Arefe günü oruç tutulur mu? Zilhicce 9. günü oruç tutulur mu?

Arefe günü oruç tutulur mu? Zilhicce 9. günü oruç tutulur mu?
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Kurban Bayramı yaklaşırken dini sorular da gündemin en çok merak edilen konuları arasında yerini aldı. Bunlardan biri de "Arefe günü oruç tutulur mu?" sorusu oldu. Peki, Arefe günü oruç tutulur mu? Zilhicce 9. günü oruç tutulur mu? İşte detaylar...

Hem ibadetlerini eksiksiz yerine getirmek isteyen Müslümanlar hem de dini hassasiyeti olan vatandaşlar, arefe günü oruçla ilgili hükmü araştırıyor. Özellikle Kurban Bayramı arefesi olan Zilhicce'nin 9. günü, İslam'da faziletli günlerden biri kabul ediliyor. Bu nedenle "Arefe günü oruç tutulur mu?" sorusu, hem sünnet ibadetleri yerine getirmek hem de bu özel günde sevap kazanmak isteyenler için önem kazanıyor. Peki, Arefe günü oruç tutulur mu?

AREFE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?

Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir. İsteyen tamamını tutabileceği gibi birkaç gününü de tutabilir.

Zilhicce'nin dokuzuncu günü olan Arefe gününün dinde önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak "Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret olacağını Allah'tan ümit ediyorum." (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurmuştur. Fakat hacda olanların, yapacakları ibadetleri aksatmamaları, sıkıntı ve hâlsizliğe düşmemeleri gerekçesiyle Arefe günü oruç tutmamaları daha uygundur (Ebû Dâvûd, Savm, 63 [2440]; İbn Mâce, Sıyâm, 40 [1732]).

ORUÇ TUTULMASI YASAK OLAN GÜNLER HANGİLERİDİR?

Dinimizde, oruç tutmanın emredildiği veya tavsiye edildiği günler olduğu gibi oruç tutmanın yasaklandığı veya hoş karşılanmadığı günler de vardır. Yasağın mahiyetine ve ağırlık derecesine göre, bugünlerin bir kısmında oruç tutmak haram veya tahrîmen mekruh, diğer bir kısmında ise tenzîhen mekruhtur.

Oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında bayram günleri gelir. Hz. Peygamber (s.a.s.) iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki, birisi Ramazan Bayramının birinci günü, diğeri Kurban Bayramı günleridir (Buhârî, Savm, 66-67 [1990-1991, 1993]; Müslim, Sıyâm, 138-139 [1137-1138]). Ramazan Bayramının sadece birinci gününde ve Kurban Bayramının dört gününde oruç tutmak yasaktır (Mevsılî, el-ihtiyâr, 1/125-126). Bu günlerde oruç tutmanın yasak oluşunun nedeni, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmalarıdır. Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah (c.c.) için tutulan orucun arkasından verilen bir "genel iftar ziyafeti" hükmündedir. Bundan dolayı, ona "fıtır/iftar bayramı" denilmiştir. Ramazan Bayramının ilk günü bu yönüyle bir aylık Ramazan orucunun iftarı olmaktadır. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah'ın (c.c.) sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki bunun en azından edep dışı olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği Kurban Bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah'ı anma günleri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 144 [1141]).

Hacıların, oruç tuttukları takdirde güçsüz ve yorgun düşme ihtimalleri bulunduğu takdirde, Zilhiccenin 8. "terviye" ve 9. "arefe" günlerinde oruç tutmamaları daha uygun olur. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), arefe günü Arafat'ta olanların oruç tutmalarını yasaklamıştır (Ebû Dâvûd, Savm, 63 [2440]; İbn Mâce, Sıyâm, 40 [1732]). Çünkü hac ibadetini yaparken daha zinde ve canlı olmaları, öncesinde nâfile oruç tutmuş olmalarından daha hayırlıdır.

Bunların dışındaki bazı günlerde oruç tutmak ise çeşitli sebeplerle mekruh sayılmıştır. Mesela; sadece âşûrâ gününde (Muharrem ayının 10. gününde) oruç tutmak, Yahudilere benzemek ve onları taklit etmek anlamını içerdiği için mekruh görülmüştür (Müslim, Sıyâm, 133 [1134]).

Şek günü (Şaban ayının sonuna gelip, Şaban'dan mı yoksa Ramazan'dan mı olduğunda şüphe edilen gün) oruç tutmak mekruhtur. Hz. Peygamber (s.a.s.) Ramazan'ı bir veya iki gün önceden oruç tutarak karşılamayı yasaklamıştır (Buhârî, Savm, 14 [1914]; Müslim, Sıyâm, 21 [1082]).

İki veya daha fazla günü, arada iftar etmeksizin birbirine ekleyerek oruç tutmak mekruhtur. Buna visal orucu (savm-i visal) denir. Hz. Âişe'nin belirttiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) visal orucu tutmalarını yasaklamış; kendisinin bu şekilde oruç tuttuğu hatırlatılınca da "Ben sizin gibi değilim; beni Rabbim yedirir, içirir." (Müslim, Sıyam, 61 [1105]) diye cevap vermiştir.

BAYRAM GÜNLERİNDE ORUÇ TUTULUR MU?

Bayram günleri, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelir. Ramazan Bayramının birinci gününde ve Kurban Bayramının dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/125-126; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 2/375). Bugünlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmasından dolayıdır. Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir "genel iftar ziyafeti" hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona "fıtır bayramı (iftar bayramı)" denilmiştir. Ramazan Bayramının ilk günü, bir aylık Ramazan orucunun iftarı anlamına gelir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah'ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bunun yakışıksız bir davranış olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği Kurban Bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah'ı anma günleri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 144 [1141]).

Haberler.com / Gündem
title