Hataylı Depremzededen Rezerv Alan Tepkisi: "Bizden Habersiz Malımızı, Mülkümüzü Nasıl Başka Firmalara Veriyorsunuz?"
Hataylı depremzede Sümeyra İnan, 6 Şubat depremlerinde kaybettiği babası Ali İnan'ın alın teriyle inşa ettiği 5 katlı binalarının bulunduğu arsanın kendilerinden habersiz şekilde “rezerv alan” ilan edildiğini söyledi. Taşınmaz üzerinde herhangi bir anlaşma yapılmamasına rağmen, anlaşma yapılmış gibi devre hazır belge düzenlendiğini belirten İnan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a, “Kimle oturdunuz o masaya? Kim attı o imzaları? Bizden habersiz kendi malımızı nasıl veriyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.
Haber: Kadir DEVİR / Kamera: Dursun ALKAYA
(ANKARA) - Hataylı depremzede Sümeyra İnan, 6 Şubat depremlerinde kaybettiği babası Ali İnan'ın alın teriyle inşa ettiği 5 katlı binalarının bulunduğu arsanın kendilerinden habersiz şekilde "rezerv alan" ilan edildiğini söyledi. Taşınmaz üzerinde herhangi bir anlaşma yapılmamasına rağmen, anlaşma yapılmış gibi devre hazır belge düzenlendiğini belirten İnan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a, "Kimle oturdunuz o masaya? Kim attı o imzaları? Bizden habersiz kendi malımızı nasıl veriyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.
6 Şubat 2023 depremlerinde ağır hasar alan şehirlerden biri olan Hatay'da, vatandaşların "rezerv alan" uygulamasına yönelik itirazları sürüyor. Yıllardır ekip biçtikleri tarlaların yanı sıra sahip oldukları arsa ve evlerin rezerv alan ilan edilmesi, depremzedelerin yaşadığı mağduriyeti daha da artırıyor. Hataylı Sümeyra İnan da rezerv alan sorunu yaşayan vatandaşlardan biri. Depremin ardından babasını kaybeden İnan, babasının kendi emeğiyle inşa ettiği binanın önce az hasarlı, daha sonra ise ağır hasarlı olarak kayda geçirildiğini belirterek, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Bundan iki ay önce bir duruşmamız olmuştu. Orada bir anda bizim üzerimize olan mülkün devlet tarafına girildiği anlaşılıyor. Evrakta 'taraflar arasında anlaşma sağlandı, imzalar atıldı' diye bir ibare var. Ama ben kime sorduysam o mahallede oturan hiç kimsenin haberdar olmadığını, kimseyle oturup konuşulmadığını, kimseye bilgi verilmediği söyleniliyor. Kendi malımızda hiç mi hakkımız yok? Nasıl bizden habersiz siz orayı elde edebilirsiniz? Nasıl oraya sahip çıkabilirsiniz?
"Biraz insan yerine konulalım"
Bizi bir insan yerine koysunlar. Kendi mülkümüz üzerinde bize en azından desinler ki evet 'burası rezerv alanı girecek, sizin mülkünüz, var mı itirazınız? Siz mi yapacaksınız, biz mi yapalım' diye bize bir sorulsun, bir danışılsın. Tek istediğimiz insan yerine konulmak. Depremden sonra Hatay halkı kesinlikle insan yerine konulmuyor. Kendi başlarına geliyorlar, her yeri almaya çalışıyorlar. Kimseye bilgi verilmiyor.
"Bizden habersiz malımızı nasıl başka firmalara veriyorsunuz?"
Cumhurbaşkanımız, benim babam her seçimde onlara oy verirdi. Ama onlara oy verirken devletimizi, ülkemizi doğru bir şekilde insanlarımıza değer verilecek bir şekilde yönetildiği için veriyordu. Depremden sonra ne oldu anlamıyorum. En son Murat Kurum beyefendi, 'kimseyi zorla rezerv alanına almadığını, herkese danışılarak masaya oturup imza atıldığını' söyledi. Buradan Murat Kurum beyefendiye seslenmek istiyorum: Kiminle oturdunuz o masaya? Kim attı o imzaları? Bizden habersiz malımızı, mülkümüzü nasıl başka firmalara veriyorsunuz?
"Hatay o kadar sahipsiz ki kime seslenecek, kime başvuracak bilemiyorum"
Ben babamın anısını yaşatmak istiyorum. Çocukluğum orada geçti. Sadece ben değil, oradaki bütün komşularımızla aynı konuda aynı hem fikirler. Ben eğer buradan sesimi duyurmaya çalışıyorsam yani bunun için de yargılanmamam gerekiyor. Bir vatandaş olarak konuşmaya korkuyoruz artık. Gerçekten korkuyoruz. Neden? Olumsuz bir şey olacak diye. Bize ters dönecek diyerek. Devletimizi yöneten insan, cumhurbaşkanımız, aynı zamanda babamız, ailemiz, atamız, her şeyimiz olması gerekirken biz çekiniyoruz. Hatay ona oy verdiği halde yine garip kaldı. Hatay o kadar sahipsiz ki kime seslenecek, kime başvuracak bilemiyorum.
"Hatay halkının itirazlarını görün"
Ben buradan Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum: Lütfen herkese, ailenize verdiğiniz değeri Hatay halkına da verin. Hatay halkını dinleyin. Hatay halkının itirazlarını görün. Murat Kurum Bey sağ olsun çıkıyor, konuşuyor, ediyor. Ya birimizden biri ona ulaşamıyoruz. Neden? Benim durumum olmadığı için mi? Ben de belki de bir başkası gibi yani bir trilyoner milyoner olsaydım belki de beni de dinleyecekti."
"Kimlerle anlaşmaya varıldı?"
Taşınmaza ait tapu kaydında yer alan, "6306 Sayılı Kanun Gereği Taraflar Arası Anlaşma Mevcuttur" ibaresinin araştırılmasını ve kendisine açıklama yapılmasını talep eden İnan, şöyle devam etti:
"Şuradaki bir ibarede 'taraflar arasında anlaşmaya varıldı'. Nasıl? Kimlerle anlaşmaya varıldı? Bunun bana hesabı verilsin. ya bana en azından denilsin, 'evet sizlerden biriyle oturduk bu imzayı bu attı. Kendi mahallemize giremedik. Benim kardeşim o mahalleye girmek istemiş. Yolunu kesmişler, bıçakla üzerine yürümüşler. 'Buraya giremezsin, şu an burası yapılıyor' demişler. Ben kendi oturduğum evin aynı yerini istiyorum. Sen beni başka yerlere atamazsın. Benim mülküm, benim arsam, babamın yapmış olduğu emeğiyle, alın teriyle aldığı yeri bana kura çektirerek başka yere beni atamazsın. Ben nerede oturuyorum aynı bölgeden aynı yeri istiyorum. Tüm komşularım, tüm Hatay halkı da aynı şeyden muzdarip ve şunu istiyoruz. Herkese eşit şekilde oturduğu yerleri versinler. Herkes oturduğu yeri alsın. Ben bu ülkede yaşamaktan mutluluk duymak istiyorum. Gurur duymak istiyorum gerçekten. Devlet adamlarımızdan, vekillerimizden, Cumhurbaşkanımızdan, Murat Kurum beyefendiden bizi dikkate almasını ve gerçekten bir masaya oturup bizimle bunu istişare etmesini istiyorum."

















