Haberler

Yargıda Birlik Derneği Basın Toplantısı

Yargıda Birlik Derneği Başkanı Birol Kırmaz, Paralel Devlet Yapılanması'na karşı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) yürütülen faaliyetleri takip ettiklerini belirterek, "Ancak HSYK'nın Paralel Yapı'yla mücadele konusundaki çalışmalarının yeterli olmadığı kanısındayız. Bu çalışmaların, daha etkin, verimli olması konusunda hemfikiriz. İradesini başkalarının emrine tahsis etmiş olanların Türk yargısı içinde olmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Yargıda Birlik Derneği Başkanı Birol Kırmaz, Paralel Devlet Yapılanması'na karşı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) yürütülen faaliyetleri takip ettiklerini belirterek, "Ancak HSYK'nın Paralel Yapı'yla mücadele konusundaki çalışmalarının yeterli olmadığı kanısındayız. Bu çalışmaların, daha etkin, verimli olması konusunda hemfikiriz. İradesini başkalarının emrine tahsis etmiş olanların Türk yargısı içinde olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konunun takipçisiyiz" dedi.

Kırmaz, Dernek Başkanlık Divanı Üyesi Musa Heybet, üyeler Elif Aydan Bozfırat ve Turan Kuloğlu ile Hakimevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Birol Kırmaz, son HSYK seçimlerinden önce yaşananlara değinerek, "Bir yapı düşünün, ülkenin Genelkurmay Başkanını tutukluyor, ülkede aydın gördüğü birçok kişiyi sahte deliller üreterek 4-5 yıl cezaevinde tutuyor ve bunların hepsi yargı eliyle yapılıyor" diye konuştu.

Yargıda Birlik Derneği olarak, şeffaf, saydam ve samimi olduklarını söyleyen Kırmaz, "Biz ufkun ötesini gördük, bir araya geldik. Biraz daha geç kalsaydık belki daha kötü günler yaşardık" ifadelerini kullandı.

Özgürlük alanlarının kısıtlanmamasını, hukuk kurullarının objektif işlemesini, hukukun üstün olmasını kimsenin "dinleniyor muyum" endişesine kapılmamasını istediklerini belirterek, o dönemde üç buçuk yıl içinde 1 milyonun üzerinde telefon dinleme kararı alındığını, bu kararların altında da hakimlerin imzasının bulunduğunu anlattı.

Yargıya güvenin çok düşük olduğuna işaret eden Kırmaz, "Kendisi adına karar verdiğimiz milletimiz yargıya güvenmiyor, güven endeksi yerlerde" dedi.

Kırmaz, evrensel hukuk değerlerine sahip bir hukuk sisteminin inşasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını vurguladı.

Türk hukuk sistemindeki aksaklıkları, uluslararası camiaya yanlış şekilde aktaran yargı mensuplarının da bulunduğunu aktaran Kırmaz, bu algı yönetimini değiştirmek için yurt dışı faaliyetlere başladıklarını anlattı.

"Gücümüzü, milletten, halktan alıyoruz"

Birol Kırmaz, "Gücümüzü, milletten, halktan alıyoruz. Başka hizmet edecek yer görmüyoruz" dedi.

"HSYK'nın paralel yapıyla mücadele konusunda yaptığı soruşturmaların yetersiz görüldüğü" yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Başkan Kırmaz, "Ülkemizin enerjisin çeken bu yapıya karşı HSYK'nın yaptığı faaliyetleri takip ediyoruz. Soruşturmalar devam ediyor. Ancak HSYK'nın paralel yapıyla mücadele konusundaki çalışmalarının yeterli olmadığı kanısındayız. Bu çalışmaların, daha etkin, verimli olması konusunda hemfikiriz. İradesini başkalarının emrine tahsis etmiş olanların Türk yargısı içinde olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konunun takipçisiyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Kırmaz, "Yargıda Birlik Derneği'nin, Hükümet tarafından kurdurulduğu, Hükümet güdümünde çalıştığı" yönündeki eleştirileri de yanıtladı. Derneğin Türkiye için büyük şans olduğunu belirten Kırmaz, "İçimizde, hayatında iktidar partisine oy vermemiş, vermesi bundan sonra da mümkün olmayan arkadaşlarımız var. Önceliğimiz, bağımsız ve tarafsız yargı. Tarafsızlık devlete karşı tarafsızlığı da kapsar. Yargı sadece milletin tarafındadır, vatandaşın hakkını korur. Kimse vicdanını başkalarının emrine tahsis etmesin" dedi.

