Haberler

Akil İnsanlar Ege Heyeti'nin İkinci Durağı Denizli

Güncelleme:

Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti, Denizli'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle ilk toplantısını yaptı.

Tarhan Erdem gelemediği için heyete başkanlık yapan Avni Özgürel, Denizli'ye alkış almaya değil dinlemeye geldiklerini söylerken, katılımcılar çözüm sürecine destek verdiklerini, ancak bazı endişeleri olduğunu dile getirdi. Toplantıya 16 kuruluşun temsilcisi davet edilmesine rağmen 10 kuruluşun temsilcisi katıldı.

Özgürel, Türkiye'de birlik ve beraberliğin yeniden oluşması ve barışın kurulmasının önemine değinirken, süreçte aksilik yaşanmasının Başbakan'ın siyasi hayatının sonu olacağını söyledi. İlk toplantıdan çözüm süreciyle birlikte demokratik bir anayasanın yapılması talepleri öne çıktı.

Dedeman Otel'deki toplantı Ege Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Tarhan Erdem'in katılamaması nedeniyle Avni Özgürel'in başkanlığında yapıldı. Heyette bulunan Avni Özgürel, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hasan Karakaya, Fadime Özkan ve Fuat Keyman, toplantıya katılan 10 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin görüşlerini dinledi. 16 kuruluşun davet edildiği toplantıya 10 sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Toplantıya Türkiye Emekliler Derneği'nden Ali Oymak, Denizli Kültür ve Eğitim Vakfı'ndan Bekir Urganlıoğlu, Denizli Medya Derneği'nden Halit Peltek, Denizli Eğitim Gönüllüleri Derneği'nden Aydın Karaca, Armoni Hanımlar Derneği'nden Muradiye Koyu, Emekli Astsubaylar Derneği'nden Nihat Çavuşoğlu, Denizli Barosu'ndan 26 avukat adına Sevim Çakır Şimşek, Acıpayam Kültür Derneği'nden Hasan Hüseyin Gül, Kızılcabölüklüler Vakfı'ndan Erol Kes, Denizli Diş Hekimleri Odası'ndan Musa Akyol katıldı.

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri çözüm sürecine destek verdiklerini, ancak bazı endişeleri olduğunu dile getirdi. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Akil İnsanlar Heyeti'ne sürece katkı koydukları için teşekkür ederken, demokratik ve sivil anayasa taleplerini dile getirdi.

Açılış konuşmasını yapan Avni Özgürel, çözüm düşüncesinde Denizli'nin görüşlerini almaya geldiklerini söyledi. Dönemin, Cumhuriyet tarihi açısından yeni bir dönem olduğunu belirten Özgürel, "Bu dönem çok kritik. Hem kaygı var, hem destek var.

Bunların hepsini biliyoruz. Bizimle ilgili çeşitli rivayetler oluyor. Bu sürecin hoşumuza giden tarafları olabilir. Hoşumuza gitmeyen tarafları da olabilir. Biz bu konuda Denizlililerin ne düşündüğünü öğreneceğiz. Ancak bu konuda bazı sivil toplum örgütlerine katılmayın diye baskı yapılıyor. Toplantılara katılmaması, konuşmaması konusunda bu insanlar uyarılıyor. İnsan bilmediğinin düşmanı oluyor. Gelenleri cesaretinden dolayı kutluyorum" dedi.

"UMUTLA YOLA ÇIKTIK"

Heyet Genel Sekreteri Arzuhan Doğan Yalçındağ, Denizli'nin düşüncelerini almaya geldiklerini belirterek, "Umutla, iyi niyetle yola çıktık. Bu süreç başarılı olursa 30 yıldır akan kan duracak, milli birlik ve beraberliğimiz güçlenecek, kardeşlik duygularımızı yeniden yakalayacağız. Bu umutla yola çıktık. İkinci ziyaretimiz Denizli'ye. Biz buraya bir şey anlatmaya değil sizleri dinlemeye geldik" dedi.

