AB Düzenlemesi Tarayıcı Rekabetini Artırıyor: Türkiye DMA Deneyiminden Ne Öğrenebilir?

AB Düzenlemesi Tarayıcı Rekabetini Artırıyor: Türkiye DMA Deneyiminden Ne Öğrenebilir?
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Avrupa'dan gelen yeni veriler, rekabeti teşvik eden düzenlemelerin dijital pazar üzerindeki dönüştürücü etkisini ortaya koyuyor. AB'nin kısaca "DMA" olarak da bilinen Dijital Piyasalar Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından, büyük mobil platformlardaki alternatif tarayıcılar benzeri görülmemiş bir büyüme kaydetti.

Uluslararası bir tarayıcı şirketi, iOS üzerindeki aktif kullanıcı tabanının Avrupa genelinde iki yıl içinde neredeyse üç katına çıktığını, bazı ülkelerde ise bu artışın beş kata kadar ulaştığını duyurdu. Şirket, bu yükselişi iki temel faktöre bağlıyor: Kullanıcıları varsayılan tarayıcıyı bilinçli şekilde seçmeye yönlendiren "seçim ekranı" zorunluluğu ve AB'nin geçmişte mevcut hizmetleri kayıran münhasır anlaşmaları kısıtlamasının ardından oluşan daha eşit bir rekabet ortamı. Bu kullanıcı artışı, geçmişte ön-yükleme anlaşmaları ve dağıtım sözleşmeleriyle şekillenen pazarlarda tüketicilere şeffaf seçenekler sunmanın güçlü etkisini gösteriyor.

Dijital Tekellere Karşı Küresel Mücadele

AB bu konuda yalnız değil. ABD, Birleşik Krallık, Japonya, Güney Kore ve Hindistan da önde gelen arama ve mobil platform sağlayıcılarının hakimiyetini mercek altına aldı. Son gelişmeler arasında, ABD Adalet Bakanlığı'nın bazı münhasır gelir paylaşımı anlaşmalarını yasaklamayı da içeren güçlü yaptırımlar talep etmesi, Avrupa Komisyonu'nun haber yayıncılarının sıralanması konusunda yeni adımlar hazırlaması, Japonya'nın 2025 sonlarına doğru DMA benzeri bir yasayı yürürlüğe koymaya hazırlanması, Güney Kore'nin ise arama ve mobil işletim sistemlerindeki tekelleşme girişimleri nedeniyle ceza kesmesi yer alıyor. Bu bölgelerin tamamında düzenleyiciler rekabeti teşvik etmenin, yüzeysel değil yapısal müdahaleleri gerektirdiği kanısında birleşiyor.

Türkiye'nin Kendi Reformları Devrede

Türkiye'de de benzer sorunlara karşı çözüm aranıyor. Son yıllarda Rekabet Kurumu, rakip uygulama ve hizmetlere getirilen kısıtlamalar başta olmak üzere baskın dijital platformlara yönelik yedi soruşturma başlattı. Uluslararası eğilimlere paralel olarak Türkiye, güçlü dijital platformları düzenlemeyi ve arama, tarayıcılar, reklam araçları gibi alanlarda alternatifleri teşvik etmeyi amaçlayan Rekabet Kanunu değişikliklerini hazırladı. Taslak düzenlemenin en önemli unsurlarından biri, AB, Japonya, Rusya ve Kazakistan'daki uygulamalara benzer bir seçim ekranı mekanizması.

Seçim Ekranının Uygulaması

Küresel araştırmalar , tarayıcı seçim ekranlarının kullanıcı davranışını anlamlı şekilde değiştirebildiğini gösteriyor. 12 ülkeyi kapsayan bir çalışma, tarafsız bir seçim ekranı sunulduğunda kullanıcıların yaklaşık %25'inin baskın olmayan bir arama motorunu tercih ettiğini ortaya koyuyor. ABD'deki deneyler de yapısal engeller kaldırıldığında kullanıcıların alternatif arama seçeneklerini daha kolay benimsediğini gösteriyor. Gerçek uygulama örnekleri de bulguları doğruluyor. Rusya'da seçim ekranının devreye alınmasının hemen ardından, ikinci en büyük arama hizmetinin Android cihazlardaki pazar payı ilk kez %49 'a kadar yükseldi. Kazakistan'da ise Android kullanıcılarının %17 'si, ön yüklü seçenek yerine farklı bir arama motorunu tercih etti.

Artan rekabet, genel dijital ekosistem üzerinde olumlu bir etki yaratıyor. Rekabet içindeki şirketler, ürünlerinin yerelleştirilmesine, Ar-Ge'ye ve altyapı yatırımlarına daha fazla kaynak ayırmaya başlıyor. Bu sonuçlar dijital gelişimi kolaylaştırıyor ve hem kullanıcılar hem işletmeler için yeni fırsatlar yaratıyor.

Avrupa'da yaşananlar, düzenleyici adımların dijital piyasaları nasıl yeniden şekillendirdiğine dair net bir örnek sunuyor. Türkiye kendi reformlarını ilerletirken, küresel çapta ortaya konan sonuçlar; seçim ekranı gibi araçların uygulanmasının ve münhasır anlaşmaların sınırlandırılmasının rekabeti önemli ölçüde artırabileceğini gösteriyor.

Mevcut durumun korunmasının sonuçları arasında tüketici seçeneklerinin azalması, inovasyonun yavaşlaması, özellikle KOBİ'ler için – özellikle reklamcılık alanında – maliyetlerin artması, kamu sektörünün dijital altyapısındaki stratejik kırılganlıklar ve yabancı teknoloji yatırımı açısından kaçırılan fırsatlar bulunuyor. Buna karşılık, dijital pazar düzenlemelerini zamanında uygulayan ülkelerin, kullanıcı tercihinde, rekabette ve yerel inovasyonda ölçülebilir kazanımlar elde ettiği görülüyor.

Haberler.com / Teknoloji
title