Haberler

Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Ergenekon Suçlaması ve 'uçan Yalancı' Sözlerini Yargıya Taşıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisini Ergenekon'la ilişkilendiren, kendisine 'Yürüyen yalancı', 'Uçan yalancı' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında dava açacaklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisini Ergenekon'la ilişkilendiren, kendisine 'Yürüyen yalancı', 'Uçan yalancı' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında dava açacaklarını söyledi.

Partisinin Balıkesir'in düzenlediği miting için Edremit'e gelen Kılıçdaroğlu geceyi Güre Beldesi'nde geçirdi. Kılıçdaroğlu sabah otelde basın mensuplarının çeşitli sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın "O SSK'yı yönetemedi, ülkeyi nasıl yönetecek?" eleştirilerini gündeme getirmesi üzerine şunları söyledi:

"Gelsin karşıma, oturalım konuşalım. Sadece SSK'yı konuşalım. Gelebilir mi, gelemez. Çünkü bilgi fukarası. Bilgisi yok. SSK'nın 1976'da açık verdiğini sayın Başbakan biliyor mu, bilemez. Cahil adamlar bilemezler, onlar sadece iftira atarlar. "

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın CHP'yi Ergenekon'la ilişkilendirmesi ile ilgili bir soruya da "Bu konuda dava açacağız. Bizi, CHP'yi çete olarak tanımlayan Başbakan hakkında dava açacağız. Gelsin mahkemede ispat etsin" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu Başbakan'ın kendisine yönelik 'Yürüyen yalancı', 'Uçan yalancı' sözlerinin de anımsatılması üzerine bu konuyu da yargıya taşıyacaklarını açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ak Parti listesine alınmayan bakanlarla ilgili soruya da şu karşılığı verdi:

"Bazı bakanların yolsuzluk yaptığı için listeye konmadığını söyleyen kim? Başbakan. Eğer cesaretleri varsa niye Başbakan'a sormuyorlar? Onurları varsa gider Başbakan'ın yakasına yapışırlar. 'Sen beni yolsuzluk yaptığım gerekçesiyle listeye koymadın. ya sen yolsuzluk yapıyorsun ya ben yapmıyorum' demeleri lazım. Bunu söylemeye cesaret edemiyorlar, gelip bana 'Benim dürüst olduğumu söyle' diyorlar. Ben niye onların dürüst olduğunu söyleyeyim. "

EDREMİT'DE MİTİNG

Kılıçdaroğlu bugün saat 11. 00'de Edremit Şehit Hamdi Bey Meydanı'nda yaklaşık 5 bin kişiye hitap etti. 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, dün Tunceli'de olduğunu anımsatırken, "Tuncelililer'in size selamı var" dedi. CHP İl Başkanı Sıtkı Gider, Balıkesir milletvekili adayları Namık Havutça, Nedret Akova, Haluk Ahmet Gümüş, Ahmet Akın, Hasan İşgüzar, Hüsnü Erol, İrfan Barış, Ömür Boyuer, CHP'li ilçe ve belde belediye başkanlarının kendisine eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:

"Size Ak Parti'yi anlatmayacağım. Siz Ak Parti'yi benden iyi biliyorsunuz. Edremit Körfezi'ndeki vatandaşlar olağanüstü güzel bir yerde yaşıyor. Ancak sizi tehlikeler de bekliyor. Birinci tehlike 'Kazdağları'nda altın var. Biz Kazdağları'nı yokedeceğiz, altın istiyoruz' diyorlar. Siz buna razımı mısınız? Hayır biz de razı değiliz. Burası bir doğa harikası, bir oksijen deposu, dünyanın her tarafından insanlar buraya geliyor. Burası yok edilirse dünyada her taraftan insanlar buraya nasıl gelsin? Milli parkların korunması lazım. Arama verilemez orada. Ama Güre Belediye Başkanımız Kamil Saka 'Hangi koordinatlarda arama izni verdiniz' diye defalarca bilgi istedi. İzin vermiyorlar, cevap da vermiyorlar. Cevap vermemeleri ne demektir? Yasa dışı işlem yaptıklarını itiraf etmektir. 12 Haziran'da Ak Parti'ye oy verirseniz, Kazdağları'nı unutun. Eğer Kazdağları kalsın istiyorsanız sırtınızı Ak Parti'ye dönüp karşınızda altı oku göreceksiniz. Türkiye rahat bir nefes alsın diye Ak Parti'yi 12 Haziran'da sandığa gömeceksiniz, Cumhuriyet Halk Partisi'ne rahatça 'evet' mührünü basacaksınız. Sadece CHP için değil Kazdağları için bunu yapacaksınız. "

