Yapay Zeka ve Davranışsal Bağımlılıklar Sempozyumu Gerçekleşti
Yeşilay ve Macaristan Eötvös Lorand Üniversitesi, yapay zekanın davranışsal bağımlılıklar üzerindeki etkilerini ele alarak önemli konuları tartışmak üzere uluslararası bir sempozyum düzenledi. Uzmanlar, yapay zekanın bağımlılık üzerindeki risklerini ve önleme yöntemlerini bilimsellik çerçevesinde değerlendirdi.
Yeşilay ve Macaristan Eötvös Lorand Üniversitesi (ELTE), "Davranışsal Bağımlılıklar Sempozyumu: Yapay Zeka ve Sonrası" programında, yapay zekanın davranışsal bağımlılıklar üzerindeki etkilerini ele aldı.
Yeşilaydan yapılan açıklamaya göre, başta gençler olmak üzere toplumun her kesimi için bağımsız, sağlıklı ve onurlu bir gelecek inşa etme hedefiyle 105 yıldır çalışmalarını sürdüren Yeşilay ile Macaristan Eötvös Lorand Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen "Davranışsal Bağımlılıklar Sempozyumu: Yapay Zeka ve Sonrası" programı, Yeşilay Genel Merkezi Sepetçiler Kasrı'nda yapıldı.
Yapay zeka ve bağımlılık temasının ilk kez ele alındığı uluslararası sempozyuma, Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak, Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Sena Sezgin, Yeşilay Bilim Kurulu üyeleri ile bağımlılık alanında uzman akademisyen ve araştırmacılar katıldı.
Sempozyumda, davranışsal bağımlılıklarda yapay zeka kullanımının bağımlılığa dönüşme riski, problemli pornografi kullanımı, problemli yeme davranışı, kumar bozukluğu, internet oyun bozukluğu, ganimet kutusu (loot box) kullanımına bağlı riskli davranışlar, travma bağlamında kompulsif cinsel davranış, akıllı telefon bağımlılığı ve egzersiz bağımlılığı gibi konular bilimsel bir perspektiften ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Mehmet Dinç, davranışsal bağımlılıkların önlenmesinde bilimsel çalışmaların kritik rol oynadığını belirterek, "Bağımlılık, insanın tüm değerlerini kaybettiren ağır bir süreç ve bir insanın başına gelebilecek en acı ve en zorlayıcı durumlardan biridir. Bu nedenle 105 yıldır hiçbir insanımızın bağımlılığa sürüklenmemesi için gece gündüz çalışıyoruz. Önleyici çalışmalara öncelik veriyor, kişilerin bağımlılıklara karşı direnç geliştirmesi için gerekli bilgi ve becerileri kazandırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Dinç, dünyada davranışsal bağımlılıkların giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Yeşilay, 2017'de Dünya Sağlık Örgütünün uzmanlarını ağırlayarak çevrim içi oyun ve kumar bağımlılığının Uluslararası Hastalık Sınıflandırması El Kitabı'nda (ICD-11) resmi olarak hastalık kategorisine girmesine katkı sağladı. Bugün de yapay zeka ve davranışsal bağımlılıklara dair problemli davranışların zararlarına yönelik bilimsel gelişmelerin paylaşılması için çalışıyoruz. Davranışsal bağımlılıkların, Dünya Sağlık Örgütünün yayımladığı Uluslararası Hastalık Sınıflandırması El Kitabı gibi literatürde daha güçlü şekilde temsil edilebilmesi için daha çok bilimsel veriye, akademik çalışmaya ihtiyaç var."
Yapay zekanın öngörülemeyen ödüller sunması bağımlılık döngüsünü besliyor
Eötvös Lorand Üniversitesi ve Szechenyi Istvan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Attila Szabo da konuşmasında, yapay zekanın yoğun kullanımının bağımlılık açısından risklerine dikkati çekti.
Kullanıcıların doğrudan teknolojiye değil, yapay zekanın sunduğu kişiselleştirilmiş, ödüllendirici ve duygusal deneyimlere yöneldiğini aktaran Szabo, şu değerlendirmede bulundu:
"Yapay zekanın öngörülemeyen ödüller sunması, sosyal bağ kurma hissi yaratması ve kaçış aracı olarak kullanılması, bağımlılık döngüsünü besleyen temel etkenler arasında yer alıyor. Bu tür bir bağımlılık, kişinin düşünce ve zamanını meşgul etmesi, duygu durum düzenleme amacıyla kullanılması, sosyal ilişkilerde ve iş hayatında sorunlara neden olması gibi sorunlarla kendini gösteriyor. Kişinin yapay zekaya erişimi kısıtlandığında huzursuzluk yaşaması ve tekrar kullandığında yoğun kullanıma dönülmesi gibi belirtiler ise yapay zekanın bağımlılık riski oluşturduğunun belirtileri arasında yer alıyor."















