Haberler

Hazreti Hızır Türbesi nerede? Hazreti Hızır kim? Hızır ne demektir? Hızır ne anlama geliyor?

Güncelleme:

Günlük hayatımızda birçok kez ismini duymakta olduğumuz Hazreti Hızır, birçok kişi tarafından merak ediliyor ve araştırılıyor. Hadır veya Hızır olarak da bilinmektedir. Peki, Hazreti Hızır Türbesi nerede? Hazreti Hızır kim? Hızır ne demektir? Hızır ne anlama geliyor?

Kur'an-ı Kerim'de Hz. Hızır Aleyhisselam'ın ismi geçmemektedir. Fakat Kehf Suresi'nde Hz. Musa ile birlikte Hz. Hızır'ın kıssası anlatılmaktadır. Hadır Aleyhisselam olarak da bilinen Hazreti Hızır, birçok kişi tarafından merak ediliyor ve araştırılıyor. Merak edilen konular arasında Hazreti Hızır Türbesi nerede? Sorusu da yer alıyor. Peki, Hazreti Hızır Türbesi nerede? Hazreti Hızır kim? Hızır ne demektir? Hızır ne anlama geliyor?

HAZRETİ HIZIR TÜRBESİ NEREDE?

Hadır veya Hızır olarak da bilinmekte olan Hz. Hızır Aleyhisselam'ın türbesi, Hatay ili, Samandağ ilçe sınırında bulunur. Hz. Hıdır Türbesi; Hz. Musa ile Hz.Hızır'ın buluştuğu yer ve aynı zamanda Hızır Aleyhisselam'ın mezarı bulunduğu yerdir.

HZ. HIZIR ALEYHİSSELAM KİMDİR?

Arapça kaynaklarda hadır (hadr, hıdr) şeklinde yer alan ve Arapça menşeli olduğu kabul edilen kelime Türkçe'de Hızır ve Hıdır biçiminde kullanılmaktadır. Hadır "yeşil, yeşilliği çok olan yer" mânasındaki ahdar ile eş anlamlıdır. Bu mânadan hareketle hadır kelimesinin özel isimden ziyade lakap ve sıfat olarak kabul edildiği söylenebilir. Nitekim bazı kaynaklarda Hızır'a bu ismin, kuru yerde oturduğunda altından otların yeşerip dalgalanması (Buhârî, "Enbiyâ?", 29), cennet pınarından içtiği için bastığı her yerin yeşile bürünmesi (Makdisî, III, 78) sebebiyle verildiği kaydedilmektedir. Bazı şarkiyatçılar tarafından Hızır kültünün arkasında bir takım ilkel dinlerde rastlanan bitki tanrısının bulunduğu iddia edilmişse de (Hasluck, I, 324) aslında İslâm'daki Hızır telakkisinin bu inançla hiçbir ilgisi yoktur. Hızır isminin menşei hakkında, yukarıdaki iddialara ilâve olarak Ahd-i Atîk'te yer alan "adı Filiz olan adam" (Zekarya, 6/12) inancının etkili olduğu da ileri sürülmüştür (İA, V/1, s. 461). Şarkiyatçıların bir kısmına göre Hızır kelimesi Arapça asıllı olmayıp Gılgamış destanında yer alan Gılgamış'ın atası Hasistra veya Hasisatra'nın Arapçalaşmış şeklidir (Ocak, s. 61). Friedlaender'e göre ise Hızır ismi İskender efsanesine benzeyen Glaukos (yeşil) masalı ile alâkalı olup bu efsane Arapça'ya uyarlanırken "hadır" şeklinde tercüme edilmiştir (ERE, VII, 694).

Hazreti Hızır Türbesi nerede? Hazreti Hızır kim? Hızır ne demektir? Hızır ne anlama geliyor?

