Yeni Yol Partisi: "Ocak Ayında Yasal Düzenlemeler Genel Kurul'dan Geçerek Türkiye'de Bir Daha Terörden Bahsedilmeyecek"
Yeni Yol grubunun Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi milletvekilleri, "Umut ediyoruz ki ocak ayı içerisinde yasal düzenlemeler Genel Kurul'dan geçerek Türkiye'de ve bölgemizde bir daha terörden bahsedilmeyecek. Kalıcı barışın tesis edildiği, kardeşlik ikliminin kurulduğu günleri hep birlikte yaşama umudunu taşıyoruz. Bu manada bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de biz grup olarak destek vermeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.
(TBMM) - Yeni Yol Partisi'nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi milletvekilleri, "Umut ediyoruz ki ocak ayı içerisinde yasal düzenlemeler Genel Kurul'dan geçerek Türkiye'de ve bölgemizde bir daha terörden bahsedilmeyecek. Kalıcı barışın tesis edildiği, kardeşlik ikliminin kurulduğu günleri hep birlikte yaşama umudunu taşıyoruz. Bu manada bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de biz grup olarak destek vermeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda temsil edilen siyasi partilerin grup koordinatörleriyle bir toplantı gerçekleştirdi. Yeni Yol grubunun komisyon üyeleri Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Bülent Kaya ile DEVA Partisi Mersin Mehmet Emin Ekmen ve Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, toplantı öncesi açıklama yaptı.
"Örgütün fiili varlığına son vermeye imkan verecek yasal adımları da atmamız gerektiğini düşündük"
Komisyon kurulmadan önce, sürecin sivil bir inisiyatif niteliği kazanabilmesi amacıyla TBMM gündemine taşınması gerektiğini ifade ettiklerini hatırlatan Bülent Kaya, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu taleplerimiz doğrultusunda Meclis komisyonunun kurulmuş olmasını önemli bir aşama ve eşik olarak görmüştük. Komisyonda da gerçekten son derece faydalı toplantılar ve dinlemeler yapıldı. Bu dinlemeler ışığında bundan sonraki süreç her siyasi partinin grubu olsun olmasın TBMM Başkanlığı'na hem bu sürece dair yaklaşımlarını hem de komisyonun yetki ve görev sahası itibarıyla Türkiye'nin demokratikleşmeye ihtiyacı ile ilgili perspektifini sunmasıyla ilgili raporlarını sunma aşamasına geçtik. Biz de Yeni Yol grubu olarak bugün kendi raporumuzu Sayın Meclis Başkanımıza arz etmiş olacağız. Bundan sonra bu raporların tamamlanmasından itibaren Sayın Meclis Başkanımızın komisyonun ortaklaşabileceği bir rapor hazırlığı ile ilgili çalışma olacak. Biz de bu çalışmalara hem raporumuz hem de o aşamadaki istişarelerde gerekli katkıyı vermeye devam edeceğiz.
Raporumuzda böyle bir sürecin önemini Türkiye'nin uzun yıllardır devam eden 40 yıla aşkın bir süredir devam eden bu olayların güvenlik politikalarının yanında mutlaka başka enstrümanlarla da devreye alınarak Türkiye'nin artık bu çatışma, şiddet ve terör ortamından kurtulması gerektiğine dair kanaatlerimizi ortaya koyduk. Böyle bir süreçle yüz yüze dolayısıyla bunu tarihin rafları arasında alabileceğimiz yepyeni bir sayfa açabileceğimiz bir süreci elbette baştan itibaren desteklediğimizi ifade ettik. Bu ihtiyacı ortada ortaya koyduktan sonra raporumuzda bu sürecin yani örgütün silahlı fiili varlığına son verme ile ilgili iradesini, kararını ve bunu da hayata geçirebilmesi ile ilişkin sahada attığı adımları daha da hızlı alınabilecek. Bu fiili varlığına son vermeye imkan verecek yasal adımları da atmamız gerektiğini düşündük ve buna dair bir perspektif ortaya koyduk. Bir diğer ana başlığımız da şuydu: Biz Türkiye'de çatışma, şiddet ve terörden bağımsız bir şekilde 86 milyon vatandaşımızın ihtiyaç hissettiği ve belki de bugüne kadar güvenlikçi politikalar sebebiyle ötelenen temel hak ve hürriyetleri, özgürlükçü politikaların da ne olması gerektiğini ortaya koyduk.
