İSTANBUL-16 YIL SONRA MAHKEMEYE ÇIKAN MUAYENEHANEDEKİ CİNAYETİN ZANLISI; TEHDİT EDİLDİĞİM İÇİN KİMSEYE ANLATAMADIM

KAĞITHANE'de jinekolog Mustafa Arslan'ın muyanesinde 23 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan Mualla Irmak'ın katil zanlılarından biri olduğu koli bandındaki parmak izinden tespit edilerek, geçen yıl, cinayetten 15 yıl sonra yakalanan Irak uyruklu Mohammed Kamal Majid Berkhtar, hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada savcının mütaalasını açıklayarak, hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 10,5 yıl hapis talebinde bulunduğu tutuklu sanık Berkhtar, cinayetle ilgisi olmadığını öne sürerek, "Yaklaşık 15 dakika boğuşma sesleri geldi. Sesleri duyup içeri girdiğimde Serkan maktulü de kucağında tutmuş şekilde oturuyordu. Tehdit edildiğim için kimseye anlatamadım" dedi.

Kağıthane'de 25 Mart 2005 yılında jinekolog Mustafa Arslan'ın yanında sekreter olarak çalışan 42 yaşındaki iki çocuk annesi Mualla Irmak, çalıştığı muayenehanede ağzı ile ayakları koli bandıyla bağlanmış ve 23 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Cinsel saldırıya uğradığı tespit edilen Irmak'ın failleri, olay yerini temizleyip kaçtı. Olaydan 11 yıl sonra Serkan Güvenç, DNA testinden tespit edilip yakalandı.Güvenç, yapılan yargılama sonunda "Kasten insan öldürmek", "Cinsel saldırı" ve "Hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak dosya Yargıtay aşamasındayken Serkan Güvenç cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti ve dava düşürüldü. Doktor Mustafa Arslan hakkında ise takipsizlik kararı verildi.

15 YIL SONRA İKİNCİ ŞÜPHELİ TESPİT EDİLDİ

Savcılık, Mualla Irmak dosyasını ise kapatmadı. Mualla Irmak'ın ağzının kapatılmasında kullanılan koli bandı iç yüzeyinden elde edilen bir adet parmak izinin sahibi, aradan geçen yıllara rağmen tespit edilemedi. İncelemelerini derinleştiren polis,cinayetten 15 yıl sonra koli bandındaki parmak izinin, Iraklı Mohammed Kamal Majid Berkhtar'ın sağ el baş parmak iziyle aynı olduğu tespit etti. Yakalanan Berkhtar, 1 Aralık 2020'de tutuklandı.

Mohammad Kamal Majid Berkhtar, İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada ölen Mualla Irmak'ın eşi Mustafa Irmak ve kızı Sedef Irmak ile taraf avukatları hazır bulundu.

"'SENİ DE ÖLDÜRÜRÜM' DEDİ"

Sanık Mohammed Kamal Berkhtar savunmasında, "Olayla hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Ben olay tarihinde tornacı dükkanında çalışıyordum. Çalıştığım dükkanın yan tarafında Serkan Güvenç'in rent a car dükkanı vardı. Serkan'ın dükkanının önünü yıkayıp temizlediğim için kendisi bana harçlık veriyordu. Olay günü de Serkan'la karşılaştım. Avans alamadığım için param olmadığını, ayakkabı almam gerektiğini, harçlık vermesini istedim. O da alacağı olduğunu söyledi. Öğle paydosuydu, 'gel birlikte gidelim' dedi. Binaya girdik. Kapıyı bir bayan açtı. Home ofis tarzı bir yerdi. Bayan ve Serkan bir odaya girdiler. Ben salonda bekledim. Yaklaşık 15 dakika kadar sonra boğuşma sesleri geldi. Sesleri duyunca içeri girdiğimde Serkan oturuyordu, maktulü de kucağında tutmuş şekilde oturuyordu. Kan revan içindeydi. Serkan beni çağırdı, ben onları o halde görünce şok geçirdim. Serkan kendinde bulunan bıçağı elime verdi, 'Seni de öldürürüm' dedi. Elimi de tutarak maktulün bacak kısmına gelecek şekilde bir kez vurmamı sağladı. Ben bıçakla vurduktan sonra yere düştüm. Serkan benden paspas istedi. Yabancı olduğum için olay yerinden kaçtım" dedi. Sanık Berkhtar, "O tarihte 19 yaşında olmam ve korkmam sebebiyle Serkan'ın dediklerini yaptım. Başkalarına haber vermedim. Bir yıl sonra Serkan'la karşılaştım. Olayı başkalarına anlatırsan, kimseye söylersen seni öldürürüm şeklinde tehdit etti. Maktulün öldüğünü de Serkan'dan bir yıl sonra öğrendim. Serkan beni tehdit ettiği için olayı kimseye anlatamadım. Maktulü öldürmedim, maktule cinsel saldırı eyleminde bulunmadım. Yakalandıktan sonra bana 'koli bandında parmak izin çıktı' dediler. Ben olay anında şoktaydım, koli bandında parmak izim nasıl oldu bilmiyorum. Serkan herhalde parmak izim çıksın diye elimi koli bandına bastırdı" diyer,, konuşarak, beraatini talep etti.

