Bakan Yardımcısı Gürgen: Kayıpları yerine getiremeyiz ama insanları güvenli evlere kavuşturabiliriz
ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen, depremlerin en çok yıkıma neden olduğu Hatay'da saha koşulları gözetilmeden yüzeysel temeller yapıldığını belirterek, "Biz bunları kabul etmiyoruz.
ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen, depremlerin en çok yıkıma neden olduğu Hatay'da saha koşulları gözetilmeden yüzeysel temeller yapıldığını belirterek, "Biz bunları kabul etmiyoruz. Kazıklarını çakacak, üzerine de radye temel atacak, sağlam üzerine sağlam olacak. Kayıpları yerine getiremeyiz ama insanları güvenli evlere kavuşturabiliriz" dedi.
Kentteki bir restoranda, Hatay'daki kalıcı konut ve rezerv alanlarıyla ilgili basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Vali Mustafa Masatlı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen katıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Vedad Gürgen, Hatay'ın depremi yaşayan iller arasında yıkımın en fazla il olduğunu vurguladı. Gürgen, "Hatay'a herkes daha fazla hassasiyet göstermeli. Türkiye'de toplamda 700 bin hak sahipliği başvurusu var. AFAD olağanüstü çalışma yürüttü. Böyle bir afetin üzerinden ancak olağanüstü çaba ile kalkılırdı. Bizim insanımızın barınma sorununu çözmemi, bunu yaparken de vatandaşlarımızın moralini yüksek tutmamız lazım. Her şeyini, ailesini, komşusunu, çocuğunu kaybetmiş insana bir de 'Arsanızı devlet alacak' şeklinde acı yaşatmanın gereği yok. Biz burada onbinlerce canımızı kaybettik. Koca bir şehir şu anda yok. Hatay'ın durumu bambaşka. Buraya herkesin ayrı bir hassasiyet göstermesi lazım. Şehir merkezleri yıkılmış 4 il var. Bu illerden birisi de Hatay. Biz devlet olarak Hatay'da vatandaşların barınma sorununu çözeceğiz. Dünya üzerinde hiçbir ülkenin böyle bir sosyal devlet anlayışı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Arnavutluk'ta deprem olduğunda orada da vatandaşlara konut yapmış bir devlettir. Biz kimseyi açıkta bırakmadık" dedi.
'GAZZE'DEN İNSANLARI GETİRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL'
Hatay'a 200 bin konut yapacaklarını kaydeden Gürgen, şöyle devam etti:
"Rezerv alanlarda üretilen konutlar var ama yeni konutları vatandaşların taşınmazlarının üzerine yapalım. Bu da bize Gülderen'de daha az alanı almamızı sağlayacak. Bu alanlarda konut yapmak bir tercihin ötesinde zorunluluktur. Bu topraklar çok bereketli. Antakya şehir merkezinde 12 bin, Defne'de 4-5 bin konut yaparsak hem hak sahipliği sorunu çözülür hem de şehir merkezleri toparlanır. Bu şehirde 20 bin konutu yapacak devletin kudretinden başka kudret tanımıyorum. 'Buradan sizi gönderip Gazzelileri gönderecekler' diyenler var. Bizim ne Gazze'den ne yan şehirden ne de yan ilçeden insanları getirmemiz mümkün değil. Buralarda kimler yaşıyorsa, o bölgedeki konutlar onlara verilecek. Antakya Asi Nehri kenarında, Defne'de ise Armutlu'da konutlarımızın yükselmesine çok az kaldı. Buralarda örnek daireleri de bitirip hak sahiplerine göstereceğiz."
'FAKİRİN HAKKINI KORUMAK İÇİN ADIMLAR ATIYORUZ'
Vatandaşın yerinde dönüşümde ne kadar talebi olursa o kadar konut yapacaklarını belirten Gürgen şöyle konuştu:
"Zemin+4-5'i geçmeyen konutlar yapacağız. Bu binaları güvenli alanların üzerinde güvenli inşaat teknikleri ile yapıyoruz. Bu yaşanan afet ne ilk, ne de son. Bizim tüm çabamız tekrardan yıkımlar olmasın, diyedir. İskenderun'da, Kırıkhan'da da çalışmalarımız sürüyor. Samandağ merkezde 5 bin konutun yapılması gerekiyor. Şu anda bir rezerv alan var. Altınözü fazla hasar almadı ancak Altınözü depremzedelere ev sahipliği yapılıyor. Altınözü'müzün merkezini de canlandırıp burada yaşayan vatandaşlara teslim edeceğiz. Hatay'da saha koşulları gözetilmeden yüzeysel temeller yapılmış. Biz bunları kabul etmiyoruz. Kazıklarını çakacak, üzerine de radye temel atacak, sağlam üzerine sağlam olacak. Kayıpları yerine getiremeyiz, ama insanları güvenli evlere kavuşturabiliriz. Buna da ancak devletin gücü yeter. Biz yapımı tamamlanan evi hak sahiplerine veririz, tüm ödemelerini yaparsa süre sonunda mülk kendisinin olur, ancak 'Ben bunu ödeyemem' derse kamulaştırma bedelini alır ve gider. Biz burada fakirin, fukaranın hakkını korumak için adımlar atıyoruz."
Toplantıda konuşan Vali Mustafa Masatlı da Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremler nedeniyle kentte 24 bin 139 kişinin hayatını kaybettiğini anlattı. Vali Masatlı, "Şu an itibarıyla konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımıza 25 bin 414 adet esen kart dağıttık. Bizim yıkılması gereken ağır hasarlı bina sayımız 80 bin 323. Şu an itibarıyla mahkemelik dosyalar bittikten sonra yüzde 93,28 rakamına ulaştık. Yüzde 6,5 gibi bir enkaz kaldırma oranımız kaldı. Kalanları da bu ay içinde tamamlayacağız. Ayağa kaldıramayacağımız tescilli kültür varlıkları ile ilgili çalışmalar sürüyor. 205 tarihi binayı kaldırmış durumdayız. 177 konteyner kentte 51 bin 421 bin aile, 149 bin 727 kişi yaşıyor. 64 bin 317 konteynerimiz var. Bizim yönetimini üstlendiğimiz hiç çadır kentimiz yok. Şu anda hak sahibi olan, hak sahibi olmayıp durumu iyi olmayan vatandaşları da konteynerlere yerleştiriyoruz" dedi.
Bakan Yardımcısı Gürgen açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.