Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi İkinci Gün (1)

Türkiye'nin en önemli ekonomi buluşmaları arasında yer alan Capital ve Ekonomist Dergileri'nin organizasyonunda, Çelik Motor ana sponsorluğunda düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gün programı 'Perakendede Değişim Zamanı' oturumu ile başladı.

Türkiye'nin en önemli ekonomi buluşmaları arasında yer alan Capital ve Ekonomist Dergileri'nin organizasyonunda, Çelik Motor ana sponsorluğunda düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gün programı 'Perakendede Değişim Zamanı' oturumu ile başladı.

Grand Yazıcı Otel'de gerçekleştirilen ve bugün sona erecek zirvede 25'i yurt dışından olmak üzere 65 konuşmacı yer alıyor. Zirve, öğleden sonra Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in konuşmasıyla sona erecek.

Zirvenin ikinci günündeki, 'Perakendede Değişim Zamanı' konulu panelin moderatörlüğünü Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satış Grubu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş yaptı. Panelde Demsa Group Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, LCWaikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, CarrefourSa Genel Müdürü Mehmet Nane, Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ve Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı konuşma yaptı. Panelde, perakende sektöründeki yenilikler ve perakende markaların global hedefleri masaya yatırıldı.

Moderatör Selen Kocabaş, açılış konuşmasında, sektörün dünyada 16 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu hatırlatarak, "Hem ihracat hem de ithalatı konuşacağız. Bu yıl ise 22 trilyon dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Perakende sektöründe ciddi bir de istihdam var. Ayrıca tüketim harcamaları açısından da Avrupa'nın 7'ncisiyiz. Bu veriler ışığında sektörün duayenleriyle konuşacağız" dedi.

ABDULLAH KIĞILI: GELECEK HAZIR GİYİMCİLERİN

Panelde konuşan Kiğılı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, Türkiye'deki yatırımlarını 5 yıllık sürede tamamlayacaklarını belirterek, bugünlere kolay gelmediklerini söyledi. Geleceğin hazır giyimcilere umut vaat ettiğini söyleyen Kiğılı, "50 yıl evvel hazır giyim mağazaları yoktu. Terziler, kumaşçılar vardı. Gömlek bile kolacılara gidiyordu. Evde yıkanan gömlekler mahalle aralarına gider, kolalanırdı. Türkiye'de 50 yıl önce bir şey yoktu. Maalesef Türkiye'de işi öğreteceğimiz kimse de yoktu. Yanlışı yapa yapa, tecrübe kazana kazana bugünlere geldik. Bugün geldiğimiz noktada genç jenerasyonun elinde inanılmaz doneler var. Biz Kiğılı olarak Çine'e ilk giren Türk mağazayız. Çincede bu Kiğılı zor telaffuz ediliyor. Çince telaffuz ettiğinizde 'mutluluk' demek. O nedenle Çin'de şubelerimiz tutmaya başladı. 5 yılda Türkiye'de tüm yatırımlarımız bitiyor. AVM yatırımları devam edecek fakat büyükşehirlerde yatırımları bitirdik" dedi.

Kığılı, ekiplerin doğru bir şekilde çalışmaları halinde Türk markalarının her yere gidebileceğini kaydederek, "Her bir markamız çok kuvvetli, altyapımız da kuvvetli. Hiç kimse endişe etmesin. Gelecek hazır giyimcilerindir. Geleceğimiz çok parlak. Artık büyük Avrupa mal satmak için sırada. Herkesin gözü açık. En kaliteli malı en doğru zamanda vereceksiniz. Hiçbir Avrupa markası Türkiye'ye kolay kolay giremez. Türk markaları o kadar büyüdü ve tanınır oldu" dedi. Kiğılı, ayrıca son dönemlerde internet ve online mağazacılığa da ciddi hız verdiklerini sözlerine ekledi.

VAHAP KÜÇÜK: MÜŞTERİ KENDİSİNİ ÖZEL HİSSETMEK İSTİYOR

LCWaikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük de, perakende sektöründe müşterilerin iyi tanınması gerektiğini belirtti. Amaçlarının müşterinin gardırobunda daha fazla yer alabilmeyi amaçladıklarını söyleyen Küçük, "Bu sektörde hizmet var, genişleme var ve fiyat rekabeti var. Müşteriyi iyi bilmek gerekiyor. Bizde iki sezon vardı. Yaz ve kış. Şimdi artık ay bile bitti. Artık her gün yeni ürün var. Müşteri kapıdan girince 'Yeni neyiniz var?' diye soruyor. Artık tüketici, ihtiyacına göre almaktan ziyade giyim zevkini ve alışveriş güdüsünü gidermek için yeni ürünler arayışında. Müşteri sadece ürüne değil algıya para veriyor. Hem ortama hem güler yüze hem kaliteye bakıyor. Bunun ötesinde müşteriler artık 'özel hissetmek' istiyor. Bunu da vermek durumunda kalıyorsunuz" diye konuştu. ÇETİNDOĞAN: TÜM YATIRIMI SADECE İSTANBUL'A YAPMAMAMIZ GEREKİYOR

Panelde konuşan Demsa Group Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, da segmentin çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yapılan yatırımların ülke geneline dağılması gerektiğini dile getiren Çetindoğan, "İster lüks olsun ister olmasın, müşteriye zamanında ulaşıyor olması çok önemli. Bu bir gelişmişlik göstergesi de diyebiliriz. Tabi tüm yatırımı İstanbul'a yapmamamız gerekiyor. Dağılıma ağırlık vermek gerekiyor. Segmenti çeşitlendirmek gerekiyor. Lüks deyince sadece giyim değil, onun dışında kozmetikten el ürünlerine kadar çeşitli segmentler var. Hizmet standardı önemli. Mağazanın donanımları, hizmet saatleri, personelin kimliği. Hepsinin sınırsız bir kombinasyonla yönetilmesi gerekiyor. Ülke olarak bu konuda çok daha şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. Biz nasıl yurt dışında yatırım yaparken orada yerel bir partner arıyorsak aynı şekilde lüks yatırımcı Türkiye'de mutlaka bir yerel partnerle yola çıkmak istiyor. Biz Demsa olarak lüks olarak öne çıkmış bir grubuz ama portföyümüz sadece lüks değil. Her markanın, her sektördeki ürünün hikayesi var ancak son zamanlarda artık tüketici ön plana çıkıyor" dedi. Çetindoğan, müşterilerle interaktif bir bağ kurmak için de çalıştıklarını sözlerine ekledi.

