Doğu Perinçek: "Devletin ve TBMM'nin İmralı'ya Heyet Göndermesi Büyük Bir Devlet Zaafıdır"
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Terörsüz Türkiye” sürecine dair “Devletin, TBMM’nin temsilcilerinin resmen bütün dünya kamuoyu önünde ve Türkiye kamuoyu önünde İmralı’ya heyet göndermesi büyük bir devlet zaafıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, herhangi bir hükümlüyü bulunduğu yerden Ankara’ya güven içinde herhangi bir araçla getirecek örgüte sahiptir. Öcalan’ı Kenya’dan uçakla getiren devlet, İmralı’dan da getirirdi” dedi.
(İSTANBUL) - Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "terörsüz Türkiye" sürecine dair "Devletin, TBMM'nin temsilcilerinin resmen bütün dünya kamuoyu önünde ve Türkiye kamuoyu önünde İmralı'ya heyet göndermesi büyük bir devlet zaafıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, herhangi bir hükümlüyü bulunduğu yerden Ankara'ya güven içinde herhangi bir araçla getirecek örgüte sahiptir. Öcalan'ı Kenya'dan uçakla getiren devlet, İmralı'dan da getirirdi" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, hazırladıkları "Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensupları İçin Af kanunu Önerisi"ni açıkladı.
Perinçek, "Terörsüz Türkiye" başlığı altında yürütülen sürecin kesinlikle başarıya ulaşacağını, PKK'nın kendisini feshetmesi ve silah bırakması sürecinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinde ve Türk milletinde bütünleşme hedefine ulaşacağını söyledi.
Ancak, hukuki çözümün sürekli ertelenmesini fırsat bilen küresel güçler ve işbirlikçilerinin, süreci zehirleme gayretlerini yoğunlaştırdıklarını belirten Perinçek, "Türkiye'nin bölücü teröre karşı mücadelesi, vatan sınırlarımızın ötesinde ABD, İsrail, Yunanistan ittifakıyla cephe cepheye gelmektedir. Dahası Avrupa'nın bir takım küreselci devletleri de bu ittifaka yandan destek veriyor. Bu koşullarda hem feshedilen örgüt içindeki İsrail güdümlü unsurlar hem de 'Türk milliyetçisi' maskeli unsurlar, sürece yönelik sabotajlarla sahneye çıkmış bulunuyorlar" diye konuştu.
Terörsüz Türkiye'yi güvence altına alacak olan stratejik hedefin, "bütünleşen Türkiye" olduğunu vurgulayan Doğu Perinçek, şöyle devam etti:
"Terörsüz Türkiye hedefi idari özerklik, federe devlet ve kültürel özerklik gibi devleti ve milleti bölen anayasal iddialar açısından köklü bir çözüm getirmiyor. Silahlar geçici olarak veya gösterişte bırakılabilir ancak milli devleti bölen iddialar sürdürülebilir. Oysa bütünleşen Türkiye, devlette ve millette bütünleşmedir; tek devlettir, tek millettir, vatandaşların eşitliği ve özgürlüğüdür; birleşen halka dayanan güçlü devlettir. Devlet, bu sürece bir program, bir strateji ve bir plan kurarak başlamamıştır. Milletten gizlenen programlar ve planlar, program ve plan değildir. Çünkü o zaman milletin bilincindeki büyük güç seferber edilemez. Bütünleşen Türkiye, bütün milleti ateşleyecek program ve stratejidir. Plan, bu program ve stratejideki hedefe ulaşmak için gerekli uygulamaları sıralar ve düzene sokar. Hükümet kendisinden beklenen dirayeti göstermedi ve sürece zaaflarla devam etmektedir.