"HERKESTEN ŞİKAYETÇİYİM"

Mualla Irmak'ın eşi şikayetçi Mustafa Irmak, "Eşim ailesinin tek evladıydı. Eşimi kaybettikten sonra bir ay içinde üzüntüden kayınvalidem vefat etti. Daha sonra kayınpederim üzüntüden felç geçirdi. Bu caniler bir kişiyi değil, tüm aileyi yok ettiler. Kızım eğitimini tamamlayamadı. Eşimin yanında çalıştığı Mustafa Arslan asılsız isnatlarda bulundu. Olay öncesinde eşim ile ilişkileri baba-kız şeklindeydi. Bana oğlum, eşime kızım derdi. Olayı bilen, emniyetten gizleyen suçlulardan Mustafa Arslan da dahil herkesten şikayetçiyim. Onun da sanık olarak yargılanmasını talep ediyorum" dedi. Mualla Irmak'ın kızı Sedef Irmak ise "Annemin ölümüne sebep olan herkesten şikayetçiyim. Annem öldükten sonra aile düzenimiz bozuldu" diyerek gözyaşı döktü. Şikayetçi avukatları da Mualla Irmak'ın evinden işine, işinden evine giden biri olduğunu, tahkikatin genişletilmesini, tanık doktor Mustafa Arslan'ın da sanık olarak yargılanmasını, ayrıca sekreterler Macide Doğan ve Pınar Baş'ın da ifadelerinin alınmasını istedi. Aile Bakanlığı avukatı ise cinayetin hunharca işlendiğini, tasarlanmadan o noktaya gelmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, üst sınırdan ceza verilmesini talep etti. Mahkeme, sekreterlerin dinlenmesini, dosyaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddetti.

DOKTOR TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada, Mualla Irmak'ın yanında çalıştığı doktor Mustafa Arslan da tanık olarak dinlendi. Arslan, iki muayenehanesi olduğunu belirterek, "Şişli'deki muayenehanede bulunuyordum. Saat 14.00'dan sonra maktülün çalıştığı muayenehaneye gidiyordum. O gün gittiğimde kapının dışında hasta vardı. Bana kapıyı çaldığını ancak açılmadığını söyledi. Zile bastım, kapı açılmadı, anahtarımla kapıyı açtım. Salonda ve kendi odamda olumsuz bir durum yoktu. Daha sonra hasta istirahat odasına gittim. Ağzı ve kolları bağlanmış vaziyette kanlar içerisinde maktülü yerde uzanmış vaziyette gördüm" dedi. Sanığı olay tarihinden önce hiç görmediğini, Serkan Güvenç'i ise birkaç kez ofise hasta getirdiği için gördüğünü anlatan Arslan, şikayetçi avukatlarının adli tıp raporunda DNA örneğinin çıkmasına ilişkin sorusuna "Daha önce bu konuda ifade vermiştim. Şu anda cevap vermek istemiyorum. Vajinada çıkan bir DNA,cinsel münasebet dışında başka bir yolla bulaşamaz" diye cevap verdi.

SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEDİ

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Berkhtar'ın olay tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'da düzenlenen "Kasten öldürme" ve "Birden fazla kişi ile cinsel saldırı" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 10,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Mütalaada, Mualla Irmak'ın ağzına yapıştırılan koli bandında Irak vatandaşı Mohammed Kamal Majid Berkhtar'ın parmak izinin tespit edilmesi üzerine sanığın yakalandığı belirtildi. Berkhtar'ın, 15 yıllık süreçte 6 farklı sahte isim kullanması ve olayı 15 yıl gizleyerek hiçbir makama bildirmemesi birlikte değerlendirildiğinde, Mualla Irmak'ın direncini kırmak ve bağırarak yardım istemesini engellemek amacıyla ağzını koli bandı ile kapattıktan sonra cinsel saldırıda bulundukları eylemlerinin açığa çıkmasını engellemek amacıyla da bıçaklayarak öldürdükleri iddia edildi.

DURUŞMA SON SAVUNMA İÇİN ERTELENDİ

Tutuklu sanığa son savunmasını yapması için süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

- İstanbul