TÜM KATEGORİLER
Tarihi İpek Yolu'nda yer alan "Taşhan" yeniden ticaretin merkezi olacak
Osmanlı Dönemi'nde Bağdat-İstanbul yolunda konaklama ve ticaret merkezi olarak kullanılan 7 kervansaraydan biri olan Tarihi İpek Yolu'ndaki Taşhan, yenilenip aslına uygun şekilde ticaret merkezi olarak hizmet verecek.
Osmanlı Dönemi'nde Bağdat- İstanbul yolunda konaklama ve ticaret merkezi olarak kullanılan 7 kervansaraydan biri olan Tarihi İpek Yolu'ndaki Taşhan, yenilenip aslına uygun şekilde ticaret merkezi olarak hizmet verecek.
Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde Osman Gazi'nin silah arkadaşlarından Köse Mihal'in torunu Mihal Bey tarafından yaptırılan ve ilk dönem Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Taşhan'ın çevresi, restorasyon ve sağlıklaştırma çalışmaları sonrasında ticaret merkezi olarak vatandaşlara hizmet edecek.
Gölpazarı Belediye Başkanı Hayri Suer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçedeki kervansarayın yeniden ticaretin merkezi olarak hizmete sunulacağını söyledi.
"Taşhan'ın karşısında bir bedesten yani Osmanlı Çarşısı yapacağız"
Osmanlı Çarşısı kurulumu gibi çalışmaların tamamını Taşhan çevresinde düzenleyeceklerini ifade eden Suer, "Burası aslında bir kervansaray, ticaret hanı. Bu handan 7 tane var. Bunlar; Mihalhan, Vezirhan, Taşhan, Katırhan, Çayırhan ve Nallıhan. O dönemin şartlarında bu hanlar, aralarında birer günlük yol mesafesi olan hanlar olarak, konaklama ve dinlenme yeri olarak inşa edilmiş." dedi.
Suer, ilçenin tarihi ve kültürel zenginliği olarak gördükleri Taşhan'ın çevresinde yapacakları restorasyon, sokak sağlıklaştırma, çevre ve meydan düzenlemesiyle turizme katkı sağlamasını hedeflediklerini söyledi.
Suer, şöyle devam etti:
"Proje ile Taşhan'ın bulunduğu alanda büyük bir meydan yapacağız, bu ilin en büyük meydanı olacak. Buradaki tarihi evlerimizi aslına uygun olarak restore edeceğiz. Taşhan'ın karşısında bir bedesten yani Osmanlı Çarşısı yapacağız. Proje tamamlandıktan sonra buraya gelen vatandaşlarımız tarihte keyifli bir yolculuk yapmış olacak."
Bölgenin, Osmanlı'nın kuruluş toprakları olması dolayısıyla farklı bir hassasiyet yaşadıklarını vurgulayarak "Ecdadımızın torunları olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Osmanlı'dan kalan eserler bizim için çok daha önemli." değerlendirmesinde bulundu.