Devletin temsilcilerinin, TBMM'nin temsilcilerinin resmen bütün dünya kamuoyu önünde ve Türkiye kamuoyu önünde İmralı'ya heyet göndermesi büyük bir devlet zaafıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, herhangi bir hükümlüyü bulunduğu yerden Ankara'ya güven içinde herhangi bir araçla getirecek örgüte sahiptir. Öcalan'ı Kenya'dan uçakla getiren devlet, İmralı'dan da getirirdi. Yapılan uygulama, kamuoyunda bir sözleşme süreci yaşandığı al-ver yapıldığı gibi gerçeğe uymayan izlenimler oluşturmuş ve güveni sarsmıştır. Süreç, koşulların dayattığı çeviklikten yoksundur. Süreç, hem stratejideki bulanıklık hem de çeşitli kaygılar yüzünden kararlı olarak yürütülmemiş, sürecin gerektirdiği hızın arkasında kalınmıştır. Süreci gereksiz yere uzatan kademeler üretilmiştir. Mecliste kurulan komisyon, işe bir çözüm önerisiyle başlamadığı için yakınmaları, acıları ve sıradan görüşleri tutanağa geçirmiş, çözüme odaklanmamıştır."
"Af istemeyene af öngörülmüyor"
Feshedilen terör örgütü mensuplarının sınırların dışında 15 bin çevresinde olduğunun bilindiğini, onların yargılanmalarının 10 yıllar süreceğini ifade eden Perinçek, "Dolayısıyla terör örgütü mensuplarını yargılanmasını gerektiren bütün öneriler geçersizdir. Biricik çözüm, Vatan Partisi'nin 'Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla Bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu Önerisi'dir" dedi.
Sorunun sıradan kinlerle, intikam duygularıyla, kan davalarıyla çözülemeyeceğini, çarenin Vatan Partisi'nin af kanunu önerisi olduğunu belirten Perinçek, öneriyle ilgili şunları kaydetti:
"Af istemeyene af öngörülmüyor. Önerinin 5'inci maddesinde aftan yararlanmak için bireysel irade öngörülüyor. Yalnız 'Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk milletiyle bütünleşme talebiyle' başvuranların suçları ve cezaları bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır. Yetkili mahkemenin dilekçeyi alması ve tutanağa yazması dışında bir yargı işlemi bulunmuyor.
Vatan Partisi'nin af kanunu önerisi, aftan yararlanma talebi için süre koymaktadır. Kanunun yürürlüğe girmesinden başlayarak altı ay içinde başvuranlar, aftan yararlanacaktır. Vatan Partisi'nin af kanunu önerisi, bütünleşen Türkiye stratejisi kapsamındadır ve bir paket programın yalnızca bir unsurudur. Türkiye'de Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve ceza kanunlarının ilgili hükümleri nedeniyle bölücülük amacıyla parti kurulamaz, propaganda yapılamaz. Bu nedenle feshedilen PKK'nın bütün unsurları yasa dışıdır.
"Şeyh Sait ve Seyit Rıza heykelleri kaldırılmalı"
Feshedilen örgüt ile aynı amacı taşıyan, bu partinin yasal kolu konumunda olan bütün parti ve örgütlerin yasaklanması anayasa ve kanunlarımızın gereğidir. Zihinlerdeki silahın bırakılması için Cumhuriyetimize karşı silah çekmiş olan Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibi kimselerin heykel, büst ve fotoğrafları kamu yerlerinde bulundurulamaz, isimleri kamu binalarına, meydanlara, caddelere ve kamu yerlerine verilemez. Bu tür uygulamalara son verilecektir. Meydanlardaki Şeyh Sait ve Seyyit Rıza, zihinlerdeki silahlı bölücülüğü kışkırtmaktan başka bir anlam taşımıyor.
İlgili af kanunundan başka terör örgütlerinin mensupları eşitlik iddiasıyla yararlanamayacaktır çünkü Vatan Partisi'nin önerisinde PKK'nın feshedildiğinin ve silah bıraktığının Milli Güvenlik Kurulu Kararıyla saptanması ve cumhurbaşkanı kararıyla tescil edilmesi öngörülmektedir.
Vatan Partisi'nin af kanununda aftan yararlananların iş güç sahibi olmaları, eğitimleri ve toplum hayatına katılmaları için hükümler bulunmaktadır. Amaç, bütünleşen Türkiye'de üreterek, vatanımızı savunarak kardeşçe yaşamaktır."


















