İngiltere ile İskoçya'nın Kuzey Denizi Tartışması

İngiltere ile İskoçya'nın Kuzey Denizi Tartışması
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

İngiltere ve İskoçya, Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin geleceğini tartışmaya devam ediyor 30 40 yıl daha üretime yetecek 24 milyar varil petrolün Kuzey Denizi'ndeki sondaj alanlarında bulunduğu belirtiliyor St.Andrew's Üniversitesi Tarih Bölümü Profesörü Allen: "Petrol sorunu 1970'lerden.

İNCİ GÜNDAĞ - İskoçya'nın bağımsızlığı halinde Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin geleceği, İngiltere ile İskoçya arasında tartışılmaya devam ediliyor.

Anadolu Ajansı muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulunan uzmanlar, Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin 1970'li yıllardan bu yana tartışıldığını, konunun artık önemini kaybettiğini, bağımsız İskoçya'nın yeniden AB üyeliğine başvurması ve hangi para birimi kullanacağı gibi konuların daha fazla önem taşıdığına dikkati çekiyor.

İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan ayrılması halinde Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin geleceğini tartışmak için İngiliz ve İskoç kabineleri dün birbirinden 11 kilometre uzaklıkta İskoç şehri Aberdeen'de ayrı ayrı toplandı.

İngiltere Başbakanı David Cameron, rezervlerin İskoçya'nın Birleşik Krallık'ta kalmasıyla daha iyi işletileceğini savunurken, İskoç Bölgesel Hükümeti'nin Başbakanı ve Ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri Alex Salmond ise yıllarca Londra'nın rezervleri heba ettiğini söyleyerek, bağımsızlıklarının petrol sektörüne büyük katkısı olacağını kaydetti.

"Mevcut petrol rezervleri, 40 yıl öncesine göre çok daha az"-

İskoçya'nın en eski üniversitesi olan St.Andrew's Üniversitesi Tarih Bölümü Profesörü David Allen AA'ya yaptığı açıklamada, İngiltere ve İskoçya arasındaki petrol sorununun artık eskidiğini ve bu konunun referandum tartışmalarından çok daha önceye dayandığını belirtti.

Petrol konusunun 1970'lerden bu yana hep milliyetçi söylemin bir parçası olarak kullanıldığını belirten Allen, Kuzey Denizi'ndeki rezervlerin kime ait olduğu yönündeki tartışmaların ise sürdüğünü dile getirdi. Allen, "En sonunda, insanlar petrol fiyatlarındaki dramatik değişikliklerin ve tek bir doğal kaynak üzerine aşırı bağımlı olmanın ülkeye ekonomik baş ağrısı olacağının farkına vardı" dedi.

Allen petrol sorununun önemini artık yitirdiğini belirterek, "Bugün, bağımsızlık hakkındaki asıl ekonomik argümanlar İskoçya'nın süratle ve kolayca Avrupa Birliği (AB) üyesi olup olamayacağı ve bağımsız İskoçya'nın hangi para birimini kullanacak olması etrafında dönüyor" diye konuştu.

Konuyla ilgili büyük sorunlar olduğunu ve artık İskoçların bunun farkında olduğunu ifade eden Allen, mevcut petrol rezervlerinin, 40 yıl öncesine göre çok daha az olduğunu belirterek, "Rezervlerdeki düşüş SNP'nin argümanını zayıflatıyor" dedi.

- Norveç tarzı-

Londra hükümetlerinin yıllar boyunca uçsuz bucaksız Kuzey Denizi rezervlerini heba ettiklerini dile getiren İskoç yönetimi, iktidardaki koalisyon hükümetinin büyük ortağı Muhafazakar Parti ve muhalefetteki İşçi Partisi'nin herhangi bir petrol fonu oluşturmada başarısızlığa uğradıklarını hatırlatmaya devam ediyor.

İskoçlar, Avrupa'nın en sağlıklı ekonomilerinden biri olarak tanımlanan ve süratle zenginleşen Norveç'i kendilerine örnek alıyor. Norveç hükümeti, petrol ve doğalgazdan elde ettiği geliri geleceğe yatırım olarak "Petrol Fonu'nda" toplarken, fondaki para, hisse senedi ve tahvillerde değerlendiriliyor. Fonun neredeyse yarısı Norveç dışındaki borsalarda işletilirken, geri kalan kısmı ise devlet tahvili olarak kullanılıyor.

Edinburgh Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Dr. James Kennedy, İskoç milliyetçilerin, petrol endüstrisinin işletilmesinde kendileri gibi 5 milyon nüfuslu Norveç'i işaret ettiğine değinerek, "İskoçlar, Norveç'in hem küresel hemde yurtiçinde yatırım için 'Petrol Fonu'nun' oluşturulması örneğini veriyorlar. Bu örnek ise, birlik yanlılarının 'petrol endüstrisini sağlama almak için Bileşik Krallık ekonomisine ihtiyaç olduğununu' iddia etmelerini zorlaştırıyor" dedi.

Petrol sektörünün "inişe geçtiğini" ancak bu durum göreceli olduğunu kaydeden Kennedy, Birleşik Krallık'ta 40 milyar varil petrol çıkartıldığını söyledi.

Hazırlanan son raporlara göre, Kuzey Denizi'nde 24 milyar varil petrolün sondaj alanlarında bulunduğu bildirilirken, bu miktarın 30-40 yıl daha üretim için yeterli olacağı belirtiliyor.

Hükümetin değerlendirmesine göre hali hazırda bulunan rezervlerin yükselişte olan küresel enerji talebi nedeniyle 1 trilyon sterlinden fazla değeri olduğu belirtiliyor.

Petrol sektöründe uzun yıllar çalışan emekli işadamı Sir Ian Wood'un İskoçya'nın bağımsızlığı halinde Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin geleceğiyle ilgili kaleme aldığı raporda, bu endüstride daha fazla gelir elde etmek için yeni bir denetleyici olması gerektiğini önermişti.

İskoçya'daki son kamuoyu yoklamaları bağımzılığa "hayır" diyenleri, ayrılıkçıların yüzde 12 önde olduğunu gösteriyor. Bağımsızlık halinde İskoçya'nın sterlin para birimini koruyamayacağı ya da Avrupa Birliği gibi uluslarası kuruluşlara yeniden üye olması gerektiği gibi konuların birlik yanlılarına desteğin artmasına neden oluyor.

İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan bağımsızlık referandumu 18 Eylül'de yapılacak. Referandumda İskoç halkına, "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. - London, City of

Kaynak: AA / Güncel
title