Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya'ya Silahlı Saldırı Davasında Tutuksuz Yargılanmak Üzere Serbest Bırakıldı

ZEHRA DEĞİRMENCİ/SİBEL KAHRAMAN

(BURSA)- Bursa'da Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya'ya silahlı saldırı gerçekleştirdiği suçlamasıyla yargılanan iki kişi, davanın ilk duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kararı değerlendiren Kaya, "Bizler mücadelemizi kamunun hakkını savunmak için yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Rantçılar kurşun sıktı diye bugün bu mahkemede hangi karar alınmış olursa olsun biz asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

İnşaat rantları ve kent suçlarına dair yaptığı haberlerle tanınan Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya, 13 Kasım tarihinde iş yerinden çıktığı esnada aracıyla seyir halindeyken silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırının ardından yürütülen soruşturmada Kaya'ya pusu kurarak saldıran ve daha önce de sabıka kayıtları bulunan Z.B. ve S.M. polis tarafından yakalanmış, savcılık tarafından tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından 'ev hapsi' şartıyla serbest bırakılmıştı. Kaya'nın avukatının itirazı sonrası iki şüpheli 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan Bursa Nöbetçi 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı.

Saldırı sonrası açılan davanın ilk duruşması bugün Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davayı Sınır Tanımayan Gazeteciler, akademik odalar, çevre örgütleri ve çok sayıda basın mensubu takip etti. Dava salonunda Yaman Kaya ve avukatı ile her iki sanık ve avukatları yer aldı. Sanıkların tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verildi.

"KARARI HUKUKEN ANLAMIŞ DEĞİLİZ"

Kararı değerlendiren Kaya'nın avukatı Dilan Firik Akkuş şöyle konuştu:

"Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanan iki sanık için ne yazık ki bugün tahliye kararı verildi. Kasten öldürme suçu katalog suçlardandır ve dosya kapsamında mevcut delil durumu, somut delil durumu, HTS kayıtları, PTS görüntüleri sanıkların birebir bu eylemi gerçekleştirdiklerini, sanıkların orada oldukları, sanıkların iştirak iradesiyle bu eylemi işledikleri kanıtlanmışken ilk celseden sanıkların tahliye kararı verilerek serbest bırakılmasını biz hukuken anlamış değiliz. Bu karara karşı savcılık tarafından bir itiraz edilecek mi? Edilmeyecek. Çünkü Sayın Savcımız da tahliye şeklinde mütalaasını verdi. Bu durum aslında rant çetelerini ödüllendirmektir. Bu tahliye kararı özgür basına, bir basın mensubuna karşı yapılan bu saldırıyı desteklemektir. Bu saldırının devamını gerçekleştirebilmeleri için bir kuvvettir. ve biz bunu kabul etmiyoruz. Mücadelemize devam edeceğiz. 2 Ekim duruşma günümüz. Bu mücadeleye katılmak isteyen herkesi de bekliyoruz."

"MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Silahlı saldırıya uğrayan Kaya ise, "Bizler mücadelemizi kamunun hakkını savunmak için yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Daha önce de söyledim, bir kez daha tekrar ediyorum. Rantçılar kurşun sıktı diye bugün bu mahkemede hangi karar alınmış olursa olsun biz asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bütün yolsuzlukları dile getirmeye devam edeceğiz. İnsanlar 10 bin liraya, 17 bin liraya hayatını sürdürmeye çalışırken, insanlık dışı koşullarda açlık sınırının çok çok altında rakamlarla hayata tutunmaya çalışırken, bazı çevrelerin şehirlerimizi talan ederek milyarlarca liralık haksız kazanç elde etmelerine karşı yazmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

"BURSA ADLİYESİ'NDEN TEKİN BİR HİSLE AYRILMIYORUZ"

Duruşmayı takip eden Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise kararı şu sözlerle değerlendirdi:

"Bugün mahkeme, tutuklu iki sanığın tahliyesine karar vererek bizce gazeteci haklarını geride bırakan ve kamuoyunu bilgilendirmek için onca risk alan medya temsilcilerini kendi kaderine terk eden, saldırganlarıyla bir kez daha sokakta yüz yüze bırakan bir karar almıştır. Sınır Tanımayan Gazeteciler için gazeteciler toplumun gözü kulağıdır. Toplumun nasıl bir kırılganlıkla, nasıl tehlikelerle yüzleştiğinin habercileridir. Dolayısıyla halkın haber alma kanallarını zorlayan, bunun için kendi canlarını ortaya atan gazetecileri korumak da yargı mekanizmasının ve emniyet teşkilatının da asli görevidir. Ne yazık ki bugün Bursa Adliyesi'nden tekin bir hisle ayrılmıyoruz. Çünkü iki sanığın tahliyesiyle birlikte tahliye kararı verilir verilmez oldukça rahatsız edici bir hava ortaya çıktı. Biz RSF olarak Yaman Kaya'nın yanında olmaya devam edeceğiz. Ancak burada sadece emniyet ve yahut yargı koruması da değil, burada aynı zamanda bir meslektaş koruması da görmek istiyoruz. Bursa özelinde bunun belli ölçülerde gerçekleştirildiğini görmekten memnunum. Ancak ulusal düzeyde Yaman Kaya gibi gazetecilerin ne gibi bir fonksiyon yerine getirildiğinin daha iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz davayı takip etmeye devam edeceğiz. Ancak gazeteci saldırganlarının tahliye edilmesi hiçbir toplum için bir güvence olmadığı gibi bugün Bursa medyası için de güvence değil. Dolayısıyla umarım bugünkü çelişkili hal, soruşturmanın genişletilerek daha ciddi boyutlara eriştirilerek, eğer bu iki sanık suça ortak olmadıysa kimlerin Yaman Kaya'ya güpegündüz silahla saldırdığının ortaya çıkması için bu soruşturmanın çok daha ciddi boyutlara getirilmesini istiyoruz."