Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr.Özvar: "Yapay Zeka Alanındaki İhtiyaca Doğru Bir Modelle Cevap Verdik"
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) öncülüğünde hayata geçirilen Veri Analizi Okulu, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine nitelikli insan kaynağı kazandırmak amacıyla yürütülen en kapsamlı çevrim içi eğitim programlarından biri olarak ilk dönemini tamamladı. Programa 135 bin başvuru yapılırken, 50 bin katılımcı kabul edildi. YÖK Başkanı Erol Özvar, Veri Analizi Okulu’nun Türkiye’nin dijital dönüşüm vizyonu açısından kritik bir rol üstlendiğini belirterek, "Yapay zeka alanındaki ihtiyaca doğru bir modelle cevap verdik" dedi.
(ANKARA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) öncülüğünde hayata geçirilen Veri Analizi Okulu, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecine nitelikli insan kaynağı kazandırmak amacıyla yürütülen en kapsamlı çevrim içi eğitim programlarından biri olarak ilk dönemini tamamladı. Programa 135 bin başvuru yapılırken, 50 bin katılımcı kabul edildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Veri Analizi Okulu'nun Türkiye'nin dijital dönüşüm vizyonu açısından kritik bir rol üstlendiğini belirterek, "Yapay zeka alanındaki ihtiyaca doğru bir modelle cevap verdik" dedi.
YÖK'ün geliştirdiği ve Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü koordinasyonunda, ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi Üniversitelerinin akademik katkılarıyla yürütülen Veri Analizi Okulu'nda derslere yaklaşık 30 bin kişi aktif olarak katılıyor. YÖK'ten konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre program, bu yönüyle dünyada bu ölçekte yürütülen sayılı çevrim içi ulusal veri okuryazarlığı projeleri arasında yer alıyor.
Tamamen ücretsiz ve çevrim içi olarak tasarlanan program, 27 hafta süren eğitim döneminde 93 ders ve toplam 284 saatlik bir müfredat sunuyor. Yedi modülden oluşan eğitim içeriğinde; temel istatistik, yapay zeka, panel veri analizi, psikometri, hesaplamalı sosyal bilimler ve dijital beşeri bilimler gibi alanlar yer alıyor. Katılımcılar SPSS, R, Python, Excel ve GIS gibi araçlarla uygulamalı analiz becerileri kazanıyor.
Özvar: "Dünyada bile benzersiz bir proje"
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Veri Analizi Okulu'nun Türkiye'nin dijital dönüşüm vizyonu açısından kritik bir rol üstlendiğini belirterek, "Veri Analizi Okulu, bu ölçekteki katılımcısıyla dünyada bile benzersiz bir projedir. Kısa sürede yüz bini aşan başvuru sayısı, toplumumuzun dijital dönüşüme ne kadar hazır ve istekli olduğunu göstermektedir. Yapay zeka alanındaki ihtiyaca doğru bir modelle cevap verdik" dedi. Programın üniversiteler arası işbirliğini güçlendirdiğini vurgulayan Özvar, dört üniversitenin katkılarıyla oluşturulan yapının yükseköğretim ekosisteminin birlikte üretme kapasitesini ortaya koyduğunu ifade etti.
Veri Analizi Okulu'nda katılımcı profilinin dikkat çekici düzeyde çeşitlilik gösterdiği belirtildi. Programda rektörler, akademisyenler, tıp doktorları, yazılımcılar, öğrenciler ve milletvekilleri aynı dijital sınıflarda eğitim aldı. Program Koordinatörü Doç. Dr. Zübeyir Nişancı, bu ölçekte ve tek bir sistem üzerinden yürütülen canlı çevrim içi eğitimin dünyada az sayıda örneği bulunduğunu belirterek, farklı meslek gruplarından katılımcıların ortak bir dijital sınıfta buluşmasının programın en önemli kazanımlarından biri olduğunu söyledi.
Akademisyenler de programın, dijital izler ve büyük veri sayesinde sosyal bilimlerden beşeri bilimlere kadar birçok alanda yeni araştırma imkanları sunduğuna dikkat çekti. Veri Analizi Okulu'na katılan öğrenciler ve kamu çalışanları ise programın, dijital becerilerin geliştirilmesi ve kariyer olanaklarının genişletilmesi açısından önemli katkılar sağladığını ifade etti.
"Toplumsal hayatın büyük bir bölümü dijital alanda yaşanıyor"
Dijital Beşeri Bilimler modül direktörü Marmara Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatma Aladağ, "Türkiye'de ilk kez bu kapsamda metin madenciliği, ağ analizi, mekansal veri ve görselleştirme gibi yaklaşımlar beşeri bilimler alanında uygulamalı olarak sunuluyor. Tarihten edebiyata, dil bilimden felsefeye kadar birçok alanda dijital okuryazarlığı güçlendiren çok önemli bir adım" değerlendirmesinde bulunurken, Hesaplamalı Sosyal Bilimler modülü direktörü Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fuat Kına ise alanın önemli bir yükseliş içinde olduğunu dikkat çekti. Kına, "Büyük veri ve yeni analiz teknikleri sosyal bilim araştırmalarını dönüştürüyor. Toplumsal hayatın büyük bir bölümü dijital alanda yaşanıyor. Bu dijital izler, geleneksel yöntemlerle cevaplanması zor sorular için yeni araştırma yolları açıyor" dedi.
"Üretken yapay zeka yöntemleri diğer teknolojilere kıyasla çok daha hızlı ilerliyor"
Yapay Zeka ve Veri Bilimi Modülü Eğitmeni, Boğaziçi Üniversitesi Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Taha Koçyiğit ise üretken yapay zeka alanındaki hızlı değişimin nitelikli insan kaynağı ihtiyacını artırdığını belirtti. Koçyiğit, "Üretken yapay zeka yöntemleri diğer teknolojilere kıyasla çok daha hızlı ilerliyor. Toplumun bu yeni kabiliyetleri kazanması, bu teknolojiye uyum sağlaması gerekiyor. Hukukçular, sosyal bilimciler, psikologlar, hatta felsefeciler bile derse geliyor. Veri analizi okulu aslında çok önemli bir ihtiyacı dolduruyor. Teorik seviyeden uygulama seviyesine kadar farklı katmanlarda, öğrencileri bilgilendirmeye çalışıyoruz. Özellikle sözel alanlardan gelen öğrenciler için burada çok büyük fırsatlar var" ifadesini kullandı.
















