TÜM KATEGORİLER
Kocaeli Deprem Çalıştayı
Kocaeli'de 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla deprem çalıştayı yapıldı.
Kocaeli'de 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla deprem çalıştayı yapıldı.
KOÜ Umuttepe Yerleşkesi'ndeki Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen çalıştayda konuşan Vali Hüseyin Aksoy, Kocaeli'nin 1. derece deprem kuşağında yer aldığını belirterek, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde en fazla etkilenen ilin Kocaeli olduğunu söyledi.
Kentin önemli ve kritik sanayi tesislerine sahip olduğunu ifade eden Aksoy, "Önemli ve kritik sanayi tesislerine sahip bir kentin depremsellik konusunda daha duyarlı noktaya gelmesi de büyük önem taşımaktadır. 1999 depreminden sonra devletin ilgili birimlerinin daha aktif ve iyi şekilde çalışmalarını sağlamak için düzenlemeler yapıldı." diye konuştu.
Aksoy, depremin zararlarını azaltıcı bir bakış açısıyla çalışmalar yürütüldüğünü dile getirerek, Kocaeli'de de kurumlar arası iyi bir diyalog ve çalışma ortamı bulunduğunu kaydetti.
Depremde farkındalığı daha üst noktalara taşımak gerektiğini anlatan Aksoy, "1999'da oldu, sanki hiç olmamış gibi bazılarımızda bir bakış olabilir. Özellikle gençler bunu bilmiyor olabilir. Bu bakımdan bu konuyu sürekli gündemde tutmak ve buna hazırlıklı olmak durumundayız." ifadesini kullandı.
" İstanbul'da deprem olursa 80 vilayet bir araya gelse istenilen desteği gösteremez"
AK Parti Kocaeli Milletvekili ve TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanvekili İlyas Şeker de insanlara depremi 365 gün hatırlatmak gerektiğini aktararak, Türkiye ve Kocaeli'nin birinci derecede deprem bölgesi üzerinde bulunduğunu bildirdi.
Geçmişe bakıldığında depremlerden dolayı canlarının çok acıdığını belirten Şeker, geçmişten gelen birçok yanlışlıkların bu ölümlere neden olduğunu dile getirdi.
Şeker, Kocaeli, İstanbul, Sakarya, Bursa ve Düzce'nin Türkiye ekonomisinin yüzde 60'dan fazlasını oluşturduğunu ifade ederek, bu kentlerin Türk sanayisinin omurgası oluşturduğunu, nüfusun da büyük çoğunluğunu barındırdığını söyledi.
Bu kentlerin fay hattı üzerinde bulunduğunu dile getiren Şeker, söz konusu durumun geçmişteki plansız kalkınmanın ve büyümenin neticesi olduğunu kaydetti.
Şeker, "Allah korusun, olmasın da 80 vilayette deprem olsa İstanbul bu vilayetlerin hepsine bakabilir ama İstanbul'da deprem olursa 80 vilayet bir araya gelse istenilen desteği gösteremez." diyerek, onun için tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
"Ailemle 9 saat göçük altında kaldım"
KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü ise 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'ne kadar depremin öneminin çok da bilinmediğini söyledi.
Kendisinin de depremde göçük altında kaldığını anlatan Hülagü, "O acı günde ailesiyle o acı tecrübeyi yaşamış, göçük altında kalmış biri olarak maalesef 17 Ağustos 1999 depreminde ben de 9 saat göçük altında eşimle çocuğumla kaldım ve yaralı olarak kurtulduk ama birçok çalışma arkadaşımızı kaybetmenin de üzüntüsünü yaşadım. Bu nedenle üniversite olarak da deprem konusuna önem veriyoruz." dedi.
Konuşmanın ardından çalıştayda depremle ilgili çeşitli sunumlar yapıldı.