Bazı İslâmî kaynaklarda Hızır'ın asıl adı ve soyu hakkında bilgi verildiği görülmektedir. Sıhhatleri tartışmalı olan rivayetlere göre Hızır, Hz. Âdem'in çocuklarından Kabil'in oğlu Hazrûn veya Hz. Nûh'un oğlu Sâm'ın torunlarından Belyâ b. Melkân yahut Hz. İshak'ın torunlarından Hazrûn b. Amâyîl'dir. Bunun yanında onun Hz. Hârûn'un soyundan geldiği, isminin Hadır b. Âmiya veya Hadır b. Fir'avn olduğu yahut Kur'an'da adı geçen İlyâs veya Elyesa'ın Hızır'ın kendisi olduğu öne sürülür (Ebû Hâtim es-Sicistânî, s. 3; Makdisî, III, 77; İbn Kesîr, I, 295; Diyarbekrî, I, 106). Bazı kaynaklarda ise annesinin Rum, babasının Fars olduğu kaydedilir (İbn Kesîr, I, 299; Diyarbekrî, I, 106-107). İbn Kesîr, İslâmî kaynaklarda Hızır'ın gerçek adı olarak gösterilen Belyâ b. Melkân'ın aslında Kitâb-ı Mukaddes'teki İlya'dan bozma olduğunu belirtmiş (el-Bidâye, I, 299), bu görüşe dayanan A. J. Wensinck ve A. Yaşar Ocak gibi araştırmacılar, Hızır'ın asıl adının İlya'nın Arapçalaşmış şekli olan Belyâ olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Ancak başta Kur'ân-ı Kerîm olmak üzere hadis, tefsir ve tarih kitaplarında yer alan Hızır ve İlyâs tasvirlerine göre İlya ile İlyâs aynı, Hızır ile İlyâs farklı kişilerdir; ayrıca bunların birlikte hareket ettiklerine dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Buna göre halk kültüründeki Hızır-İlyâs beraberliğini ifade eden Hıdrellez telakkisinin sağlam bir temele dayanmadığı ortaya çıkar.

Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçmemekle birlikte müfessirler tarafından Hızır'a ait olduğu kabul edilen Kehf sûresindeki kıssa özetle şöyledir: Hz. Mûsâ genç adamına iki denizin birleştiği yere ulaşmaya karar verdiğini söyler, bunun üzerine beraberce yola çıkarlar. İki denizin birleştiği yere varınca yanlarına aldıkları kurutulmuş balığı bir kenarda unuturlar, balık da canlanarak denize atlar. Bir müddet sonra Mûsâ genç adamına azığı getirmesini söyler; fakat genç adam olup biteni hatırlayarak daha önce bunu Mûsâ'ya bildirmeyi unuttuğu için üzüntüsünü dile getirir. Bunun üzerine Mûsâ aradıkları yerin orası olduğunu söyler ve geriye dönerler. Burada kendisine Allah tarafından "rahmet ve ilim" verilmiş olan sâlih bir kul ile karşılaşırlar. Mûsâ, sahip olduğu ilimden kendisine de öğretmesi için onunla arkadaş olmak istediğini söyler; Kur'an'ın adını bildirmediği bu kişi, iç yüzüne vâkıf olamayacağı olaylar sebebiyle bu beraberliğe sabredemeyeceğini belirtirse de Mûsâ'nın ısrarı üzerine, meydana gelen olaylar hakkında açıklama yapmadıkça kendisine soru sormaması şartıyla teklifi kabul eder. Mûsâ'nın bu şarta uyacağına dair söz vermesi üzerine yolculuğa başlarlar. Bu zat önce bindikleri gemiyi deler, arkasından bir çocuğu öldürür, daha sonra da uğradıkları bir kasabanın halkı kendilerini misafir etmediği halde orada yıkılmak üzere olan bir duvarı düzeltir. Bu üç olayın her birinde Mûsâ arkadaşına davranışının sebebini sorar; arkadaşı da, "Ben sana benimle beraber olmaya sabredemezsin demedim mi?" diye uyarıda bulunur. Mûsâ özür dileyip yolculuğa devam etmelerini ister. Sâlih kul, birinci ve ikinci olaylardan sonra Mûsâ'nın ricasını kabul ederse de üçüncü olayda ayrılma vaktinin geldiğini söyler; bu arada söz konusu hadiselerle ilgili olarak davranışlarının sebeplerini de anlatır ve bunları Allah'ın emriyle yaptığını söyler (el-Kehf 18/60-82). Bu kıssadaki üç kişiden sadece Mûsâ'nın adı zikredilirken diğer iki kişiden biri "genç adam" (fetâ), diğeri de ilâhî rahmet ve ilme mazhar olmuş "Allah'ın kulu" diye anılır.

HIZIR NE DEMEKTİR?

TDK'ya göre Hızır "`Birinin en sıkışık zamanında, beklemediği biri, yardımına yetişmek` anlamındaki Hızır gibi (imdadına veya yardımına) yetişmek deyiminde geçen bir söz." anlamına gelmektedir.

Emir Ceran
Haberler.com - Gündem

Hızır Aleyhisselam Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title