En Çok Bursa Kazandırıyor, Çin ve Hindistan'a Karşı Kalkanımız Oluyor

Fransız otomotiv devi Renault’un Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Euromed Başkanı Christian Esteve, Bursa’daki Oyak Renault fabrikasının en kárlı üretim merkezlerinden biri olduğunu belirtti. Hindistan ve Çin’i otomotivde savaş makinesine benzeten Esteve, "İki savaş makinesine karşı kalkanlarımızdan biri Bursa’daki fabrika olacak" dedi.

FRANSIZ otomotiv devi Renault’un Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Euromed Başkanı Christian Esteve, Çin ve Hindistan’ı savaş makinesine benzeterek, "Savaş makinesi harekete geçti. Avrupa ve Amerika’daki dalgalanma küresel otomotiv pazarı için tehdit değil. Tehlike doğudan geliyor. Çin ve Hindistan’la bugün kalite ve lojistik açısından aramızda uçurum var ama günün birinde bu dezavantajları yok edecekler. Biz de buna karşı üretim maliyetlerinin avantajlı olduğu Türkiye, Romanya ve Fas’daki fabrikalarımızı kalkan olarak kullanacağız. Özellikle Bursa fabrikamız en önemli savunma silahımız olacak" dedi.

Dünyada 3 farklı piyasa var

Bursa’da üretilmeye başlanan yeni Symbol’ün 12’incisi düzenlenen ’Uluslararası Moskova Otomobil Fuarı’nda gerçekleşen dünya tanıtımında konuşan Esteve, dünyada 3 farklı piyasa olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Amerika tamamen dağılmakta olan bir piyasa. Bu yıl için 15.5 milyon adetlik satış tahmini vardı, şimdi 14 milyon adedi geçebilirse iyi. Avrupa ve Japonya’da da endişe verici bir gerileme var. Diğer taraftan refah düzeyine erişen ülkeler var. Rusya gibi. Bu ülkelerde önemli artışlar var. Rusya bu yıl ve önümüzdeki yıl Avrupa’nın en büyük otomotiv pazarı oluyor. Birde ilk kez otomobil sahibi olan ülkeler var. Bu ülkelere karşı da ucuz ekonomik modellerin gelişimi hızla artıyor."

Avrupa depresyon yaşıyor

Özellikle Avrupa piyasalarında önemli bir depresyonun yaşandığını hatırlatan Esteve, şöyle konuştu: "Müşteriler artık Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde uygun fiyat arıyorlar. Hammade fiyatları artıyor. Bu doğrudan bütün üreticileri etkiliyor. Ekonomik dengeyi sağlayabilmenin tek yönü, maliyetin Batı Avrupa’ya göre daha uygun olduğu yerlerde üretim yapmak. Türkiye’nin, Romanya’nın Fas’ın önemi bu. Dolayısıyla bu ülkelerdeki fabrikalarımızın önlerinde çok daha uzun ömürler var. Küresel otomotiv pazarı için tehlike batıdan değil doğudan geliyor. Bugün uluslararası fuarlarda Çin ve Hintli markaların sayısının nasıl arttığını görüyoruz. Bugün kalite açısından, lojistik maliyet açısından ve güvenlik açısından aramızda uçurumlar var ama savaş makinesi harekete geçti. Günün birinde bu dezavantajlarının yok edecekler."

En çok para Bursa’dan

Bursa fabrikasında kapasitenin dolduğunu belirten Esteve, "Fiziki koşullarından dolayı kapasite artıramıyoruz. Ama bizim Bursa, Romanya ve Fas’taki fabrikalarımızın kapasitesi 360 bin adet. Bu rakam bize çok verimli üretim imkanı sunuyor. Biz Bursa’da en çok para kazandığımız ve kazanacağımız araçları üreteceğiz. 4 vardiyaya çıkma planımız var. Bunu Romanya’da yapmaya çalışıyoruz. Fabrikaya her gün 380 kamyon giriyor. Bunu Bursa’da yapmaya kalktığımızda bir kamyon arızalandığında her şey çöker. Piteşti’de geri sayıma başladık. Kárlı olursa ne yapacağımıza bakacağız" dedi.

Symbol 150 milyon Euro’ya Clio ailesinden ayrıldı

OYAK Renault tarafından, 1998 yılından bu yana 600 bin adetten fazla üretilen ve 350 bin adedi dünyaya ihraç edilen Türkiye’nin en çok satılan otomobili Clio Symbol, 150 milyon Euro’ya yenilenerek, Clio ailesinden ayrılıp ’Symbol’ ismiyle bağımsız bir sedan otomobil haline geldi. Renault’un Rusya’da büyümesine katkı sağlayacağı için dünya tanıtımı ’Uluslararası Moskova Otomobil Fuarı’nda yapılan Yeni Symbol, eylül ayı ortalarında Türkiye’de satışa sunulacak. Renault’un Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Euromed Başkanı Christian Esteve, yeni Symbol’ün hem Renault, hem Türkiye hem de Oyak Renault için başarı öyküsü olduğunu belirterek, "Symbol, Oyak Renault’yu, Renault dünyasında en çok ve en iyi temsil eden model. 26 ay gibi sürede Türk ve Fransız mühendisler tarafından geliştirilen yeni Symbol, yılda 100 bin adetlik üretime ulaşacak" dedi.

