Haberler

Çocuklarda Görme Bozukluğu Ders Başarısını Etkiliyor

Güncelleme:

Türkiye'de her üç çocuktan birinde görme bozukluğu olduğunu ve bu durumun çocukların derslerindeki başarılarına doğrudan etki ettiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Pınar Alkaya, aileleri duyarlı olmaya çağırdı.

Türkiye'de her üç çocuktan birinde görme bozukluğu olduğunu ve bu durumun çocukların derslerindeki başarılarına doğrudan etki ettiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Pınar Alkaya, "Sorunun farkında olmayan aileler çocuklarının derslerdeki başarısızlığını öğrenme yeteneğinin düşüklüğüne bağlayabiliyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, çocuk iyi göremediği için derslerinde geri kalabiliyor" dedi.

Türkiye'de çocuklarda yaygın olarak görülen görme kaybının ders başarısına doğrudan etki ettiğini söyleyen Dünyagöz Ankara'dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Pınar Alkaya, "Sorunun farkında olmayan aileler çocuklarının derslerdeki başarısızlığını öğrenme yeteneğinin düşüklüğüne bağlayabiliyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, çocuk iyi göremediği için derslerinde geri kalabiliyor. En önemlisi de göz bozukluğunda gerekli önlemler zamanında alınmazsa çocukta ilerleyen yıllarda tedavisi daha güç olan bir göz tembelliği tablosu oluşabilir. Bu nedenle aileler iş işten geçmeden duyarlı davranmalı ve 0-16 yaş grubundaki çocukların gözlerini korumak için mümkünse doğumdan hemen sonra, yoksa 6-12 aylıkken ya da okula başlamadan önce ve okul süresince düzenli göz muayenesini yaptırmalıdır" diye konuştu.

AİLELER BU BELİRTİLERE DİKKAT ETMELİ

Dikkat edilmesi gereken belirtiler hakkında Op. Dr. Alkaya, şu bilgileri verdi:

"Gözde kayma, göz kapağında düşüklük, çapaklanma, şişlik, bir gözü kapayarak bakma, çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, gözlerini kısarak bakması, televizyonu yakından seyretmesi, gözlerde sulanma, sık sık göz kaşıma, gözde ve başında ağrı, aktivitelerde düşük performans göstermesi ve ödevlerini yaparken zorlanması karşılaştığımız belirtiler arasındadır."

"GÖZLÜK TAKMANIN YAŞI YOKTUR"

Çocuklarda kırma kusurlarının -miyop, hipermetrop, astigmat-, şaşılığın ve göz tembelliğinin sık görülen problemler olduğunu ifade eden Op. Dr. Alkaya, "Göz tembelliği, her iki göz arasında numara farkı olması, tek gözde devamlı bir kayma veya görme yolunu kapatacak katarakt, göz kapağında düşüklük gibi bir bozukluk varsa karşımıza çıkabilir. Çok yüksek hipermetrop ve astigmat sorunlarında gözlerin her ikisinde birden tembellik oluşabilir. Bu durumda çocuk, uygun görülen numaradaki gözlüğü hemen takmaya başlamalıdır. Gözlük takmanın yaşı yoktur. Hatta üçüncü ve altıncı aydan itibaren uygun çerçeve seçimiyle bebekler de rahatlıkla gözlük kullanabilirler. Ailelerin devamlı sorduğu ve yanlış algıladığı bir durumu da belirtmekte özellikle fayda görüyorum. Gözlük takmak daha iyi görmek içindir. Göz numarasını düşürmez veya numaranın yükselmesine neden olmaz" ifadelerini kullandı.

"GÖZ TEMBELLİĞİ, ÖNLENEBİLİR BİR GÖRME KAYBIDIR"

Göz tembelliğinin, önlenebilir bir görme kaybı olduğunu söyleyen Op. Dr. Alkaya, "İlk 7 yaş içinde kapama ve ortoptik yöntemlerle tedavi edilebilir. Çocuğa uygun gözlük verilir ve tembel gözü çalıştırmak amacıyla sağlam göze uygun sürelerde kapama yapılır. Artık kapama ile birlikte evde uygulanan bilgisayar programları da tedaviye destek amacıyla kullanılıyor. İlk 7-8 yaşta tembellik tedavisinde daha hızlı ve etkili yol alırız. 10 yaşından sonra tedavi programları da bulunmaktadır ancak bu tedaviler ile çocuklukta elde edeceğimiz ilerlemeyi sağlayamayız. Bilgisayar destekli nörovizyon tedavisi uygulanarak, başlangıç görme düzeyi 0,2 olan 9-55 yaş arası hastaların görme keskinliğinde artış sağlanabilir" diye konuştu.

"4 YAŞINA KADAR ÇOCUKLARIN EKRANA BAKMALARI ÖNERİLMEZ"

Dijital ekranların, bilgisayarların ve oyunların göz yorgunluğunun ana kaynakları arasında yer aldığını ifade eden Op. Dr. Alkaya, "Günümüzde çocuklar bu ekranlar karşısında saatlerce vakit geçiriyor ve gözlerinin yorulduğunu hesaba katmıyor. Ayrıca ailelerine de şikayet etmiyorlar. Ancak uzun süre sabit bir ekrana bakmak çocuklarda başta gizli kaymalar olmak üzere alerji, arpacık, kuruluk gibi birçok göz sorununu beraberinde getirebilir. 4 yaşına kadar olan çocukların ekrana bakmaları önerilmez. 4-6 yaş arasında günde yarım saat, 6-10 yaş arasında günde 1 saat, 10 yaş sonrası ise günde en fazla 2 saat ekrana bakmalarına izin verilebilir ancak 20 dakikada bir mola verip gözleri dinlendirmeyi ihmal etmemeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Göz Hastalıkları Türkiye Eğitim Sağlık Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title