Dileriz ki, her zamandan daha çok sonuca ulaştığımız bugünlerde Türkiye bu çatışma ve şiddet ortamından tamamen çıkmış olur. Ama her ne sebeple olursa olsun çatışma ve şiddet sona ermese dahi Türkiye'nin ve bizim Yeni Yol grubu olarak 1'nci gündem maddemiz Türkiye'nin demokratikleşmesidir, temel hak ve hürriyetleridir. Bunu da sonuna kadar bu süreçlerden bağımsız olarak bu süreçlere rehin edilmeden Türkiye'nin hak ettiği bu özgürlük, özgürleşme taleplerini mutlaka her platformda dile getirmeye devam edeceğiz."
"Komisyon çalışmalarının neredeyse sonuna gelindi"
Mehmet Emin Ekmen ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başkan raporumuza dair genel çerçeveyi paylaştı. Biz de ele geçirilmiş olan bu fırsatın heba edilmeden, zayi edilmeden ve zehirlenmeden bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Önerilerimizi sizinle de arkadaşlarımız paylaştılar. Zaman yönetiminde zaman zaman gecikme olduğuna dair bir kanaat var. Ortak raporun bir an önce yayınlanarak yasama faaliyetlerine de geçmemiz gerektiğini ifade ediyoruz. Tek cümle ile söylemek gerekirse Sayın Başkanımızın da ifadesiyle bu sürece rehnetmeden temel haklar, özgürlükler, adalet, demokrasi alanında hukuk devleti alanında atılması gereken adımların da gecikmeden atılması gerektiğini özel olarak vurguladık."
Mustafa Bilici ise şunları söyledi:
"Devlet örgütle geçmişte yaklaşık 13 kez görüşme yapmıştır. Bu çatışma ortamının sona ermesi, kalıcı barışın tesis edilmesi için yapılan bu görüşmeler maalesef sekteye uğramıştır. Ama bu kez Meclis'te grubu bulunan bulunmayan birçok parti tarafından komisyonda bir uzlaşı içerisinde bugüne kadar çalışma yapıldı ve komisyon çalışmalarının neredeyse sonuna gelindi. Umut ediyoruz ki ocak ayı içerisinde yasal düzenlemeler Genel Kurul'dan geçerek artık Türkiye'de ve bölgemizde bir daha terörden bahsedilmeyecek. Kalıcı barışın tesis edildiği, kardeşlik ikliminin kurulduğu günleri hep birlikte yaşama umudunu taşıyoruz. Bu manada bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de biz grup olarak destek vermeye devam edeceğiz."
"Toplumsal rızayı üretecek daha geniş bir perspektifin ortaya konulması gerektiğini de raporumuzda belirttik"
Bir gazetecinin "Yasal düzenlemelerden söz ettiniz. Mesela ne tür yasal düzenlemeler yer alıyor? Raporda terörle mücadele kanunu ve ceza infaz kanununda bir değişiklik olacak mı? Olursa nasıl olacak" sorusuna Kaya, "Evet, raporun içeriğinde de bu konuya değindik. Elbette iki husus konuşulmaktadır. Mevcut kanunlar çerçevesinde yapılacak bir düzenlemeyle bu sürecin yönetilip yönetilemeyeceği değerlendirilmektedir. Biz, her iki seçeneğe de olumlu baktığımızı ve asıl önemli olanın sonuç alınması olduğunu ifade ettik. Ancak özel bir yasanın gündeme gelmesi halinde, toplumun farklı kesimlerinin çeşitli sorunları ve adalet talepleri bulunduğu bilinmektedir. Bu nedenle, toplumsal rızayı üretecek daha geniş bir perspektifin ortaya konulması gerektiğini de raporumuzda belirttik" yanıtını verdi.




