-"HSYK seçim sistemi, Türkiye şartlarına uygun değil"

Gazetecilerin soruları üzerine Başkan Kırmaz, HSYK seçim sisteminin Türkiye şartlarına uygun olmadığını söyledi. Kırmaz, hakim ve savcılara verilmiş hakkın kötüye kullanıldığını belirterek, Kurul'un, "Hakimler" ve "Savcılar" olarak ayrılması ve seçim sistemi yerine başka biri sistemin getirilmesi gerektiğini anlattı. Başkan Kırmaz, bu görüşlerini dernek adına değil, kendi şahsi görüşü olarak dile getirdiğini de aktardı.

Mevcut Anayasa'nın derhal değiştirilmesi gerektiğine de işaret eden Kırmaz, "Milli iradenin artık vesayet iradesinin üstüne çıkması ve milli iradenin hakim olduğu bir yeni anayasa yapılması lazım" diye konuştu.

Başkan Birol Kırmaz, Paralel Devlet Yapılanması'na dönük operasyonlarda bazı hakim ve savcılar hakkında tutuklama kararı verildiğinin hatırlatılmasına karşılık "Hiçbir hakim ve savcının tutuklanması bizi mutlu etmez. Başkasından aldıkları talimatlarla hüküm kuranlar, başka şekillerde hareket etmişlerdir. Hakim, bir dosyayı incelemeden karar veremez. Dosyayı incelemeden 65 kişinin tahliyesine karar veren bir hakim gün gelir yeni dosyayı incelemeden 65 kişinin tutuklanmasına karar verebilir. Hakimlik, savcılık sıfatını taşıdığı halde, başka saiklerle hareket eden, karar veren yüzlerce, binlerce hakim savcı var. Bunun vicdani mesuliyetini taşıyoruz. Bu kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

-"O cesaret o zaman gösterilemedi"

Dernek Başkanlık Divanı Üyesi Musa Heybet ise Yargıda Birlik Derneğinin oluşumu hakkında bilgi vererek, platform şeklinde yapılanan oluşumun, dernek haline geldiğini anlattı.

Farklı düşüncede, renkte, anlayışta hakim ve savcıların, o dönemdeki bazı yargılamalardaki tavır ve davranışlar nedeniyle bir araya gelerek bu platformu oluşturduğunu ifade eden Heybet, şöyle devam etti:

"Adalet Bakanlığı kadrolarına hep belirli yapının atanması, özel yetkili mahkemelerin hep belli yapının mensuplarından oluşması, yargının içinde belirli bir güce ulaşılması ve bu yapının yargıyı tamamen dizayn edecek hale gelmesi 2010 yılında yapılan HSYK seçiminden önce de görülüyordu. HSYK Teftiş Kurulu, özellikle belirli yapıdakilere toleranslı davranırken, hukukun üstünlüğünden ayrılmayacağını düşündükleri insanları, sicil notlarını düşürerek, haksız soruşturmalar yaratarak elimine etme, pasifleştirme yoluna gittiler. Bunların yanı sıra Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi kamuoyunun yakından takip ettiği davalardaki uygulamalar, yargılama usulleri, gözaltı şekilleri, bu yapının medya organlarındaki bu kişilerle ilgili masumiyet karinesini ihlal eden yayınlar bizi o dönemde son derece rahatsız etti ama o zamanlarda bu cesareti hakim ve savcılardan beklemek zordu, ya haksızlığa uğrayacağı ya haksız yere soruşturma geçireceği ya da bir şeye bulaştırılacağı korkusuyla. Kimse korkuyu eleştirebilir mi? O cesaret o zaman gösterilemedi. Bunu da normal karşılıyoruz."

"Özgürlüğümüz olmadan biz adalet dağıtamayız"

Yaşananlardan rahatsız olan hakim ve savcıların,  2010 HSYK seçimlerinden önce "düşünsel olarak" bir araya gelerek, kendi içlerinde, bu yapıdan rahatsızlıklarını paylaşmaya başladıklarını anlatan Heybet, 17-25 Aralık operasyonları öncesinde, bu belli yapıya mensup olmayan hakim ve savcılar arasında "Yargıda Birlik Platformu"nu oluşturma düşüncesinin başladığını vurguladı.

Heybet, "Artık bir çatı bekleniyordu. Herkes düşüncelerini paylaştı ve 'Yargıda Birlik Platformu' oluştu. Bunu birçok kişi mucize olarak görüyordu. Farklı dünyalardan, farklı hayat biçimlerinden arkadaşlar bir araya geldi, HSYK seçimlerine böyle girildi ve 'bağımsız aday' adı altında seçimlere giren cemaat yapılanması başarısız oldu. HSYK seçimlerini Yargıda Birlik Platformunun kazanması, tarihsel bir dönüm noktası oldu. İş ilişkilerini, özel hayatını sorgulayan, onları bir bakış altında tutan bir durum vardı. Bundan son derece rahatsızdık. 'Özgürlüğümüz olmadan biz adalet dağıtamayız' dedik ve yola çıktık" diye konuştu.

