu uyarısını bulundu.

Maruf, Kerkük'te tüm taraflara sağduyu çağrısı yaptı:

"Irak Anayasası'na göre Türkmen, Şii, Sünni, Kürt, Arap her kesim siyasi parti kurup her Irak kentinde ofis açabilir. Buna KDP de dahildir. Ama yaşanan bu hadise Kerkük’ü daha da siyasileştirdi. Bunun daha çok siyasileşmesi Kerkük halkına da olumsuz yansıyacaktır" dedi.

Türkiye’nin her zaman Türkmenlerin yanında olduğunu hatırlatan Maruf, Türkmenlerin de Irak’ta her zaman barıştan, ortak idareden, hak, hukuk ve adaletten yana olduğunu vurguladı:

"Barış ve ortak irade, Kerkük için çok önemlidir. Bunun için Kerkük'te Türkmen, Kürt, Arap, Hristiyan kardeşliğinin her şeyin üzerinde olması gerekir."

Türkmen Kalkınma Partisi Başkanı İlhanlı: Türkmenler iki taraf arasındaki çekişmeye alet olmamalı

Görüşlerini aldığımız Kürdistan Bölgesel Yönetimi Parlamentosu'ndaki Türkmen milletvekillerinden Muhammed İlhanlı ise ‘’Bu olay bizimle ilgili değil ve Türkmenlerin buna alet edilmeye çalışılması çok kötü’’ dedi.

Türkmen Kalkınma Partisi Başkanı Muhammed İlhanlı'ya göre Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki müzakerelerde, KDP’nin Kerkük’te fazla oy alması nedeniyle partinin kentte fiili olarak da varlık göstermesinin önünün açılması kararlaştırıldı.

İlhanlı, "Bu karar yavaş yavaş uygulamaya geçirildi, binanın devri de bu adımlardan biri" diye konuştu.

Arapların ve Haşdi Şabi milislerinin yaşananları seçimler öncesi propaganda malzemesi olarak kullanmak istediğini ve olayları bilinçli olarak sürdürmeye çalıştığını savunan İlhanlı, "Bazı Türkmenlerin de olaylara araç olmasından" rahatsız:

"Sanki Kerkük’teki Türkmenler de buna karşıymış gibi bir algı yaratıldı. Karargah binasının KDP’ye verilip verilmemesi meselesi hükümet, askeri güç ve KDP arasındaki bir meseledir. Federal mahkeme de kararı durdurdu ama bu duruma Türkmenlerin de alet edilmeye çalışılması kötü çünkü bu bizi ilgilendiren bir konu değil.

"Türkmenlerin etnik haklarını orada aramak, siyasi temsiliyetlerini Irak’ın genelinde savunmak yerine bu küçük meselelere Türkmenleri dahil etmek hiç uygun bir davranış olmadı. Türkmenler iki taraf arasındaki çekişmeye alet olmamalı."

Gazeteci Turhallı: Kerkük aslında İran'ın işgali altında

Erbil’de yaşayan gazeteci Ruken Turhallı ise 2017’den sonra Kerkük’te huzurun kalmadığını, şehirde devlet mekanizmasının işlemediği görüşünde.

Turhallı'ya göre Kerkük'teki son olaylarda, Haşdi Şabi üzerinden Irak ve Suriye’de kalıcı bir alan hakimiyeti kurmak isteyen ve bu gücünü kaybetmek istemeyen İran'ın payı çok fazla:

"Resmiyette atanmış vali, Irak ordusu şehre hakim görünüyor ama gerçekte durum öyle değil. Kerkük aslında İran tarafından işgal edildi, İran'ın işgali altında. İran, 2017’den beri Haşdi Şabi Türkmen ve Haşdi Şabi Şia’dan oluşan milis güçlerini oraya hakim kıldı. Yani Kerkük’te devlet yerine paramiliter güçler hakim olmaya başladı.

"Bu gerilimin ana sebeplerinden biri de, Kürtlerin Aralık'ta yapılacak seçimlerde sayısal üstünlük sağlayacak olması. Buna kesin gözüyle bakılıyor ve eğer öyle olursa Kerkük Valisi de çoğunluğu elde eden kesimden atanacak."

Kerkük'te bugüne nasıl gelindi?

Kerkük, Irak'ta en fazla petrol rezervine sahip ikinci şehir. Baas Partisi döneinde şehirde Araplaştırma politikası uygulandı, Kürtler ve Türkmenler bu politikadan zarar gördü.

2003 yılında ABD’nin Irak'ı işgali sonrası Kürtler Kerkük'e dönmeye başladı, şehirde nüfuzları arttı.

Irak Anayasası'nın 140. Maddesi, "tartışmalı bölge" olarak görülen Kerkük'ün geleceği için referandum yapılmasını öngörüyordu.

Söz konusu maddeye göre Saddam Hüseyin döneminde şehirden zorla göç ettirilen Kerküklüler evlerine dönecek ve kentte nüfus sayımı yapılacaktı.

Ancak Iraklı Kürtler 25 Eylül 2017'deki bağımsızlık referandumu sonrası Kerkük’te askeri ve siyasi güçlerini kaybetti. Şehirde kontrol, Irak ordusu ve Haşdi Şabi milislerine geçti.

Şehrin yönetimi de Irak merkezi hükümetine devredildi. Hükümet, Irak’ın güçlü Sünni Arap aşiretlerinden Cuburi'ye mensup Rakan Cuburi’yi kayyum vali olarak atadı.

Kürtlerin çekilmesiyle 16 Ekim 2017'de Kerkük’e giren Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri, KDP'ye ait binayı boşaltmış ve binayı Operasyonlar Komutanlığı Karargahı olarak kullanmaya başlamıştı.

BBC

Haşdi Şabi Kerkük Irak Dünya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title