Türkiye'de yaşayan Boşnak kadınlar, Srebrenitsa soykırımının unutulmaması için faaliyetler düzenliyor
Ankara'da faaliyet gösteren Zambak Boşnak Kadınlar Derneği, Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 1995'te yaşanan soykırımı unutturmamak için Türkiye'nin farklı kentlerinde faaliyetler düzenliyor.
Ankara'da faaliyet gösteren Zambak Boşnak Kadınlar Derneği, Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 1995'te yaşanan soykırımı unutturmamak için Türkiye'nin farklı kentlerinde faaliyetler düzenliyor.
Zambak Boşnak Kadınlar Derneği, yürüttüğü "Adalet İçin Zambak" projesiyle Srebrenitsa soykırımının 30'uncu yıl dönümünün anıldığı bugünlerde, "Gazze" vurgusu yaparak bir kez daha dünyaya "unutmamalıyız" mesajı gönderdi.
Zambak Boşnak Kadınlar Derneği Başkanı Dzenita Özgüner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneğin Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan, Kuzey Makedonya ve Kosova'da doğan ve Türkiye'de yaşayan Boşnak kadınları kapsadığını ifade ederek "Diasporadaki kadınların sesi olmayı, dayanışmayı büyütmeyi ve tarihe tanıklık etme sorumluluğunu taşımayı sürdürüyoruz." dedi.
"Adalet İçin Zambak" projesinin insan hakları ve tarihsel hafıza mücadelesinde kararlılığı simgelediğini aktaran Özgüner, "Srebrenitsa'da vahşice katledilen 8 bin 372 masum insanı unutmadık, unutturmayacağız. Bu projeyle amacımız, sadece soykırımın acısını anmak değil, aynı zamanda adaletin gecikse de yerini bulması için ses olmak ve yıllar geçse de anma kültürünü sürdürmektir." diye konuştu.
Özgüner, soykırımın 30'uncu yıl dönümünde de adaletin sesi olmaya devam ettiklerini belirterek "Biliyoruz ki adaletin olmadığı yerde kalıcı barış sağlanamaz, unutulan soykırım ise tekrarlanır." sözlerini kullandı.
"Srebrenitsa için içi dolu bir kelime bulmakta zorlanıyorum"
"Adalet İçin Zambak" Proje Koordinatörü Adisa Avdic Küsmüş de proje kapsamında Ankara başta olmak üzere Bursa, Sakarya, İstanbul ve İzmir'de çok sayıda faaliyet düzenlediklerini söyleyerek "Srebrenitsa'dan bahsederken içi dolu bir kelime bulmakta zorlanıyorum zira günümüzde Gazze'deki dehşete tanık olduğumuz ve uluslararası toplumun bir kez daha sessiz kaldığını gördüğümüzde 'Bir daha asla' gibi ifadeler anlamını yitiriyor." dedi.
Proje kapsamında Srebrenitsa'daki soykırım gerçeğine ilişkin farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Avdic Küsmüş, "Soykırım sadece kitlesel öldürme değildir, bugün Gazze'de şahit olduğumuz insani yardım, tıbbi malzeme, hastane ve okul erişimine izin vermemektir soykırım. Soykırım dayanılmaz yaşam koşullarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Avdic Küsmüş, soykırımın son aşamasının ise inkar olduğunu belirterek "Toplu mezarları gizlemek, öldürmeyi inkar etmek, kurban sayısını inkar etmek, yalan ve yanlış bilgi yaymak ve kendilerini komplo kurbanı olarak sunmak. Bunların hepsi soykırımın bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletlerde (BM) 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" olarak kabul edilmesinde önemli bir rol oynadığını aktaran Avdic Küsmüş, şöyle devam etti:
"Srebrenitsa'daki soykırım ve Gazze'de sivillerin yaşadığı zulüm; siyasi sessizliğin, seçici adaletin ve uluslararası toplumun pasifliğinin masumlara yönelik şiddetin tekrarlanmasına nasıl olanak tanıdığını göstermekte."
Proje kapsamında Srebrenitsa anıtlarına zambak
Derneğin İzmir Temsilcisi Vasvija Safic Özsan ise proje kapsamında her yıl 11 Temmuz'da Türkiye'de bulunan Srebrenitsa anıtlarına Bosna Hersek'in simgelerinden olan zambak çiçeğinin bırakıldığını ifade ederek "Bu, hem Srebrenitsa annelerinin adalet arayışına destek hem de soykırımın unutulmamasını sağlamak için sosyal medya aracılığıyla 'Adalet için zambak' etiketiyle paylaşılır." diye konuştu.
İzmir özelinde çok sayıda faaliyetin yapıldığını aktaran Safic Özsan, "Srebrenitsa için 30 yıl boyunca çok şey söylendi, çok şey yazıldı. Benim mesajım çok net; unutulan soykırım tekrarlanır. Kin tutmaktan ziyade yapılan soykırımı unutmamak, başarılı bireyler olarak kendini geliştirmek ve sesini her yerde duyurmak, dünyaya verilecek en güçlü mesajdır." dedi.
Safic Özsan, Srebrenitsa'nın ardından soykırımı yaşayan Gazze'nin de insanlık vicdanı için ağır bir sınav olduğunu belirterek "Srebrenitsa'nın acısından öğrenilecek en önemli ders sessiz kalmamanın gerekliliğidir. Savaşı yaşayan bir çocuk ve şu an bir anne olarak dünyanın hiçbir yerinde savaş olmasını istemem. Adalet, insan hakları ve barış için, sadece sözde değil, etkili ve kararlı uluslararası müdahalenin önemli olduğu kanaatindeyim." değerlendirmesini yaptı.
Bu yılki cenaze töreninde 7 soykırım kurbanı toprağa verilecek
Srebrenitsa'nın, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölgede, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar ise toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Soykırımın 30'uncu yıl dönümünde yarın yapılacak cenaze töreninde 7 soykırım kurbanı defnedilecek.

















