Ayvalık'ta "İlk Kurşun ve Bağımsızlık" Paneline Büyük İlgi

Milli Mücadele'nin ilk örgütlü kurşununun atıldığı Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde düzenlenen panelde, Türkiye'nin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne yönelik tehlikelere dikkat çekildi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğanın Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Yarbay Ali Çetinkaya'ya yönelik 'katil, cellat Ali' gibi sözlerine büyük tepki göstermesiyle biline Ayvalık'taki sivil güçler, Milli Mücadele ruhunu yeniden yaşatmak ve ulusal bilinç hareketi başlatmak için bir panel düzenledi. Emekli Tümgeneral Osman Özbek ile eski CHP milletvekillerinden Şahin Mengü'nün konuşmacı olduğu paneli Ayvalık, Altınova ve Küçükköy Belediye başkanları, Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Engelsiz Türkiye Partisi Genel Başkanı Muharrem Parmaksız, CHP ve İşçi Partisi il ve körfez ilçe yöneticileri, sivil kuruluşlar ile çok sayıda vatandaş büyük bir dikkat ve ilgiyle izledi.

İsmet İnönü Kültür Merkezi'ndeki toplantının açılış konuşmasını ADD Şube Başkanı Gürsel Koyuncu yaptı. Koyuncu, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan ve Doğu Perinçek'in mesajlarını seslendirdi. Altınova Belediye Başkanı Asım Sürer ise, "Kuva-i Milliye ruhunun bize bıraktığı mirasa nefes aldığımız sürece sahip çıkacağız. Ulusal bayramları olmayan bir milletin ulusal değerleri de olmaz" dedi.

Türkiye'nin gündemini değerlendiren toplantının konuşmacı konuğu Tümgeneral Osman Özbek, "Ben de 28 Şubat'tan dolayı sıradayım. Bakalım savcılar beni ne zaman çağıracak. Bin 500 yıl da içeri atsalar yine konuşacağım. Artık Türkiye'de avukatlar bırakın başkalarını savunmayı, kendini bile savunamıyor" diye konuştu.

'YAPTIKLARININ ALTINDA KALACAKLAR'

Duruşmalarda kararların yargıçlar tarafından yazılmadığını öne süren Özbek,

"Kararlar başka yerde yazılıyor, yargıçlar onları okuyor. Bizden işlemediğimiz suçlardan pişman olmamız isteniyor. Benim için sabıkalı kişiliği var, deniyor. Ama benim hiç sabıkam yok ki. Tüm bu yaşananlar, bunlardan nasıl kurtuluruz hesapları. Diyarbakır'da kazı yapılıyor. Aslında orası tarihi bir mezarlıktır. Çıkan kemikler için de Jitem'in Ergenekon'un işi, diyorlar. Askerlere yönelik operasyonlarda özellikle Alevi komutanların üzerine gidiyorlar. Türkiye'de tehlike düşündüğümüzden de büyük. Savunmasını yapanlara bile suç duyurusunda bulunuluyor. İzmir Belediye Başkanı'na 397 yıl istemekle ayıp etmişler, aslında 400 yıl vermeliler. Bunların altında kalacaklar."

Gökçeada'ya Rum Okulu yapılmasını eleştiren Osman Özbek, "Öğrencisi olmayan okulu ne yapacaksınız? Yabancılara 30 hektar mal satış izni veriliyor. Eğer Bakanlar Kurulu isterse bunu 60 hektara bile çıkarabilir. Türkiye'de plan proje birlikte yürütülüyor. BOP eşbaşkanıyım, medeniyetler ittifakının eşbaşkanıyım, diyen Başbakan'a bunun hesabı soruldu mu? Yargı, siyaset, asker olanları algılamıyor mu? Türkiye terörle mücadele ediyor, derseniz, terörü küçümsersiniz. Aslında bölünme tehlikesi altındayız. NATO, Amerika demektir. NATO, PKK'yi terör listesine almadı. Amerika, Lozan'ı da kabul etmemişti. Bugün Ağrı'ya giden turistlerin yüzde 95'i Ermeni asıllı. Türkiye'de gayri milli bir medya oluştuğundan devamlı ofsayda düşüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti davayı kaybediyor" dedi.

"DİNK DAVASININ KARARI SAÇMALIKTIR"

Eski CHP milletvekili olarak anons edilen Av. Şahin Mengü de, CHP'nin eskisi olamayacağını, yenisini yapmaya da kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi. Ulusalcılığın ve Kemalistliğin tam bağımsızlık olduğunu vurgulayan Mengü,"Ordu psikolojik olarak çökertildi. Sonra yargıyı, Anayasa Mahkemesi'ni ele geçirdiler. Hrant Dink kararı saçmalıktır. Ancak, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın Amerikan Büyükelçisi'ni bilgilendirmesine ise kimseden çıt çıkmadı. Bu Anayasa Mahkemesi'nden hukuka uygun bir karar beklenemez. Sonucu belli davalar için Anayasa Mahkemesi'ne gitmenin anlamı yoktur. Cumhurbaşkanı'nın 5 yıllık görev süresi bu yıl doluyor. Sonrası için muhalefet Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini sorgulamalıdır. Gül, 5 yıl için seçildiğini biliyordu, siz 7 yıl derseniz Anayasa'yı çiğnersiniz. Meclis Başkanı'nın kurduğu komisyonun yaptırım gücü yok. AKP'nin hiçbir imzasına inanılmaz. Her şey Tayyip Erdoğan'ın iki dudağının arasındadır. Anayasa, ancak siyasi partilerin toplu uzlaşısı ile değişir. Türkiye'ye başkanlık sistemi getirip, yerel yönetimlere de özerklik vermek istiyorlar. Yarın, Güneydoğu'da insan hakları çiğneniyor deyip, Amerika Irak'ın üzerine oynadığı oyunu Türkiye'ye de oynayacaktır" diye konuştu. - BALIKESİR

Yerel Haberler