Deprem Sonrası Malatya'da Eğitimde Sorunlar Sürüyor... Hüseyin Kara: "Malatya'da Eğitimde Kalıcı İyileşmeden Söz Edemeyiz"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Birleşik Kamu-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim-İş Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, 6 Şubat depremlerinden bu yana Malatya'da okul binalarından beslenmeye, temizlikten güvenliğe kadar pek çok alanda ciddi sorunların sürdüğünü söyledi.

Haber : Mehmet Duran ÖZKAN / Kamera: Erdal AKBUĞA

(MALATYA) - Birleşik Kamu-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim-İş Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, 6 Şubat depremlerinden bu yana Malatya'da okul binalarından beslenmeye, temizlikten güvenliğe kadar pek çok alanda ciddi sorunların sürdüğünü söyledi.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Kara, depremin üçüncü yılının geride bırakılmasına yaklaşılırken, Malatya'da eğitimde kalıcı iyileşmeden söz etmenin mümkün olmadığını belirtti.

Okul altyapısındaki eksikliklerin ve çoklu okul kullanımının devam ettiğini anlatan Kara, şöyle konuştu:

"Hala yapılmayan okul binaları var. Birden fazla okulun aynı bina içerisinde eğitim-öğretim faaliyetini sürdürdüğünü görüyoruz. Binalar yapılıyor bu arada ama bu asla idarenin bir başarısı olarak gösterilmemeli. Zaten bu iş için ödenek ayrılmıştı, yapılması gerekiyordu. Bu durum o okuldaki öğrenciler için olumsuz. İster istemez ders süreleri normal öğretim yapan okullara göre, yani binasında tek okulun bulunduğu okullara göre daha kısa. Bu tabii ki bir dezavantaj. Sabahçı-öğlenci uygulaması da var okullarda. Çünkü ister istemez birden fazla okul aynı binayı kullanıyor."

"Norm kadro birçok arkadaşımızı mağdur etti"

Öğretmenlerin yaşadığı sorunlara da değinen Kara, deprem sonrası uygulanan norm kadro uygulamasının mağduriyetlere neden olduğunu belirti. Kara, şöyle konuştu:

"Öğretmenler açısından baktığımızda, öğretmenler nispeten ortama biraz daha adapte oldular, uyum sağladılar. Öğretmen arkadaşlarımızın bu süreçte yaşadığı önemli sorunlardan biri de norm kadro fazlası olarak nitelendirilmeleri ve bu şekilde bir uygulamaya tabi tutulmalarıdır. Oysa deprem bölgesinde birden fazla okulun bir arada olması, öğrenci sirkülasyonu, öğrencilerin deprem döneminde il dışına gitmeleri, sonra tekrar dönmeleri, okulların birleşmesi ve ayrılması gibi çok sayıda olağanüstü durum yaşandı. En azından depremle ilgili bu sorunlar ortadan kalkana kadar Malatya'daki öğretmen arkadaşlarımıza norm fazlası muamelesi yapılmaması gerekiyordu. Yani bu yönetmeliğin koşullar normalleşene kadar uygulanmaması gerekiyordu. Maalesef idare bunu göz ardı etti ve birçok arkadaşımız mağdur edildi."

"Depremin yol açtığı travmanın etkisi sürüyor"

Depremin psikolojik etkilerinin sürdüğünü belirten Kara, "Büyükler bu travmayı biraz daha kolay atlatabilirken, küçükler için bu durum daha zor. Bu doğaldır. Ama şehrimizde hala büyükler, yetişkinler bu travmayı atlatamadı ki küçükler atlatabilsin. Okullarda çocuklar bir şekilde devam ediyor. Öğretmenler ellerinden geldiği kadar eğitim-öğretim hizmeti sunmaya çalışıyor. Aileler koşullarını bir şekilde normalleştirmeye çalışıyor. Evi çıkan evine taşınıyor, çıkmayanlar ise konteynerlerde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Bu öyle bir-iki yılda atlatılabilecek bir süreç değil. Biz çok ağır bir deprem yaşadık. Çocuklar bu depremin etkisini uzun süre taşıyacaklar. Küçük oldukları için bu travmayı daha uzun vadede atlatabileceklerini düşünüyorum" diye konuştu.

"Okullarda temizlik ve güvenlik sorunu had safhada"

Okullarda temizlik ve güvenlik sorunlarının had safhada olduğuna vurgu yapan Kara, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu alanlarda personel istidam etmediğini belirtti. Kara, şu ifadeleri kullandı:

"Okullarda temizlik sorunu had safhada. Uzun zamandır Milli Eğitim Bakanlığı temizlik personeli almıyor. Bunu İŞKUR üzerinden geçici ve yapay çözümlerle gidermeye çalışıyorlar. Bu ciddi sorun. Ekonomik durumu iyi öğrencilerin gittiği okullarda veliler maddi destek vererek, okul aile birlikleri aracılığıyla dışarıdan temizlik hizmeti sağlıyorlar. Yani öğrenci özel okula gitmiyor olsa bile devlet okulunda da veli katkısı önemli bir yer tutuyor. Bunun dışında güvenlik problemi had safhada. Malatya ölçeğinde baktığımızda okullarımızda güvenlik personeli yok. Okullar dış tehditlere açık. Sahada dolaşıyoruz, yaptığımız iş gereği okulları geziyoruz ve sürekli sorunlarla karşılaşıyoruz."

"Öğrenciler aç, ücretsiz yemek verilmiyor"

Öğrencilerin beslenme sorununa vurgu yapan Kara, şöyşle konuştu:

"Yine okullara gelen öğrencilerimiz maalesef bir öğün yemek yeme şansına sahip değiller. Bakanlığın bunu çok rahat yapabilecek imkanı olmasına rağmen okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmiyor. Çocuklar temiz suya erişemiyor. Bir şişe su okul kantinlerinde 10-15 lira, bir simit 20-25 lira. Çay fiyatları da aynı şekilde.

Orta gelirli bir ailenin birden fazla çocuğu varsa ve bu çocuklar okula gidiyorsa, okulda sağlıklı beslenme şansı yok. Sabah aç karnına geliyor, tam gün eğitim yapan bir okuldaysa saat üçe kadar okulda kalıyor. İster istemez öğlen acıkıyor ama karnını doyuramıyor. Aç karnına derse girip dersi dinlemesi ve bir şey anlaması mümkün değil.

Bakanlığın bu konuda seçim vaatleri vardı. AKP'nin seçim vaatleri arasında bir öğün ücretsiz yemek vardı ama iktidara geldikten sonra bu vaat unutuldu. Oysa çocuklara mutlaka bir öğün ücretsiz yemek sunulmalıdır. Öğrenciler sağlıklı beslenmeli. Sağlıklı beslenmenin birinci koşulu da ailenin gelirinin yoksulluk sınırının üzerinde olmasıdır. Bugün yoksulluk sınırı 90-100 bin lira civarında. Ama biliyoruz ki asgari ücret yeni 28 bin lira oldu, hala 22 bin lira civarında gelirle yaşamını sürdürmeye çalışan aileler var. Bu koşullarda bir velinin çocuğuna sağlıklı beslenme sunması mümkün değil. Sosyal devlet bunu gerektirir. Mutlaka çocuklara bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir."

Kaynak: ANKA / Yerel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.