Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği temsilcilerini kabulünde konuştu: (2)

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği vahşet sahnelerine karşı batılı liderlerin sessiz kaldığını ve tepki göstermediğini belirtti. Erdoğan, ayrıca Avrupa'da nefret suçlarıyla mücadelede çifte standart uygulandığını ve Türk ve Müslüman karşıtlığının arttığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vahşet sahneleri yaşanırken bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir batılı lider, tepki göstermedi, sesini yükseltmedi. İsrail'e 'artık yeter' diyecek bir cesur yürek maalesef çıkmadı. Aylarca ateşkes çağrısı yapacak cesareti dahi gösteremediler." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını kabul etti.

Nefret suçlarıyla mücadele noktasında Avrupa'da bir ayrımın söz konusu olduğuna işaret eden Erdoğan, bu tür olaylarda suçun kendisinden ziyade, mağdurun kimliğinin daha fazla ön plana çıktığını, daha çok belirleyici olduğunu söyledi. Erdoğan, "Antisemitizme karşı gösterilen hassasiyet ne yazık ki İslam düşmanlığı ve ırkçılık kaynaklı saldırılardan esirgenmektedir. Hatta bu suçlar güvenlik birimlerinin karıştığı NSU cinayetlerinde olduğu gibi 'dönerci cinayeti' denilerek, önemsiz hale getirilmeye çalışılıyor." diye konuştu.

Müslümanlara ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırıların çoğunun daha soruşturma aşamasında örtbas edildiğini herkesin bilindiğini söyleyen Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'i hedef alan terör eylemlerinin "fikir özgürlüğü" parantezine alınarak görmezden gelindiğini belirtti.

Bu tarz çifte standart örneklerinin sayısının çoğaltılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Avrupa'daki gelişmeleri takip eden herkesin kabul edeceği gerçek şudur, bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neonazi terörü, insanlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Aşırı sağcı akımların kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet tarafından himaye edilmesi, Batı demokrasileri adına tam bir faciadır, utançtır, skandaldır." değerlendirmesinde bulundu.

Meselenin daha vahim tarafının, Türk ve Türkiye karşıtlığının son yıllarda bazı siyasetçiler ve medya eliyle körüklenmesi, teşvik edilmesi, vatandaşların hedef tahtasına konulması olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"İçeride köşeye sıkışan hangi siyasetçi varsa, aklına önce bize ve Türkiye'ye saldırmak geliyor. Seçimde başarısız olan kabahati kendinde aramak yerine bize ve ülkemize saldırarak temize çıkmaya çalışıyor. Bunu da açıktan değil demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarının arkasına saklanarak yapıyorlar. Şahsımızı ve bizim üzerimizden ülkemizi hedef alan kampanyaların son dönemde artması tesadüf değildir. Bu kampanyaların tek bir hedefi vardır, o da bizi ve Türkiye'yi susturmaktır. Çünkü Türkiye, sadece İslam ve yabancı karşıtlığı meselesinde değil 7 aydır devam eden Gazze krizinde de dirayetli ve cesur bir duruş sergilemiştir. Yaklaşık 50 bin tonla Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz."

Erdoğan, İsrail'in Gazzelilere uyguladığı soykırımı daima gündemde tuttuklarını, Filistin davasına verdikleri güçlü desteği her zeminde açıkça ifade ettiklerini dile getirerek, "Küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Kimliğine ve inancına bakmadan zalime zalim, mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Yıllardır bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batılı yöneticilerin, Gazze katliamlarında takındığı ikiyüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz." diye konuştu.

"Gösteri hakkı kutsaldır" diyenlerin, 7 Ekim'den sonraki ilk icraatının kendi sokaklarında, Filistin'e destek gösterilerini yasaklamak olduğuna işaret eden Erdoğan, "Sağa sola insan hakları karnesi düzenleyenler, 15 bini çocuk, toplam 35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyrettiler. Lafa her başladıklarında özgür basından dem vuranlar, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 140'tan fazla gazeteci hakkında tek bir cümle kurmadılar." ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar İsrail güçlerinin hastaneleri bombaladığını, camileri, kiliseleri enkaz yığınına çevirdiğini belirten Erdoğan, "İnsanların sığındığı mülteci kamplarını vurdu. Okulları, üniversiteleri, gıda sırası bekleyen sivilleri hedef aldı. Toplu mezarların şahidi olduğu toplu katliamlar işledi ama tüm bu vahşet sahneleri yaşanırken bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir batılı lider, tepki göstermedi, sesini yükseltmedi. İsrail'e 'artık yeter' diyecek bir cesur yürek maalesef çıkmadı. Aylarca ateşkes çağrısı yapacak cesareti dahi gösteremediler. Hiçbir şey olmamış, 35 bin masum insan ölmemiş gibi İsrail'in arkasında durmaya, diplomatik ve askeri destek sağlamaya devam ettiler." dedi.

"İsrail'in çıkarına dokunan her şey bunların gözünde antidemokratiktir, antisemitiktir"

Erdoğan, bazı prestijli Amerikan üniversitelerinde aralarında antisiyonist Yahudilerin de olduğu "vicdanlı" öğrenciler ve akademisyenlerin katliama tepki gösterdiğine dikkati çekerek, "Bu insanlar 'Gazze'de katliam dursun' dedikleri için şiddete, zulme, eziyete hatta işkenceye maruz kalıyor. Sırf Filistin'e destek verdikleri için rektörler, profesörler işten atılıyor, linç ediliyor. Ancak söz konusu Türkiye olunca başımıza demokrasi havarisi kesilenlerin hiçbirinin bu hadiseler karşısında gıkı dahi çıkmıyor." diye konuştu.

Ne kadar meşhur demokrasi savunucusu akademisyen, aydın, gazeteci ve siyasetçi varsa hepsinin başını kuma gömdüğünü ve olayların yatışmasını beklediğini ifade eden Erdoğan, "Niçin biliyor musunuz? Çünkü Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail'in menfaatleri çizmektedir. İsrail'in çıkarına dokunan her şey bunların gözünde antidemokratiktir, antisemitiktir." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan İsrail Gazze İnsan Hakları Dış Politika Uluslararası İlişkiler Politika Haberler

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Netanyahu hakkında tutuklama kararı

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Netanyahu hakkında tutuklama kararı

Helikopterin enkazını bulan Akıncı, İran'da paniğe neden oldu: Füzelerimizin yeri ifşa oldu

Helikopterin enkazını bulan Akıncı, İran'da paniğe neden oldu: Füzelerimizin yeri ifşa oldu

Reisi'nin can verdiği helikopterin yanına giden Fulya Öztürk, enkazın başındaki ekiplere yardım teklif etti

Reisi'nin can verdiği helikopterin yanına giden Fulya Öztürk, enkazın başındaki ekiplere yardım teklif etti

Kızılcık Şerbeti ekibi, uyuşturucu alırken polise yakalanan Feyza Civelek'e sahip çıktı

Kızılcık Şerbeti ekibi, uyuşturucu alırken polise yakalanan Feyza Civelek'e sahip çıktı

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title