BUNLAR VİCDANSIZ

Körfez'deki zeytincilikle ilgili sorun ve tehlikelere de dikkat çeken Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zeytin dünyanın her tarafında barışın simgesi olarak bilinir. Zeytin dalı barış ve huuzurun sembolüdür. Nuh'un gemisine bile güvercin zeytin dalı ile geldi. Onun için diyoruz ki zeytinin korunması lazım. Dünyanın her tarafında zeytin üreticisi teşvik edilir. Avrupa Birliği'nde zeytin üreticisine 2. 5 euro teşvik veriliyor. Bizde 28 kuruş, hadi bilemediniz yuvarlak olarak 50 kuruş. Allah aşkına 2. 5 euro nerede 50 kuruş nerede? Vicdansız bunlar vicdansız. Zaten vicdanları olsa 'Elalem zeytinciye dünyanın parasını veriyor, biz de zeytin üreticimizi destekleyelim' derler. Benim sizlere önerim. Evinizde zeytinyağı kullanın. En güzel yağ, en duru yağ. Bunu kullanacak ve zeytinyağı üreticisini de destekleyeceğiz. Arkadaşlar rakam hazırlamışlar. Onları size okuyacağım. 1 litre mazot 1. 35 TL'den 3. 57'ye çıkmış, arada ciddi zam var. 1 litre zeytinyağı 3 TL'den 3. 50 TL'ye çıkmış. 50 kuruş zam var. Birisinde yaklaşık 2. 5 TL zam var, zeytinyağına gelince 50 kuruş zam var. Şimdi vicdanı bir kez daha soralım. Bu fiyatlarda vicdan var mı? Bu fiyatta üreticinin alınteri var mı? Emeğin hakkı var mı? Ama Ankara'da beyefendiler oturuyorlar. Şimdi zeytin üreticisine 'Bize oy verin' diyecekler. Verecek mi zeytin üreticisi? Zeytin üreticisi oy vermezse Ak Parti dersini çalışır. O zaman ne diyeceğiz. Bu sefer 2011'den itibaren muhalefete ders vereceğiz. Bir muhalefete izin ver bakalım. "

BAŞINIZA RECEP BEY DÜŞMESİN

Miting alanındaki 'Silkele Kemal Abi kaçacaklar' yazılı pankarta dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Vallahi ben kendi adıma gövdesini sallıyorum. Dallarını da silkelemeyi size bırakıyorum. Dallarını da siz silkeleyin. Sadece burada değil Edirne'de, Hakkari'de, Diyarbakır'da, Mardin'de, Trabzon'da Ordu'da, Çankırı, Çorum'da, Antalya'da, Mersin'de her yerde dalları silkeleyin. Ama bir şeyi unutmayın. Efendim dallarını silkeleyince meyve düşer diye beklemeyin. Dikkatli olun başınıza Recep Bey düşebilir" diye konuştu.

KORKUYOR KARŞIMA ÇIKAMIYOR

Miting alanındaki 'Onlar Kemal'den korkarlar' yazılı pankarta göndermede bulunan Kılıçdaroğlu, "Zaten korkuyorlar. Korkunun ecele faydası var mı? Korkuyor, karşıma çıkamıyor. Ne diyeyim ben ona. Atıp tutuyorsun. Dünyanın bütün ülkelerinde liderler çıkarlar, meydanlara, televizyonlara, kapalı spor toplantılarına, partilerini konuşurlar millet de değerlendirir ona göre oy verir. 'O çırak ben ustayım' diyor, 'Ben onun karşısına çıkmam' diyor. Bunu siyaset açısından söylüyorsa eyvallah, ben ona göre yeni siyasetçiyim. Kaşarlanmadım. Temiz siyasetçiyim. Düzgün adamım ben. Her meydanda çağrıda bulunuyorum gel karşıma. Ama dedim ya tek başına bilgisi yetersizdir, al bakanlar kurulunu yine gel. Tek başıma çıkacağım karşına, tek başıma. Gelince ne olur biliyor musunuz? Millet kim usta kim çırak o zaman anlayacak. Onun için korkuyor" diye konuştu.

Miting alanındaki 'Emekli emeklemesin, yasa beklemesin' yazılı pankarta da dikkat çeken CHP lideri, "9 milyon emeklinin oyunu istiyorum. Emeklinin hakkını en çok ben savunuyorum. Emekli milli gelir artışından pay alsın diyorum. Emekliye intibak yasası çıksın diyorum. Emekli bu ülkede birinci sınıf yurttaş gibi kahveye gidip çayını içmeli. Biliyor musunuz? Kırıkkale'de bir emekliler parkı var. Kahveye gidip çay içemiyorlar, maddi durumu iyi olmayan emekliler o parka gidiyorlar orada sohbep ediyorlar" dedi.

'Okudum öğretmen oldum, şimdi pazarda limon satıyorum. Hayaldi gerçek oldu' yazılı pankartı gören Kılıçdaroğlu, atanamayan öğretmen kavramı olmayacağını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne istediğimizi yıllarca önce Nazım Hikmet'in 'Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe' sözleriyle anlatığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini "Mayıs ayındayız. 6 Mayıs, 3 fidanımızın askeri cunta tarafından idam edildiği tarih. Geçmişte onlar kimseyi öldürmediler. Onların bir tek arzusu vardı Türkiye bağımsız olsun. Aynı arzuyu, aynı bağımsızlık talebini biz her gün yineliyoruz. Çünkü biz demokratız. Çünkü biz özgürlükten yanayız" diyerek tamamladı. - Balıkesir / Edremit

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

title