Şanlıurfa'da Telekulak Skandalı

Şanlıurfa'da Telekulak Skandalı
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Urfa'da polisin Mustazaf-Der Urfa Şube Başkanlığı'nı yapan Mehmet Kışlar diye izin alarak, sekiz ay boyunca Av. Emin Güneş'i dinlediği ortaya çıktı.

Telefon dinleme skandalında adres bu kez Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi, Diyarbakır'daki nöbetçi mahkemeden izin alarak Av. Emin Güneş'i sekiz ay boyunca dinlediği ortaya çıktı. Olayın bir başka boyutu ise dinleme izninin bir dönem Mustazaf-Der Şanlıurfa Şube Başkanlığı'nı yapan ve şu anda Hür Dava Partisi (Hüda Par) Eyyübiye Belediye Başkan Adayı olan Mehmet Kışlar adına alınmış olması. Mehmet Kışlar ismi verilerek dinlenen ve yerel seçimlerde Hüda Par Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Emin Güneş suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

GÜNEŞ: POLİS 123, 132, 204, 220, 314, 257, 267 VE 271'İNCİ MADDELERİNİ İHLAL ETTİ
Şanlıurfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak ile birlikte baro binasında basın açıklaması yapan Güneş, yapılan eylemin kanunsuz olduğunu söyledi. Güneş, "Geçen günlerde Mehmet Kışlar adında bir kişiye, şu anda Hüda Par Eyyübiye Belediye Başkan Adayına Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan 2013/1134 soruşturma nolu bir evrak geliyor. Evrakta diyorlar ki, Mehmet Kışlar için, 'sizi PKK dağ kadrosuna milis göndermek suçlamasıyla dinlemeye aldık. Sekiz ay boyunca telefonunu dinledik. Suç unsuruna rastlamadık.' Arkadaşımız o evraka bakıyor, kendi telefonu değil. Ancak telefon tanıdık biri. Telefonun benim olduğunu anlayınca evrakı bana getirdi. Evrak şu anda benim elimde. Bu arkadaşımızın adı verilerek benim dinlenmeye alınmam kasti bir eylemdir. Çünkü benim baro listesinde bu telefonum var. Yıllardan beri baroda kayıtlı bir telefondur. Burada terörle mücadele şubesi Türk Ceza Kanunu'nun kişilerin huzur ve sükununu bozma hükmü olan 123'üncü maddesini, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlarla ilgili 132'nci maddesini, resmi belgede sahteciliği düzenleyen 204'üncü maddesini, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu düzenleyen 220 ve 314'üncü maddelerini, görevi kötüye kullanmayı düzenleyen 257'inci maddesini, iftirayı düzenleyen 267'inci maddesini ve suç tashihi veya suç uydurmayı düzenleyen 271'inci maddelerini ihlal etmişlerdir" dedi.

GÜNEŞ: OLAYDA KASIT VAR
Olayın bir hata olmadığını ve olayın kasıtlı olduğunu savunan Güneş, konuyla ilgili tazminat davası açacağını söyledi. Güneş, "Bu dinleme kaydında eğer bu bir hata olsaydı, kasıt olmasaydı, yanlışlıkla böyle bir şey olsaydı ben müvekkillerimle sürekli iletişim halindeyim. Dinleme sırasında baktılar ki, bir tanesi beni arıyor 'avukat bey duruşmamız ne oldu veya ben müvekkilimi aradım, duruşmadan çıktım, duruşma filan tarihe ertelendi, dosyamız bilirkişiye gönderilecek', bunları görünce derhal dinleme faaliyetlerine son vermeleri gerekirdi. Bir hata olmuştur demeleri lazımdı. Fakat ben hangi tarihler arasında dinlenmişim? 05.04.2013'den 10.12.2013'e kadar sekiz ay boyunca sürekli uzatılarak dinlenmişim. Dolayısıyla bu şekildeki bir hareket avukatların da statüleri gereği emniyete karşı koruma zırhlarının olmadığını ortaya koyuyor. Bunu yapan bir örgüt, ben bunu yasal bir faaliyet olarak görmediğim için, şunu da yapabilir. Diyelim uydurma bir ihbarla sanığın adresi olarak bir meslektaşımızın bürosunu gösterip onunla ilgili savcılığın ve mahkemeyi iğfal ederek, mahkemeden arama izni alıp hukuka aykırı biçimde bürolarımızı da arayabilir. Bu nedenle ben suç duyurusunda bulunacağım. Tazminat davası açacağım sorumlular hakkında. Ayrıca basın açıklaması yapıyorum. BİMER'e bildireceğim. Bu hususların önüne geçilmesi artık zaruret haline gelmiştir. Bunlar bizim güvenlik birimlerimizdir. Biz bir sıkıntıda bunlara sığınarak kendimizi emniyete almak istiyoruz. Bunlar böyle olursa toplumda emniyete, adliyeye olan güven biter. Bunların böyle davranması diğer terör örgütlerinden çok daha vahimdir. Düşünün mesela dışarda bir tehlikeye maruz kaldığınızda evinize sığınırsınız. Ama depremde ev sizi öldürmeye kalktığı için evin balkonundan, penceresinden kurtulmaya çalışırsınız. O nedenle depremin insanda oluşturduğu manevi tahribat, onun getirdiği travmalar uzun süreli olur. Emniyet tarafından böyle bir şeye maruz kalmak insanlarda kalıcı travmalara sebep olur. Kime gideceğim diyecek insanlar" diye ifade etti.

'TERÖRLE MÜCADELE ŞUBESİNİN KIŞLAR'I TANIMASI LAZIM'
Mehmet Kışlar'ın uzun zamandan beri Mustazaflar Derneği başkanlığını yaptığına dikkat çeken Güneş, "Şanlıurfa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü o dinleme iznini de Urfa'daki savcılıktan değil, Diyarbakır'daki savcılıktan alıyor. Diyarbakır'daki nöbetçi mahkemeden alıyor. Bu terörle mücadele şube müdürlüğü Mehmet Kışlar'ı çok iyi tanımak zorunda. Çünkü bu bir derneğin yıllardan beri başkanlığını yapmış. Mustazaf-Der'in başkanı. Eğer bunu bilmiyorsa o görevini ihmal ediyor demektir. Yani bir terörle mücadelesi müdürlüğü hangi derneğin başkanları kimlerdir, bunu bilmez mi? Mehmet Kışlar, PKK örgütüne milislik yapması için hiçbir neden, hiçbir gerekçe yok. Kendisi Arap'tır bir defa. Bilerek bunu yapmışlar. Kasıtlı ve bunu sürdürmüşler. Artık ne amaçla yaptılar, onu bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

BUCAK: DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Dinleme olayının bütün meslektaşlarının başına gelebileceğini kaydeden Şanlıurfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak, "Bu yapılan bir yanlışlık değildir. Meslektaşımız bilerek, gizlice dinlenmiştir. Bu, bütün meslektaşlarımızın başına gelebilir. Yapılan iş kanunsuzluktur. O nedenle biz baro olarak hem bu yapılanları kınıyoruz hem bu suç duyurusuyla beraber arkadaşımız Mehmet Emin Güneş'le birlikte biz de davanın takipçisi olacağız" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel
title