Bursa bizi boğuyor Fas, bedava liman ve otoyol yaptı

BURSA’daki fabrikalarının çevresinin 40 yıl önce tarla olduğunu söyleyen Christian Esteve, bugün ise şehir tarafından çevrildiğini kaydetti. "Bursa’ya bugüne kadar büyük zenginlik kazandırdık" diye konuşan Esteve, "Belediyenin ve diğer yetkili kurumların bize yardımcı olması gerekiyor. Bursa’da lojistik her geçen gün daha fazla sıkıntı yaratıyor. Stoklama yapacak alanlarımız kalmadığı için lojistikte yaşanan sorunlarla boğuluyoruz" dedi. Esteve, Fas’tan da şu örneği anlattı: "Faslılar fabrika kurmamız için Akdenizin en büyük konteyner limanını yaptılar. Bu limandan fabrikanın yer alacağı alana otoyol ve tren yolu yaptılar. Hem de bedavaya. Aynı şekilde devam etmemizi isteniyorsa Bursa’da lojistik sorunu çözülmeli."

Türkiye, AB’ye girerse ekonomik açıdan mağdur olur

CHRISTIAN Esteve, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik yolculuğunu şöyle değerlendirdi: "Türkiye, Avrupa’nın parçası ve bir çok ülkeden daha zengin, tam üyeliği daha çok hak ediyor. Türkiye’nin Avrupa’da olmasından çok memnun olurum. Ama işin bir de ekonomik çarkı var. AB üyesi olduğunda bundan en çok mağdur olacak yine Türkiye’dir. Çok fazla kural getirecek, esneklik kaybolacak. Aynı şeyi zamanında Romenlere de söyledim. Bugün Romanya AB üyesi olmasaydı çok daha zengin olurdu. Romanya’da yeni bir fabrika açmak yerine Rusya’ya gitmemiz bunun bir göstergesi."

Vergi desteği uyuşturucu kullanmaya benziyor

CHRISTIAN Esteve, otomobil satışlarının artması için hükümetlerin uyguladığı geçici vergi teşviklerini uyuşturucu kullanmaya benzeterek, "Vergi teşvikiyle satışlar artıyor. Daha doğrusu talebi öne çekiyorsunuz. Teşvik kesilince pazar tepetaklak oluyor. Teşvik öncesi durumdan daha da kötüleşiyor. Romanya bunu yaptı. Vergi teşviki uyguladı satışlar arttı ama sonrası tekrar düşüşe geçince, teşvik 3 yıla çıkardı. Uyuşturucu kullanmak gibi. Acı çekerken teşvik veriyorsun, herşey düzeliyor sonra bitince yeniden ağrılar başlıyor. Türkiye geçici vergi teşviki yerine, vergi sisteminde yeniden bir düzenleme yapmalı" yorumunda bulundu.

Oyak Renault: Avrupa’daki daralma bizi etkilemiyor

OYAK Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, Bursa’da 1 saatte 60 yılda da 360 bin araç üretme kapasitesine çıktıklarını belirterek, "Bunun yüzde 80’ini ihraç edeceğiz" dedi. Avrupa’daki daralmanın Bursa fabrikasını etkilemediğini ve etkilemeyeceğini kaydeden Tunalıoğlu, "Biz ağırlıklı olarak daralmadan etkilenmeyen ülkelere araç ihraç ediyoruz. Bir tek Clio 3’ü Avrupa’ya ağırlık olarak satıyoruz. Bu yüzden hedeflerimizi artırarak ilerliyoruz" diye konuştu. Ürettikleri modellere talep patlaması yaşandığını ifade eden Tunalıoğlu, şunları söyledi: "Çok talep alınca Clio Grand Tour’un üretimini artırmıştık. Şimdi yeni Symbol’de de kapasite artırmaya çalışıyoruz. Symbol’ü saatte 10 adetten 15 adede çıkardık. Şimdi 20 adede çıkartabilir miyiz, bunun planlarını yapıyoruz."

Geliştirmede 50 Türk mühendis görev yaptı

FRANSIZ Renault’nun Megane modeliyle birlikte Türkiye’nin en fazla tercih edilen otomobil markası olduğunu söyleyen Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, "Symbol yeni yüzüyle 2007 yılından sonra 2008’in de ’şampiyon’ modeli olacak. Geçtiğimiz yıl Türkiye otomobil pazarında elde ettiği 23 bin 229 adetlik satış rakamıyla en fazla tercih edilen modeldi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde de 12 bin 83 adetlik satışla unvanını korumaya devam ediyor. Bu nedenle Oyak Renault’nun Bursa’daki fabrikasında üretilen Symbol’ün yeni nesli tüketiciler tarafından merakla bekleniyordu" dedi. Eylül sonunda Türkiye yollarına çıkacak olan yeni Symbol’ün geliştirilmesinde 50 Türk mühendisi görev aldı.

Haberler