Ahmet Şık'ın "AK Parti kapatılacak, terör örgütü diyecekler" sözlerine 100 bin liralık tazminat davası

Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık katıldığı bir yayında AK Parti hakkında tartışma yaratacak söylemlerde bulunmuştu. AK Parti'nin 2023 seçiminde şansının azaldığını belirten Şık, "AKP'ye ya da MHP'ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Onlar zaten darma duman olacaklar. Suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacaklar. AKP bu nedenle kapatılacak. AKP bir siyasi parti muamelesi görmeyecek. Siyasi parti kılığına girmiş bir suç örgütü diyecekler" demişti.

AK PARTİ HAREKETE GEÇTİ

Bu sözler sonrası AK Parti avukatları harekete geçti. Avukatlar Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AK Parti'nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu belirtildi.

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAYILAMAZ"

Dilekçede, davalı Şık'ın dijital ortamda yayın yapan bir kanaldaki açıklamalarında, AK Parti hakkında katlanılması mümkün olmayan suç isnadı ve iftiraların yer aldığı, AK Parti'nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, söz konusu açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği aktarıldı.

"MAKSADI, İTİBAR SARSMAKTIR"

Ahmet Şık'ın, gerçek dışı iddialarla kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği bildirilen dilekçede, şu değerlendirmeye yer verildi:

"Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini zedelediği gibi, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz düşünceler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının amacı, müvekkil partiyi hukuka aykırı eylemlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin itibarını sarsmaktır. Bu nedenle eylemin hukuka aykırılığı da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır."

100 BİN TL TAZMİNAT TALEP EDİLDİ

AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, "İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Somut olayda davalı ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur." ifadeleri kullanıldı.

Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık'ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.