Arzuhan Doğan Yalçındağ, ortak aklın sonucu getireceği bir süreç yaşandığını kaydederek, "Bu kadar hayati meselelerin yanında bir çok meselede bu forumları yaratabilmeliyiz. Bir çok meselede bu forumları yaratabilsek bütün meselelerimizi çözeriz. Bütün düşüncelerin farklılıkların ortaya konularak ortak aklın sonucu getireceği bir süreç yaşıyoruz. Başarıya ulaşmak bu süreçleri doğru uygulamaktan geçiyor. Fikir zenginliğimizi artırarak meseleleri çözelim" diye konuştu.

PROTESTOYU 26 AVUKAT DELDİ

Denizli Barosu'nun toplantıyı protesto ederek katılmayacağını açıklamasına rağmen avukat Sevim Çakır Şimşek salonda yerini aldı. Şimşek, 26 avukat arkadaşı adına toplantıya katıldığını ve barış sürecine destek verdiklerini söyledi.

Denizli Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Bekir Urganlıoğlu, toplantıya davet edilen sivil toplum kuruluşlarının katılmamasına tepki göstererek, "Böyle bir toplantıda bulunmaktan mutluyum. Bu kadar hazırlığa rağmen sivil toplum kuruluşlarının yetkililerinin burada olmayışını teessüfle karşıladığımı belirmek istiyoruz. Sizlere çok büyük haksızlık yapılıyor. Bizlerin düşüncelerini hükümete siz ileteceksiniz. Kanın durmasını biz de istiyoruz. Ülkenin kendi ekenomik büyümesine devam etmesini istiyoruz" dedi.

YENİ ANAYASA VE TÜRK MİLLETİ

Heyet üyesi Fuat Keyman, süreçle ilgili endişelerin ve iki ayrı Anayasa taslağı iddialarıyla ilgili bilgi kirliliğinin giderilmesi ve hükümetten rahatlatıcı açıklamalar gelmesi gerektiğini söyledi.

Keyman, "Bir AK Parti, bir Öcalan Anayasası var diye bir şey yok. Hükümetin bilgi kirlenmesini ortadan kaldırması lazım. Esas tartışmalar başkanlık sistemiyle ilgili ortaya çıkacaktır. Eleştirsek de konuşabiliyoruz, birbirimizi dinleyebiliriz. Bu kanın durması çok önemli. Bu grubun temel misyonu bunu sizlerle paylaşmak ve sizi dinlemektir. Üç dört aydır ölümler, şehitler, acılar yok. Bu olunca da Türkiye daha iyiye doğru gidiyor. Anayasa ile ilgili aramızda farklılıklar var. Türkiye'nin sorunlarını çözen anayasa istiyoruz. Yeni Anayasa taslağıyla ilgili endişeler var. Yeni Anayasa'nın giriş maddesinin Türk Milleti olacağını düşünüyorum. Önemli olan, bu süreç başarıya giderse silahlar susarsa, birlikteliğimiz çok daha güçlenecektir. Sürekli kimliklerimizden konuşmamız gerekmiyor. Ne kadar süreç başarıya ulaşırsa kimliklerimiz geriye gidecek ve yumuşayacağız" diye konuştu.

Denizli Diş Hekimleri Odası Başkanı Musa Akyol, Kürt sorununun çözülmesinin tüm sorunları çözmeyeceğini belirterek, Türkiye'de asıl sorunun demokratikleşme olduğunu belirtti ve çözüm sürecini demokratik, sivil bir anayasanın taçlandıracağını söyledi.