Musa Heybet, şunları kaydetti:

"Korku imparatorluğunu herkesin anlaması lazım. HSYK seçimleri öncesi, İzmir'deki platform toplantısına giderken herkes eşinden helallik aldı, 'soruşturma geçirebilirim, haksız iddialara uğrayabilirim' diye. Bizde bu yapı gibi maske yok. Bunların yüzünde maske var. Maske sahipleri 'biz buyuz' deme cesaretini bile gösteremiyor. Hakim, savcı net olur. Siyasal görüşüyle değil, kararıyla konuşur. Yaşanan travmanın kolay kolay atlatılması mümkün değil. Travmayı asıl yaşayanlar cezaevlerine girdiler ama hakim ve savcılar da farklı boyutlarda travma yaşadılar. Yargıda Birlik, hakim ve savcılar için büyük bir özgürlük alanı yarattı. Artık bu korku dağları kırılmaya başladı.

Bunlar her türlü kılığa, her türlü şekle giren bir insanlar topluluğu. Belirlemesi çok kolay değil. Devlet güçlü olmalı. Kurumlar, kanunlar ve normlarla yürümeli. Kamu görevlileri, Anayasa ve yasalar nasıl emrediyorsa ona göre faaliyet göstermeli. Yargıda Birlik Derneği olarak devletin bütün organlarından beklentimiz, Anayasa ve yasal sınırlar içinde herkesin faaliyetini yürütmesidir. Bu yapının belirlenmesi için soruşturmaları korkmadan yapmaları, korkusuz davranmaları gerekir. Kim suç işlemişse adalet önüne çıkması zorunludur. Siyaset gelir geçer, ama devlet mutlaka var olur. Yargısı zayıf olan devletlerin ayakta kalma şansı yoktur. Sadece liyakata önem veren, işi ehline teslim eden, hukuk neyi emrediyorsa onu yapan bir yönetim anlayışı bekliyoruz."

-"Hükümet ya da Cumhurbaşkanından talimat alan bir durumumuz asla yok"

"AK Parti iktidarı tarafından kurdurulan bir oluşum" olarak algılanmaktan rahatsız olduklarını söyleyen Heybet, bu algının özellikle paralel yapı tarafından yaratılmaya çalışıldığını belirtti.

"Hükümet ya da Cumhurbaşkanından talimat alan bir durumumuz asla yok. Biz böyle bir algıyı baştan reddediyoruz. Siyasetle iştigal edersek bizi uyarın. Milletiyle kavga eden bir yargı istemiyoruz" diyen Heybet, Paralel yargı mensuplarının yaptığı dezenformasyon nedeniyle böyle bir algı oluşturulduğunu söyledi.

Heybet, Paralel Devlet Yapılanması'na mensup hakim ve savcılarla ilgili soruşturmaları da değerlendirirken, "Bir örgüte bulaşan, yapılan soruşturma sonucunda adalet hizmeti veremeyeceğine kanaat getirilenler bu meslekten alınsın. Korkuya karşıyız. Korkudan çok çektik. Kimse bizim yüzümüzden korkmayacak. Hürriyetin ne olduğunu çok iyi anladık. Kimsenin hürriyetinin kısıtlanmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

YARSAV üyesiydim

Dernek üyesi Elif Aydan Bozfırat da derneğin kuruluşu aşamasında kendisinin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) üyesi olduğunu belirterek, "Kurduğumuz YARSAV ile bugünkü YARSAV'ın aynı olmadığı kanaatine vardım. YARSAV içinde cemaatçi olduğunu bildiğim üyelerin bulunduğunu gördüm. Yönetim kadrosunu ayrı tutarak söylüyorum. Artık Yargıda Birlik Derneği çatısı altında olmaktan gurur duyuyorum" dedi.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Irak'taki Şii Milis Gücü Haşdi Şabi'ye Hava Saldırısı Düzenlendi E Devlet çöktü mü Son Dakika? E Devlet'te sorun mu var 20 Nisan Cumartesi 2024 20 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 20 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 20 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 20 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 20 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 20 Nisan 2024 Resmi Gazete ATAMA KARARLARI! Bugünün kararları neler? 20 Nisan Resmi Gazete yayımlandı! 32266 sayılı Resmi Gazete atamalar listesi! 20 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 20 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! 22 Nisan Pazartesi günü okullar tatil mi, yarım gün mü? 20 Nisan Cumartesi Sayısal Loto çekiliş sonuçları açıklandı mı? Sayısal Loto sonuçları saat kaçta açıklanacak? Sayısal Loto CANLI izle! Sadettin Saran kimdir, serveti ne kadar? Sadettin Saran aday mı? Sadettin Saran Fenerbahçe başkanlığına aday oldu mu?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title