AZİZ TORUN: REKABET İÇERİSİNDE AVM'LER DEĞİŞİM VE GELİŞİM GÖSTERİYOR

Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ise AVM'lerin de değişim ve gelişime ayak uydurduğunu söyledi. AVM'lerin marka konumunda olduğunu söyleyen Torun, "Benim de perakendecilerle geçmişim var. Perakende sektörü orta ölçekli ama misyon sahibi patronlarla bu aşamaya geldi. AVM'ler aslında perakende ile aynı değişim ile kendini değiştiriyor ve geliştiriyor. Talepler o kadar hızlı gelişiyor ki perakende sektörü ve AVM'ler de buna ayak uyduruyor. AVM'lerde yatırımın özellikleri de değişiyor. AVM'ler kendi içerisinde rekabet ile müşterilerin oraya gelmesi için ilave yatırımlara yöneliyor. Eğlence parkları, performans alanları da bünyesinin içerisinde yer alarak, orayı çekim merkezi yapmaya çalışıyor. AVM'ler de bir marka konumunda. Herhangi bir başarı veya başarısızlıkta AVM'nin ismi geçiyor" dedi.

HÜSEYİN ÖZDİLEK: 6 BİN 500 KİŞİYİ İSTİHDAM EDİYORUZ

Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek de panelde girişimcilik öyküsünü anlattı. Türkiye'de açtıkları mağazalarla 6 bin 500 kişiye istihdam yarattıklarını söyleyen Özdilek, işletmecinin personele bakış açısının da önemli olduğunu belirtti. Özdilek, "Satış elemanı olarak işe başladım. Bursa'da havlu mağazası açtık. İlk Özdilek logosunun tasarımını 100 liraya yaptırdım. Tam 48 yıldır o logo duruyor. Sürdürülebilir bir şekilde bu markanın devam etmesi hepimize haz veriyor. 1970 yılında havlu imalatına başladık. 1987 yılında da Türkiye'de büyük mağazacılığa başlayan şirket Özdilek'tir. 1996 yılında Afyon'a mağaza açtık. Oradaki mağazamızın tuvaleti Türkiye'nin en temiz tuvaleti seçildi. Tuvalet deyip geçmeyin. Tuvalet temizliği çok önemli. Bu bile müşteriyi etkiledi. Yol üstündeki restoranlar sezonluk fiyat artışı yapardı biz ise buna müsaade etmedik. Yaz-kış aynı fiyatı kullandık. Bugün 15 noktada Özdilek var. Yatırımlarımızla 6 bin 500 kişi istihdam ediyoruz. Her firmanın marka kültürü var. Marka kültüründe de Ahmet'in oğlu da olsan niteliği varsa onun genel müdür olması gerekir. Girişimci, çalışanlarına marka kültürünü anlatmalı. Vefalı olduğunu göstermeli. Mesela biz yemek yerken tüm personelle aynı yemeği aynı yerde yeriz. Onların hep içinde olmanız gerekir" diye konuştu.

MEHMET NANE: CARREFOURSA MÜŞTERİNİN HEM AKLINA HEM KALBİNE HİTAP EDİYOR

Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet Nane de, perakende sektöründe başarıyı teknolojik altyapı ve iyi bir ekiple sağladıklarını söyledi. Carrefoursa olarak müşterinin hem aklına hem de kalbine hitap ettiklerini söyleyen Nane, ayda 20-30 mağaza açtıklarını belirtti. Nane, "Perakendede başarı gönülle olan bir şey. Biz 5 yıldır aynı ciroda gitmişiz. Şirket o dönemde zarar etmiş. Sonra 'glokalleşme' yaptık. Global bir yapı ile lokal bir yapıyı birleştirdik. Aldığınız ürün bir bölgede çok satar bir bölgede az satar. Glokalleşme işte budur. Türkiye'deki yerelleşmeyi iyi uygulamak ve iyi bir ekip kurmak gerekiyor. Ekip olmanız lazım ve bu ekibi teknikle de desteklemeniz lazım. Bizim mağazamızda geçen sene 600 milyon adet ürün satıldı. Bunlar da 100 milyon adet müşteriye ulaşmış. Bunu teknoloji olmazsa yönetemezsiniz. Teknolojik altyapınız sağlamsa ve ekibiniz de varsa gerisi geliyor. Müşterinin hem aklına hem kalbine hitap etmeniz gerekiyor. Hayat hep ticaret değil. Ticaretin yanı sıra markanızın bir duruşunun olması lazım. Biz bu değerlere sahip çıkınca müşteri de size sahip çıkıyor. Müşteriyi dinlemeyen başarılı olamaz. Carrefoursa olarak marka ihracına başladık. Geçen sene 127 mağaza açtık. Bu sene de ortalama ayda 20 mağaza açtık" dedi. - Bursa

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Hüseyin Özdilek Carrefoursa Türkiye Uludağ Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title