TÜM KATEGORİLER
Çanakkale - Tajev Başkanı Prof. Dr. Ünlü'den Kısırlık Hakkında Çarpıcı Açıklama
Tajev Başkanı Prof. Dr. Ünlü'den kısırlık hakkında çarpıcı açıklama Türk- Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı'nca (TAJEV) düzenlenen 'Sadece Bizim İçin' sempozyumu başladı.
Tajev Başkanı Prof. Dr. Ünlü'den kısırlık hakkında çarpıcı açıklama
Türk- Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı'nca (TAJEV) düzenlenen 'Sadece Bizim İçin' sempozyumu başladı. Sempozyum öncesi vakfın çalışmaları hakkında bilgi veren TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, erkeklerde sperm sayısının giderek azaldığına, hormonlu yiyecek ile içeceklerin testis ve yumurtalıkları etkileyerek kısırlığa kadar varan gelişmelere yol açtığını söyledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) Anafartalar Kampüsü Süleyman Demirel Konferans Salonu'nda iki gün sürecek olan TAJEV'in sosyal sorumluluk projesi 'Sadece Bizim İçin' sempozyumu başladı. Çanakkale Vali Yardımcısı Adil Karataş, Vali Hamza Erkal'ın eşi Hanife Erkal, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Tezcan Sezgin, Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Ünsal, doktorlar ve hastalar etkinliğe katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Katılımcılara birer plaket sunuldu. Ardından oturumlardaki sunumlara geçildi.
'ACABA ERKEK NESLİ SONA MI ERİYOR'
Hayata geçirdikleri projeler sırasında çok ilginç olaylarla da karşılaştıklarını belirten Prof. Dr. Ünlü, "Örneğin erkek kısırlığının çok yüksek olduğunu birçok Doğu Anadolu ilimizde görüyoruz. Bu da tabi ki yaptığımız analizler sonrası ortaya çıkıyor. Biliyorsunuz Türk toplumunda bir çiftin eğer çocuğu olmuyorsa suçlu kadındır. Direk olarak kadın suçlanır ve denir ki: 'Bu kadının çocuğu olmuyor, işte başka bir kadın alalım' Halbuki görüyoruz ki günümüzde giderek artan oranda kısırlık sebebinin erkeklere bağlı olduğu ortaya çıkıyor ve bu gerçeği de toplantılarda vurguluyoruz. Öncelikle erkeğin incelenmesini istiyoruz. Çünkü bilinen bir gerçek var. Artık erkeklerde sperm sayısı çok azalıyor. 1950-60'lı yıllarda yazılan bir tıp kitabını okuyacak olursanız, sperm sayısının mililitrede 200-250 milyon olduğunu yazar. Halbuki günümüzde bu rakam artık 10 milyon sınırına kadar inmiştir. Bakın nereden nereye. Belki de birkaç yıl sonra veya 10-20 yıl sonra 1-2 milyon spermi olan bir erkeğe 'süper erkek', 'ne müthiş erkek' diyeceğiz. Erkeklerin sperm sayısı azalıyor ve erkekliği temsil eden 'Y' kromozomunun çapı giderek küçülüyor. 200 milyon yıl öncesine göre 'Y' kromozomunun çok daha küçüldüğünü görüyoruz. Belki de spekülatif bir düşünceyle 'acaba erkek nesli sona mı eriyor' diyebilirsiniz" diye konuştu.
HORMONLU YİYECEK VE İÇECEKLERE DİKKAT
Erkeklerde doğurganlığın ve üreme potansiyelinin yıllar içinde azaldığına dikkati çeken Ünlü, "Bunun faktörü çevre olabilir. Etraftaki zehirli maddeler olabilir. Özellikle ülkemiz için çok geçerli bir neden çevre zehirleri, toksik maddeler, hormonlar. Yediğimiz, içtiğimiz her şeyde, hayvanların besinlerinde, gıdalarında, yemlerinde, yediğimiz bitkilerin gübrelerinde, her yerde anormal düzeyde hormonlar kullanılıyor. Sentetik maddeler kullanılıyor. Bunlarda ilk olarak cinsiyet organlarını yani erkeklerde testisleri, kadınlarda yumurtalıkları etkileyerek kısırlığa kadar varan ya da anormal gelişimlere yol açan bir takım değişmelere yol açıyor. Bu nedenle toplumun bu konularda bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
ŞANLIURFALI KADINLARDA KANSIZLIK SORUNU
Şanlıurfa'da yaptıkları taramalarda, bir gün içinde 2 rahim ağzı kanseri saptadıklarını ve bunun yüksek bir rakam olduğunu belirten Prof. Dr. Cihat Ünlü, "Şanlıurfa ilimizde çok sayıda kadında ciddi kansızlık olduğunu gördük. Anemi dediğimiz hastalığı gördük. Bunun sebeplerini araştırdığımız zaman da hayretler içine düştük. Biz zannediyoruz ki sadece çok doğurganlığın olduğu bir ilimiz ve ona bağlı olarak kadınlarda kansızlık var. Hayır, beslenme problemi var. Demirin en çok olduğu kırmızı eti maalesef Şanlıurfalı kadınlarımız pek fazla yiyemiyorlar. Halbuki Urfa deyince aklımıza kebaplar, kırmızı et geliyor. Peki niye bu böyle diye araştırdığımızda, maalesef ailede kadına en son sıra geldiğini ve etin daha çok erkekler tarafından tüketildiğini görüyoruz. İşte bütün bunların değiştirilmesi, kadının toplumda hak ettiği yere kavuşması, annelerimiz, eşlerimiz, kızlarımız olarak kadınlarımızın gerçekten toplumda hak ettikleri iyi noktalara gelmelerini sağlamak da TAJEV olarak bizim ana prensiplerimizden bir tanesi" dedi.
