Haberler

Karakolda hayatını kaybeden Birol Yıldırım'ın ölümüne ilişkin dava ağır caza mahkemesine devredildi

Güncelleme:

ESENYURT Polis Merkezi'nde 6 Haziran günü 'fenalaşarak' hayatını kaybeden bir güvenlik şirketinin müdürü Birol Yıldırım'ın (42) ölümüne ilişkin 12 sanıklı davada komiser yardımcısı tutuklu sanık İsmail A. S.

ESENYURT Polis Merkezi'nde 6 Haziran günü 'fenalaşarak' hayatını kaybeden bir güvenlik şirketinin müdürü Birol Yıldırım'ın (42) ölümüne ilişkin 12 sanıklı davada komiser yardımcısı tutuklu sanık İsmail A. S. suçlamaları kabul etmediğini belirterek "Maktuldeki yaralanmalar sitedeki kavgadan dolayıdır muhtemelen, biz yapmadık. Şahıs sandalyeye tekme atınca ben de şahsın ters kelepçelenmesi emrini verdim" dedi. Olay yeri raporunda da geçen 'ıslatarak dövdüler' iddiasına ilişkin ise sanık İsmail A.S. karakoldaki sebil ve çay ocağının su sızdırdığı savunmasında bulundu. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek 'Ağır işkence' suçu işlendiği gerekçesiyle dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine devretti.

Büyükçekmece 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya komiser yardımcısı olan tutuklu sanık İsmail A. S. cezaevinden getirilirken 11 tutuksuz sanık, Maktul Birol Yıldırım'ın ailesi ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşma salonunun küçük olması sebebiyle müşteki ile sanıklar yan yana durmak zorunda kalırken, sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı görüldü.

"MAKTULDEKİ YARALANMALAR SİTEDEKİ KAVGADAN DOLAYIDIR"

Tutuklu sanık İsmail A. S., duruşmadaki savunmasında kendilerine bir polis memurunun yaralandığına ilişkin anons geldiğini, olay yerine gittiklerinde polis memurunun darbedilmesi üzerine Barış Uysal ve oğlu Alihan Uysal'ı gözaltına aldıklarını anlattı. Karakolun bahçesine çıktıklarında maktul Birol Yıldırım'ın kendilerinden önce karakola geldiğini belirten sanık İsmail A.S., "Şahıs alkollüydü, bağırıyordu. 3'üncü kez bağırmaya başlayınca ben de onu uyardım. Şahıs bu defa da bize yükseldi. Bağırma, tehdit etme dedim, karakolu terk et dedim. Sonra bize tekrar tehditlerde bulundu. Daha sonra maktulü kolundan tutup nizamiyenin içine aldım. Muhafaza odası doluydu yemekhane diye tabir edilen bölüme aldık. Ben odaya girdikten 39. saniye sonra odadan çıktım. O odaya gece boyunca 5-6 defa girmişimdir. Baba, oğuldaki ve maktuldeki yaralanmalar sitedeki olaydan dolayıdır muhtemelen, biz yapmadık. Şahıs sandalyeye tekme atınca ben de şahsın ters kelepçelenmesi emrini verdim. Kelepçeyi başka bir insana, çevresine zarar vermemesi için taktik, önden takılması güvenliğin sağlanması için yeterli değildir. Ben odadan çıktıktan 22- 23 dakika sonra şahsın yere düştüğünü görmüşler. Ben bu sırada yan odada arbede esnasında yaşanmış olan kargaşa nedeniyle elimde oluşan şişliğe pansuman yapıyordum. Gittiğimde şahıs nefes alıyordu, biz 112' yi aradık, kendimizce müdahalede bulunduk. Bu olay yaşandıktan 3 dakika sonra şahsın ex olduğunu söylediler. Şahıslar odadan çıkartılırken kravatı düzgün, elbiseleri bozulmamıştır. Olay yeri keşif tutanağında da geçtiği üzere sebil ve çay ocağından su sızdığı belirtilmiştir, yerin ıslaklığı bu yüzdendir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kesinlikle personeli azmettirmedim, tutukluluğumun kaldırılmasını talep ederim" dedi.