"GELECEĞE GÜVENLE BAKALIM"

Arzuhan Doğan Yalçındağ, yeni Anayasa sürecinin ayrı bir süreç olduğunu belirterek, "Anayasa süreci çok önemli süreç. Halkın görüşlerinin alınması çok önemli. Tüm demokratik konulara dokunan gerçek demokrasiyi yakalayabileceğimiz bir anayasa olması çok önemli. Umarım bundan sonra Türkiye'deki tüm kesimler sorunlara ortak uzaklıkta olup gerekli katkıyı yaparlar" dedi.

Arzuhan Doğan Yalçındağ, işsizliğin Türkiye'nin sorunu olduğunu, Güneydoğu'da insanların hem güvenlik, hem işsizlik sorunu yaşadığını belirterek, "İşsizlik Türkiye'nin her yerinde sorun ama Güneydoğu'da daha fazla sorun. Hem güvenlik sorunu var hem geleceğe umutlu bakamıyorlar. Yatırımlar gittikçe, iş sahibi, son 10 yılda kültürel açılımlarla ileriye bakan, kendini farklılaştırmayan, ayrımcılığı içinden atmış bir nesil büyüyecek diye düşünüyorum. Tarihi öğrenelim ama eskileri geride bırakalım hepimiz. Üstesinden gelmemiz gereken duygu bu. Onu geride bırakıp Türkiye'nin ilerisine bakıp o bölgede güvenliğin sağlanması, gençlerin ileriye daha güvenli bakması ciddi bir çözülme getirecektir inancındayım" dedi.

"BAŞBAKAN'IN SİYASİ HAYATININ SONU OLUR"

Armoni Hanımlar Derneği, Acıpayamlılar Derneği, Türkiye Emekliler Derneği üyeleri sürece destek verdiklerini, kanın durmasını istediklerini dile getirdi. Heyet Başkanı Avni Özgürel barış sürecinin milli bir proje olduğunu, Milli Güvenlik Kurulu'nda da görüşüldüğünü belirterek, sürecin olumsuz sonuçlanmasının Başbakan'ın siyasi hayatının sonu olacağını söyledi.

Özgürel, "Bu süreç Başkanlık sistemi için girilecek bir konu değil bu. Bir aksilik olursa bu Başbakan'ın siyasi hayatının sonu demektir. Bunu göz ardı etmememiz lazım. Bundan sonra onun da geri dönüşü yok, Öcalan'ın da yok. Geri dönüşü olmayan bir yoldayız. Bu noktadan sonra örgüt silahı elimize alıyoruz noktasına zor gelir, vazgeçtim noktası artık mümkün değil. İnşallah yanılmayız, inşallah o kötü beklentiler boşa çıkar. Kaygılar, endişeler haksız da değil. Bu süreç devam ettiğince göreceğiz" dedi.

TOPLANTI SONRASI

Heyet Genel Sekreteri Arzuhan Doğan Yalçındağ, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Daha önce İzmir'i ziyaret ettiklerini, ikinci toplantıyı Denizli'de yaptıklarını hatırlatan Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Temaslarımızda halkın, çözüm sürecinde, 'ki ben buna milli birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirme projesi' diyorum görüşlerini alıyoruz. Aslında tüm aklı selim insanlar huzur, barış ve kardeşlik ortamını destekliyor. Ama tabi soru işaretleri de var.

Daha çok bilgi sahibi olmak istiyorlar, tedirginlikleri var. Bu da çok doğaldır diye düşünüyorum. Yıllardır yaşanan bir travma var, acılar var, 30 yıldır bunların içindeyiz. Üç dört aydır da bir barış süreci konuşuluyor. Dolayısıyla insanların bu konuda soru işaretlerinin olması, tedirginliklerinin olması, daha çok bilgi sahibi olmak istemeleri çok doğal diye düşünüyorum. Ama aslında işin özünde herkes tabi Türkiye'de huzurun sağlanması, kardeşliğin sağlanması, ileriye bakılması, çatışmanın durmasını arzu ediyor, bizim gözlemlediğimiz bu" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Arzuhan Doğan Yalçındağ Denizli Türkiye Ege Politika Güncel Haberler

title