"ŞAHIS OTURURKEN KALP KRİZİ GEÇİREREK SUYUN ÜSTÜNE DÜŞMÜŞTÜR"

Duruşmadaki savunmasında polis memuru tutuksuz sanık İsmail G., "Biz kesinlikle polis arkadaşımızın yaralanması nedeniyle toplanıp bir müdahalede bulunmadık. Su sebilinin yanında Birol Yıldırım oturuyordu, şahıs burada otururken kalp krizi geçirerek suyun üstüne düşmüştür, biz kesinlikle Birol'u, Alihan ve Barış'ı ıslatıp dövmedik, bunlar yalandan ibarettir" dedi.

"ELİME ÇAY DÖKÜLDÜ"

Olay anına ait görüntülerde eline buz koyduğu görülen ve suçlamaları kabul etmeyen polis memuru Muhammet C. K., "Ben odada çay aldığım esnada başka yere bakarken elime çay döküldü. Şişme olmaması için yanımda bu esnada sanıklardan bazı kişilerde mevcuttu, bana dolapta buzun olabileceğini söylediler, ben de elimin üst kısmına buz koydum. Elimde sıcak çay olduğu görüntülerde mevcuttur. Eğer bir kişi darp edildiyse saçı, kravatı nasıl bozulmaz bunlar kesinlikle asılsızdır" dedi.

Diğer tutuksuz sanıklarda suçlamaları kabul etmedi.

"BENİ DÖVERKEN OĞLUMA, OĞLUMU DÖVERKEN BANA İZLETTİRDİLER"

Maktul Birol Yıldırım'ın arkadaşı müşteki Barış Uysal da yaşanan kargaşadan dolayı polislerin kendisini ve oğlunu gözaltına aldığını belirterek, "Bu polisler oğlumu aralarına alarak 10-15 dakika boyunca darp etti. O esnada telefon geldi polislere. Telefon geldikten sonra 'Bunları ıslatın, öldürene kadar' denildi. Kimliğimdeki doğum tarihime baktılar ve '52 yaşında adamsın, tokat atmıyoruz' dediler" diye konuştu.

Karakolun girişinde İsmail A. S.'nin kendisine vurduğunu anlatan müşteki Uysal, "Beni doğrudan mutfağa götürdüler. İçeri girdiğimizde 10-15 polis bizi bekliyordu. Üstümüze saldırdılar. Beni döverken oğluma, oğlumu döverken bana izlettirdiler. Bizi döndükten sonra secde vaziyetinde yere çöktürdüler. Başımızı duvara çevirdiler. Bu sırada içeriye birini getirdiler, kim olduğunu sesinden tanıdım. Birol Yıldırım'dı. O da yanıma düştü, dövüldüğü için. Yerdeyken 'Bende kalp var, stent var, bende şeker var' diye söyleniyordu. Birol Yıldırım 'Sağ ayağımda nasır var' dedi. O sırada polis gelip nasırına bastı. Üstümüzde su dökerek, beni oğlumu ve Birol'u dövmeye başladılar" şeklinde konuştu.

5 dakika sonra Birol Yıldırım'ın yere düştüğünü ve sesinin kesildiğini anlatan müşteki Uysal, "Polisler ona 'Numara yapma lan kalk ayağa' dediler. Birisi gelerek Birol'un nabzının olmadığını söyledi, telaşa kapıldılar. Bu sırada bizi dövmeyi bıraktılar. Odadan çıkardılar bizi, çıkarken Birol Yıldırım'ı gördüğümde sırt üstü yatıyordu. Camlı bölmeye geçtik. Bağırsaklarıma bastırdıkları için altım pislenmişti. O yüzden tuvalete gitmek istedim. Elimi yüzümü yıkadım" şeklinde konuştu.

Müşteki Barış Uysal, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Birol Yıldırım'ın ailesi de sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Mahkeme, tutuklu sanık İsmail A.S.'nin tutukluluk halinin devamına ve sanıkların eylemlerinin "İşkence" ve "Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence" suçunu oluşturabileceğinden dosyanın görevsizlikle ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede komiser yardımcısı şüpheli İsmail A.S. ile birlikte diğer şüpheliler İsmail G. Muhammet Ş., Muhammed K., Bilal K. ve Erdoğan K.'nin "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" ve "Kasten yaralama" suçlarından ayrı ayrı toplamda 3 yıl 8 aydan 12 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise "Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfusu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama" suçundan ayrı ayrı 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Birol Yıldırım Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title